Sene 1845..Issız bir gün akşam namazına tahmini 30 dakika var ve harabe bir ev...
içerden sesler geliyor 2 insan var içeride birşeyler konuşuluyor
Serkan:Bugün ay tam çıkmadan bu işi bitirmeliyiz.
ismail:Ama nasıl düşmanlara karşı sadece ikimiz varız bu akımı nasıl başlatabiliriz ?
Serkan:Ya bugün ya hiç birzaman bu akım olmuyacak.
Yavaşça etrafına bakınıp çıktılar. Serkan Darül muhabbete doğru yola koyuldu ismail ise evine bir plan hazırlamaya gitti. Serkan biraz tedirgindi ya yakalanırsak ya bizide zorla karşı akıma sokarlarsa ya bu akım etkili olmazsa diye düşünüyodu. Düşünürken hızlı hızlı adımlarla bir nargile içmeye gidiyordu bir yandanda deşifre olmamak için karşı akım insanları gibi davranıyodu. Darül muhabbetin kapısına geldi biraz tedirgince içeri girdi ve bir köşeye oturdu.Bir nargile söyledi yanındada demli bir çay yanındaki defteri çıkarttı ve planı hazırlamaya koyuldu Ay tam tepeye çıkmadan bu planı işe koymaları gerekiyodu yoksa onlar için bir son olabilirdi...

Serkan kendi içinde planlamaya başladı bu olay bu gece bitmeliydi gecenin sessizliğinden yararlanmalıydı.Bir tarafta Abdulmecidin askerleri bir tarafta karşı akıma mensup insanlar vardı çok zordu ama içindeki inci parıltısı bu akımı olusturmayı hedefliyordu. Kalemini eline aldı ve plan yapmaya başladı ilk başta sokaklara bu akımı tanıtmak için sloganlar başlatcaklardı sevecen sloganlar yazcaktı ama biryandanda içinde korku vardı ya yakalanırsa ? Nargilesini bitirdi saat yaklaşıyordu serkanın icini heyecan kaplamıştı çok tehlikeliydi ama bunu yapmalıydı. Agırca kalktı hesabı odedikten sonra çıktı kafasına şapkasını kapatmıştı ve kendini ele vermek istemiyordu ilk buluştukları yere gitmeye başladı. Bu yere Teşkilat-ı inci adını vermişlerdi. Hızlı adımlarla çekingen tavırlarla eski harebe yere ilerliyordu baykuş sesleri duyuluyordu. Oraya vardı ay yavaş yavaş tepeye çıkmak üzereydi ve ardından ismail geldi.
Serkan:Evet vakit yaklaştı artık altını şer incisi keri millete oğretmenin vakti geldi.
ismail:Serkan içimde kötü his var yakalanmak istemiyorum dedi.
Serkan:Baykuşlar gibi hareket et çok sessiz ve dikkatli ol dedi.
Ve işe koyuldular...

Artık ipler kopmuştu ilk işleri tenha mahallede bunu denemekti. Bir mahalleye gittiler ve ellerinde boya fircalarıyla birşeyler yazdılar duvarda "Altını şer incisi ker" yazısı yazıyordu bunu hertarafa yaymaya başladılar. Gecenin karanlığı onların avantajıydı bir ara durakladılar gece bekçileri geziyordu saklanmaları gerekiyordu hemen boş bir arsaya girip otların içine girdiler. Farkedilmiş olmaları gerek çünkü bekçi duvardaki yazıyı okuyunca düdüğünü çaldı ve alarm haline gecmişti bütün kasaba artık işleri çok daha zordu çünkü karşı akım üyeleride bunları öğrenip sokaklarda nöbete çıktılar ama bir kaç kişi bu sloganı beğenmişti. Bir boş duvar bulmuslardı inci'ül Sülüs yazmıslardı oda ne arkalarında bir düdük çaldı ve bekçi ismaili yakasından yakalamıştı bir kargaşa olmustu serkan kaçıp kendini kurtarmıştı işleri artık çok zordu...

Rezler çok az tutmucak o yüzden yazmıyoruz panpalar