inci sözlüğün adı nereden geliyor

inci sözlüğün adı bundan yıllar öncesine dayanıyor;

denizin karanlık puslu köşesinde yaşayan deniz canlıları. yiyecek bulmak için yukarılara doğru yöneliyorlar. bu yönelim onları karaya kadar zütürüyor. karaya çıktılarında eller ve ayaklar çıkıyor. yiyecek bulabilmek için zekaları gelişiyor. avlanıyorlar yiyorlar güçleniyorlar ürüyorlar kalabalıklaşıyorlar daha fazla düşünüyorlar daha fazla yoruluyorlar. hep daha hep daha derken gelişiyorlar. ve osmanlı adında bir devlet geliyor dünyaya. bu devlet öyle büyük öyle büyükmüş ki 3 kıtaya hükmetmiş dünyaya kök söktürmüş. gel gelelim her büyük gücün büyük sorumluluk gerektirdiği yerlerde büyük devletlerin karşılaştığı sorun burada meydana gelmiş. ego. ve bu devlet yavaş yavaş yıkılmaya başlamı bu süreç yaklaşık 200 yıl sürmüş. tam her şey bitti derken kahramanlık destanı yazmış türk milleti büyük bir zafer kazanarak düşmandan kurtulmayı başarmıştı. ama artık o devlet osmanlı değil türkiye idi. gel zaman git zaman bir adam güzel bir kadına aşık olmuş bununla parkta oynaşırken yanlışlıkla içine boşalmış . kadın 2 hafta sonra gecikince hamilelik testi yaptırmış bu test sonucunda hamile olduğunu anlamış aman allahım ne vahim. hemen bunu abisine anlatmış abisi adamı bulmuş ve bir güzel dövdükten sonra evlenmeleri gerektiğine ikna etmiş. bu adam sinama kapatmış ve süpriz yaparak kadına evlenme teklif etmiş. kadında affeder mi hemen kabul etmiş teklifi. ve o karanlık gün gelmiş. gökyüzü yarılırcasına bir yağmur. şimşekler çakıyor camları korumakta güçlük çekiyorlar. kadın feryat figan bağırıyor ve "o" dünyaya geliyor. yanakları tombik tombik saçlı doğuyor. tam olarak 2 kilo 450gram olarak dünyaya gelen bebek. meraklı gözlerle etrafı kestikten sonra ağlamaya başlıyor. dünya artık bir daha hiç eskisi gibi olmayacaktı. o bebek büyüdü ilkokula giderken iğrenç bir insandı ve herkes onu dışladı. kafasına top atıp saçını çektiler. oturduğu sandalyeye uhu sürüp sıranın ortasına iğne sıkıştırdılar. ona hep zulüm çile çektirdiler ama o bunların hiç birine aldırmıyordu çünkü o bir kıza aşık olmuştu gözü ondan başkasını görmüyordu. orta sona doğru babasının izlediği uydu kanallarında sürf yapmaya başlamıştı aynı zamanda evde kimse yokken okuduğu bulvar gazetesini de yanına almış sayfaları tek tek geziyordu. ilk başlarda resimlere takıldı gözü sonra köşe yazılarını okumaya başladı. daha önce hiç kalkmayan gibi pantolonu delecek seviyeye kadar gelmişti. hormonları etrafa koku yayarken 10 dakika içinde 5 sivilce çıkardı. okuduğu yazıda 31 çekmekle ilgili şeyler vardı. diğer sayfaya geçince yeni başlayanlar için 31 başlığını gördü. okumaya devam etti 31 çekmeyi artık biliyordu. ilk seferinde hunharca boşaldı etrafı temizlemek yine ona düşüyordu işin acemisi olduğu için hiç tedbir alamıştı. bu adam lise yıllarında kendine güveni gelmişti. okul gravatını aşağıya çeker üstten 3-4 düğme açar alttan giydiği siyah bluzle şov yapardı. üniversite sınavları yaklaşıyordu. bu okulda baktığı etekli kızları düşünerek tuvalette 31 çekerken dayısına yakalanmıştı. sınava çok az kaldığı için dayısı onu karşısına alıp konuştu onu keraneye zütürebileceğini ve am gibtirebileceğini söylediğinde onun gözlerindeki mutluluğu kimse açıklayamazdı. öss sınavı gelip çattı. sınavdan iyi bir puan alarak mühendislik okumaya başladı. ve o bu başkaldırışı internet aleminin asosyal adamı kendi gibi binlerce insan bulabileceğini biliyordu. Serkan inci. kendine ait bir sözlük açmak istiyordu. kendini ifade edebileceği ve kimsenin suratına bakmadan ona karşı küfür edebileceği bir araç arıyordu. serkan inci soyadına dayanaraktan inci sözlüğü kurdu.

bunun hikayesi budur evlat. büyükken küçüğü hor görmeyeceksin