inci sözlük

ee,şimdi n'olacak ha?

ilk defa entry girmenin çekingenliği var şu an.heyecan mı, inci sözlüğün ayrı bir yerinin olması mı, yoksa yıllardır cansız varlıklar dışında muhabbete girmememin verdiği çekingenlik mi bilemiyorum. lakin,yazmanın vaktidir,tek bildiğim şey bu.bir girizgah için gerekli açıklamayı yaptığıma inanarak kafamda planlamadığım cümlecikleri bu değerli oluşuma, klavye vasıtasıyla,bir daha silinmemek üzere kazımaya başlamak gerek.

hayatımda her şeyi, yerinde ve zamanında, sırasıyla yaptım sözlük.bi gün geldi, sigaraya başlamam gerektiğini düşündüm, sigaraya başladım.bi gün geldi, alkol ihtiyacı hissettim, alkole başladım.bi gün geldi dişi bi varlık ihtiyacı hissettim,ve bi dişi varlık edindim.ve daha binlercesi,on binlercesi. sözlük de benim için öyleydi.ilk çıkış anından itibaren bir okuruydum sadece nadide sözlüğün, sözlüğümüzün.zamanı vardı yazar olmanın,hem de uzun bi zamanı. okudum,her gün, istisnasız,günün belirli saatlerinde okudum. keyif alarak hem de,şikayet etmeden. sözlüğe saçma sapan insanların dadandığı, sizin tabirinizle 'liseli'lerin, alkolün vucuda yayıldığı gibi yayıldığı o dönemi belki çoğu kişiden daha önce seyreyledim, gördüm.buna rağmen o sağlam yazarlar sayesinde okumaya devam ettim.iki-üç tak püsür insan yüzünden ihanet mi edecektim hayatımda farklı bi yeri olan şahane oluşuma? yeri geldi, sizinle birlikte, lakin sizsiz ağladım, yeri geldi aynı şekilde güldüm. yeri geldi, kainattaki o en değerli inci ruhuna sizsiz dahil oldum, destek verdim. yeri geldi,o inci ruhuna dahil olmak istedim, lakin,dediğim gibi zamanı vardı, sırası vardı. sıra bir gün gelecekti, ölmeden gelecekti bundan emindim. nitekim geldi.ve geldiği o vakitte sözlüğün yeni yazar alımı yapacağına dair malumat sahibi oldum. tesadüfi değil kesinlikle, dediğim gibi yer ve zaman kavramı, hayatımdaki en üst sıralardaki prensibim. yine yanılmamıştım ve yine yerinde ve zamanında yapacak idim.

ee,şimdi n'olacak ha?
yazar olmak için başvuruda bulundum hemen. içimde,kelimelerle anlatamayacağım derecede devasa boyutta bir heyecan vardı,bu heyecanı gidermek için yudumladığım camel'ların haddi hesabı yoktu. tüylerim,şahane vücut hatlarına sahip bi dişiyi gören penis gibi diken diken oluyordu. lakin,ciddiyet ile o heyecanı yendim ve artık sırasını sabırla beklediğim, nadide bi oluşumun içindeydim. okurluktan yazarlığa terfi etmiştim. yazardım,lakin yazmaya hazır değildim. onun da sırası vardı, biliyordum.

sol framedeki tüm başlıklara istisnasız girer olmuştum.ee,hala okuyordum, lakin yazar statüsündeydim.bi farkı olmalıydı di mi bu statünün. yazmaya hazır değildim belki, lakin kendi çapımda bi yol kat etmek istiyor idim.ve bunu da kendi kafamda oluşturduğum kurallar vasıtasıyla farklı kılıyor idim ve dediğim gibi, kendi çapımda yol kat ediyor idim. çok müsait başlıklar vardı yazmam için, lakin bekledim. yerinin ve zamanının gelmesini bekledim.taa ki bugüne kadar.

ee,şimdi n'olacak ha?
her zamankinden farksız bir geceydi,sol elimde kısa camel, sağ elimde mouse, geceyi değerli kılıyor idim kendi çapımda.bir anda yazmanın yerinin ve zamanının geldiği hissiyatına kapıldım.bir sinyal vasıtasıyla.ve artık bu farksız gecede gerçek bir yazar olacak idim. zaman zaman hayatta tek güttüğüm bu amacıma ulaşıyor idim. girdim nadide sözlüğe, sözlüğümüze.yazarlık girişi yaptım.ve yazmak için müsait bi başlık aradım.o sağlam yazarların haşır-neşir olduğu başlıkları aradı gözlerim. bunun için belirli bi çaba gerekmiyordu.ne kadar da fazla 'liseli' olsa, eskisi kadar olmasa da,yine kaydadeğer başlıkları bulmak için herhangi bi çaba gerekmiyordu.o an yanıldığımı farkettim. vasily zaytsev vari usta bi snipercı, sanki o an beynime sniper mermisini yerleştirmişti.o kadar garip bir kisveye bürünmüştüm ki,yıllardır gözünden bir damla düşmeyen ben, biri dokunsa ağlayacak idi. normalde,uyku dışında 13 dakikada bir camel ateşleyen ben,o an camel'ı camel ile yakmaya başlamıştım. bulamamıştım o mevzubahis herhangi bir kaydadeğer başlığı, sinirlerim bozulmuştu, elim-ayağım titriyordu sinirden. çok mu zordu o dıbına koduğumun başlığını bulmak? söyleyin bana, çok mu zordu? terk-i diyar etme fikri geldi aklıma, direk.lakin zamanı değildi bunun.bu kadar çabanın boşa gitmesini istemiyor idim.ve çareyi,'inci sözlük' başlığına içimi dökmekte buldum.

ve şimdi,siz liseliler, içine ettiniz o heyecanın, sevginin.o çocukça duyguların içine ettiniz.'gibtir olun gidin' vari klişe laflara hiç girmeyeceğim.ama size olan kinim, ömrümün yettiği kadar sürecek.

ee,şimdi n'olacak ha?
buralardayım hala, buralarda olacağım terk-i diyar vakti gelene kadar. sağlam diye tabir ettiğim yazarlarla,bu değerli oluşumun içinde bulunmaya devam edeceğim.bir tane sağlam yazar kalana dek. sağlıcakla kalın değerli oluşumun içindeki değerli kesim. geceniz iyi olsun.hep değerliydiniz benim için ve değerli olmaya da devam edeceksiniz, emin olun.