-
851.
0@209 dokundu tabi yarraam siz daha dün numb'ı ezberlemeye çalışırken biz iron maiden konser kuyruğunda saf tutuyoduk amk..
-
852.
0@216 sırf hard seviyorum, bana metalci desinler diye böyle parçalar dinliyorsan liselinin önde flama tutanısın
-
853.
0qutin dinleyin beyler. iranlı süper grup amk. Metal / Thrash / Progressive
-
854.
0tabi lan olay sadece metal müzik değil. güzel olan değerli şeyleri dinlemek. türk sanat müziği de dinlerim halk müziği de dinlerim amk. arabesk ve rap dinlemem o ayrı konu.
-
855.
0sol daşak.
-
856.
0@218 sen su katılmamış liselisin ama yaaa.. lan geri zekalı herif ordaki van halen, heavenwood, skidrow, yngwie malmsteen'i de kızlara hava atmak için yükledim ztn... tey allam yaa..
ayrıca her telden her sound'dan müzik var orda, bu kadar geniş bi yelpaze varken neden tek bi türe neden bağımlı kalayım ki?? -
857.
0olm ne metalcisi amk aranızda hala iron madeni yeni keş"v"edenler var...
(bkz: iron maiden diye amatör bi grup keşvettim lan) -
858.
0ben de varım
-
859.
0@220 chris barnes mi corpsegrinder mi?
-
860.
0sol daşak
-
861.
0cannibal corpse, suffocation, dying fetus, necrophagist, six feet under, obituary, death giber.
-
862.
0@205 bekle caps koyucam zütüne sokacam o diğerlerini...
-
863.
0garip bir ulkedeyiz, bir olamamislik, bir arada kalmislik edebiyati yapicam izninizle, yuzunu batiya donmus metropol gencligi neon lambali rock barlarda bati kulturune siginirken, eve donerken bindigi takside muslum gurses dinledi yillar yili, secilmis azinlik gibi hissetti kendini tvde izlemeye deger seyler bulmayi umarken 90larda, asklarini , mutluluklarini hep baska kulturlerde yasadi , alt siniflarin egemen kulture dayattigi arabesk de hep bir olmamis oteki taraf olarak gosterildi, oysaki arabesk denen sey de bizim kulturumuzle besleniyordu. boyle olunca secilmis azinligin kendi kulturunu hemen hemen hice sayarak yaptigi muzik de bir gibime benzemedi cogu zaman, kafiyeleri oturmadi, bicemleri siritti, cogu zaman olmamis denemeler olarak kaldi.
oysa bu topraklarda olanlari birbirinden ayirmak pek de kolay diil, istanbul gibi... bahsedilen oteki; tribunde omuz omuza zipladigimiz, berberde muhabbet ettigimiz, ayni sokakta buyudugumuz biz universiteye giderken kahveye gitmeyi secen cocukluk arkadasimiz, ayni seye huzunlenen, ayni seye sevinen, yine gibe gibe askere gitmek zorunda olan...
boyle gibindirik bir konudan sinifsal cikarimlar yapilmaz ama boyle olunca yavas yavas insanlar gormeye basladi, turk eliti icin ikincil kulturler dusman olarak gorulmekten cikti, beslenilecek yeni bir damar oldu, duman da bunun onculerinden oldu, kendilerine yabanci kalip oturmamis seyler yapmaktansa , alternatif muzikle dogu kulturunun cok guzel bir sentezini olusturdular, neresinden bakarsak bakalim oldukca samimiler, bir sise ickiyi versen istanbulu istanbul yapan her turlu adamla anlasacak turden adamlar, sarki sozleri de bu genis kalpliligi yansitinca basari kacinilmaz oldu, kim ne derse desin ama dinleyen ecnebiler begeniyor ayrica...
devrim yapma niyetinde diiller ama duman turk rockinda devrim yapti, batuhan mutlugil karakteristik bir sound yakaladi, kaan tangoze vokalde kendine has bir tarz olusturdu, sarki sozu konusunda da keza oyle, daha evel turkce bir sarki dinlerken sozlerde kendimi bu kadar kendimi ne zaman bulmustum hatirlamiyorum, hepimizin gozu aydin karmakarigib, gibis tepis, kimi zaman pis, kimi zaman ecis bucus turk metropolunun de artik soyleyecek delikanli ve mert bir sozu var, hem de bazen girmeye korktugumuz sokaklarindan yukselen... -
864.
