1. 1.
    +6 -2
    2. yüzyılın ortalarında uzak inci krallığının başkenti incigrad'da her şey yolundaydı ya da öyle sanılıyordu oysa krallığın iğrenç kast sistemi ve baskılı yönetimi halkı zorluyordu... her nesil altındakini ezmekle meşguldü bu durumdan en çok zarar gören 7 , 8 ve 9. nesillerdi

    Başkentte 1,2 ve 3. nesiller keyif sürüyordu diğer şehir merkezleri 4 ve 5. nesillerle doluydu ve başlarında moderatörler vardı inci yönetim için onlara güveniyordu . 4,5 ve 6. nesiller orduda görev alırken 7,8 ve 9. nesiller tarlalarda köle olarak çalıştırılıyorlardı...
    ···
  2. 2.
    +4
    kuleye giden tek bir yol vardı ve yolu 5.nesil komutan teslanınbeyni ve birliği korumaktaydı anlaşılan ellerini kollarını sallayarak geçemeyeceklerdi . stguskhe : düz bir saldırı felaketimiz olur hepimizi biçerler zaten adamlar savaşmayı da bilmiyor stratejik davranmalıyız dedi . morokeii : merak etme kuleyi içerden alacağız planımızı hazır sadece cuma gecesinde hazır olun .
    ···
  3. 3.
    +4
    bu sırada ülkenin büyük bir tarım şehri olan yaraklıda güneşin altında çalışan morokeii ve arkadaşları mola vermişlerdi birer sigara yakıp terlerini siliyorlardı kalenin tepesine baktılar , refah ve huzur içinde taşaklarını yayan biri altında saatlerce çalıştırılıyorlardı... bıyıklı genç forvet... halka adeta zulmediyordu neden diye düşündü içinden , neden ?? neden eşit değiliz .. ama bu böyle yürümeyecekti bir şeyler değişecekti , değişmeliydi
    ···
  4. 4.
    +2
    bıyıklının zaafı... evet bulmuşlardı bıyıklının ılık olduğunu biliyorlardı ve cuma gecesi bir hediye olarak morokeii ona gidecekti , bıyıklı mutluydu gece nasıl gibileceğim acaba diye hayal etmekteydi ama olacaklar aklının ucundan bile geçmedi . morokeii yavaş yavaş kuleye giden yolda yürüyordu koluna sakladığı hançere sımsıkı sarılmıştı basamakları teker teker çıktı kulenin tepesine ulaştı , odaya girdi bıyıklı tangasıyla onu bekliyordu yanına gitti eliyle ağzını kapatıp hançeri bir hamlede boğazına geçirdi . evet bıyıklı ölmüştü ... ardından beyaz çarşaflarla arkadaşlarına işaret yaptı saldırı başlamıştı.. teslanınbeyni hiçbir şeyin farkına varmadan askerleri teker teker ölüyordu ancak böyle giderse yoldaşlar kazanamayacaktı derken o an kuleden yoldaşlığın bayrağı sallanmaya başladı bunu gören askerler silahlarını bırakıp teslim oldular ... yaraklı düşmüştü... morokeii ve stguskhe halka seslendiler : bugün zafer bizimdir yoldaşlar ve son olmayacak ! bıyıklının kafasını mızrağa geçirip kale kapısına sapladılar ve teslim olan tüm askerleri infaz edip techizatlarını aldılar
    ···
  5. 5.
    +2
    bir ay boyunca hazırlık yaptılar her gece morokeii ve stguskhe kaleyi nasıl zapt edeceklerini tartışıyordu . stguskhe : kuleyi ele geçirirsek her şey biter ama bıyıklı orada ve çok koruması var ne yapacağız ? haklıydı kulenin düşmesi şehrin ellerine geçmesi anlamındaydı ama nasıl olacaktı bıyıklının bir zaafını bulmaları gerekiyordu ve buldularda..
    ···
  6. 6.
    +2
    teslanınbeynini infaz etmediler bıyıklının kafasının olduğu mızrakla incigrada yolladılar bu sırada incigradda inci ve ekibi keyif çatmaktaydı hiçbir şeyden haberleri yoktu makdıbının kapısı çalındı inci : gel ! . gelen incinin elçisi jorgensendi . jorgensen : efendim görmeniz gereken bir şey var ! . inci : ne var lan amk niye rahatsız ediyorsunuz ? bu sırada içeri teslanınbeyni geldi elinde mızrak ve bıyıklının kafası.. inci adeta şok olmuştu bu nasıl olabilirdi öfkeyle ne olduğunu sordu tesla : isyan... isyan mı ? nasıl olabilirdi bu ? hiddetlenen inci tesla ve jorgenseni kovdu ve düşünmeye koyuldu

