-
25.
+12. sayfaya noldu lan
-
24.
0Bu olay Bursa’da olmuş. 17 yaşında bir genç kız aniden ölmüş. Aile, perişan olmuş ama n’apsınlar, kızı defnetmişler tabii. Aradan birkaç gün geçmiş. Baba, kızını rüyasında görmüş. Kız sürekli titriyomuş ve, "Çok üşüyorum baba. Yalvarırım üstümü ört!" diyomuş. Adam, sabah kalktığında rüya aklına gelince hüngür hüngür ağlamış. "Gül gibi evladımı kaybettim. Rüyama giricek tabii." diye düşünmüş. Karısının üzülmemesi için de ona hiçbir şey söylememiş. Ama ertesi gece, sonraki gece, daha sonraki gece, hep aynı rüya: "Çok üşüyorum baba. N'olur üstümü ört!" Baba, bir gece yine aynı rüyayı görürken kan ter içinde uyanmış. Dayanamamış. Karısının, "Nereye bey bu saatte?" demesine aldırmadan sokağa fırlayıp soluğu mezarlıkta almış. Kızının mezarına gelince ne görsün? Mezar açık ve bomboş! Adam, ne yaptığını bilmez bir halde mezarlık bekçisinin kulübesine yönelmiş. Allahım, o an gördüğüne yürek dayanmaz. Bekçi, resmen kıza tecavüz ediyomuş! Meğer bu aşşağılık herif her zaman, yeni gömülen ölülere belli bir süre bunu yaparmış.
-
23.
0zütü yiyen buna bakar
-
22.
0@2 adama attırmışsınız sonra beyaz canavar diye bize mi kakıtıcan bin gibtir
-
21.
0ben de bi tuvalete gideyim geleyim malum donumuza falan sıçmayalım eşemeyelim lan
-
20.
0bez bağlıyorum dur anlatma
-
19.
+1@19 beyaz ayımı olur olum kutuplardamıyız
-
18.
0reserved
-
17.
0@2 ayıdır lan o
-
16.
0güncel
-
15.
0arkadaşlar daha çok şey paylaşırımda hiç katılım yok
-
14.
0@1 lan serdar yayında mı dinliyon? özenti bin
-
13.
0oha ciddi anlamda tırstım ya hele 13:S
-
12.
0@13 kendin yazdıysan şukunu veriyorum
-
11.
0Çok güzel birgündü. En sevdiğim arkadaşlarımı evime çağırmıştım. "Beraber çay içeriz, oturup dertleşiriz." diye düşünmüştüm. Beklemeye başladım. Tabii boş durmuyordum. Müzik dinliyor, günün keyfini çıkarıyordum. Olacaklardan habersizdim. Her zamanki gibi, fondaki müzik her ne kadar hareketli de olsa içimde birşeyler oluyordu. Gündüzdü ama karanlıklar hissediyordum. Kapı çalındığında korkmadım desem yalan olur. Gelenler onlardı: arkadaşlarım. "En sonunda geldiniz." deyip eve konuk ettim onları. Bir kenara oturdular. Gülüp eğleniriz diye gelmişlerdi; ama suskunlardı. Konuşturmak için çok çalıştım ama çabalarım boşunaydı. içeceğimiz bir bardak çayın bizi neşelendirebileceğini düşünüp oradan çay getirmek üzere ayrıldım. Garipti; çünkü birbirleriyle bile konuşmuyorlardı. içimi tarifsiz duygular kapladı. Neler oluyordu acaba? Yanlarına çaylarla geldiğimde ikisi birden bana öyle bir baktılar ki, gözlerinde nefret vardı. Havayı dağıtmak istedim yine sustular. Tam o esnada arkadaşım, çayını upuzun tırnaklarıyla karıştırmaya başladı. Tırnaklarını gördüğüm an, üstüme sanki kaynar sular boşandı. Korkuyordum nasıl uzaklaşabilirdim... (Cinler insan kılığına girdiklerinde ya tırnakları uzun olur yada vücutlarının bir bölümü farklı olur) Son çırpınışlarımdı. Kaçmalıydım. Tam o esnada, bugüne kadar sesine sinir olduğum kapı zili, bana en güzel şarkılar gibi gelerek çaldı. "Müsadenizle... " diyip kapıya yöneldim. Sessiz durmaları, beni korkutmuştu; ama kapıyı açmak son çaremdi. Kapıya yöneldim. Kapıda abim vardı. Hızla olayı anlattım. "Hadi gidelim. Çabuk olmalıyız, kaçmalıyız." dedim. "içerde cinler var." "Nerden anladın?" dedi. Kısaca önemsemeyerek, "Uzun tırnakları vardı." dedim. Abim, hızla yüksek sesle tırnaklarını gösterip, "Böyle mi!" dedi. O anda bayılmışım. Sonra geciken arkadaşlarım geldiğinde beni ayıltılar.
-
10.
