-
1.
0çok önemli edit: serkan izin versin öyle devam edecem ":)"
- herhangi bir sorun varsa modlar uyarırsa beni sevinirim bu yüzden gece 12 gibi ya da yarın paylaşacağım
- herhangi bir sorun varsa modlar uyarırsa beni sevinirim bu yüzden gece 12 gibi ya da yarın paylaşacağım
kitap nasıl olsa sözlügün alan alır alamayanda sanaldan okur panpalarım bence yalnış bir olay yok fuck the system diyoruz uçurulursam dahada takılmayın buralarda.
(bkz: inci sözlük kahpeyi okudum ve değerlendiriyorum)
kitabı nasıl olsa bizim için çıkardı bende kitabı alamayan panpalarım için kitabı yazacağım
- amacım kitabı hepimizin okuması inci sözlük/insanlığa lanette böyle birşey yapmadım o bunun kadar sürükleyici değildi
reservedlerini alın
-/- beyler elimle yazıyorum. emeğimin karşılığı -/-
thelorderror ve şukular.
(bkz: inci sözlük kahpeyi okudum ve değerlendiriyorum) diyer konum
-
2.
0@2 yi kurtaram ve reservedleri alın.
-
3.
0thelorderror iftiharla sunar ":)"
inci sözlük kahpe
sunuş
bir zamanlar, üniversite yıllarımızda, hayatı anlamlandıramadığımız o kayboluşlara dönüyoruz. bu kez başarıyı mı yakalıyoruz? bulanık sularda hala bir hayat pırıltısı var mı? herkes ağlıyor. tek bildiğimizi yaparak kendimizi sis ve dumana boğuyoruz. yükselirken biz, hala korkmaya devam ediyoruz.
insanların içerisinde bizi eleştirmek için sabırsızlananlara bakarak gülüyoruz. başından beri istemedğimiz yalan kokan sevgi sozcüklerinizi duymadığımız için üzülmüyoruz
işte bu kitabı yazarken önünüze sahte mutlulklar koymaktan kaçınmamızın sebebi de buydu. sizi gerçekligin içerisinde tutmak için var gücümüzle yazdık
acılarımız içinizdeki acılara seslenebiliyorsa görevimizi başarıyla yerine getiriyoruz
tanımadığımız toplulukların içerisinde aldatılan, kahrolan, umudunu yitirenler için yazmaya devam ediyoruz
samimiyetinize
eleştrilerinize
bizi biz yapan varlığınıza...
böyle başlıyor -
4.
01.kayboluşTümünü Göster
ve adem elmayı yedi ( afiyet olsun thelorderror )
siz salaksınız şöyle tanımlamalıyım ki zararsız salaklarsınız size göre kahkaha atılmadan geçen her saniye tedavi edilmesi gereken bir hastalık eskisine göre biraz daha fazla tüketememek de bir an önce çözülmesi gereken fakirliktir ulaşmaya çalıştığınız ulu amaçların altında var olan felsefe de sadece başkalarının özgür düşünceleri evet özgür düşüncenin bile beş para etmez amaçlarınızın altında ezildiği gerçeğini yaşıyoruz tüketilen kaynakların ya da benliğinizin iflası için sizi durdurabilecek bir kanunumuz yok radikal bir özgürlükçü olmadığınıza şükretmeliyim en azından korumasız bir kıza tecavüz edip işinizi bitirdiğinizde sırtınızı dönerek tüm o lanet olası rahatlamışlığınızla hayatınıza yeni bir sayfa açmıyorsunuz
- aman allahım, peynir ekmek yer gibi insanları aşağılayan bu kitapları okumaya devam mı ediyorsun?
