/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +5
    Sevilme hissi... Belki de bu yüzden bunları yaşıyordum. Sadece bu duygunun ekgibliğinden dolayıydı. Acaba o değil de başka birisi olsaydı bunlar olacak mıydı?
    Ertesi gün okullar açılıyordu. Liseye başlamak çok da heyecanlandırmıyordu.Ama içimde değişik bir his vardı. Farklılık.Şu ana kadar ki olan hayatımda herhangi heyecanlı bir şey olmadı. Sadece insanların bana farklısın dediği bir çocuktum. Acaba bunun sebebi neydi? Onlar mı aynıydı yoksa. Karar verebileceğim tek şey diğer insanlar gibi olmamaktı. Bunun iyi mi olacağını kötü mü olacağını sadece zaman gösterecekti.
    Okul sabahı uyandığımda saat 6.50'ydi. Okulun kaçta başlayacağını bile bilmiyordum. Hazırlanıp çıktım evden. Sanırım okula erken gelmiştim çünkü bahçede fazla kalabalık yoktu. insanlarla sohbet etmeye bile çalışmadan bir banka oturdum ve insanların birbirleri ile tanışmasını izledim. ihtiyacım var mıydı? O sırada olmadığını düşünyordum ama ilerde neden önemli olduğunu anlayacaktım. Yaklaşık 15-20 dakika geçti ve okul kapısının önünde bir araba belirdi.Bir jaguardı. Etkilenmiş gözükmek istemesem de arabanın duruşu insanı kendine baktırıyordu.Ve içinden o kız çıktı.ilk bir kaç saniye bakakalmıştım ama sonradan farkettim ki tek ben değilmişim. insanların ona baktığını farkettiğimde sadece farklı olmak için bakışlarımı çevirdim.Ama hala aklımdaydı. Sarı saçlı bembeyaz tenli ve hayatımda görmediğim bir mavilik vardı gözünde. Deniz mavisi.Çok fazla mavi gözlü insan gördüm ama onunki gibi bir mavi görmedim.Bu koyu ton, hayır etkilenmemeliydim.Ben farklıydım.
    ···
  2. 2.
    +4
    Arabadan indi ve okula doğru yürümeye başladı. Ahhh Hayır! Sözümü tutamıyordum. Kıza bakıyorum yine. Yürüyüşü o kadar asildi ki... Hayır! Eğer kız bana güzel gelmişse herkese gelmiş olmalıydı. Sonunda kafamı başka yöne çevirdim. Sonunda sınıflar açıklanmıştı.D şubesindeydim. Hangi şubede okunduğumu duyar duymaz hareketlendim çünkü o kızla aynı ortamda kalmak istemiyorum.O an orayı terketmemin bir anlamı olmayacağını sonradan anladım. Sınıfımı bulmadan önce lavaboya gittim. Kendime baktım.Sen farklısın dedim. Aslında tip olarak gerçekten farklıydım. Kumral saçlarımın arasından çıkan sarı saç telleri beni farklı gösteriyor olabilirdi.Ama kimin umrunda? Tuvalette işimi bitirip sınıfa girdiğimde keşke ilk olarak sınıfa girseydim dedim.Çünkü sınıfa girince şaşırmıştım ve şaşırmak bana göre değildi.Ama beni bile şaşırtabilecek şey oradaydı. Lapis mavisi. Buna bundan sonra kendi içimde o ismi vericektim. Deniz mavisi çok sıradandı.Ahh aptallaşma ne düşünüyorsun, gir içeri otur işte yerine dedim kendi kendime. Kızın oturduğu en uzak sıraya oturdum. Kafamı kaldırdım ve kız bana bakıyordu. Hayatımda böyle bir bakış görmemiştim. Sahi neydi ki benim hayatım? Şu yaşıma kadar nasıl bakışlar gördüm ki bu bakış bana farklı geliyordu. Hayır.Kesinlikle eminim bu kimsenin bekleyeceği bir bakış değildi. Kızın gözleri bana kibirle bakıyordu... Kibir.
    ilk kez kendimi bu kadar aşağılanmış hissettim. Boşverip kafamı sıraya yasladım.2-3 dakika sonra öğretmen geldi. Klagib herkese isim sorma muhabbeti başladı. Sıra o kıza geldi. Duyduğum isim beni şaşkınlığa uğratmıştı. Sadece beni de değil. Sınıftaki herkesi. Hocayı bile...