0burdayız aga ekle bizi de.
-
865.
0arkılarını ilk duyduğumda ilkokul 4'e gidiyordum ve duyduğum şarkılar da pek çok kişi de olduğu gibi nothing else matters ve one'dı. zaten o şarkıları dinledikten sonra hiç bir şey eskisi gibi olmamıştı, o sıralar başka şarkılar dinlesem de aklımın bi köşesinde hep bu şarkılar vardı. daha sonra elime geçen metallica platinum cd sinde ve kuzenimden aldığım metallica cd sinde ise diğer şarkıları dinlemiştim ve iyiden iyiye alışmıştım - st. anger'a alışamamıştım ama *- ingilizce bilmememe rağmen hep metallica daha çekici gelmişti - daha sonra ingilizceyi öğrendiğimde ise artık sözlerini de anlıyordum ve daha çok seviyordum -, interneti artık saçma şeylerde kullanmaktan, vakit öldürmekten ziyade metallica ile ilgili şeyleri takip etmekte kullanıyordum - kullanmaya çalışıyordum - tv de metallica çıktığı zaman dikkat kesiliyor, sesi açtırıyordum, dergilerde haberleri çıktığı zaman hemen gidip alıyordum, bütün dökümanlarını toplamaya çalışıyordum, şarkıların hikayelerini ve özelliklerini öğreniyordum, insanlar nasıl dinliyorsun bu gürültülü müziği dediğinde dinliyorum işte diyordum, bi açıklaması yoktu ama bi çekim kuvveti vardı sürekli dinlememe neden olan, çok sevdiğim ve beni kendine bağlayan bir neden. james hetfield gitar çalamıyor, arkada onun yerine başkası çalıyor o rol yapıyor dediklerinde çok saçma geliyordu " işte çalıyor ya " diyordum ve nerede james hetfield'ı görsem hayran hayran izliyordum, gitara hevesim olmamasına ve çok sevmememe karşın hep kirk hammett gibi gitar çalmayı istiyordum ve içimden "vay be ne güzel çalıyor diyordum", davul çalmayı çok istememe rağmen eve davul aldıramadığım için çalamamıştım ama hep lars ulrich gibi davul çalmayı istiyordum, şarkılarda air drummer yapıyordum, kliplerini izlediğimde hep jason gibi kendinden geçerek headbang yapmayı ve uzun saçlı olmayı istiyordum. ve cliff burton'a sırf orion gibi bir parça yaptığı için bile saygı duymayı öğrendim o yaşta, ve herkes gibi bende "acaba yaşasaydı nasıl olurdu ? " sorusunu sordum kendime sürekli. dave mustaine'i ise açıkçası pek sevmedim ama sırf the four horsemen şarkısında büyük emeği geçtiği için her zaman saygı duydum, tabii daha sonraları megadeth şarkılarını dinleyince saygım daha da arttı *, aralarındaki sorunda hep metallica'yı haklı gördüm, mustaine'i hep oyundan atılmış ama oyuna geri dönmek isteyen çocuklar gibi gördüm - ki yanılmamışım bunu da some kind of monster belgeselinde öğrendim - . her ne kadar daha sonraları çok sağlam gruplar dinlesem de * metallica'nın yeri hep ayrı olmuştu, benim için diğer gruplar bir yana metallica bir yanaydı her zaman, internetten belgesellerini indiriyordum, yine internetten konser videolarını ve diğer videolarını izliyordum ve indiriyordum, dergilerden posterlerini topluyordum, hoşlandığım bir kızla konuştuğum zaman metallica dinleyip dinlemediğini öğrenmeye çalışıyordum, benim için kriter oydu çünkü, o kadar hayatımın merkezine