/i/Yardım

  1. 1.
    +1
    --spoiler--
    başka isimdeydi lakin başlık taşınmıştır
    --spoiler--

    zaman nedir ?
    zaman düz bir çizgi midir ?
    zaman aslında ovaldir ve kendi içinde yok süreselliği olan her şeye vardır dedi
    profesör hermen.

    peki profesör zamanda geriye gitmek mümkün mü ?

    teşekkürler bay wood oturabilirsiniz.

    beyler bayanlar bildiğiniz üzere ışık hızı saniyede 300 bin saatte 1 milyar
    küsür km yol alabiliyor sizi temin ederim zamanda yolculuk mümkün bu yaşlı adamın
    dediklerine kulak verin.

    peki nasıl mümkün profesör ?
    londra new york istanbul bildiğiniz tüm metrapollerde bir dolu bilim insanı
    bunun üzerinde çalışıyor emin olun bayan wesley elinizdeki akıllı telefondan bir an bile ayrılmadığınız sürece bundan ilk sizin haberiniz olur.
    sınıfın güldüğüne bakmayın siz !

    ders bitmiştir salı günü görüşmek üzere. dedi profesör ve odasına doğru yol aldı.
    ···
  2. 2.
    +1
    adam 14 yaşında beyler :(
    ···
  3. 3.
    0
    eora sıcak bir şekilde gülümsedi mirtilian'ın yüzüne elini koydu diğer elini ise mirtilian'ın kalbine koydu ve ;
    alei vos liast sienoriel mirtilian vos liast (seni her zaman seveceğim ,her zaman)
    alei vos liast sienoriel eora ahtiap aleim (seni her zaman seveceğim tutsağınım)
    mirtilianın yılanını aldı kucağına eora boşlukta kalan kuyruğunu mirtilian nadir
    gülümsemelerinden biriyle eora'nın boynuna doladı.
    eora mirtilian'ın gözlerine bakarak ;
    +savaşa gitme ! (kısık ve vurgulu bir sesle)
    -güneş krallığı halkım için ve geleceğimiz için en iyisi eora.
    +eora sairef viontre ore(hadi uçalım) dedi mirtilian anka kuşuna doğru yürüyerek
    eora mirtilianın soğuk kalbini ısıtan gülüşlerinden biriyle onun ellerini kavradı ve birlikte
    anka kuşunun sırtında bulutlara karıştılar.
    ···
  4. 4.
    0
    karzak krallığı
    kraliçe eora kral mirtilian'ın yanına çıktı.
    neredeyse göge değen mirtilianın terasına çıkmak için dev anka kuşlarının sırtlarına biniyorlardı.
    güzellik tanrıçalarını kıskandıracak eora anka kuşunun üstünde bulutların arasında
    kral mirtilianın terasına yaklaşıyordu. anka dev kanatlarını her çırptığında eora'nın
    saçları ahenkle dans eder gibi uçusuyor ve aşk dolu tebessümüyle kralına doğru kanat çırpıyordu anka kuşu ile.
    terasa yaklaşınca kral mirtilian olduğu tahttan kalktı ve elini uzatarak eora'yı
    ankanın sırtından alarak beton taşlı terasına indirdi.
    ···
  5. 5.
    0
    +krallığımda ne işin var ! dedi sert ve yüksek bir sesle. öyle ki cümlesinin son kısmı dev sutunlar arasında saniyelerce ürkütücü biçimde yankılandı.
    -ahuraat'lı ulak bir adım geri atıp başını öne eğerek.
    batıya yürüyoruz efendim cloud dağ kapılarına ve orada eavmer'leri ziron'ları ve galsiya'lılar
    yenilgiye uğratıp güneş krallığına sahip olmak istiyoruz.
    kralım virdor ahuraat sizden yardımınızı istiyor. bize katılın efendim 'dede kafasını kaldırıp.
    +güneş krallığı umrumda değil gün ışığına bile çıkamayacak şekilde lanetlendik kralının bana vereceği çok daha değerli bir şey olmalı. aslında tahmin ediyorum.bir zirtulas büyücüsü
    verebilirsiniz ve lanetimizi kaldırabilirsiniz ve sende tam olarak bu yüzden topraklarıma gelme cesaretini gösterdin ahuraatlı sıçan!
    -evet efendim zekanız hayranlık uyandırıcı.''dedi kısık bir tonda.
    derka bortinina çok nazik konuşan doğal bir kötüydü.
    konuşması ve zekası onu özel kılıyordu. baktığı herkesin içini okuyor gibiydi.
    siyah uzun bir kıyafeti vardı tıpkı mirtilian karzak'ın giydiği gibi.
    ···
  6. 6.
    0
    ahuraat'lı ulak yeraltına inmeye başladı kral derka ile görüşmek istedğini
    söyledi kapıbekcisi bortinian'a.
    ahuraat'ların çekindiği tek ırktı bortinian'lar acımasız ve katıydılar.
    bir şey hissetmek bortinianların kanında yoktu.
    uzun kordidordan tünele ve oradan büyük salona geçti ahuraat'lı.
    salonda yalnızdı ayak sesleri yankı yapıyordu çok az bir ışık vardı bir kaç meşale olmalıydı uzaklarda.
    ahuraat'lı ulak etrafına bakındı tedirgince, kocaman krallıkta kimse yoktu.
    arkasından bir ses geldi tiz bir sesti ne sesi olduğunu anlayamadı.
    önüne döndüğü an kral derka bortinian'ı karşısında buldu.
    bir süre afalladı ve korkusunu gizlemeye çalıştı.
    ···
  7. 7.
    0
    güneş krallığı o güne kadar hiç bir krallığın sahip olamadığı bir bir yerdi..
    onbinlerce sene önce tüm ırklar orada beraberce yaşarken ilk olarak bir insan
    eavmer ve karzakların büyük büyük atası liron kareav krallığını ve gücünü ilan etmek istedi.
    güneş krallığı içinde asırlarca kan döküldü ve savaş başladı.
    daha sonra tanrı oki hepsini güneş krallığından dünya'nın dört bir yanına sürgün etti.
    böylelikle her ırk kendi krallığını kurdu.
    daha sonra insan ve büyücü ırkı kendi içinde ayrıldı.
    eavmer ve karzak olarak insanlar ziron ve zertulas olarak büyücüler ayrıldı.
    eavmer ve ziron'lar karzak ve zertulas'lılar müttefik oldular.
    eski dünyanın tam olarak ortasında yer alıyordu güneş krallığı.
    ···
  8. 8.
    0
    kralları derka bortinian ve çok sevgili kraliçe eşi huma bortinian ile beraber hüküm sürerlerdi.
    yer altı şehirleri oldukça ihtişamlıydı.
    uzun taş koridorlar bir tünele tünel ise devasa bir salona açılırdı.
    kral bortinian ve ailesi tam olarak burada yaşardı.
    bortinian krallığından başka kimselerin ise kimi yer altı şehrinde
    kimi cloud sınır dağlarının derinliklerindeki mağaralarda yaşamayı tercih ederdi. bortinian yeraltı şehrine bir ahuurat ulağı geldi.
    ahuratlar boynuzlu ve kuyruklu iblislerdi.
    eski dünyanın güney doğusunda yaşarlardı.
    güneş krallığını en çok isteyenlerdi.
    binlerce sene öncesinde aslında insandılar lakin tanrı oki onları lanetledi
    ve cehhenemin en sıcak ve korkutucu karanlığına yolladı.
    daha sonra bir zirtulas büyücüsü olan kaleb zirtulas oki ile anlaşarak onları cehhenden çıkardı lakin artık boynuzlar ve kuyrukları olan çirkin yaratıklardı.
    ···
  9. 9.
    0
    --spoiler--
    binlerce yıl öncesi bortinian kalesi
    --spoiler--

