0
2006 yılı soğuk bir kış günü doğdum. bir tırın üzerinde doğduğum yerden türkiye ardından amasya’ daki gırgıroğlu’na geldim meğer sahibim 2 aydır beni bekliyormuş. mavi bir şahinle geldi beni aldı önce biraz tereddüt geçirdim çünkü genç bir sürücü idi acaba canımı yakarmı diye düşündüm. anahtarımı verdiler usulca çalıştırdı yanında orta yaşlı biri daha vardı meğer gerçek sahibim oymuş ama hiç sürmedi beni hep sağ ön koltuğumda oturdu. karnımda zil çalıyodu. birlikte yola çıktık az sonra karnımı tıka basa doldurdular. yola çıktık öyle sakin gidiyordukki zamanla anlayacaktım sahibimin beni nasıl özenle kullanacağını. eve gelince sevincim bir kat daha arttı çünkü benim için bir garaj yapmışlardı. ertesi gün koltuklarıma kılıf çektiler. bir kaç ay sonra da camlarım simsiyah olmuştu dışarıdan kimse içimi göremiyordu bu çok hoşuma gitti. sahibim bana çok değer veriyordu iyiki bu kişi beni satın almış diye düşündüm. özellikle ilk günlerimde parçalarım alışana kadar çok özenle beni hiç zorlamadan sürüyordu. bir yaşım dolduğunda (2007 şubat) kan değişim zamanım gelmişti sağolsun hemen sahibimle ilk tanıştığım yere döndük burada aynı zamanda bakım onarım da yapılıyormuş. doktorlar her yerimi elden geçirdiler bu ara çok gıdıklanıyordum ama bu hoşuma gidiyordu. iki ay geçmeden nisan sonunda tekrar buraya uğradık fren pedalıma bişiyler yaptılar ne olduğunu anlamadım. aynı yıl temmuz ayında tekrar geldik bu sefer biraz canım yanıyodu ne olduğunu anlamamıştım meğer park sensörü takıyorlarmış artık geri giderken daha rahat gidiyordum. derken eylül ayında geri vites lambam yanmadı hemen geldik gene gırıgıroğluna sağolsunlar doktorlar bu sefer bir yerimi acıtmadan hallettiler. 2008 yılı şubatında kanımın değişmesi tekrar gelmişti geldik gırgıroğluna sağolsunlar doktorlar hallettiler. derken bu sefer başka bir hastaneye geldik burada arka ayaklarımın etrafını plastikle kapladılar alt tarafımada pis kokulu birşeyler sıktılar meğer bu benim ömrümün uzun olması içinmiş. derken 2009 mart ayında muayeneden geçmem gerekiyormuş ayaklarımı dönen iki silindirin arasına soktular biraz canım yandı ama bu çok zevkli idi buradaki adamlar altıma üstüme her yerimi kontrol ettiler bir hastalığım çıkmadı. bu arada mart ayında tekrar kanım değişti. eylülde boğazım ağrımasın diye hava filtrem tekrar değişti. 2010 nisan ayı gelmişti tekrar kanım değişti. bu arada sahibim beni hiç zorlamadan özenle kullanıyordu sabahları ısınana kadar yavaş yavaş sürüyordu duracağım zaman kendime gelmem için biraz beni kendi halimde çalıştırıp öyle anahtarı alıyordu. karnımı hep en sevdiğim eurodizelle dolduruyordu. yemek fişlerinide hep saklıyormuş. derken nisan ayında bi akşam sağ gözüm görmeyiverdi sağolsun sahibim hemen aynı mercekten yenisi taktırdı. bu arada dış elbisemede süsler takılıyordu yavaş yavaş aynı yıl temmuz ayında sağ arka ayağım ses çıkarmaya başladı bilyem bozulmuş sahibim gene hemen aynısı ile değiştirdi. bu arada ön ayakkabılarımın iki yıl önce kar botları ile değiştiğini söylemeyi unuttum. daha sonra bir çift te yazlık sandalet aldılar. derken eylülde gene boğazım ağrımasın diye hava filtrem değişti. 2011 ocak ta ne talihsizlik sol gözüm görmeyiverdi sahibim hemen aynı mercekten yenisi taktırdı. şubat ayı gelmişti gene muayeneye soktular ayaklarım gene silindirlerin arasında biraz acıdı ama bu benim iyiliğim içindi. mayıs ayında tekrar kanım değişti. sahibim söylemiyor ama sanırım vedalaşma zamanımız geldi lütfen beni alacaklar eğer beni özenle kullanmayacaksanız almayın alıp canımı yakmayın. arkadaşlar olayı kısaca özetledim araçta hata boya yok 52 bin km de tek kişinin itina ile kullandığı özel bir araçtır. fiyat 17500 olur. aracı satma sebebim özürlü plakalı aldık 5 yılı doldu vedalaşıp tekrar yenisini almak. araçta tertibat falan yoktur.2006 