    ···
  3. 3.
    +4
    Ertesi gün okula gitmek için uyandım. Yine düşünceli bir şekilde hazırlanıp çıktım. Okul kapısından girerken onu gördüm. Bana baktı yanımda geldi. Kalbim deli gibi atıyordu ama yüzüm çok soğuktu. Gözlerimini içine bakıp Benden nefret etmene sebep olacak bir şey mi yaptım, neden öyle konuştun dedi. Yüzümdeki soğuk bakışı artırdım ve Bir şey yapmana gerek yok dedim. Arkamı dönüp yürümeye başladım. içimden kendime küfrediyorum ne dedim ben diye.Önemli değildi. Kız umrumda değildi zaten.Öyle miydi aslında?
    Sınıfa girdim yerime oturdum. Sanki gözler benim üstümdeydi. Umursamayıp kafamı sıraya yasladım hoca gelene kadar öyle durdum. Hoca geldi sorular falan sordu öyle geçti ders. Tenefüs oldu kantine indim atıştıracak birşeyler almak için sıraya girdim.Tam alıcakken arkamda bir koku hissetim. Döndüğümde karşımda Ebru vardı bana bakıyordu. Aklımda sabahki yaptığım davranışı telafi etmem gerektiği düşüncesi belirdi. Kıza dönüp Geçebilirsin önüme dedim. ihtiyacım yok buz gibi bir ses.ihtiyacın olduğu için yapmıyorum. Sabahki davranışımın telafisi dedim.Teşekkürler dedi ince sesi. Kahvesini aldı boş bir yere oturdu. Ben de hemen kahve alıp yanına gittim.
    ···
  4. 4.
    +3
    Ara veriyorum 1-2 saate burdayım. Bir de okuyup da şuku atmamazlik etmeyin. Destekleyenlere de teşekkür ederim.
    ···
  5. 5.
    +3
    Bir telefon sesi sessizliği bozdu. Pusat'ı annesi arıyordu. Vedalaşıp ayrıldık.
    Ertesi sabah okula gittiğimde adeta ruh gibiydim. Ebru benle konuşmaya çalıştı ama çok zıt bir şekilde karşılık verdim.O da fazla üstelemedi. Keşke üsteleseydi.Bu beni daha çok üzüyordu ama yediremiyordum beyler. Gurur denen bir şey vardı.Ne kadar yapmak istesem de konuşamıyordum.O günün derslerine hiç kulak asmadım. Sadece ne yapsam diye düşündüm.Ege şerefsizinden önce o kıza sahip olmalıydım.Ama o kadar zordu ki.Zaten konuşmayı bırakıp terslemeye başlamıştım. Aradan 2 gün geçti.Ve o gün gelmişti.
    Perşembe günü okul çıkışı antrenman için soyunma odasına gittim.Ege ile Pusat yine öylesine konuşuyordu ama Ege'de bir farklılık vardı.Çok fazla gülümsüyordu.O adamın mutlu olması bile beni üzüyordu. Soyunma odasından çıktım. Sahaya geldiğimde gözlerime inanamadım. Ebru tribündeydi.Üzücü olan tarafı tabi ki de benim için orada değildi.Ege arkamdan gelip Bugün şutlarımı kurtarmazsan sevinirim malum Ebru beni izlemeye geldi dedi. Asabi bir şekilde gülümseyerek Tabii ki dedim. Paramparça edecektim onu. Nitekim öyle de oldu. Antrenmanda hiç bir varlık gösteremedi. Antrenman çıkışında yanıma gelip Bu yaptığın şerefsizlik dedi. Güldüm. Komik mi sence, onu etkileme fırsatım vardı, sayende kaybettim dedi. Neden onu etkilemene izin vereyim dedim. Neden vermeyesin dedi.Ve yine o sessiz, manalı bakışlarımı attım. muallakce gülümseyerek Tamam dedi. Soyunma odasından çıktı.Çıkışta Pusat'ın işi olduğu için eve yalnız gidecektim. Müziğimi açtım yürümeye başladım. Alem oyuncu olmuş, sokaklar sahne. Sevdiğim bir kız vardı olmuş bir kahpe. Ne iyi söylüyordu bu adam. Sırf şarkıdan dolayı kendimi kaybetmiş ara bir sokağa girmiştim.Ve gördüğüm manzara... Sevdiğim bir kız vardı olmuş bir kahpe .Ege Ebru'mu,Cassandra'mı öpüyordu.