0Bundan bir yada iki ay önceydi. Mersin'de oturduğumuz için Mersin`in yerlileri olarak yaz geldi mi yaylaya gideriz ki serin havalarda rahat olalım diye. Bu yaz, yine yaylaya gitmiştik. Bizim ev, Namrun(Çamlıyayla)'da ve en guzel yerinde. Yalnız tek kötü yanı, evin yanında bir mezarlık vardı ve bazı geceler, mezarlığa bazı insanlar gelirdi. Olaylar şöyle başlamış: Bundan yıllar önce, bir araba dolusu genç, sürat denemeleri yaparken önlerine bir-iki çocuk çıkmış. E, bunlara çarpmışlar. Fakat ani manevra yaptıkları için, hem çocuklar ölmüs, bunlar da yol dışına çıkıp bir ağaca çarpmışlar. Bu gençler, birer yıl arayla ölmüşler. Her yıl, her ay, kazanın gerçekleştiği gün ve saat vakti gelince, mezarlığa gelirlermiş. Bunları bana köyün imamı anlattı. Yine bir gece, onları izliyordum ve birinin bana baktığını hissettim. Perdeyi hemen kapadım ve yatmak icin karımın yanına gittim. Ertesi gün, arabamın cdıbının kırık olduğunu gördüm. Ama hiç bir yerde, cam parçası yoktu. Ertesi gece, yine izledim ve bu sefer iki tanesi bana bakıyordu. Çok korkmuştum . Ölenlerin ruhları için Fatiha okudum, dua ettim olmadı. Sabah kalktığımda, arabamın üstünde bir hırka buldum. Bu, o gün kazada ölen cocuklardan birine aitmiş. Aradan bir kaç gün geçti ve mezarlığa gittim. Mezarlarının üzerinde iki tane kutu vardı. Birinin üstünde benim arabanın kırılmış camları, birisinde ise benim saçlarım. Bu olayı hocaya anlattım. "Oğlum, sen büyük günah işlemişsin. Bu yaptığına kızmış olacaklar' dedi. Eve gittigimde, gördüklerim beni dehşete düşürdü. Arabamın el freni çekilmis ve mezarların üzerine itilmişti. Kapıların kilitli olduğundan adım gibi emindim. Anahtarlar cebimdeydi ve camları yaptırmıştım. Arabamsa, o iki çocuuun mezarlarının üstünde duruyordu. O günden sonra, bir daha ailemle oraya gitmedim
-
9.
0daha çok katılım olursa daha zevkli olur
-
8.
0reserved yazanlara şüku okuyacam sonra.
-
7.
+1Bunu bana teyzem kendi anlatmıştı. Dedem öldükten (daha doğrusu gömüldükten) sonra, teyzemler komşularıyla ona Kur'an okuyorlarmış. Bu arada bir komşusu, dua ederken karşı koltuğa bakıyormuş. Teyzem de bir yandan dua okuyup, bir yandan etrafına bakıyormuş. Teyzemin komşusu, dua ederken birden donakalmış. Kadın, koltukta geri geri gidiyormuş ve bembeyaz kesilmiş. Teyzem, duayı bitirdikten sonra kadının yanına gidip ne olduğunu sormuş; fakat kadın konuşamıyormuş. Teyzem, kadını dürttüğü anda kadın duayı bitirmiş. "Amin." deyip yüzünü sıvazlamış ve hemen ağlamaya başlamış. Teyzem, kadına "Niye ağlıyorsun?" dediğinde kadın, şok edici cevabı vermiş: Koltukta kahverengi pijamalı bir adam oturyordu, o da dua ediyordu. Adam, duayı bitirip kafasını kaldırınca baban olduğunu anladım. demiş. Kadın, devam etmiş: Kafasını kaldırdığında gülümsüyordu. Sonra bir anda kayboldu. Dedem, hastanede diyalize bağlı yaşıyordu ve son sözü Diyaliz. oldu. Hastanedeyken sürekli kahverengi pijama giyerdi. Teyzemin komşusu ise, dedemin ziyaretine hiç gitmemişti.
-
6.
+1@2 @6 korkuttunuz lan uhuuuuu!! @4 liseli detected..
benim başıma gelen bir olay tarih 17 ağustos 2005 o tarihten yaklaşık 3 gün kadar önce internette tanıştığım kızla istanbulda dolaştık gezdik eğlendik falan baya iyidi 3 gün sonra o tarihte bi mesaj geldi kızdan ben ayrılmak istiyorum diye etme eyleme falan vs. baya bii söyledim durdum lakin ağladım sonradan tabi liseli pgibolojisi aq ne yapacan neyse yattım uyku tutmuyorum dıbına koyim sağa kıvran yok sola kıvran yok neyse bi ara başımı kaldırdım aq anlatırken bile tüylerim diken diken oluyor neyse bi baktım kapının dibinde beyaz bi surat bana bakıyor abooo hava bi soğudu ben bildiğim ne dua varsa okuyorum kafamı yorgana soktum gözlerimi sıkıca kapadım nerdeyse ağlayacam korkudan o derece altıma sıçsam yeridir yani sonra sabah hiç bişey olmamış gibi uyandım bi rahatlamışım varya tabi kalktığımda yatak ıslanmıştı aq artık ne zaman orda dayımlarda yatsam odada yalnız yatmıyom korkudan aradan 5 sene geçmiş hala aklıma geliyor..
-
beyler içtigim suyu ifşa ediyorum
-
focal nikli ucube eğer gerçekten kayra isen
-
wimpy kid isimli ergen özenti pkklı
-
emre mor vs arda güler
-
kayranın tek olayı blöf
-
yahuu kızım sen mafyamısın
-
facia28 reyisliği adamlığı
-
kutsalsuku zalinazurt the vikings
-
çocuklarınıza her istediğini verirseniz
-
tütsülenmiş amcık
-
sözlükte pasif erkek arıyorum
-
irana hiç bir şey olmaz
-
ferre altincisi son başlık
-
israil ve iran savaşını sizce kim kazanır
-
kayra başka bir deyişle
-
kayra şizofreni ilaçlarını aksatma dost
-
bir insanın boynuna kadar betona gömüp sürekli
-
poposu sana benziyen karıları seçtim
-
ferre altincisinin kapatıldığı iyi oldu
-
1976 da 100 küsür israilli kaçırıldı
-
beyler mossada hizmet etmek istiyorum
-
parmağımı popo deliğime sokup
- / 1