inci sözlüğü anlayabilmek

hiç kolay değil lan, ciddiyim. hala anlayabildim diyemiyorum. ya ekşiden, ya bi forumdan ya da bi arkadaşımızdan falan öğrenip geldik buralara. aramızda sözlük formatının ne olduğunu bilen, daha önce diğer sözlüklerde yazmış arkadaşlar da var, ilk kez böyle bi oluşuma dahil olanlar da. her iki grup için de gerçekten kolay değil inci'nin ne olduğunu anlayabilmek. kendimden örnek vereyim; geldim, güldüm, eğlendim ama ters laf edene ayar vermek için can attım, uzun yazmanın bi taka yaradığını, bunun hoşa gittiğini sandım, insanlarla tartıştım, bunların üstüne geçip karşıma zütüyle gülenlere anlam veremedim ama şimdi ben millete zütümle gülüyorum. arkadaşlarınıza gösterdiğinizde burayı, tıpkı ekşi sözlük yazarları gibi; "bu ne yeaaa, ne kadar saygısızlar, tiksindim, ne işin var senin burada?" benzeri tepkiler veriyolar, burayı anlayabilmek için gelip burada vakit geçirmeleri gerektiğini bilmiyolar. gelenlerin bi çoğunu da biz uzaklaştırıyoruz malsın, ergensin diyerek. biraz zaman tanıyalım lan insanlara. tamam savunmayın şimdi sözlüğü bana, oldukça sıcakkanlıyız ve yeni yetme muhabbetleri yapanlara kendimiz çemkiriyoruz; "as-üst mü var lan burda amcık" gibisinden ama biraz empati yapabilmek lazım bazen, herkes kaldıramıyor aynı şeyleri. "kaldıramayan gelmesin dıbına koyim" mantığı pek doğru değil bence, hele ki böyle yazara ihtiyaç duyduğumuz bi dönemde.

bu arada gidenler için de söylemek istediğim şeyler var;
(gitmeyi düşünen adamlar okursa sevinirim)

ben her zaman gidenlerin arkasından yas tutanlara gerizekalı muamelesi yapan bi adamım, tanıyanların çoğu bilir ama bu gitme muhabbetinin taku çıktı. sözlükten bi uzaklaşma evresi var, ne kadar süreceği bünyeye göre değişkenlik gösteriyo. ikili ilişkilerimiz gibi, bi kızdan hoşlanırsın, elde edersin, bi süre sonra her hareketi, her esprisi, her şirinliği batmaya başlar, sinir olursun, uzaklaşırsın ya, aynı o hesap. işte o zaman aralığı çok kritik, ya ayrılacaksın, ya da kendini dizginleyip, bekleyeceksin. eğer sorunları aşabilirsen, inan ki bırakıp gidemezsin burayı. "eskisi gibi değil, artık keyif almıyoruz" diyerek ayrılıyosunuz, gidenlerden bahsediyosunuz, havası kalmadı diyosunuz ama bu kadar zayıf adamlar değilsiniz abi siz, rüyamda görsem inanmazdım lan bu kadar çabuk pes edeceğinize.

özet: abi hayat dışarda, gelin burda sadece stres atın, nolur çok ciddiye almayın. bunu bazen ben de yapıyorum, ama kaç aylık yazarım, ben bile yeni anlamaya başladım neyin aslında ne olduğunu. biraz zaman tanıyın, hem sözlüğe, hem kendinize, hem diğerlerine.

not: binlerce tereddütle kaydet butonuna basıyorum, bazılarınıza dikkat çekme çabası olarak görünebilir, gibimde değil.