1. 29.
    0
    sadece @1 in yazdıkları için
    http://inci.sozlukspot.co...li-hikaye/@sapanlavurbeni
    ···
  2. 28.
    +4 -1
    KAPI ÇALIYORDU.

    kiymali hemen kapıyı açtı: sapan, helen ve akvaryum endişe içinde içeri girdiler.

    "izlediniz mi haberleri?"

    fero hala olayın şaşkınlığındaydı, pompei hasta yatağından onları dinliyordu.

    helen ağlıyor, akvaryum'a sarılıyordu. sapan lafa girdi: "birader ben söylüyordum, hep diyordum deep web'te okudum diye, inanmıyordunuz. hep dexer'ın tak yemesi, insan üzerinde deneyler yapıldığını biliyordum."

    fero sinirli bir çıkış yaptı: "şu olayı bi anlatın dıbınakoyim. hiçbir gibim anlamadım."

    sapan devam etti: "yüksek ihtisas hastanesinden, saat 20.30 sıralarında bir hasta kaçmış. haber kanallarının söylediğine göre devlet insanlardan gizli yeni insan dna sistemi ve yeni hayat üzerine insan denekler kullanıyormuş. hastanın aldığı çekirdek transferi dna ve metabolizmasını değiştirerek bir virüs halini almış. sıhhıye'den kızılaya kadar, millete saldıra saldıra yürümüş. insanları tırmalamış, ıssırmış. kızılay avm'nin önünde de linç etmişler adamı polis gelene kadar."

    fero korku dolu gözlerle: "ölmüş mü peki?"

    sapan yanıtladı:

    - "evet, öldürmüşler. ama ülke karışacak bu haberden sonra, tayyibin ipini çekecekler kesin. böyle bir şey olduğunu biliyordum ben. sözlüğü açsanıza lan hemen bi."

    fero bilgisayarın başına oturdu, incisözlüğe giriş yaptı.
    sol frame tamamen konuyla ilgili başlıklarla doluydu.

    "televizyonlar sizde çalışıyor mu beyler?"
    "yolda gibtiğim zombi capsli."
    "tayyibi gibecekler"
    "amerika açıklama yaptı beyler yarraa yedik"

    dikkat çekici başlık, "amerika açıklama yaptı beyler" olandı.
    hemen başlığa girdiler...
    ···
  3. 27.
    0
    helenle fantezi kısmını bana bırak ;) odun kömür almaya giderken kıçımıza batan kıymıklarla ilgili ben döktürebilirim ;)) ♞
    ···
  4. 26.
    0
    hacı beni kalıcı eklersen çok ii olur kalıcı eklersen sevinirim bende olmak istiyorum hikayede.
    ···
  5. 25.
    0
    Hacı ekle beni reserved
    ···
  6. 24.
    +2 -1
    fero yukarı çıkmıştı, gözünü pompei'ye çevirdi ve arkasından kiymali'ya yöneldi: "durum ne birader, nolucak bu çocuğun hali?" kiymali cevap vermedi, televizyona kitlenmişti. fero, kıymalının bakışlarını takip etti ve televizyona baktı. kızılay meydanındandı görüntüler, kızılay avm'nin önünde bir adam, onlarca kişi tarafından tartaklanıyordu. muhabir konuşmuyordu, o yüzden olayın ne olduğunu anlayamamıştı fero. oturdu hemen sandalyeye ve takip etmeye devam etti. tam izleyecekti ki, yayın sıfırlandı rahatsız edici bir ses dahilinde. ekrana görüntü gelmişti:

    https://i.ytimg.com/vi/qQC1gskwWGc/hqdefault.jpg

    fero, kıymalı'ya bakarak: "bu ne dıbınakoyim sene 2014 hahaha" diye kahkaha atmaya başladı.
    kıymalı umursamadı, yüzünde buruk bir ifade vardı; korkusu gözlerinden okunuyordu.

    fero bunu geç de olsa fark etti. kıymalı'yı dürterek: "b-birader... hayırdır?"

    kıymalı içten bir of çekti ve fero'ya döndü.

    "deep web diye dalga geçiyorduk, gülüyorduk." dedi kısık bir sesle.

    - eee ?

