1. 172.
    +1
    baharatçıyım aslında, firmamın adı istih'baharat'

    şimdi de bar işine gireceğez. adını cab'bar' koymayı düşünüyorum...

    nasıl isim

    yorum ve önerilerinizi bekliyorum binler
    ···
  2. 171.
    +1 -1
    öpüşme uzunca bi süre sürdü o sırada ben kızın pantolonuna attım elimi bacaklarının arasına daoğru devam ettirdim elimi , kız elimi tuttu ama ben hırslanmoıştım bi kere. bu tepkiyi görünce, o da attı benim alete elini.
    beyler yaşadığım en inanılmaz gibişlerden birini o gece yaşadım. allah size de nasip etsin fakat sabah dikkatli olun.

    sabah kalkıp erkenden kaçmayı planlarken öğlen 2de uyandım amk.
    kız taşak geçti bi de üstüne.
    teşekkürler dinledeiğiniz için. detayları paylaşacağım isteyen olursa
    ···
  3. 170.
    0
    yaaa yok öyle bir şey gibtir git aq. ne komiksin ne yaratıcı. am kafa !
    ···
  4. 169.
    0
    hadi sonuna gel gibicem tahtanı heycandan kalp çarpıntı yaptı
    ···
  5. 168.
    0
    devam et kanka
    ···
  6. 167.
    -1
    hikaye giben team is here
    ···
  7. 166.
    -2
    FETRET DEVRI

    Osmanli tarihinde, kardeslerin saltanat mücadelisi verdikleri ve 1413 yilina kadar devam eden karigibliklar dönemi diyebilecegimiz "Fetret Devri", Timur'un uyguladigi bir siyasetin sonucu olarak ortaya çikmistir.

    Yildirim Bâyezid, Ankara Savasi'nda Timur'a esir düstügü zaman en büyükleri Süleyman olmak üzere Isa, Mehmed, Musa, Mustafa ve Kasim adlarinda alti erkek çocuga sahipti. Bunlardan besi babalari ile birlikte Ankara Savasi'na katilmislardi. Kasim ise çok küçük oldugundan Bursa'da kalmisti.

    Süleyman Çelebi, muharebenin kayb edildigini görünce babasinin emri üzerine Vezir-i Azam Çandarlizâde Ali Pasa, Murad Pasa, Yeniçeri agasi Hasan Aga ve Subasi Eyne Bey ile birlikte yanindaki kuvvetlerle Bursa'ya gelmis, buradan da küçük sehzade Kasim'i alarak büyük zorluklarla Rumeli'ye geçebilmisti. Isa Çelebi, muharebe meydanini terk ettikten sonra Balikesir taraflarinda saklanmis, Mehmet Çelebi Amasya'ya çekilmis, Musa ve Mustafa ise babalari ile birlikte esir düsmüslerdi.

    Asil gayesi, güçlü bir Osmanli Devleti yerine, kendisine bagli ve onun yüksek hâkimiyetini taniyan parçalanmis birkaç Osmanli Beyligi meydana getirmek olan Timur, baslangiçta bu gayesine ulasmis görünmekteydi. Ayrica o, Yildirim Bâyezid tarafindan kurulmaya çalisilan Anadolu birligini de parçalamak istiyordu. Bu sebeple Anadolu beylerine ait yerleri Osmanlilardan atip tekrar eski sahiplerine verdi. Geriye kalan Osmanli ülkesini de Bâyezid'in dört oglu arasinda paylastirmisti Edirne'de bulunan Emir Süleyman'a Rumeli'deki yerleri verip kendisine tabi oldugunu ifade eden hükümdarlik alâmeti olarak kemer, külah ve hil'at göndermistir. Diger sehzadelerden Isa Çelebi Balikesir ve Bursa'da, Mehmed Çelebi Amasya'da, Musa Çelebi ise Isa'yi Bursa'dan çekilmeye mecbur ederek Bursa'da Timur'un al damgasiyla hükümdar olmuslardi.

    Ankara Savasi'ndan sonra Anadolu'da sekiz ay kadar kalan Timur, uyguladigi siyasetin meyvelerini verdigini gördükten sonra Doguya dönüp Çin seferine çikarken arkasinda biraktigi Anadolu'nun politik yapisi Sultan I. Murad'in hükümdarligi sonundaki durumu andiriyordu. Timur, Bâyezid'in ele geçirdigi topraklari geri almisti. Böylece Sultan Murad'in Ankara'dan Akdeniz'e açtigi Osmanli koridoru kapanmis oluyordu.