kitabın üzerine tokat atarcasına yapılmış bir müdahalenin cırtlak bir sesle beynimde yankılanması her sferinde kanımı dondurmaya yetiyordu. betül"ün bu tür çıkışlarına alışamamak hala zoruma gitse de " duygusal yönden beni besliyor " yalanıyla bu şirret kadınla aynı yatagı paylaşabiliyordum
- ne anlıyorsun ki şu kitaptan? aslında biliyor musun bu gibi insanlar ne kadar yazsalar da kafalırndaki yüce insan imajını bir zavallı olmaları gerçeğinden kurtaramazlar
"ufak bir paragraf kaldı ondan sonra seninle ilgileneceğim" dedim
aptal kadın böbürlenerek dışarı çıktı betül"le bu konularda tartışmaya girmenin anlamsız olduğunu bilerek, susmayı kendime görev edinmiştim. kapının kapandığından emin olduktan sonra kaldığım yerden devam ettim
bahtı bozukların çürültesiyle dek dünyayı yaşama istekleri yok mu dünya da yalnızca kendisi varmışçasına sapkın düşüncelerini legalize etmeye çalışanlara boyun eğmenin beyefendilik hanımefendilik sayıldığı bir yy içerisindeyiz
güne başlamak için pembe renkli ve hoş kokulu bir yazı olmasa da bu kitabı okuyup yataktan çıkmak bugün yapacaklarım için beni motive eder diye düşünüyordum derin bir mutluluk hissi kaplıyor içimi bu karanlık gerçekleri okurken. bazılarının anlam veremediği tüm bu kelimeler bana göre zamanının ötesinde yaşamış bir bilgenin kışkırtıcı sözleri. kot pantalonumu giyip salondan gelen hiçbir zaman anlamlandıramayacağım 4-5 kelime üzerine kurulmuş iğrenç yaz şarkılarından birisinin daha kulaklarımı paslandırması bile beni hiddetlendirmemişti. saçma ancak yaşayabilmem için de gerekli olan bu davranışlarımın bir anlamı var mıydı? yaşamımın, herşeyin iyi sonlanacağğını bilerek satın aldığım o çok satan aşk romanları gibi olmasını ister miydim? hayat, romanların cinayetine kurban edilmiş yanılsama gösterisi gibi çocukluğumdan aldığım hayata bakarsam ne kadar da değişikmiş bu yaşam! şiddetli bir polemikten çok yatağa yapılan kahvaltı servisleriyle bezenmiş bir aşkı neden yaşayamıyorum? o anda aklımda beliren tüm soru işaretlerini bir kenara atmam gerektiğinin farkına vardım kol saatimi almak için uzağım komodinin üzerinde duran bön gülümsemeleriyle poz vermiş iki insanın fotoğrafını görünce tekrar fark ettim bunu. benden nefret eden bir kadına "aşkım" diye hitap ederek yaşadığım bu dünyada nasıl doğru yargılara varan bir insan olabilirdim ki? daha güne başlamadan on beş dakikamı heba ettiğim rutinlerim korkarım ki yıllardır beni bir yere zütüremedi. artık kayığ olan yılların pisliğini süpürme zamanı.
ona baktığım her saniyede kendimi birazcık daha hayat dolu hissetmem, yaşamıma dair her şeyin yoluna gireceğinin garantisi gibiydi. dört ayrdır yaşadığım ortalama bir hayatın içerisinde yeni bir hayat çıkartma gereksinimi bugün doğuyor. evet, planlamadan, zorunluluklara dayanılarak düşünce alemimde olgunlaşmış yeni bir karakterimin doğum günü partisini bugünn yapıyorum.
ve betül"e doğru attığım her adımın sonrasında onun siluetinin yavaş yavaş yok olması beni biraz daha telaşlandırıyor. artık sana dokunamayacağım gerçeğiyle yüz yüze gelmek ne olursa olsun acı verici.
rüyalarım artık beni rahat bırakmıyor.
ölümün, nefes alışlarımı bile değiştirdi. -
5.
0rezerved
-
6.
02. ciksTümünü Göster
bana biraz daha televizyon izlettirin ( izleme panpa doktorlar var ":)" thelorderror )
