inci sözlük meyhane

facebook'tan sildiğim için her gün onun twitter hesabına girip bir şey yazmış mı diye bakmaktan bıktım, yoruldum artık. onun aşağılık bir huur olduğunu biliyorum. beni aldattığını da biliyorum.bir daha ona güvenemeyeceğimi,bir daha onunla asla çıkamayacağımı biliyorum.o köpekler gibi yalvarsa yine gibtir git diyeceğimi biliyorum.ama lanet olsun ki köpek gibi merak ediyorum neler yapıyor? şimdi hayatı nasıl gidiyor? acaba hemen başka birisini bulmuş mudur? belki de o beni aldattığı çocuğa geri dönmüştür. twitterdan çıkmayan bir kızdı. ayrıldığımız günden beri 1 tweet bile yazmamış. benimle ilgili olmasa da yazsın bir şeyler en azından nasıl bir ruh hali içinde olduğunu öğrenebilirim belki.ah ah hayatımı gibti.5 ayımı gibti.bu 5 ayımı bile yazarken elim gitmiş 5 ayımızı yazmışım sonradan değiştirdim dıbını gibeyim.o kadar benimsedimki onu. twitterda ismini aratırken bile soyadlarımızın baş harfi aynı adını yazıyorum sonra her defasında kendi soy adımı yazmaya gidiyor elim.bu mesafelerin ta anasını gibeyim. bana gerçek aşkı yaşatan kadını kaybettirdi.o beni aldattı gerçi mesafelerin ne alakası var diyorum ama ne olursa olsun bana gerçek aşkı yaşattı be.aldatırken bile yaşattı bana aşkın ne demek olduğunu. görmeden bile hissettirdi. onunla internetten konuşurken sanki ben kolumu atmışım omzuna o da benim omzuma yaslamış başını sadece ikimiz bomboş bir sahilde oturuyormuşuz da öyle konuşuyormuşuz gibi hissediyordum. oysa o ben böyle düşünürken hem benimle hem de o çocukla konuşuyormuş.hem bana hem ona herşeyim diyormuş. keşke affedebileceğim bir hata yapsaydın be herşeyim. keşke hataların en ağırını yapmasaydın. numaranı silmemiş olsam 1 saniye bile beklemem mesaj atarım sana. çok uzun romantik bir mesaj atarım sana sabahın köründe bütün heceleri bana ait olan. sonra da seni uyandırana kadar çaldırırım ve o mesajı okuyarak uyanırsın hep sevdiğin gibi. keşke ezberliyebilseydim numaranı keşke.o mesajları atardım sana her gün.ama inan bir daha seninle sevgili olamam.bir daha hayatta güvenemem sana. lanet olsunki boynuzu taktığın halde bile o kadar çok seviyorumki hala seni. hala hiç bir kıza bakamıyorum.her gece yastığa kafamı koyduğumda ayrıldığımız telefon konuşmasındaki hıçkıra hıçkıra ağlayışını duyuyorum her gece.her gece sana o an ettiğim küfürler karşısında senin özürler dileyerek ağlayışını duyuyorum. senin ne kadar suçlu olduğunu ama o masum masum ağlayışını duyuyorum. yazık ettin be herşeye yazık ettin. kurduğumuz hayaller... oysa 2 hafta sonra tekrar yanına gelecektim seni görmeye.o 10 saatlik yolu 2. kez çekecektim.zor zar biriktirmiştim otel,yol bütün masrafların parasını. hala o paranın tek kuruşuna dokunmadım biliyormusun?tek kuruşunu harcamadım hala çekmecemde kullanmadığım eski cüzdanımın içinde duruyor. belki de çok uzun süre göremeyince böyle bir hata yaptın. telefonda dediğin gibi herşeyim her insan hata yapar nolur affet beni umut diyordun. affetmedim.affedemedim. güvenemedim tekrar sana. hataların en büyüğünü yapmasaydın keşke.tam şimdi telefon titredi yine. baktım yarınki maçın saatini atmış takım arkadaşımın biri. yine sen değilsin herşeyim.ben sana o kadar güveniyordumki intihar ederim benden ayrılırsan nolur gitme dediğin zaman gibtir git intihar et kahpe demiştim sana. inan ondan sonra 1 hafta boyunca bütün haber sitelerini takip ettiğim bilecik'in intihar haberi varmı diye?bu kadar saf olarak güvenmiştim ben sana.her gece iyi geceler herşeyim seni çok seviyorum dedikten sonra yastığıma sarılıp uyurdum. sana sarılıyormuş gibi hissetmek için. senin bana bir gün her gece uyumadan peluş filime sarılıyorum sana sarılıyormuş gibi hissetmek için dediğin zaman yüzümdeki tebessümü bir görseydin keşke. aynı şeyleri hissetmek için aynı şeyi yapıyorduk o kadar birbirimizi tamamlıyorduk.ben yastığa sen file amacımız aynıymış.bu başlıkta seninle ilgili çoğu şeyi yazdım içimi döktüm. neden böyle bir şey yaptım biliyormusun? çünkü seni