    to be continued ...

    gece devam edicem panpalar reserveleri alın .
    ···
  7. 7.
    +2
    Her şey yolunda gidiyordu . beklenmedik bir saldırı ve şanlı bir zaferle krallığın önemli bir şehrini ele geçirmişlerdi , morokeii bunun yetmeyeceğini biliyordu . askerler eğitimsizlerdi ve küçük bir kuşatmada bile şehir düşebilirdi . ne yapmalılardı ? stguskhe : askeri eğitim almış birine ihtiyacımız var , dedi . morokeii : bütün askerleri infaz etmeden önce düşünseydik keşke bunu , artık çok geç ve acilen bir plana ihtiyacımız var , dedi . Bu sırada iki atlı incigraddan yola çıkmıştı incinin elçisi jorgensen ve yaraklı birlikleri komutanı tesla . jorgensen incinin mesajını iletiyordu tesla ise sürgün edilmişti . kuleden iki atlının yaklaştığını gören morokeii bağırdı : kapıları açın ! jorgensen ve tesla kuleye geldiler . jorgensen : kralımızın mesajını iletmeye geldim ! eğer şehri 3 gün içinde teslim etmezseniz biz gelip alırız ve içindeki hiç kimseye merhamet göstermeyeceğiz … bu laflar morokeii’yi çok kızdırdı kılıcını çekti ama kolunu stguskhe tuttu ve : elçiye zeval olmaz , dedi . morokeii : giberim zevalini de elçisini de ! bir darbeyle jorgenseni indirdi . tesla olanları şaşkınlık içinde izliyordu , saraydan kovulurken onuru ayaklar altına alınmıştı . ne hata yapmıştı ki ? sorgulanmadan yaka paça atmışlardı onu … yerdeki elçiye baktı ve söze girdi : yoldaşlığa katılmak istiyorum …
    ···
  8. 8.
    +4 -2
    başlığı açanın dokununcu
    @2 nin ise üçüküncü olma sorunsalı

    özet: her dokununcu liseli değildir; ama her liseli bir dokununcudur. (özet biraz uzun oldu idare edin işte)

