0
kavga denen şeyle tanışmam benim sanırım 10-11 yaşlarımdayken olmuştu... o zamanlar böyle 1.60 küsür boyunda, 60 küsür kilo tosun bi çocuktum. olay tam olarak okulun bahçesinde futbol oynarken vuku bulmuştu. bizden 3-4 dönem büyük sınıftan bir çocuk (ki takdir edersiniz ki o yaşlarda zeka, atletizm, güç, hız farkı, aradaki 1 senelik yaş farkında bile belirgin oluyor epey) oyunun içine amiyane tabirle sıçmıştı, böyle bildiğin girdi aldı topu ayağına, bi artistlikler bilmemneler... ben de yaşıtlarıma göre kuvvetliyim falan filan, e tabii burada çocuğa posta koyma görevi de bana düşmüştü... "bıraksana lan topu" diye seslendim, direkt "bana mı dedin lan" şeklinde bir dönüş yaptı... e tabii ilk adımı attık, geri vites olmazdı di mi... eha neyse, "sana dedim tabii lan, gibtir git" şeklinde bağırdım... tam bu sırada inanılmaz bir adrenalin patlaması oldu... böyle dizim falan titredi, ilk defa orda hissettim vücudumdaki o adrenalin koşuşturmacasını... bu adrenalinin sebebi ise mevzu bahis zatın üzerime doğru 5-6 metrelik mesafeden koşarak gelmesiydi... ben de salak gibi bekliyorum durduğum yerde, o sırada "lan şöyle mi gard alsam, böyle mi dursam" şeklinde kafamdan 500 tane düşünce geçiyordu, bu düşünce selini sonlandıran şey uçan adamın başarıya ulaşan 3 yönlü saldırısıydı (tekme ve çiftyumruk olmak üzere). hayır, o zamana kadar da böyle bir saldırı tekniğinden haberdar değilim. 1 saniye öncesine kadar güya adamın bi tane vuruş hakkı vardı ve ben onu karşılayacaktım... çok da acımayacaktı. ama gerçek öyle miydi, bildiğin geçirdi çat diye. neyse dönelim o ana; böyle geriye doğru sendeledim, zar zor dengemi buldum ama darbenin şokunu atlatamamıştım anladığınız gibi. ve evet, artık hamle yapmanın zamanıydı... "roundhouse kick" diye tabir edilen tekmenin yazının başında tasvir ettiğim çocuk tarafından atılmış halini düşünün, işte o çeşit bir tekme attım, tabii sertliği olsun, hızı olsun, sıfıra yakın bir etki yaratmış olacak ki elemanda, yakaladı tekmemi. yakaladığı gibi de geri geri çekmeye başladı, bildiğin okul bahçesinde bacağımdan sürükledi beni muallaktor. aynı eylemi 5-6 saniye sürdürdükten sonra beni bıraktı. ama ben geri çekilir miyim, kalktım ayağa, son kalan gücümle bu binin üzerine doğru koştum. evet, sadece koştum. böyle ne bi hamle hazırlığı, ne bi düşünce, hiçbir şey. tabii iki cam kavanozun-- ya da bir cam kavanozla bir beyzbol sopasının çarpışmasında ortaya çıkan şey oldu ve kontra olarak çıkardığı kapıcı tekmesiyle o an nakavt oldum. işte o an kavga denilen şeyin öyle filmlerdeki gibi olmadığını anlamış bulundum. bu olayın bana çok şey kattığını söylemeden de geçmeyeceğim tabii, öldürmeyen acı güçlendirdi haliyle. ah işte şimdi karşıma çıkmaz ki o bin kurusu, aağhh...
Tümünü Göster