ademin torunlarına mirası olsa gerek kalbimizin sesini dinleme çılgınlığı. yasak elmanın insan üzerinde ki yan etkisi ya da havva"nın cocuklarına uyumaları için söylediği bir ninni midir bilinmesede içimizde ki doymak bilmez saflıkla beslenen bu özelliğimiz, evrimini tamamlamadan tüm kötü düşüncedekilere hizmetini artırarak sürdürüyor. çığlık atarak yaklaşan bir yangının üzerine tüm petrol istasyonlarının pompalarından akan mazotu boşaltmak bile kalbin umut çığlıklarından daha etkili diğildir. evet hepimiz yalanlara inanmayı ve olmayacak dualara amin demeyi genetik miras edindik. b miras kadının erkeğine, annenin evladına ya da amirin işcisine çıkarları için söylediği güzel sözler söylemesi gibi motive edicidir insan daha kendisini alt edemezken, inanmayanların tanımlamalarına göre evrendeki kötü gücün , ya da inananlar için şeytanın olaylara balıklama dalması işleri daha da zora soktu ki bunlar yemiyormuş gibi bir de lidyalılar parayı buldu. bu şartlar altında günümüz insanına daha olumlu yaklaşmak mümkün mü? artık sevgi uyuşturcularla bezenip parayla satın alınabilen bir olgu haline gelmişken insanın daha fazla daha fazla aşk ve güzellik hakkında umutlanması şaşkınlık vericidir. buna rağmen tüm bu depremlerde bir sözü söylemeye ant içtik.bizim hala umudumuz var. evet her türlü yıkımdan nasibini alıp binlerce savaş gömüş, milyonlarca cocugun aclıktan olmesine goz ymmuş hatta bununla yetinmeyip yüzlerce soykırım yapmış olan atarımız olsa da ne mutlu ki hala umudumuz var
thelorderror nic6lar ekgib olmasın
/-/ televizyon zaman geçirmek için en alaycı yöntemlerden birisidir. bu sirkte en güzel şovu bulabilmek için kanallar arasında kendime güzel bir köşe arıyordum. 4 tane amcanın hayatı çözüpceplerine yeşildolar olarak koydukları aslında bizi hiç de ilgilendirmeyen çocukluk hikayelerinin şiirsel bir şekilde aktarıldığı o programda duraksamam su anki eğlence köşemin neresi olduğunu da belirledi. bu adamları seyrederken beynimde alevlenen tek şey masumiyetin linç edilip ağzı burnu patlak şekilde acile zütürülmesiydi.bu heriflerin adını arama moturunda yazdığımda karşıma çıkan ilk şey kendilerinden 30 yaş küçük ilişkilerle kuşatılmış magazin ilişkileri olmasna rağmen, gözleri yaşla dolu anlattıkları çocukluk hikayeleri hiç de gerçek gelmiyor gözlerinin yaşlarını silip programlarını bitirdikten sonra yapacaklarını, kendilerini gençleştirmek uğruna giydikleri üzerlerinde iğreti duran binlerce dolarlık giysilerden anlayabilmek için kahin olmaya da gerek yok. canlı yayın bitiminde yaklaşık iki saat sonra çocukluğunda sıcak sobasının etrafında kestane pişiren bu çocuklar , sobada kestane pişirdikleri o yıllarda daha protein aşamasında olan şöhret meraklısı, büyük ihtimalle en büyük hayalleri manken olmak olan güzel kızlarla ya evlerinin şömine başında ya da pahalı bir otelin süitinde çeşitli ilaçların da yardımıyla ciks yapacaklar
aklımdan bu kadar fazla kadın öğesinin geçmesi benimde zor durumda olduğumun gostergesi beynimin bedenime savaş açtığı şu dakikalarda birazcık da kendim için bir şeyler yapmam gerektiğinin farkına varıyorum. kafa dinlemeye, belki de birazcık eğlenmeye geldiğim bu şehirde yapmamam gerek iki şeyi yapıyordum, televizyon ve internet. sabahtan beri kendimi yoracak bir iş yapmasam da koltuğun üzerinde tembelce telefonumu arayarak sosyopat arkadaşım aydın"a ulaştım. aylardır yüzünü görmediğim çocukluk arkadaşımla takılmayalı baya oldu. en sonunda telefonum çaldı yine belaltı muhabbetlerinin dibe vurduğu telefon goruşmesinden anladığım kadarıyla bu gece tanımadığım insanların yoğunlukta olduğu bir ortamda olacağım. buluşacağımız yer de aydın"ın izbe dairesi. hayatı bu denli umursamayan birinin etrafında nasıl bu kadar insan olur anlayamasam da bu sorgulamanın gereksizliğini düşünüp kendimi dışarı atıyorum.
bu şehri seviyorum, sert iklimi karakterimi yansıtıyor. kışların ölümcül derecede soğuk, yazların ise aklınızı uçuracak derecede sıcak olduğu bu yerde, aslanların sahip çıktığı bu köprüden geçmek ruhumun derinliklerindeki sıkıntıyı atmama her zaman yardım etmiştir. -
7.