    Karamanoglu Mehmed Bey, Anadolu'nun üçte birini kaplayan ve içlerinde Hamidogullari ve Germiyanogullari'nin topraklarinin dogu bölgeleri ile Kayseri, Isparta, Antalya ve Alaiyye gibi kentler bulunan büyük bir devletin basina getirilmisti. Timur, Anadolu'da Osmanlilara karsi koyabilecek bir güç meydana getirmek için böyle yapmisti. Mehmet Bey, Osmanlilar da dahil olmak üzere bütün beyliklerin emiri olarak ilân edilmisti.

    Timur'un, Anadolu'da uyguladigi bu parçalama politikasi sonucunda Osmanli ülkesi sehzadeler arasinda taksim edilmis, on bir sene süren ve tarihlerde Osmanli Devleti'nin parçalanmasindan dolayi "Saltanatta Ara" denilen ve kanli hadiselerle dolu bir devrin açilmasina, fetihlerin durmasina, Istanbul Imparatoru'nun türlü entrikalarla bu durumu körüklemesine sebep olmustu. Hatta bazi Avrupalilar, yeni bir Haçli Seferi düzenledikleri takdirde Osmanlilar'i Avrupa'dan atabileceklerini düsünür olmuslardi.

    Ankara Savasi ve bunun sonucunda bir daha kalkinamamasi plâni ile Osmanli Devleti'nin parçalanmasi bu devlet için mühim ve büyük bir darbe olmakla birlikte çeyrek asirda kendisini sür'atle toplamaya muvaffak olmasi bu devletin teskilât ve müesseselerinin saglamligini göstermektedir. Buna karsilik Hindistan, Iran, Azerbaycan, Irak, Suriye ve Ege Denizine kadar genis topraklar üzerinde fetihlerde bulunmus olan Timur'un, ölümünden kisa bir müddet sonra devletinin ortadan kalkmasi, onun sadece tedhise dayali bir devlet kurdugunu göstermektedir.

    Kaynak: Osmanli tarihi
    Tümünü Göster
    ···
  8. 165.
    -1
    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  9. 164.
    0
    spoiler veriyor ırzını gibtiğim aq. ahaha gibtir git ekşi itirafta yaz.
    ···
  10. 163.
    0
    hadi gib gib gib
    ···
  11. 162.
    0
    amk 20 entry gireceğine, 5 entryde anlat, gibmeyeyim hikayeni... bağla sonunu şunun
    ···
  12. 161.
    +1 -1
    Johann Sebastian Bach
    1685 yılında Eisenach, Almanya'da doğdu. Kendini müzisyen bir ailenin içinde bulan Sebastian, ister istemez müziğe ilgi duymaya başladı.
    Çok küçük yaşta annesini kaybeden Bach, 9 yaşında da babasının ölümüyle sarsıldı. (Çocukların baba mesleğine devam ettiği bir çağda yaşadığı düşünülerek, Bach’ın da henüz 9 yaşında bir çok enstrumanı çalabildiği tahmin ediliyor.) Anne ve babasının ölümünün ardından Ohrdruf’ta çalgıcılık yapan ağabeyi ile yaşamaya başladı. Bütün vaktini ağabeyinin org'u ile geçiren Bach, bu dönemde kendini oldukça geliştirdi. iyice müziğe merak saran Bach, gençliği ve okul hayatı boyunca Alman müzisyenleri araştırdı.

    Georg Böhm, Dietrich Buxtehude ve Johann Adam gibi müzisyenleri dinlemek için uzun seyahatlere çıktı. 1703 yılında Latin Okulunu bitirdi ve Bach ailesinde okulunu bitirebilen ilk O oldu.

    Okulun bitmesinin ardından, para kazanmak için Armstad'ta org çalmaya başladı. Daha ciddi, daha fazla kazanabileceği, daha profosyonel bir iş arzulayan Bach, aradığını Mühlhausen’de buldu. Bugün mevcut olan eserlerinden birkaçını bu dönemde yapmasına karşın, burada yaptığı bestelerin büyük bir çoğunluğu kayboldu.