    --spoiler--

    reklam alınır

    --spoiler--
    ···
  9. 9.
    +1
    konuya çok hızlı girdin be olm hemen 1-2 cümle ile 7-8-9 nesilleri birleştirdin tek çatı altında
    ···
  10. 10.
    +1
    Yoldaşlığın yeterince insan gücü yoktu bu yüzden morokeii iyi propaganda yapabilen birilerini arıyordu ve buldu da , arapspiker . morokeii : çevre şehirler, köyler ne varsa hepsini gez ve yoldaşlığa çağır , dedi . arapspiker : emredersiniz . bu sırada incigradda boş durmuyordu , lejyon orduyu toplamıştı kuşatma için hazır değillerdi ama incinin egoist tavırları yüzünden sefere çıkıyorlardı . tam hazırlanmamış lejyon ordusu bile yoldaşlık için çok büyük bir engeldi . iki taraf da propagandaya başlamıştı : Hainlere ölüm ! – Zalimlere ölüm ! … Bu daha her şeyin başlangıcıydı inci krallığı yakında kan gölüne dönecekti…
    ···
  11. 11.
    +1
    reserveed
    game of thrones-dragonlance-lotr karışımı akmış pampam, 3.nesil olaraktan incigrad'ın bi malikesinde elimde şarap yarramda amcık kıçımı yaya yaya takip ediyorum gelişmeleri.
    ···
  12. 12.
    +1
    Atlılar orduların içine girip kayboldu ardından hücum borusu çaldı , akınla kale surlarına geliyorlardı … kapıya dayandılar ama yoldaşlık askerleri gerek oklarla gerek surlardan döktükleri kızgın yağlarla lejyon askerlerine geçit vermiyordu . yine de uzun süre dayanmak güç olacaktı . kapının dayanacak hali kalmadığını anlayan tesla yayını çıkardı ucu yağlı okunu ateşle yaktı ve lejyon askerlerinin arkasında bulunan tarlaya doğru bir atış yaptı . işaret gelmişti arapspikerin propagandaları sonucu sayısı artan yoldaşlık askerlerini bölüp tarlalara gizlenmelerini emretmişti . lejyonerler kapana kısılmışlardı … o hengamenin içinden okati atıyla çemberi yarmış ve kaçmaya başlamıştı . komutanlarının kaçtığını gören lejyon ordusunun kalan birlikleri teslim oldu . bu sefer dedi morokeii , bu sefer bu adamları yararımıza kullanacağız . saldırı püskürtüldükten sonra orduya konuşma yapan morokeii insanları iyice umutlandırıyordu : Hedefimiz incigrad !
    ···
  13. 13.
    +1
    şimdi ananı gibtim senin iyi şeyler yazacaksın demedik mi

    şaka lan bin cidden elçiye zeval olmaz ama
    ···
  14. 14.
    +1
    Fickerman şarabından bir yudum daha aldı ve söze girdi : ailem yıllar boyu imparatorluğa hizmet etti . babam , annem hiçbiri bundan memnun olmadılar asla ama asla … fakat şuda bir gerçek ki bu lanet düzende bu adamlardan taraf olmazsanız eziliyorsunuz . iyi bir yere gelmek istiyorsanız bu adamların ağız kokularını çekmek zorundasınız … sesi çatallı ve içtendi . belli ki o da bu düzenden nefret ediyor diye düşündü akkurt . bu esnada siegel masaya oturmuş bir şeyler atıştırıyordu . 2 gündür düzgün yemek yiyememişlerdi . Fickerman : çekinme sen de otur yüzünden ve midenden gelen seslere bakılırsa sen de açsın , dedi . bir anda o sevecen yüz ve ses tonu geri dönmüştü . akkurt hem biraz düşünmek hem de içerde can çekişen midesini bu ızdıraptan kurtarmak için masaya oturdu .
    ···
  15. 15.
    +1
    imparatorluğun misillemesi gecikmedi :

    Tüm inci halkına duyurulur : isyancılara yardım eden , onlarla işbirliği yapan herkes vatan hainidir . yakalananlar idam edilecektir .