    bortinian krallığı-yeraltı şehri.
    bortinian'lar gün ışığına çıkamazdı, güneş krallığına sahip olmak gibi hayalleri de yoktu.
    hatta moxlarla beraber bu hayale sahip olmayan iki krallıktan biriydi.
    bir çift kanatları, el ve ayak yerine ise penceleri vardı. kırmızı gözleri ve ölü beyazı bir tene sahiptiler.
    bir bortinian ancak kafası kopartılırsa ölebilirdi.
    hızlı ve güçlü varlıklardı.
    karzak kralı mirtilian karzak'ın aslında bir bortinian olduğu
    daha sonra zirtulas büyücülerinden birine gidip insan hüviyetine büründüğü
    eski dünya halkları arasında büyük bir dedikoduydu.
    ···
  10. 10.
    0
    hermen mortelas'a dönüp

    +bir fikrim var güneş krallığı neden yasak bölge ?
    -çünkü tüm krallıklar orada birarada yaşarken insan egosu buna mani olmuştu ve tek hükümdar fikri
    karışıklık çıkarmıştı.
    +evet ama o insanlar için öyle yani tanrı oki aslında yok birimizin bilinçaltı.
    -ne demek istiyorsun hermen ?
    +binyıllar öncesinde 2000 i yılları hatırlamamızın tek yolu güneş krallığı olabilir.
    orası bilinçaltı merkezi olabilir.
    -bu küçük bir ihtimal.
    +denemeye değmez mi ?
    -önerin nedir ?
    +bugünü hatırlamaktan vazgeçelim geçmişe dönelim gelecekten geldiğimizi unutsakta
    belki orada bir yolunu bulur krallığı alabiliriz ve şuanki düşüncelerimize kavuşabilirz.