    ···
  6. 6.
    +3
    Ağğğh Pazartesi sabahlarından nefret ediyorum. .istemeye istemeye hazırlanıp evden çıktım. Yolda giderken Demir Demirkan-Kahpe dinliyordum. Nedense bir an bu şarkıyı açasım gelmişti. Eski de olsa güzeldi.Ama nedense bu sabah içimde bir huzursuzluk vardı. Sınıfa geldiğimde huzursuzluğumun sebebini anladım.Ege Ebru ile konuşuyordu.Ne vardı ki bunda değil mi? Hayır! Çok şey vardı. Nerdeyse gülümsemesine hiç şahit olmadığım kız Ege ile konuşurken neredeyse kahkaha atacaktı. ikisine de selam vermeyip sırama doğru yürüdüm. Bundan sonra bir süre Ebru ile konuşmayacaktım. Bakalım benle arkadaş kalmayı hala istiyor muymuş? Ama kalbim acıyordu beyler. Ağrı değildi bu.Onları öyle gördüğüm an kalbime bir şeyler saplanmıştı. Orada bir kere daha anladım.Ben Ebru'ya aşıktım.
    Zar zor da olsa dayandım o gün. Dersler bitmişti ve okul takımı antrenmanı vardı. Hemen üstümü değiştirmeye soyunma odasına gittim. Pusat ile Ege konuşuyorlardı havadan sudan.Ben gelince sessizleştiler. Sessizlik.Çok şey anlatıyordu o sessizlik.Ama anlayabilene. Hemen üstümüzü değiştirip antrenmana başladık. Hoca antrenmanda benle Pusat'ı aynı takıma Ege'yi karşı takıma koydu. Baya iyi işler yapmıştık Pusat'la.Hoca antrenmandan sonra yanımıza gelip Bundan sonra ikiniz banko oyuncularımsınız dedi ve sırtımıza vurdu.iyi olmuştu.En azından anlaşabildiğim bir adam benim önümdeydi.Çıkışta Ege evine hemen arabayla gitti. Pusat ile eve doğru yürümeye başladık. Yürürken bana dönüp Bugün sende bir şeyler var,ne oldu anlat bakalım dedi.Şaşırmıştım.Bu şaşkınlığımı görmüş olacak ki hemen bakkala girdi kola çekirdek alıp çıktı. Sigara içmiyorduk ikimiz de.Sporcu adamlardık nasıl olsa. Parka doğru yürümeye başladık.Bir banka oturduk. Anlat bakalım dedi. Ebruyu anlattım.Ama isim vermedim. Anlatmam bittiğimde gözlerimin içine bakarak Ebrudan mı bahsediyorsun dedi. Gözlerinin içine baktım ve sessizliğimi korumaya devam ettim . Bak dedi Pusat bana.Gerçekten üzülmeni istemiyorum ama o kızı seven bir başkası daha var dedi. Kimmiş o? diye sordum. Sessiz kaldı. Sessizlik.Yine çok şey anlatıyordu.Ama bu sefer anlamıştım.
    ···
  7. 7.