koymuştum metallica'yı. sanki dinlemiyorsa anlaşamayacakmışız gibi geliyordu **, 99'daki konserde küçüktüm gidememiştim ama 2008 deki konseri kaçırmam imkansızdı hayatımın grubu geliyordu çünkü, dedikodular dönmeye başlayıp kesinleşene kadar sürekli internet sitelerinden acaba bugün eklendi mi diye bakıyordum, konser kesinleşip biletler çıktığı gün ise ilk alanlardan olmuştum, konser tarihi bir türlü gelmiyordu, ama geldiğinde ise tatilimi yarıda kesip 12 saatlik bi otobüs yolculuğu sonucu hiç bir yorgunluk dinlemeden bir kaç saatlik uykuyla stadyuma gitmiştim, ama bu sefer de saatler bir türlü geçmiyordu sonunda akşam olduğunda ve ecstasy of gold çalmaya başladığında ise artık rüyada gibiydim, konser bittiğinde hayatımın en güzel gününü yaşadığımdan şüphem yoktu, ama tadı damağımda kalmıştı. 2009 ve 2010 avrupa turnesi açıklanmaya başladığında yine sürekli internet sitelerine giriyordum acaba istanbul eklenir mi diye, 2010 da festival için geleceklerini öğrendiğimde ise metallica'yı bir kez daha canlı dinleyeceğim için havalara uçuyordum, hayatımın grubu geliyordu çünkü. ve hala metallica'nın şarkılarındaki duyguyu başka şarkılarda bulamıyorum, onları farklı kılan bir şey var çünkü. sırf bana bu duyguları yaşatması bile benim için metallica'nın dünyanın en iyi grubu olmasına yeterlidir, umarım hayatımın geri kalanında da bu düşüncem hiç değişmez. ve her ne kadar dünyanın en iyileri olmadığını bilsem de james hetfield en iyi vokalist, kirk hammett en iyi gitarist ; lars ulrich ise en iyi davulcudur benim gözümde.Tümünü Göster
-
866.
0metallica'nın hiç olmamış korsan bir albümü. albümün kapağını çok net hatırlıyorum. tipik bir amerikan apartmanının önünde duruyor bunlar. hatta içlerinden birisi merdivenlere oturmuş. mavi tonların hakim olduğu bir albümdü. arkasında da şarkı isimleri, sıraları ve süreleri mevcuttu.Tümünü Göster
cd çaların kapağını açtım. sesi artırdım. inanın o anı halen hatırlıyorum. evde tek başımaydım, bizimkiler yürüyüşe çıkmışlardı.
track one dedi. sert bir gitar girişiyle hayatım boyunca asla unutamayacağım o büyüye kapılıyordum.
fortune, fame
mirror vain
gone insane
but the memory remains
the memory remainsle başlayan metallica serüvenim devamındaki şarkılardan biri olan one ile devam edecekti. büyülenmiştim. bir müzik insanı bu kadar mı etkilerdi. ödünç oldukları için hemen kullanılmayan arabesk kasetlerin üzerine çektim elimdeki cdleri. ergen olmanın insana getirdiği "yaptığı işi duyurma hevesi" yüzünden bütün yaz balkonda gri ve hiç sesi çıkmayan grundig marka teyiple hem mahalleye hem de kendime metal ziyafeti veriyordum. load ve reload albümlerini de aynı kişilerden bulup yine kasetlere çekmiştim.
orta 3 öğrencisi olduğum için şarkıların neyden bahsettiğinden tek kelime dahi anlamıyordum. ama coşkulu coşkulu dinliyordum. ve bu arada grup üyelerinin fotoğraflarına da yavaş yavaş aşina oluyordum. nerden bilecektim ki aile üyelerimden biriymişcesine kabulleneceğimi ve seveceğimi.