    bu konuşmanın ardından toran mortelas vehermen tekrar kapsüllerine uzandılar...
    ···
  11. 11.
    0
    toran odanın köşesindeki deri koltuğa oturdu ve hermen'e bakarak ;

    +peki ya isimlerimiz geçmişte de bu isimlerde olmamız nasıl mümkün ?
    -sen kısa bir adamsın toran üzerine alınma ama paralel dünya'da yaklaşık 4 metreydin
    aynı zamanda bir astral seyahat olduğunu unutma. rüyalarda çoğu zaman aynı kalan tek şey yüzümüzdür.
    fiziksel özelliklerimizin geri kalanı isimlerimiz değişebilir.
    senin bilincaltındı geçmişteki toran'ın bilinçaltı.
    askerlerin yada oradaki arkadaşlarının sana gerçek isminle hitap ettiği bir gerçek
    ama senin toran olarak algıladığın daha kesin bir gerçek.
    ilk seferde olur bu hep olur.

    toran şaşkın gözlerle mortelas'a döndü.

    mortelas o sırada kendi kendine konuşuyordu.

    bir şeyler olmalı, bugündeki ben olduğumu geçmişte hatırlayacak bir işaret bir şeyler olmalı.
    zihnimin derinliklerine saklıyabileceğim.
    ···
  12. 12.
    0
    astral seyahat ile ortak evren bilincine karışıyoruz.
    beyin rem uykusunda olduğundan çok daha iyi çalışır.
    ışık hızıyla milyar yıl sürecek paralel evrenlere ışık hızından hızlı tek şey ile
    insan beyniyle ulaşıyoruz.

    bunun olumlu ve olumsuz yansımaları oluyor.

    olumsuz kısımları orada ejderhalar yaratıklar ve fizik kurallarına aykırı şeyler
    oluşturuyoruz.
    aslında o zaman diliminde her şey normal.
    yani bu gördüğün mortelas oraya gittiğinde bilinçaltını zütürüyor.
    lakin orada zihnine bağlandığım o zamana ait mortelas gerçek şekilde savaşıyor.
    sadece insanlara karşı.

    toran lafa girdi tebessüm ederek.
    şuan anladım, yani, biraz ,belki de sayılır desem!!
    ···
  13. 13.
    0
    mortelas da dahil oldu konuşmaya;

    hermen aslında ortak evren bilincinden söz ediyor. kimileri bunun uğruna 3 din 4 kitap
    yazıyor ben ise evren bilinci diyorum. yani ortak evren bilincine dahildir tüm canlılar.
    görünmez bir ağ gibi.
    ortak evren bilincinin toplamı ise tanrıdır.
    bigbang'i ve evreni oluşturan.
    ortak zihin tam olarak budur ve evren sürekliliğe sahiptir yok olur tekrar bigbang ve buuv
    tekrar oluşur.

    bunlar sadece tüm canlıların oluşturduğu ortak evren bilinciyle mümkündür.
    ···
  14. 14.
    0
    orada fizik kurallarını yırttığımız yok evet bilinçaltlarımız daha özgür ve bunlar onun yansıması.
    orada gerçek olan tek şey biz insanlar.

    anlamıyorum hermen orada savaşı kazanmamız şuanki dünya'yı nasıl değiştirir.

    evreni düşün toran ve şunu bil her şey birbirini yansıtan birer kopyadır.
    zaman mı ? zamanı unut toran. zaman bir yalan.
    oraya astral seyahatle gidiyoruz yani uykudayken.

    yani orası yarı gerçek yarı bilinçaltımız.
    biz gerçek olan kısmıyla ilgileniyoruz.

    dedi hermen.
    ···
  15. 15.
    0
    (bkz: günümüz)

    profesör hermen toran ve mortelas kapsüllerinden çıkıp uyandılar.

    toran heyecanla hatırlıyorum hatırlıyorum dedi.

    hermen şöyle bir gülümsedikten sonra uzun boylu kral toran deyip kahkaha attı.

    toran kendine geldikten sonra hermen'in yanına gidip ;

    madem orada yarı uykudayız ve fizik kurallarını yırtabiliyoruz o dünya'nın bizimkinin paralel'i olduğuna emin miyiz ? diye sordu hermen'e
    ···
  16. 16.
    0
    büyük bir eğlence vardı yine mox diyarında, aslında her akşam olduğu gibi.
    her akşam başlangıcında ve gece sonunda mutlaka büyük kavgalar çıkardı.
    hermen şaşkın şekilde etrafı inceliyor higiox ise elindeki et parçasını kemiriyordu.
    ara ara üstlerinden uçuşan çanak çömlek ise higiox'u biraz sinirlendirmiş olmalı ki ;