    +3
    Beden dersi bitti sınıflara çıktık. Aklımda iki şey vardı. Birincisi bana artistlik yapan çocuk konusunda ne yapacağımdı.Çünkü benle uğraşmaya devam edeceğe benziyordu.Bir diğeri ise Cass'di.Yani Ebru.Şu ana kadar bir arkadaşı olduğunu görmedim. Sanırım yeni geldiği için alışamamıştır buralara diye düşündüm.Ama asıl sebep bu değildi. Sınıftaki kızlar onu kıskanıyordu.Bu benim için iyi bir şeydi.
    Ders Biyoloji idi. Hoca ders anlatırken gözüme bir şey çarptı.O artist çocuk Ebru'nun arkasında oturuyordu. Sanırım kıskanmıştım. Tenefüste Ebru'nun yanına gittim. Nasıl olduğumu sordu, geçiştirdim. Ardından ari guclu car, bu yeni arkadaşım Ege dedi. Kafamdan aşağı kaynar sular döküldü. Arkadaş mı oldunuz dedim imalı imalı.Ege elimi sıktı. Memnun oldum ari guclu car. dedi. Yüzündeki sırıtış çok şerefsizceydi ama nedense iyi davranmaya çalışıyor gibi bir hali vardı. Ne olursa olsun. dedim. Ne olursa olsun bu adama güvenmeyeceğim dedim kendi kendime. Ardından zil çaldı ders başladı.
    Oh sonunda. Sonunda bitti dersler dedim kendi kendime. Çıkışta Pusat'ı gördüm. Selam verdim. Onun ev de benim evden biraz uzakmış. Beraber yürümeye başladık futboldan falan konuştuk. Ardından benim evin önüne geldik vedalaşıp ayrıldık.iyi bir adama benziyor diye düşündüm içimden. Lazım olur diye telefon numarasını vermişti.Eve geldim kafamı yastığa koyduğum gibi günün özetini çıkardım.Çok önemliydi benim için günün özetini çıkarmak. Ardından pcde takılıp uyudum. Yarın beni bekliyordu sonuçta.
    ···
  8. 8.
    +3
    Sabah uyandım eşofmanlarımı hazırlayıp çıktım çünkü beden dersi vardı.Ben de yaklaşık 3 senedir futbol kulübünde kalecilik yapıyordum. iyiydim de.Sonunda kendimi kanıtlama fırsatım gelmişti. Beden dersinde hoca önce sıraya dizdi, ısındırdı ardından serbest bıraktı. Tabi sınıfın erkekleri olarak maç yapmaya karar verdik.Ben kaleci olurum dedim. Tamam dediler. Oyuncu alımı falan yapıldı. Maç başladı.Ama dikkatimi bir şey çekmişti. Sanki defansta oynayan elemanı bir yerden hatırlıyorum. Aa evet dedim kendi kendime. Bu eleman şehrin en iyi takımlarından birinde libero oynuyordu .iri ve kaslı cüssesi onun gerçekten bu mevkiye ne kadar uygun olduğunu gösteriyordu. Maça odaklandım ama sanırım ihtiyacım yoktu.Önümdeki adam zaten her topu tutuyordu. Maç ilerlerken ilk kez kendimi kanıtlama fırsatı gelmişti. Karşı takım serbest vuruş kullanıyordu. Topun başına artist bir eleman geçti. Kendinen çok emindi. Serbest vuruşu kullandı.Top tam çatala gitmese de biraz aşağısına gidiyordu. Haliye sıçradım. Topa dokundum ama ardından yere çok sert bir biçimde düştüm.Ne gerek vardı ki kurtarmama. Kalktığımda o artist çocuk yanıma gelip Şutumu kurtarmak için kendine zarar mı veriyorsun dedi. Sinir olmuştum.Bir şey demedim. Maçtan çıkıp krem almak için spor odasına gittim. Arkamdan bir ses duydum. iyi misin kanarya? Bir kuş gibi uçtun orada .Ebruydu bu.Yanında libero oynayan çocuk vardı. Yanıma gelip Dikkat et kendine. Maçlarda lazımsın takımına dedi. Vay be dedim kendi kendime. Demek ki o da beni hatırlıyordu. Ardından Endişelendiğiniz için teşekkür ederim ama fazla bir şey olmadı zaten dedim.Çocuk yanıma gelerek Pusat ben. Umarım anlaşabiliriz dedi. Pusat iyi bir adama benziyordu. Nasıl bir adam olduğunu ileride anlayacaktım zaten.