    Bu durum yoldaşlığı kötü etkilemişti çünkü yaraklı dışındaki her yerin kontrolü imparatorluğun elindeydi ve lejyon askerleri halka baskı uyguluyor , isyancı olduklarını düşündükleri herkesi tutukluyordu . yoldaşlığın gizli bir şekilde adam toplaması gerekmekteydi…
    ···
  16. 16.
    +1
    Güzel bir akşam yemeğinin ardından - ki muhtemelen hayatlarında gördükleri en zengin masaydı – akkurt söze girdi : bay fickerman yoldaşlığa katılırsanız bu davamız için harika olur . ayrıca incigradda bir yeraltı teşkilatı kurabiliriz , dedi . fickerman : pek tabi aklımda bu düşünce vardı ancak size ulaşamadım , zaten denersem imparatorluk beni enselerdi . ancak sorun şu ki bu tamamen gizli kalmalı zira saraydaki görevimi sürdürmeliyim . her ne yaparsanız yapın bu şehir düşmeden hiçbir şeyi değiştiremeyiz , dedi . Akkurt : sakıncası olmazsa bize iki at verip şehirden çıkmamıza yardım edebilir misiniz diye sordu . Elbette dedi fickerman . ama bu gece burada dinlenin . ikisine de evin boş odalarından birini ayarladı – muhtemelen hayatlarının en konforlu uykusu olacaktı - . gece yattıklarında siegel hemen uykuya dalmıştı ama akkurt düşünceliydi . acaba diğerlerine ne oldu …
    ···
  17. 17.
    +1
    Ağzı iyi laf yapan , zeki ve cesur insanlardan oluşan bir ekip oluşturdu akkurt . Hepsi de bu dava için kılını kırpmadan canını verebilirdi . suluzüt , siegel , fagumus , gandalf , arde ve niceleri … akkurt herkesi gruplara böldü ve görev dağılımı yaptı . fagumus ve gandalf nobraine , arde ve suluzüt panpaya gidiyordu . siegel akkurt’a döndü ve : biz nereye gideceğiz yoldaş ? diye sordu . Cevabını biliyordu ama bir ümitle o sözcüğün akkurttun dudaklarından çıkmaması için dua ediyordu … akkurt birkaç saniye bekledikten sonra cevap verdi : incigrad .
    ···
  18. 18.
    +1
    incigrad sadece imparatorluğun merkez şehri değil aynı zamanda en büyük şehriydi . halk refah içindeydi . sıkı bir güvenlik vardı ve şehre girmek zor olacaktı . akkurt düşünceliydi . siegel : şehre nasıl gireceğimiz konusunda düşüncelisin galiba , dedi . akkurt dönüp gülümsedi : girmeye gireriz ama girince ne yapacağız ? . umutsuzca düşünüyorlardı . ölüme geldiklerinin farkındaydılar … ama yoldaşları için bunu seve seve göze alırlardı . hayatta her şeyin bir bedeli vardı ve özgürlük için verecekleri bu bedel azdı bile . şehrin kuzey surlarının altında çok küçük bir yer bulmuşlardı . içinden küçük bir dere geçiyordu ve demir pencereyle kapatılmıştı . pencereye kesmeleri saatlerini aldı tabi buna devriyelerden korunma çabası eklenince sessiz çalışmaları gerekiyordu . hava karardığında pencereyi kesmişlerdi .
    ···
  19. 19.
    +1
    Şehre girdiler ancak her yerde devriyeler vardı . sokaklar labirent gibiydi . kısa bir zaman sonra bir devriye onları gördü ve yaklaşmaya başladı . siegel tam kaçmaya yelteniyordu ki akkurt bir hışımla onu tuttu : ne yapıyorsun ! bizi ele vereceksin sakin ol ! her halükarda yakalanacak ve isyancı oldukları anlaşılacaktı… devriye yaklaştı , asker : bu saatte burada ne işin var , dedi…
    ···
  20. 20.
    +1
    Yolun sonu gelmişti . akkurt üzgündü ama öleceği için değil , göreviyle ilgili hiçbir şey yapamadığı , başarısız olduğu için . sessizlik bozuldu : size söylüyorum ne işiniz var burada ! kılıcını çekmişti asker . bir anda bulundukları yerin sağındaki güzel binanın kapısı açıldı : Ah bende sizi bekliyordum tam zamanında çocuklar , bir sorun mu var sayın onbaşı ? akkurt her ne kadar sevinse de bu adamın niye yardımcı olduğunu bilmiyordu . asker : özür dileriz efendim misafiriniz olduklarını bilmiyorduk . askerler geri döndü , adam çabuk içeri girin dedi . içeri geçtiler . adam : benim adım arschfickermann , sadece fickerman da diyebilirsiniz . yaptığınız şey salak işi gecenin bir vakti sokakda yürümek size kamuflaj sağlamaz . birer kadeh şarap doldurdu akkurt ve siegel hala şaşkınlık içindeydiler . siegel : neden bize yardım ettiniz ? dedi . fickerman şarabından bir yudum aldı yüzü biraz ekşidi : neden mi ? anlatayım o halde…
    ···