1. 101.
    0
    reserved
    ···
  2. 102.
    0
    reserved
    ···
  3. 103.
    0
    rezerve amk
    ···
  4. 104.
    0
    herkes yemiş amk ahahaha
    ···
  5. 105.
    0
    evet beyler her şey bir salı akşamı başladı, havanın bulutlu olduğu şubatın yirmi birinci günü, senelerden geçen sene.

    hava hafif atıştırıyodu, soğuktu da. eldivenlerim yoktu, esen rüzgarın ellerimi kesişini hatırlıyorum. beni pek de tutmayan ceketimin küçük ceplerine ellerimi sığdırma çabalarım, beceremeyişim. yanıma şemsiye de almamıştım. şubat ayı giderayak iyiden iyiye gibiyordu beni. ben otobüs durağına yürüyordum. otobüse yetişme gibi bi derdim de yok. sadece durağa yürüyorum, boş beleş kafamda zerre düşünce kıvılcımı barındırmıyorum. tek amacım durağa varıp otobüsüme binmek. evime gitmek, yaşadığım günü tekrar yaşamak için uyumak.
    ···
  6. 106.
    0
    ancak mikail panpamızın-ki en çok saygı duyduğum meleklerden biridir, kulakları çınlasın- kötü mizah anlayışının kurbanı olacağımı bilmiyordum. mikail abinin yukardan root ayarlarıyla oynamasıyla hava birden bozdu. karla karışık yağıyordu dıbına koduğumun hikmeti. nasıl üşüyorum aldığım nefes akciğerlerimde donuyo sanki. şemsiyem yok. ıslağım ancak kesinlikle ciksi değilim.

    durağa da bi beş-on dakkalık yolum var. burnum kızarmış. sümüklerim akıyo. peçetem yok. perişan oldum dıbına koyayım yolda. bildiğin sefillerde başrolum
    ···
  7. 107.
    0
    rezerved
    ···
  8. 108.
    0
    tüm çaresizliğimi sırtlanıp, yüzümü allah'a zütümü rüzgara dönmüş yürümeye devam ediyordum. 2 dakika öncesinde hiçbi şey çükünün ucunda olmayan ben, bildiğin tribe girmiştim. sokakta çeşitli jest ve mimiklerle kendimce doğa ana'ya trip atıyodum.

    şakasını bi yana bırakırsak baya da iyi ıslanmıştım. üşüyodum. esen rüzgarın soğuğu kafamı çeneme yapıştırmıştı. gittiğim yola bakmıyordum, gördüklerim parmak uçlarım ve ölmemem için gereken bi kaç metre dahadan ibaretti.

    mucizelere inanan bi adam değilim, fakat o gün rabbimin beni gördüğü ve "yazık la kimin çocuğuysa" dediğini biliyorum. bu şekilde titreye titreye yürüdükten sonra kafamı kaldırdığımda gördüğüm şey, şemsiyesiyle yürüyen bir adet lise arkadaşıydı. 1 seneye yakın görüşmüyoduk belki de ama o hala çok güzeldi
    ···
  9. 109.
    0
    reserved
    ···
  10. 110.
    0
    reserved
    ···
  11. 111.
    0
    reserved
    ···
  12. 112.
    0
    rezerveeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee
    ···
  13. 113.
    0
    rezervasyon
    ···
  14. 114.
    0
    reserved
    ···
  15. 115.
    0
    rezerved
    ···
  16. 116.
    0
    o gün normalde olsa yapmayacağımı düşündüğüm bi şey yaptım. belki zorunluluktu, belki de öyle yapmak istedim. yanına gittim, şemsiyesinin altına girdim yavaşça.

    korkmuştu. güldüm. ancak o hiçbir zaman gülümseyişimin sebebinin, korkması olmadığını bilmedi, o iri kahverengi gözlerini bir yıldan beri gözlerime yar etmemişti. leyla. tebessümümün tek sebebiydi. bu arada leyla dememde bi sakınca var mı? herkesin hayatına girmiş bi leyla'sı yok mudur zaten? işte benimki de hemen yanımdaydı, aynı şemsiyenin altındaydık.

    durağa kadar yaptığımız "ee neler yapıyosun?" muhabbetinin inanın nası geçtiğini hatırlamıyorum. tek hatırladığım dıbına koyduğumun otobüsünün vaktinden erken geldiğidir. umut sarıkaya tipi mutsuzlukların hepsini toplayıp zütüme sokuyolardı sanki. çok acıtmıştı, fakat en azından leyla ile hiçbi şey değildik artık. içimde hem hüznü hem de sevinci aynı anda yaşıyordum otobüsüme binerken.

    akbili basmayı unutuyordum kafam o kadar doluydu, kaptan'ın gibici bakışları tüm acılarımı ve kederlerimi, umutlarımı, kaybolmuşluklarımı silmişti. hemen bastım akbili... danana danana!! -amnskm-
    ···
  17. 117.
    0
    reser ved
    ···
  18. 118.
    0
    reserved

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  19. 119.
    0
    reserved
    ···
  20. 120.
    0
    reserved
    ···