    ···
  9. 9.
    +3
    Oturabilir miyim ?.Kız evet dedi karşısına oturdum. Sabahki davranışımdan dolayı üzgünüm sabahları biraz asabi oluyorum da dedim. Benim de kötü bir amacım yoktu sadece buralara yeni geldim ve insanlarla iyi anlaşmak istiyorum.Bu yüzden neden benden nefret ettiğini merak edip sordum dedi. Tekrar özür dilerim. Umarım bundan sonra iyi anlaşabiliriz dedim. Gözlerimin içine bakarak Umarım dedi.
    Zil çaldı sınıfa doğru yürüdük. Aynı anda sınıfa girmemiz sınıfı şaşırtmıştı herhalde ki herkes bize bakıyordu. Dersler geçti okul bitti. Okuldan çıkarken Ebruyu gördüm. Yanıma geldi. Utana sıkıla Şey ben buralarım yabancısıyım biliyorsun, bugün de beni almaya gelecek araba gelmedi. Evimi bulmamda yardımcı olur musun? dedi. Kolaysa sen hayır de.Tabii ki dedim. Birlikte yürümeye başladık. Evinin adresini söylediğinde gözlerim parladı. Bizim eve 500-600 metre uzaktaki mahalleden bahsediyordu. Lakin bahsettiği mahalle öyle normal insanların oturabileceği bir yer değildi.Çoğunluğu villalardan oluşuyordu. Kızı evine kadar bıraktım. Tahmin ettiğim gibi o villalardan birinde oturuyordu. Görüşürüz diyip ayrıldık. içimde bir heyecan vardı. Gece yatağa girdiğimde Bana neler oluyor dedim kendi kendime.Ne kadar ergenceydi daha 2 gün önce gördüğüm kıza şimdi aşık mı oluyordum ? Peki ya kendime verdiğim sözlere ne oldu ? Farklı olacaktım hani.ilk kez kendime verdiğim sözden vazgeçecektim ne yazık ki.Peki gerçekten o kızla bir şeyler yaşayacak mıydım? Tabii ki yaşayamazdım.O kız kimdi ben kimdim.Bu düşüncelerle uykuya daldım.
    ···
  10. 10.
    +3
    Her şeyin bittiğini düşünüyordum. Yanılmıştım.
    Haftanın son günü okula gittim. Pusat direk yanıma gelip Ne oldu ari? dedi. Cevap veremedim, baktım sadece. Anladım dedi. Çıkışta benle geliyorsun. Kafamı salladım. Dersler geçti gitti. Sınıfın kapısından dışarı çıktık.Tam okul binasından çıkacakken. Telefonumu unutmuşum. Okul çıkışında bekle dedi. Peki dedim. Yürümeye başladım.Tam oku kapısına geldiğimde bir ses duydum.Ege'ydi bu. Parka gel konuşacaklarımız var dedi. Hemen okulun çıkışındaki parka doğru yürümeye başladım. Parka geldiğimde, Nedir lan senin sıkıntın? Anlat hadi dedi.Tam elimi kaldırmıştım ki parktaki elemanlar bana doğru yürümeye başladı. Aralarına aldılar baya hırpaladılar.Tam Ege bir şeyler söylecekken bir ses duydum. Tek mi buldunuz lan çocuğu anasını gibtiklerim!!.Pusat'tı bu.Herkesin arasına daldı rastgele birine yumruk attı.Onu da araya aldılar. Beni hırpaladıklarından daha çok onu dövdüler. Sonunda bıraktıklar. Haddinizi bileceksiniz dedi Ege. Beni burda dövmen senin haklı olduğunu göstermez dedim. Senin de dedi. Arkasını dönüp yürüdü. Herkes gittikten sonra Pusat'ı bir banka oturttum.Su falan getirdim. Biraz kendine geldi. Ne diyeceğimi bilemiyorum dedim. Nasıl bir adam olduğun belli oldu.Ardından sessizce bakkala doğru yürüdüm. Abi bana bir sigara bir de çakmak versene dedim.Ne kadar toy olduğumu adam anladı. Winston uzattı. Parayı uzatıp çıktım. Pusat'ın yanına gittim pakedi uzattım.Önce bana baktı sonra pakede. Aldı içinden bir dal. Yaktık.ilk kez sigara içiyorduk.
