+9
-2
Şeytanın cennetten kovulmadan önceki ismiydi lucifer henüz Adem ve Havva yaratılmamışken. Tanrı' nın en çok sevdiği en gözde meleğiydi, favorisiydi. Şeytan, önceleri Tanrı' nın yaratmış olduğu parlak ve öncü meleklerden biriydi. Tanrı' nın melekler ordusunda çok önemli bir yeri ve görevi vardı. Öyle ki luciferin anlamı light-bearer yani ışığı getiren ve morning star-venüs yani sabah yıldızıydı.
Ezekiel 28:12–19:
''..güzellerin ve bilgelerin en mükemmeliydin. Eden'de, Tanrı'nın bahçesindeydin. Giysilerin hep güzel taşlarla – yakut, zümrüt, aytaşı, beril, onix, safir, turkuazla - ve altın işlemelerle süslüydü. Bunlar sana sen yaratıldığın gün verildi. Seni kudretinle ve gücünle bekçim yaptım. Tanrının kutsal dağına gidebiliyor ve ateş tarlalarında yürüyebiliyordun. Yaptıklarından tamamen muaf tutulurdun ta ki için kötülükle dolana dek. Bu varlık içinde bile daha büyük şiddet yarattın ve günahkar oldun. Seni tanrının dağından men ettim ve seni bekçilik ettiğin ateş tarlalarından sürgün ettim. Güzelliğin yüzünden için kibirle doldu ve bilgeliğini kendi ünün için harcadın. Seni içine hapsettiğim ateşle beraber dünyaya attım. Seni takip edenlerle beraber sonunuz ateşler içinde küle dönecek. Çok feci bir sona geldin.''
Daha sonra kibrine ve hırsına yenik düştü Tanrılığa özendi. Lanetlendi ve cennet bahçelerinden kovuldu. Hikayeye göre lucifer' in kovulduktan sonra atıldığı yer Afrikadır. Ordaki bunca açlık ,savaş ve ölümü buna bağlarlar. En iyiyken lanetlenmek bu olsa gerek.Şeytan; birçok dinde insanları kötülüğe teşvik eden, adaletsizliğin önderi bir varlığın ismidir. Şeytan, rakip, muhalif, bozucu ve bozguncu gibi anlamlara gelen ibranice bir kelime olan "Satan"'dan ya da arapça kökü "rahmetten uzaklaştı, hak'dan uzak oldu" anlamlarına gelen "şetane"'den gelmektedir. Modern dinlerde ya da mitolojilerde, Şeytan genellikle, doğaüstü güçlere sahip, sürekli insanları dinden, dolayısıyla yaratıcısının emirlerinden uzaklaştırmaya çalışan bir varlık olarak düşünülmüştür. Latincede "Diábolus, Diaboli", Yunancada "Diabolos", "Karanlıkların Efendisi", "Beelzebub" [Sinek Kral], "Belial", "Mephisto", ya da "Lucifer" olarak geçer. Talmud ya da Kabbala felsefesinde "Samael" olarak geçer. Yahudi inanışında Samael başka bir melektir. islamda "iblis" olarak bilinir ancak kuranda "şeytan" kelimesi (87 kez), "iblis"'ten daha fazla kullanılmıştır. Şeytan ayrıca "Azazel" olarak da anılmıştır.
Eski Antlaşma'da Şeytan
Eski Antlaşma' da Şeytan Hrıstiyanlıkta ki gibi korkulan bir mahluk değildir ve kötülüklerin temelini oluşturmaz. Çünkü musevilikte Hayrın da şerrin de Tanrı' dan geldiği inancı vardır. Bu sebeple Satan ya da Samael adı verilen Şeytan'nın hile ve aldatmacalarına karşı dikkatli olunmalıdır. Yine Talmud, Bava Batra Bölümü, Daf 16a 'ya göre:
Şeytan, kötü dürtüler ve Ölüm Meleği aynı şahsiyetlerdir.
Ezekiel 28:12–19:
..güzellerin ve bilgelerin en mükemmeliydin. Eden' de, Tanrı' nın bahçesindeydin. Giysilerin hep güzel taşlarla – yakut, zümrüt, aytaşı, beril, onix, safir, turkuazla - ve altın işlemelerle süslüydü. Bunlar sana sen yaratıldığın gün verildi. Seni kudretinle ve gücünle bekçim yaptım. Tanrının kutsal dağına gidebiliyor ve ateş tarlalarında yürüyebiliyordun. Yaptıklarından tamamen muaf tutulurdun ta ki için kötülükle dolana dek. Bu varlık içinde bile daha büyük şiddet yarattın ve günahkar oldun. Seni tanrının dağından men ettim ve seni bekçilik ettiğin ateş tarlalarından sürgün ettim. Güzelliğin yüzünden için kibirle doldu ve bilgeliğini kendi ünün için harcadın. Seni içine hapsettiğim ateşle beraber dünyaya attım. Seni takip edenlerle beraber sonunuz ateşler içinde küle dönecek. Çok feci bir sona geldin.
Yeni Antlaşma'da Şeytan
Şeytan özellikle Yeni Antlaşma' da ve Hrıstiyan inancında kendisine daha çok yer bulmuştur. Özellikle isa' yı sürekli olarak kışkırtır. Ancak Şeytanın kişiliğinin kaynağı incil değil, hristiyan edebiyatıdır. John Milton' nun epik bir şiirinde Şeytanın en üst düzeyde bir melekken insanı ve kendini yaratan tanrıya karşı düşmanlığa yönelen bir kişilik olduğu anlatılır. Ancak Şeytan kesinlikle cehennemde hapsolmuş biri değildir aksine istediği her yere -dünyaya hatta cennete bile- girip çıkabilir. Bu özellikleriyle Şeytanın nihayi amacı insanlığı yaratıcının yolundan saptırmaktır. Bu anlamda kendisini tanrıya bir rakip olarak kabul ettirme gayreti içindedir. Kendisine bir süre verilmiş ve bu sürenin dolmasına kadar yaratıcıya karşı açtığı savaşın sonucunu beklemektedir.
Yaradılış (Genesis) bölümünde, Adem ve Havva' yı kışkırtan yılan figürü, Tevrat' taki anlatımın aksine daha sonraları Hristiyan uleması tarafından Şeytan olarak değerlendirilmiştir. Doğu (Ortodoks) Kilisesine göre Şeytan, insanın üç düşmanı günah-ölüm' den birisidir. Bütün Hristiyan inanışlarında, Şeytan, isa' ya ve isa figüründe Tanrı' ya karşı son bir savaş Armageddon açacaktır. Bu savaş aynı zamanda Şeytana verilen sürenin de aeonios sonuna çok yaklaşıldığını gösterecektir. Unitaryan Kilisesine göre Şeytan bu zaman geldiğinde tekrar iyi olacak ve melek özelliklerine kavuşacaktır. Bu sürenin nasıl işleyeceği her kilisede farklılıklar gösterir. Netice de dünya tüm şeytanlıklardan arınır ve tıpkı cennet gibi günahsız bir yere dönüşür. Ortaçağ' da Şeytan bir keçi gibi sakallı ve boynuzlu, elinde çatal ve kuyruklu olarak tasvir edilirdi. Bu görüntünün oluşmasının sebebi incil değildir ve hristiyanlıktan önceki pagan inanışlarda simgelenen bazı tanrı figürlerinden (Pan, Dionysus) kaynaklanır