    1707'de küçük bir mirasa konduktan sonra kuzeni Maria Barbara Bach ile evlendi. Bu evlilikten 7 çocuğu oldu. Ancak çocuklarının 3’ü çok küçük yaşta hayatını kaybetti.

    Bach evliliklerinin 13. yılında dul kaldı. Yaklaşık bir yıl sonra, 11 Aralık 1721’de, genç soprano Anna Magdalena Wilcke ile evlendi. Evlendiklerinde Wilke, henüz 17 yaşındaydı. Aradaki yaş farkına rağmen oldukça mutlu bir beraberlik yaşadılar. Bu evlilikten de 13 çocukları oldu. Bütün çocuklarının müzikle ilgilenmesi Bach’ı mutlu ediyordu. Kadınların evin dışına çıkamadığı bir çağda, kızlarının müzikten ekmek kazanmasından gurur duyuyordu.

    Bach, hayatı boyunca 1000'in üzerinde beste yaptı. Ancak Günümüze ulaşan eserleri, ikinci evliliğinden olan Carl Phillip Emanuel’in arşivine aldıklarıyla sınırlı kaldı.

    Eserleriyle tüm dünyaya nam salan, 20 çocuk babası Johann Sebastian Bach, 28 Haziran 1750'de, Leipzig'de öldü.
    ···
  13. 160.
    0
    @164ten devam beyler

    --spoiler--
    sonra yanıma yanaşır yanaşmaz attım elimi çaktırmadan bacağına, uzandım yanına o sırada o da uzandı; dizi de tam bitti bitecek, ışığı kapatıp öyle gel istersen dedim.
    ışığı kapatmadan çıktı.
    sıçtım lan dedim bi an.
    meğer lavaboya gitmiş. dişleri fırçalanmıştı geldiğinde de büyük ihtimalle am kontrolü yaptı.
    geldi uzandı yanıma, elini yüzüme attı. elini yüzüme atmasıyla davrandım dudaklara.
    beyler kızın dudakları o kadar ıslak ve o kadar güzeldi ki anlatamam. şu ana kadar yaşadığım en ateşli öpüşmelerden birini yaşadık.

    --spoiler--
    ···
  14. 159.
    0
    gibicem kılcal damarlarını 10 parmak yazsana bin
    ···
  15. 158.
    -2
    adezyon: farklı iki madde arasında var olan ve bu iki maddenin birbirine yapışmasını sağlayan çekim kuvvetine adezyon (yapışma) denir.

    günlük hayatta adezyonun örneklerinı sıkça görmekteyiz. yağmur damlalarının cama yapışması, denizden çıkan bir insanın vücudunun ıslak kalması, durgun bir su üzerinde hareket eden yaprağın suyu sürüklemesi ve benzeri durumlar adezyona örnektir.

    yağmur damlalarının cama yapışması,
    denizden çıkan bir insanın vücudunun ıslak kalması,
    durgun bir su üzerinde hareket eden yaprağın suyu sürüklemesi
    bir sıvının molekülleri ile içinde bulunduğu kabın yüzeyi arasındaki kuvvetler
    tüm bilinen yapıştırıcı maddeler bu kuvvetlerin işleyişi prensibine dayanılarak üretilir.

    kohezyon (latince cohaerere bir arada bulunma anlamındadır) molekül çekim kuvveti demektir. aynı cins moleküllerin arasındaki çekim kuvvetine denir.

    kohezyon sıvı ve katı (gazlarda ihmal edilebilecek kadar küçüktür) maddelerde görülür. bu maddelerin moleküllerindeki pozitif ve negatif yükler arasında oluşur. bağların ömrü saniyenin trilyonda biri kadardır; ancak komşu moleküller arasında sürekli yeni bağ kurulur ve bu da bileşiği bir arada tutar.

    bu olgu sonucunda sıvılardaki yüzey gerilimi adı verilen olgu meydana gelir.

    bitkilere etkisi

    hidrojen bağlarının sonucunda gerçekleşen kohezyon, bitkilerde suyun zıt yönde taşınmasını mümkün kılar. su bitkilerdeki odun borularından yukarı çıkarılırken kohezyon ve adhezyon sonucu oluşan hidrojen bağları rol oynar. adezyon: farklı iki madde arasında var olan ve bu iki maddenin birbirine yapışmasını sağlayan çekim kuvvetine adezyon (yapışma) denir.