    ···
    1. 1.
      0
      Güzel gidiyordu. Yarım bırakmasan iyiydi. 2 gündür birkaç part anca yazdın
      ···
    2. 2.
      0
      Kardeşim haklısın da bana da hak ver
      ···
    3. 3.
      0
      Kimse giblemedi benim de yazasim kaçtı
      ···
    4. diğerleri 1
  11. 11.
    +3
    Cassandra dedi kız. Güzel ve bir o kadar farklı aksanıyla.Ama bana Ebru diyebilirsiniz ailem bu ismi layık gördü dedi .''ingiltere'den geliyorum annem ingiliz babam Türk. Kendisi Türk bir yazılım şirketinin sahibi.'' dedi. Aman Allah'ım bu nasıl bir kibirdi böyle. Aslında ilk duyduğumda gayet normal gelmişti.Ama şimdi düşündüğümde gerçekten kendini beğenmişlik akıyordu cümleden. Kız oturunca düşüncelerimden sıyrıldım. Sıra bana gelecekti sonuçta. Kendimi tanıttım.Ben ari guclu car. Annem Bulgaristan göçmeni babam Türk. Babamın mesleği ise SADECE mühendislik. dedim. Kendimce gönderme yapıyordum.Ah salak kafam. Ardından ders bitti. Kalan dersler de buna benzer geçti ve sonunda okul bitti.Ne kadar taktan bir gündü.Eve gidip hemen bilgisayarımın başına kuruldum. Yatacağım saate kadar dizi film izledim. Dolu kafayla yatağıma yattım.Bundan sonra her şey farklı olacak dedim kendime.
    ···
  12. 12.
    +2
    Gözlerimden yaşları gelmeye başladı ama sonra gördüğümle aniden yerimden fırladım. Ebru'nun rahatsız olduğu belliydi.Ege'yi itti.Ege de tam tepki verecekken yumruk attım ona. Geriye doğru sendeledi. Bana baktı ve Bu iş burada bitmeyecek dedi. Sinirden çıldıracaktım.Tam sonraki yumruk için hazırlanırken Ebru'nun çığlığı beni durdurdu.Ege de bundan gaz almış olacak ki söylene söylene gitti. Ebru ile baş başa kaldık. Ne yaptığını zannediyorsun sen? dedi.Şaşırarak Rahatsız oldu... . Senden yardım isteyen oldu mu? dedi bağırarak. Olmadı ama... . Neden beni öpmesine karışıyorsun? Neden umrunda? diye haykırdı.Şimdi söylemeliydim. Derin bir nefes aldım. Seni seviyorum, seni kıskanıyorum da ondan dedim manalı bir şekilde. Bana baktı ve Sence bu kadar basit mi ha? Sadece beni sevdiğini söyleyeceksin ve çıkmaya başlayacağız öyle mi? Sen kendini ne zannediyorsun? dedi her kelimesi kalbime tam ortadan isabet ederek. Tabi ya, ben kimim ki? diye düşündüm kendi kendime. Sen kimsin de bu kızı sevdiğini söylüyorsun? kafamda dank etti bu düşünceler. Kafamı kaldırdım onun yine aşağılayan bakışlarına maruz kaldım.Çok kötüydü be beyler. Sevdiğiniz kızın sizi sevmemesi zaten kötü ama aşağılaması... Peki diyerek ayrıldım.Eve gittim soğuk bir duş almak için duşa girdim. Hayır ağlamayacaksın dedim kendi kendime. Bunlar gerçekler ari, bilmen lazım.O gün kafamı yastığa koydum ve hiç düşünmedim. Sadece boşluk.Şimdi ne yapacaktım ?