arkadaşlarıma anlatamıyordum. anlattığım zaman herkesin ilk dediği laf o kız başka şehirdeyse seni aldatıyordur oluyordu.ben de kafamı bununla meşgul edip senden şüphe duymamak için kimseye anlatmıyordum seni ve içimde de tutamıyordum bu başlığa döküyordum. sonra bütün arkadaşlarıma ben ayrıldım ya olmayacakmış böyle gerçekten dedim. neden dedim çünkü hepsi biz sana demedikmi diye bir kere daha haklı çıkmasın diye.sen onları haklı çıkardın be herşeyim.sen değilmiydin bana bu ilişkinin arada mesafeler olsa bile devam edebileceğine ikna eden.sen değilmiydin ben senin sevgini 8 saatlik yol olsa bile hissediyorum diyen?ben de inandım bunlara ama olmuyormuş öyle olmuyormuş işte. belki bir süreliğine oluyormuş sonra bitiyormuş herşey. bunu da senden öğrendim. seninle çıkarken arkadaşlarım çok diyordu lan oğlum git bir kızla çık takıl böyle hayat mı geçer nereden haberi olacak diye?ben yoldan geçen bir kıza bile içimden güzelmiş diye geçirsem hemen kafamı çeviriyordum ben böyle yaparsam aynısını yaren de yapar diye düşünüyordum.ben bunu bile yapıyordum.sen arkadaşlarımı dinlemişsin demekki.sen aynı anda 2mizle de çıkmışsın.bak bir daha titredi telefon.bir daha bakıyorum.ah kahretsin şarj %100 dolmuş.bir kadeh daha doldurdum.bak yine istediğin gibi içiyorum işte. istediğin gibi sarhoş olucam ve seninle konuşacağım. yani konuşamayacağım ama senin istediğim gibi yani.hep ben sarhoşken konuşmak isterdin benimle. gerçek düşündüklerini öğrenmek için istiyorum ve ayrıca sarhoşken çok tatlı oluyorsun demiştin ya.seninle belki kaç kere sarhoşken konuştum. hepsinde de sana olan aşkımdan başka hiç bir şey söylemedim. içimin ne kadar saf ne kadar seninle dolu olduğunu sana her seferinde gösterdim.sen ise bana hep maskeni göstermişsin be herşeyim.bu dünyada benim için aşkın tanımı sensin be herşeyim. hala sensin. aşk diyince aklıma gelen tek şeysin.ama aşk sen değilsin aslında.o bana gösterdiğin masken. aşk o işte. adını koyamadığım için senin adını söylüyorum yaren diyorum. hala aşığım ben yarene. hala aşığım ben sana.ama o sevdiğim aşık olduğum yarene. beni başkasıyla aldatan yarene değil.ona deliler gibi aşığım. hani çocuğumuzun adı kartal olucaktı? hani saçı bana gözleri sana çekecekti? hani yemek yapmayı bek bilmediğin için sana ben öğretecektim yemek yapmayı. hani kartalın ağlama sesiyle uyandığımızda sen uyu hayatım ben ilgilenirim diyip bir öpücük konduracaktım dudağına. konduracaktım.hepsini yapacaktım.ama ne diyebilirimki.sen istemedin belki. belki benden bile çok istedin ama diyorum ya hep işte bu mesafelerin dıbına koyayım. belki bunları şimdi o tuna'yla planlıyorsun. belki de tekrar çıkmaya başladın onunla. belki de hala beni seviyorsun. bilemiyorum.hiç bilemiyorum.bu saatten sonra bütün mesafeler erise aynı evde bile kalsak seninle olamam. lanet olsunki olamam seninle.al işte mesafe falan kalmadı.yok bitti gitti her şey.ah şu yazıya devam etsem sabaha kadar yazarım.ama yarın maçın var.hep kızardın antremanlarıma, maçlarıma.benim için geçmezdi o maçların antremanların hiç bir saniyesi.hep benim maçtan çıkmamı beklediğini düşünürdüm. şimdi saldım onu bile. bazen antreman bitiyor herkes gidiyor ben boş boş koşu yapıyorum oturuyorum sahada. takıyorum kulaklığımı en sevdiğimiz şarkıları dinliyorum.her antremanımdan, maçından bilerek 15 dakika bile olsa geç çıkıyorum. çünkü hemen çıkıp telefonuma sarılmamı gerektirecek bir sebep yok artık.sen yoksun artık. affet sevgilim içkim bitti ve yine genellikle olduğu gibi ben sarhoş olamadan bitti. yine yapamadığım istediğini affet.hep mesafelerin dıbına koyayım derdim.ben o mesafelerin dıbına koydum 5 ay boyunca gibtir ettim hepsini.sen onları sorun ettin gittin o tuna deden şerefsizle çıkarak bitirdin herşeyi. öğrenemeyeceğimi düşündün ama öğrendim lanet olsun ki.diyecek bir şeyim yok. neden bunu yaptığına da anlam veremiyorum.ne diyebilirmki.ben sevmek istediğim yareni sevdim.sen de hep o yareni gösterdin bana.ben hala o yareni seviyorum...