yılı soğuk bir kış günü doğdum. bir tırın üzerinde doğduğum yerden türkiye ardından amasya’ daki gırgıroğlu’na geldim meğer sahibim 2 aydır beni bekliyormuş. mavi bir şahinle geldi beni aldı önce biraz tereddüt geçirdim çünkü genç bir sürücü idi acaba canımı yakarmı diye düşündüm. anahtarımı verdiler usulca çalıştırdı yanında orta yaşlı biri daha vardı meğer gerçek sahibim oymuş ama hiç sürmedi beni hep sağ ön koltuğumda oturdu. karnımda zil çalıyodu. birlikte yola çıktık az sonra karnımı tıka basa doldurdular. yola çıktık öyle sakin gidiyordukki zamanla anlayacaktım sahibimin beni nasıl özenle kullanacağını. eve gelince sevincim bir kat daha arttı çünkü benim için bir garaj yapmışlardı. ertesi gün koltuklarıma kılıf çektiler. bir kaç ay sonra da camlarım simsiyah olmuştu dışarıdan kimse içimi göremiyordu bu çok hoşuma gitti. sahibim bana çok değer veriyordu iyiki bu kişi beni satın almış diye düşündüm. özellikle ilk günlerimde parçalarım alışana kadar çok özenle beni hiç zorlamadan sürüyordu. bir yaşım dolduğunda (2007 şubat) kan değişim zamanım gelmişti sağolsun hemen sahibimle ilk tanıştığım yere döndük burada aynı zamanda bakım onarım da yapılıyormuş. doktorlar her yerimi elden geçirdiler bu ara çok gıdıklanıyordum ama bu hoşuma gidiyordu. iki ay geçmeden nisan sonunda tekrar buraya uğradık fren pedalıma bişiyler yaptılar ne olduğunu anlamadım. aynı yıl temmuz ayında tekrar geldik bu sefer biraz canım yanıyodu ne olduğunu anlamamıştım meğer park sensörü takıyorlarmış artık geri giderken daha rahat gidiyordum. derken eylül ayında geri vites lambam yanmadı hemen geldik gene gırıgıroğluna sağolsunlar doktorlar bu sefer bir yerimi acıtmadan hallettiler. 2008 yılı şubatında kanımın değişmesi tekrar gelmişti geldik gırgıroğluna sağolsunlar doktorlar hallettiler. derken bu sefer başka bir hastaneye geldik burada arka ayaklarımın etrafını plastikle kapladılar alt tarafımada pis kokulu birşeyler sıktılar meğer bu benim ömrümün uzun olması içinmiş. derken 2009 mart ayında muayeneden geçmem gerekiyormuş ayaklarımı dönen iki silindirin arasına soktular biraz canım yandı ama bu çok zevkli idi buradaki adamlar altıma üstüme her yerimi kontrol ettiler bir hastalığım çıkmadı. bu arada mart ayında tekrar kanım değişti. eylülde boğazım ağrımasın diye hava filtrem tekrar değişti. 2010 nisan ayı gelmişti tekrar kanım değişti. bu arada sahibim beni hiç zorlamadan özenle kullanıyordu sabahları ısınana kadar yavaş yavaş sürüyordu duracağım zaman kendime gelmem için biraz beni kendi halimde çalıştırıp öyle anahtarı alıyordu. karnımı hep en sevdiğim eurodizelle dolduruyordu. yemek fişlerinide hep saklıyormuş. derken nisan ayında bi akşam sağ gözüm görmeyiverdi sağolsun sahibim hemen aynı mercekten yenisi taktırdı. bu arada dış elbisemede süsler takılıyordu yavaş yavaş aynı yıl temmuz ayında sağ arka ayağım ses çıkarmaya başladı bilyem bozulmuş sahibim gene hemen aynısı ile değiştirdi. bu arada ön ayakkabılarımın iki yıl önce kar botları ile değiştiğini söylemeyi unuttum. daha sonra bir çift te yazlık sandalet aldılar. derken eylülde gene boğazım ağrımasın diye hava filtrem değişti. 2011 ocak ta ne talihsizlik sol gözüm görmeyiverdi sahibim hemen aynı mercekten yenisi taktırdı. şubat ayı gelmişti gene muayeneye soktular ayaklarım gene silindirlerin arasında biraz acıdı ama bu benim iyiliğim içindi. mayıs ayında tekrar kanım değişti. sahibim söylemiyor ama sanırım vedalaşma zamanımız geldi lütfen beni alacaklar eğer beni özenle kullanmayacaksanız almayın alıp canımı yakmayın. arkadaşlar olayı kısaca özetledim araçta hata boya yok 52 bin km de tek kişinin itina ile kullandığı özel bir araçtır. fiyat 17500 olur. aracı satma sebebim özürlü plakalı aldık 5 yılı doldu vedalaşıp tekrar yenisini almak. araçta tertibat falan yoktur.
Tümünü Göster