    günlük hayatta adezyonun örneklerinı sıkça görmekteyiz. yağmur damlalarının cama yapışması, denizden çıkan bir insanın vücudunun ıslak kalması, durgun bir su üzerinde hareket eden yaprağın suyu sürüklemesi ve benzeri durumlar adezyona örnektir.

    yağmur damlalarının cama yapışması,
    denizden çıkan bir insanın vücudunun ıslak kalması,
    durgun bir su üzerinde hareket eden yaprağın suyu sürüklemesi
    bir sıvının molekülleri ile içinde bulunduğu kabın yüzeyi arasındaki kuvvetler
    tüm bilinen yapıştırıcı maddeler bu kuvvetlerin işleyişi prensibine dayanılarak üretilir.

    kohezyon (latince cohaerere bir arada bulunma anlamındadır) molekül çekim kuvveti demektir. aynı cins moleküllerin arasındaki çekim kuvvetine denir.

    kohezyon sıvı ve katı (gazlarda ihmal edilebilecek kadar küçüktür) maddelerde görülür. bu maddelerin moleküllerindeki pozitif ve negatif yükler arasında oluşur. bağların ömrü saniyenin trilyonda biri kadardır; ancak komşu moleküller arasında sürekli yeni bağ kurulur ve bu da bileşiği bir arada tutar.

    bu olgu sonucunda sıvılardaki yüzey gerilimi adı verilen olgu meydana gelir.

    bitkilere etkisi

    hidrojen bağlarının sonucunda gerçekleşen kohezyon, bitkilerde suyun zıt yönde taşınmasını mümkün kılar. su bitkilerdeki odun borularından yukarı çıkarılırken kohezyon ve adhezyon sonucu oluşan hidrojen bağları rol oynar. adezyon: farklı iki madde arasında var olan ve bu iki maddenin birbirine yapışmasını sağlayan çekim kuvvetine adezyon (yapışma) denir.

    günlük hayatta adezyonun örneklerinı sıkça görmekteyiz. yağmur damlalarının cama yapışması, denizden çıkan bir insanın vücudunun ıslak kalması, durgun bir su üzerinde hareket eden yaprağın suyu sürüklemesi ve benzeri durumlar adezyona örnektir.

    yağmur damlalarının cama yapışması,
    denizden çıkan bir insanın vücudunun ıslak kalması,
    durgun bir su üzerinde hareket eden yaprağın suyu sürüklemesi
    bir sıvının molekülleri ile içinde bulunduğu kabın yüzeyi arasındaki kuvvetler
    tüm bilinen yapıştırıcı maddeler bu kuvvetlerin işleyişi prensibine dayanılarak üretilir.

    kohezyon (latince cohaerere bir arada bulunma anlamındadır) molekül çekim kuvveti demektir. aynı cins moleküllerin arasındaki çekim kuvvetine denir.

    kohezyon sıvı ve katı (gazlarda ihmal edilebilecek kadar küçüktür) maddelerde görülür. bu maddelerin moleküllerindeki pozitif ve negatif yükler arasında oluşur. bağların ömrü saniyenin trilyonda biri kadardır; ancak komşu moleküller arasında sürekli yeni bağ kurulur ve bu da bileşiği bir arada tutar.

    bu olgu sonucunda sıvılardaki yüzey gerilimi adı verilen olgu meydana gelir.

    bitkilere etkisi

    hidrojen bağlarının sonucunda gerçekleşen kohezyon, bitkilerde suyun zıt yönde taşınmasını mümkün kılar. su bitkilerdeki odun borularından yukarı çıkarılırken kohezyon ve adhezyon sonucu oluşan hidrojen bağları rol oynar.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 157.
    0
    aga aksın hikaye aksın yaaaaaa bi çırpıda
    ···
  17. 156.
    0
    hadi lan bin.
    ···
  18. 155.
    -1
    eeeee sonra
    ···
  19. 154.
    0
    hızlı hızlı devam et hacı hikaye gibici teami gibleme gidiyolar
    ···
  20. 153.
    0
    adam kaçtı beyler uyduracak bişey bulamayınca
    ···