0ocak ayına tam anlamıyla yakışan bu havanın ciğerlerimi dondurmasını iliklerime kadar hissediyorum. umduğumdan daha kuru ve sert havanın içinde hızlıca yürüyerek aydın"ın oturduğu apartmanın önüne geliyorum. sokakta alışkın olmadığım derecede mutlu yüzler görmek keyfimi az da olsa yerine getiriyor her şeye karşı nazik ancak bir o kadar da eleştirel yaklaşma alışkanlığıma rağmen, sanal mutluluklar yaşayan bu insanların yaydıkları pozitif elektiriğin beni adeta bir meleğe dönüştürmesi kaçınılmaz. günün şartlarına uymaya çalışmış giyim tarzlarının altında birbirleriyle bağırarak şakalaşan bu üniversite gençliğinin içindeki doymak bitmez kahkahalara her zaman imrenirim bir şeyler konusunda çözüm bulamıyorsan en azından o konuda kötü bir iyimser olmalısın. iki sene sonrasında devlete binlerce liralık kredi borcuyla işsiz bir insan olarak sokakta göreceğim insanların arasından geçerek apartmanın bozuk kapısını itip içeri dalmıştım aydın"ın dairesi giriş katında olduğu için bu köhneapartmanın daha fazla beni daraltmasına izin vermeden zili çaldım.Tümünü Göster
90*lardan kalma o aptal kuş ötüşlü zili çalmamdan yaklaşık bir dakika sonra aydın kendinden geçmiş gözleriyle kapıyı açtı. hiçbir zaman selamlaşma seromonilerinde başarılı olmamışımdır. aptalca bir hoşbulduk"un ardından kendimi adeta orman yangınında bulmuştum. gördüğüm kadarıyla parti çoktan başlamıştı. yasal olmayan bir kafa yapıcının iinsanlar arasında bu kadar yaygın kullanımı benim de bu ortamlarda rahat takılmamı sağlayan etkenlerin başında gelmiştir. kimisine göre içilen bir cigaranın açtığı kapılar anlatılmayacak boyutta şaşırtıcı olur. ancak odaya girdipimde görebildiğim tek şey kendinden geçip adeta altı yaşına dönmüş benjamin buttonvari 2 insandı. dünyanın her türlü dertlerinden kendini soyutlamış bir kadın ve bir erkek. çok fazla geçmemişti ki ot takılarak ruhsal ermişliği arayan hafif esmer ve toplu çocukla çok az da olsa göz teması sağlamıştım ancak dikkatimi beni görmezden gelen kıza odakladım sandalyemsi koltkta oturan bu güzel kızın elindeki telefonu bırakarak beni algılayabilmesi birkaç dakikasını aldı üzerindeki daracık t-shirt"ünden fırlayacakmış izlenimi veren iri göğüsleri ve kırmızı dudaklarının anlatılmaz güzelliği " iyi ki testosteronumuz kokmuyor " diye düşündürecek kadar dağıttı beni.
kısacık anda onun hakkında kurduğum bunca fantezinin ardından " herhalde ilk defa öğrenci evine takılıyorsun " dedi. eve girdiğimden beri yaşadığım hezeyanların suratıma yansıyan hali böyle düşünmesine sebep olmuştu sanırım. aydın"ın boğuk sesi devreye girdi ve " bu geceki misafirimiz olacak kendisi" diyerek anlamsızca kıkırdadı
zombilerin içindeyim.
sessizlik.
thelorderror şukularla yaşıyorum.gom ":)" -
8.
0rezerved.
@1 modlar uçurur amk dikkat et. -
9.
0oha herif ciddi lan
-
10.
0artık karşımdaki bu çekici kızla tanışmak için aydın"a bakmaya başlamıştım. bir ona bir de karşımdaki kıza attığım bakışlardan bir anlam çıkarması için adeta gözlerimle arkadaşıma yalvarıyordum ama o hala masanın üzerinde kalan son tütün parçalarını toplamakla meşgüldü. onlara eskişehir"e neden geldiğimden ve yakında döneceğimden bahsetmek istiyordum ama olmuyordu. aydın"ın ve erkek arkadaşının kafalarının bir dünya olmasından ziyade geldiğimden beri telefonuyla uğraşan bu kız artık beni öfkelendirmeye başlamıştı " hadi çıkalım artık" dedim. " kafalarınız taşak gibi oldu , biraz hava alalım."
artık daha sakinim. çünkü yavaş da olsa toparlanma emareleri göstermeye başladılar. sonunda aydın ve arkadaşı sigaralarını söndürüp itinayla hazırladıkları küçük yolluklarını ceplerine yerleştirdiler, bir türlü tanışamadığım hatun da telefonunu bir saniyeleğine olsada bırakmıştı. kapıdan çıkmak bile benim için galibiyet olacaktı. ayakkabılırmızı giyerken aydın arkadaşlarının isimlerini söyleme şerefinde bulundu. hayatımın en basit tanışma töreninin ileride beni ne denli etkileyeceğini o an asla tahmin edemezdim. -
11.
0olum serkan gibmesin bak
-
12.
0uçurur bunlar panpa uçurur
-
13.
0bunlar böyle.
-
14.
0
-
15.
0açıklıyorum : kadir gecesi serkan ferre paylaştı olay bundan ibaret hocalarda bir olup çarptı bizi ":("
-
16.
0""