kirk'ün kasığındaki dövmeyi gösterdiği bonussimo'ya yakın saçlarıyla olduğu albüm fotoğrafları vardı, load olması lazım. arka kapak fotoğrafını uzun uzun inceliyordum. bir masanın başında james hetfield gözünde gözlükleri, elinde pürosu ile karizmatik bir şekilde duruyordu. o zaman "her üyenin farklı yönlere baktığı albüm kapağı" gibi tespitlerim yoktu. çevremden, bilenlerden duyanlardan edinebildiğim kadar metallica bilgisi ediniyordum. çoğu saçma sapan yalan bilgilerdi. dedim ya o dönem ya internet var bizde yok, ya da cidden yok. öyle heyecanlıyım ki acaba hiç gelmezler mi türkiye'ye diyorum.
derken öğreniyorum ki 25 haziran 1993'de daha ben 9 yaşındayken teşrif etmişler.
babamın zorunlu şark hizmeti bitiyor. ankara'ya tayinimiz çıkıyor. fakat aileyle ilk yol ayrılığını yaşıyorum. konya'da yatılı bir anadolu öğretmen lisesi kazanıyorum. valizimde walkmanim ve metallica kasetlerim var. wherever i may roam diyerek yollara düşüyorum. 24 saatlik yoğun ingilizcenin olduğu hazırlık derslerinde yavaş yavaş bir uyanma yaşıyorum. çat pat olsa da bir iki kelime çıkarmaya başlıyorum şarkılardan. seviniyorum.
bir haftasonu izninde kırtasiyenin birinin önünden geçerken birden gözüme bir kartpostal çarpıyor. kalbim duracak gibi oluyor. kartpostal o kadar basit ve sade ki. bizimkiler dişlerini sıkarak sert bir poz vermiş, üstlerine de kırmızı renkle metallica logosu yapmışlar. sanki altın bulmuşcasına dikkatlice çıkarıyorum o demir şeyden. içeri gidiyorum "var mı abi metallica'nın başka kartpostalı ya da posteri?" diyerek ödememi yapıyorum. yok cevabı alsamda yatakhanede dolabımı 2 sene boyunca süsleyecek o kartpostalı alıyorum. okuldakilerin büyük çoğunluğu konya'dan. onlara da bahsediyorum metallica'dan. sürekli kulaklığı arada sırada arkadaşlara uzatıp "lan lan lan şarkıya bak, offf süper" şeklinde tepkiler vererek aynı sevinci göstermelerini bekliyorum. olmuyor, göstermiyorlar. beğenen de nothing else matters ile unforgiven'ı beğeniyor.
derken, birden sihirli bir değnek dokunmuşcasına patır patır internet kafeler açılmaya başlıyor, birbirinin ardı sıra. cafeler de tıklım tıklım dolu, sıra var hatta. kimi carmageddon oynuyor kimi half life furyasında kimi mirc'de ince hesapların peşinde kimi de yanlış hatırlamıyorsam superonline'ın sitesinden okey oynuyor.
hepsinin arasından geçerek bir makineye oturuyorum. arama motoruymuş, şuymuş hiç fikrim yok. www yazıyorum, metallica.com diyorum. karşıma grup üyeleri çıkıyor. ulan sanki anam babam çıkmışcasına seviniyorum. grup üyelerinin hayatları, diskografisi ve hatta fanlar için ürünler var. hepsine bakıyorum. bağlantı da rezil ötesi berbat bir bağlantı. -
867.
0@277 adam haklı amk.
@276 gibtir git lan. -
868.
0@276 linkin park grupmu amk
-
869.