    +aşağılık takfareleri misafirimiz hermen'in neredeyse kafasını kıracaktınız attığınız o demir tabak çok yakınımızdan geçti bu seferdiye bağırdı.
    o anda müzik durdu ortalık sessizleşti neredeyse kimseden çıt çıkmıyordu.
    ama biz moxlar olarak hep böyleyiz zaten
    diye bağırarak kadeh kaldırdı higiox.
    bir iki saniyelik sessizlikten sonra salondaki tüm moxlar hep bir ağızdan heeyy diye haykırarak biralarını kaldırdılar ve müzikte
    kaldığı yerden devam etti.
    ···
  17. 17.
    0
    +sadece o kadarlar mı ? dedi alaycı bir tonda ,hemen yan taraftaki ahıra girdi daha sonra.
    hermen şaşkın gözlerle ona bakıyordu.
    çok geçmeden ahırdan bir içkiyle çıktı ve bir dikişte şişeyi yarıladı.
    kolunun üstünü sağdan sola kaydırarak ağzını sildi ve ;
    +biliyor musun yüce hermen size gerek yok ben ve ailem onların icabına bakarız dedi.
    derin bir nefes aldı karnını içine çekip geğirdi ve ekledi: moxlardan yardım istiyorsanız
    müttefiklerimizin yanındayız. akşam yemeğine kalıyorsun değil mi ihtiyar ?
    hermen her ne kadar bu sefer şaşırmayacağım dese de her seferinde mox diyarından şaşırarak çıkıyordu.
    donuk bir bakışla peki yemeğe kalacağım dedi.
    ···
  18. 18.
    0
    eavmer krallığı
    kral mortelas en güvendiği adamlarından guon ve loka'yla beraber ermine ormanlarının batısında ordusunu topladı. çok kalabalık ve güçlü bir orduydu.
    hava kararmak üzereydi tanın kızılımsı hali dökülecek kanın habercisi gibiydi.
    ermine ormanlarından soğuk ve ürpertici bir rüzgar esiyordu.
    tandem'den gelen destek birlikte orduya katılmak üzereydi.
    mortelas yüksek bir kayanın üzerine çıktı.
    gözünün alabildiğince asker vardı.
    gökyüzüne baktı sonra derin bir nefes alıp çatık kaşlarıyla ordusuna baştan başa baktı ve var gücüyle bağırarak;
    siz eavmer askerleri, siz ölümsüz olmayan ama öldürülemeyen insanlar,
    güneş krallığı yolunda benim destekcilerim ve yoldaşlarım.
    cloud geçitlerinde kötülüğün temsilcileri şeytanın oğulları karzaklar ve zirtulas'larla savaşacağız.
    topraklarımıza girmek istediler ama cloud dağının batısına,(bir kaç saniye duraksadı ve son cümlesini ekledi ) asla girmeyecekler ''diye haykırdı.
    devasa ordusu tam anlamıyla kendisinden geçmiş vahşice bağırıyorlar ve kılıçlarını kalkanlarına vurup engün bir gürültü çıkarıyorlardı.
    tandem'den gelen birlikle beraber cloud 3 geçitlere yürüdüler
    ···
  19. 19.
    0
    hava gittikce soğumuş güneş tamamen ölmüştü.
    rüzgar kuzey denizinden aşağıya doğru ermine ormanlarından yankılanarak
    eavmer ordusunun içini titretiyordu.
    yaprakların arasında ürpertici bir melodi gibiydi rüzgar ve kral mortelas'ın kulaklarında
    çalıyordu.
    tüm ordusuyla beraber saatlerce at üstünde yorulmuşlardı.
    gecenin sessizliğini baykuş sesleri bölüyor ağaçların arkalarından gelen
    tüz ve korkunc hayvan sesleri orduyu tedirgin ediyordu.
    ···
  20. 20.
    0
    kral mortelas ermine ormanlarının iyice içine ilerledikten sonra
    ordusunun dinlenmesi için burada konaklıyoruz diye bağırdı kafasını arkaya çevirerek.
    büyük bir ateş yakıldı hemen her asker ormandan çalı çırpı bulmuş.
    soğuktan donmak üzere olan ellerini ovuşturarak ısıtmaya çalışıyorlardı.
    verdikleri nefes ayın beyaz ışığı ile duman şeklinde gökyüzüne karşıyordu.
    o sırada mortelası'ın yanına guon ve loka geldi.
    mortelas'ın hem arkadaşları hem en güvenilir askerleriydiler.
    mortelasın'ın ordusu doğu batı ve orta olmak üzere hücuma kalkardı.
    atlı ağırlıktaydılar. doğu guon'un batı loka'nın ve orta bölüğe mortelas komuta ederdi.
    ···