    ···
  13. 13.
    +2
    ''Allah'ım ne kadar sıkıcı bir ders, neden böyle bir dersi işliyoruz kidiye söyleniyordum kendi kendime. Gerçekten bu fizik niye vardı ki.Kapı çalındı. içeri nöbetçi girdi veErhan hoca(Beden eğitimi hocası) Pusat'ı ari'yi ve Ege'yi çağrıyor'' dedi. Allah'ıma bin şükürler ederek dışarı çıktım. Hocanın yanına giderken birbirimizle konuşuyorduk acaba hoca bizi niye çağırdı diye. Hocanın yanına geldik eliyle işaret ettiği yere oturduk. Hemen konuya girdi. Dünkü dersinizde maçınızı izledim.Siz üçünüz dikkatimi çektiniz. Bundan sonra okul futbol takımındasınız her pazartesi ve perşembe okul sonrasında antrenmanlar olacak sakın kaçırmayın dedi.3'müz de hiç şaşırmadık çünkü zaten kulüp oyuncusuyduk. Tamam deyip ayrıldık ordan.Bu saatten sonra da derse girilmek diyip spor salonuna girdik ve sohbet etmeye başladık.20 dakika sonra tenefüs zili çaldı. Sohbet etmeyi bıraktık. Aslında sohbetimizde Ege gayet normal davranmıştı.Pek bir sıkıntımız yok gibiydi.Şimdilik.
    Okulun ilk haftası bitti. Artık dersler gerçekten işlenmeye başlamıştı. Ebru ile ara sıra konuşuyorduk ama telefon numarasını alamamıştım.Bu yüzden haftasonunu onunla geçiremeyecektim.Ama daha erkendi. Hafta sonu Pusat ile buluşup parkta kola çekirdek yaptık ve işte o zaman Pusat ile daha sıkı arkadaş olmaya başlamıştık. Bana hayat hikayesini anlattı. Babası eskiden futbolcuymuş.Bir gün maçında sakatlanmış ve sezonu kapatmış. Sonraki sezon geldiğinde de kimse onu takımına almamış. Babası da ailesine bakamadığı için evden ayrılmış.O zamandan beridir annesi ile yaşıyormuş.ilk başta inanmadım ama Pusat gibi bir adamın da yalan söyleyeceğini düşünmüyordum.Ve anlatırken gerçekten üzgün duruyordu. Onun adına üzülmüştüm.Artık üzülmeyeceğim dedi. Babamın yapamadığını ben yapacağım ve bir futbolcu olacağım dedi. Ardından ileride benim ne olmak istediğimi sordu. Benim hayallerim yoktu. Sahi neden yoktu. Acaba ihtiyaç mı duymuyordum hayallere. Sanki istediğim zaman her şeyi başarabilecekmişim gibi.
    O sohbetten sonra Pusatla iyice yakınlaşmıştım.Ama o gün gelecekti.Bir dost ile bir arkadaş arasındaki farkı gerçekten anlayacaktım.
    ···
  14. 14.
    +1
    Geldim beyler kusura bakmayın. Devam ediyorum.
    ···
  15. 15.
    +1
    Nedenini bilmiyorum ama bu hikayeye içim çok ısındı. Hızlı yaz panpa okuyan 2 3 kişi var
    ···
  16. 16.
    +1
    beyler çok ağır gidiyorsam hızlanabilirim olayları daha ağır anlatıyorum
    ···
  17. 17.
    +1
    Anlatım iyi de partları az hızlı at
    ···
    1. 1.
      0
      Zanza biraz okunsun diye bekliyordum devam edeyim o zaman
      ···
  18. 18.
    0
    az yazı ve çok part yapma elini giberim
    ···
  19. 19.
    0
    Yazsana muallak
    ···
  20. 20.
    0
    Tam 1 2 saat mola verdin muallak
    ···