    "hepsi gerçekmiş, insan deneyleri, denek alım satımı, devlet zorlamaları."

    fero'nun içi buz kesmişti...
    ···
  7. 23.
    0
    rez rez rez ♞
    ···
  8. 22.
    0
    benide ekle panpa kalıcı olmak istiyorum hikayede eğer yapabilirsen
    ···
  9. 21.
    +1
    Benide ekle panpa
    ···
  10. 20.
    0
    rezerved
    ···
  11. 19.
    0
    devam devam
    ···
  12. 18.
    +3 -1
    fero konuşmaya girdi. "oğlum pompei çok hasta, yanıyor çocuk ama daha çok terlemesi lazım. sobayı acilen yakmamız gerekiyor, ben kaçtım yukarı." diyerek elinde odunlar, hızlı adımlarla eve doğru yürüdü.

    sapan da "ben de eve giriyorum çocuklar, üşümeye başladım." diyerek yanlarından uzaklaştı.
    akvaryum, helen'e ufak bir öpücük kondurdu, aşklarını tazelediler...
    akvaryum ve helen sevgililerdi. 4 senelik ilişkileri, onları üniversitede de birleştirmişti. sapan'ın kadim dostu olan akvaryum ona güvendiğinden, kız arkadaşıyla birlikte aynı evde kalma kararı almışlardı. dostluk bunu gerektirirdi.

    helen, akvaryum'a bakarak:
    "bu çocuğun hali ne olacak, ailesinden de haber yok. hiç iyi değil... "

    akvaryum iç çekerek konuşmaya girdi... "bilmiyorum, her gece çok inledi, canı çok yanıyor, suratı bembeyaz. ama umarım aklıma gelen şeyler olmaz." diyerek telkinde bulundu.

    ikisinin de yüzünde buruk bir ifade vardı...
    ···
  13. 17.
    0
    hımmmm hımmmm
    ···
  14. 16.
    0
    reserved
    ···
  15. 15.
    0
    rezerved edit beklediğim gibi değerlendi beyler kayseriliyim ve reklam alınır
    ···
  16. 14.
    +4 -1
    fero, üstüne montunu giydi ve yüzünü tamamen kapatarak aşağıya indi. rüzgârın sesi iç gıdıklıyordu, ama diğer taraftan oldukça rahatsız ediciydi. depo, evin hemen 10 metre ilerisinde eski kulübeden bozma bir yerdi. odunları oradan çıkartıp yukarı çıkartması gerekliydi. etraf pusluydu, ne ışık ne başka bir şey sis bulutlarından görünmüyordu. fero yavaşça deponun kapısını açtı, açmasıyla yere düşüp bayılması bir oldu.

    "lan ölüyo dıbınakoyim kaldırın şunu hahahaha"
    "oğlum kaldır, kaldır."
    "lan ne mal adamsınız hahaha"

    şeklinde konuşma cümleleri arasında fero ayılıverdi. karşısında 3 çift göz, ona bakıyorlardı. kısık ve boğuk bir sesle: "sizin ben ağzınıza sıçayım ya... " diyebildi.

    çocuklar gülüşmeye devam ettiler.
    sapanlavurbeni, akvaryumda giber ve helen'di bu kişiler. öğrenci evinde alt katta onlar kalıyordu. onlar da odun almaya çıkmışlardı, ama içeride akvaryum'un açtığı bir muhabbet üzerine daldıklarından dolayı odunları taşımadan oraya oturup sohbete başlamışlardı. gariban fero da, onları gördüğünde korkudan yere devrilivermişti.
    ···
  17. 13.
    0
    rezerved
    ···
  18. 12.
    0
    yaz benide savaşlı aksiyonlu yerlerde kullanırsan sevinirim. takipteyim
    ···
  19. 11.
    -1
    beni de yaz panpa (karı da gibtir bana hikayede mümkünse)
    ···
  20. 10.
    +5 -1
    -dünya değişiyor-

    bölüm 1:

    ankara'da kış etkisini her zamankinden daha fazla gösteriyordu.
    dışarıdaki rüzgâr hışırtıları, binaları uçuracak gibiydi sanki. fena tipi vardı dışarıda, kral4fero camdan dışarıyı izliyordu iç çekerek. "dıbına çaktığım git odunları getir" diye bir ses duyduktan sonra ensesine bir tokat yiyiverdi. arkasına döndüğünde kiymali puding48'i gördü. tokadın şehveti ve hırsı biraz farklıydı. evde feroyu pek sevmezlerdi, hayır aslında severlerdi. ama tembelin teki olduğundan, diğer çocuklara saç baş yolduruyordu. "ne vuruyosun lan" diye arkasını döndü fero. kıymalı esprili bir ses tonuyla:

    - winter is coming, sen camdan dışarıyı izliying birader donuyoruz, hem pompei sapkini çok hasta. bize acımıyorsan çocuğa acı. git getir hadi şu odunları.

    pompei'yi duyunca, fero utanır şekilde aşağıya inme kararı aldı odunları almak için.

    müstakil bir öğrenci evinde kalıyorlardı. çift katlı, şirin bir evdi.
    etrafında başka ev olmaması, onlara cazip gelmişti evi tutmak için. ama kış farklıydı. kışın mangal yoktu, balkonda poker keyfi yoktu. rüzgarın o sert esintisi ve soğuk bütün keyiflerini kaçırıyordu...
    ···