0metallica... hayatımın grubu. konuya nerden nasıl başlasam bilemiyorum. metallica ile tanışmadan önce atmosferik yannan metal gruplarını dinleyen asi metalcilerdendim. bilek metalinden tut osuruk bazlı death metaline kadar hepsini dinleyip metallica'nın adını duyunca onları hiç dinlemememe rağmen "amaan çocuk grubu onlar peh! bak burda adam 2 saniyede 25421 kros atıyor" tarzı gibik cümleler kuruyordum. adamların hayatımın en önemli grubu olacağını nerden bilebilirdim ki.Tümünü Göster
sene bilmem kaç yılında guitar hero ile tanıştım ben bu insanlarla. evet biliyorum pek iyi bir tanışma yolu değil vurmayın. guitar hero iii çıktığında oyunun son şarkılarından olan one'a gelmişti sıra. abimle beraber oynuyordum oyunu. abim "olm bu şarkı 8 dakika falan taku yedin" gibi bir şeyler söylemişti hatta. derken silah sesleri başladı... ve o zamana kadar duyduğum en güzel melodiler silsilesi başladı. tanrım olamazdı böyle birşey. slow kısımlarda kendimden geçmiştim resmen. fakat bu vokal? tanrım ne güzel sestir bu. derken malum kısım geldi ve şarkı coştu. birden şarkının değişimine şaşıran ben "allaa noluyor lan!?" efektleri eşliğinde tuşları kırıyordum adeta. şaşkınlığım tam geçerken o solo geldi ve benim metallica aşkım resmi olarak başladı.
daha sonra her dakika aynı şarkıyı tekrar tekrar çalıyordum. büyülenmiştim adeta. derken diskografi indi tabi.*** teker teker hayranlıkla bütün şarkılar dinlendi. her biri ayrı bir başyapıt, ayrı bir süper. öyle ki kötülenen başyapıtlar load ve reload neden kötüleniyor diye şaşırıyordum. çünkü bunu kötüleyen insan ya sağırdır ya da müzik bilgisi yoktur diyordum kendi kendime.*
derken şarkılar ezberlendi tabi. her bir grup elemanı ayrı ayrı araştırıldı. cliff burton'ı bu kadar geç tanıdığı için kendi kendine lanet edildi.** james hetfield'ın sesine her gün ayrı ayrı aşık olundu.** tam anlamıyla beni içine çekmişti metallica. st. anger'ı bile sever olmuştum. death magnetic çıktığında tekrar geri döndüklerine sevindim. albümü o kadar sevdim ki her şarkısını daha ilk haftadan ezberlemiştim.
tabi bir de kaçan 2008 konseri vardır ki içime oturmuştur. ama 2 sene sonra tekrar geliyorlar. bundan 1 hafta kadar sonra onlar ile aynı havayı soluyacağım. ve o gün benim ve benim gibi düşünen metallica hastaları için için unutulmaz bir gün olacak.
james hetfield'ın sesi bozulmuş, kirk hammett adam değil*lars ulrich davul çalamıyor derler... belki de kendilerince haklılardır fakat ne derlerse desinler, yaptığınız ve yapacağınız harika müzik için teşekkürler metallica. -
870.
0necrophagist, muhafazid suiçmez var lan grupta boru mu
-
niyet ettim silik yemeye bu muymuş
-
niyet ettim silik yemeye bu sen misin la
-
google a deutçland kasap mı yazdın
-
zalinazurtun futbol muhabbeti yapacak
-
namık da benden yanaa
-
nasyonel sosyalizm arama gecmisi
-
michael gibofield yeni keşfettiği kelimeyle oynuyo
-
nasyonel sosyalizm façan yansın
-
yaklaşık 260 bin tl kanzi
-
bu incelcanin adi azad diye
-
sadece tarihci agalar anlar
-
ananı niye zütürdün solaryuma olm
-
9 sene once benide ayni yerden atmislardi
-
andrew tate den nasyonel sosyalizm yorumu
-
yol aga bişeyler ekgib sözlükte
-
hüüüüp selam beyler
-
rolexim var
-
hay ananı rizenin çay tarlalarında
-
melek goz sentenza günlük mesai
-
nasyonel sosyalizm anani bacini
-
yarın iş başı var aga
-
solaryum bu muymuş aga
-
tegmen karari dogru abi
-
3 milyon dolarlık sözlük hala gece 12 de çöküyor
-
pazar gecesi 50 üye ne olm
-
zuhahhauweovaovdogapbdbpa
-
hayat artığı spor yapıyor
-
mikropcan radiyallahu anh
-
sözlüğün bittini teyit için bugün noter gelicek
-
nasyonel sosyalizm savaştığın şeye dönüşürsün
- / 4