inci sozluk ve gizli sosyal medya manipulasyonu

Peki ya o sizin ondan Wolverine olmasını umdugunuzu biliyormuydu? Artık
siteler tonlarca quiz yada horoskop falı sonuçları ile dolu. Quiz hazırlıyıcaları ise
verilecek 10 temel cevap üzerine odaklandıklari için, cevaplamaya basladıktan
sonra sayfaları diger quizlerden farksız görünmeye baslıyor. Yani millet aslında
daima aynı cevapları farklı resimlerle postalamıs oluyor.
Siz kimsenin sonuçları ile ilgilenmiyorken, aynı sekilde digerlerinin sizin
sonuçlarınız ile ilgilenecegini zannederekte quiz sonuclarını postalamaya devam
ediyorsunuz. Aslında tek yaptıgınız sey hızlı bir sekilde "ileri" dügmesine
basarak karsınıza çıkacak resmi duvarınıza postalamak. Tabiki kimse sadece
%28 kötü oldugunuzu yada %34 sexy oldugunuzu görmesin diyede aynı quizi
defalarca yapıp %90 yada üstü bir seviyeye ulasıp kendinizi kandırıyor ve bunu
okuyacagını zannettiginiz insanlara kendinizi yanlıs tanıtıyor, akabindede yalan
söylemis oluyorsunuz. Aslında ne yeterince kötü nede yeterince ciksisiniz, tek
yaptıgınız bunun böyle olmadıgı yalanını kendinize söylemek ve belkide
arkadaslardan bir tasdik yada "begen" tıklaması görerek kendi yalanınızı
yutmak.
Yani ne zaman birisi "Hey millet, su quizi bitirdim, çok eglenceli sonuçları var,
neden sizde deneyip duvarınıza postalamıyorsunuz?" dedigi zaman, aslında
demek istedigi sey "Ben bu quizi bitirdim ve sizin benim sonuçlarıma bakıp bana
ilgi göstermenizi ve bana saygı duymanızı istiyorum, böyle yazmıs olmamın tek
nedeni egosit bir sıgır oldugumu belli etmemek içindi - yani nazikçe söylerken
aslında sizin sonuçlarınızla ilgileniyor gibi yapıyorum."
Ya chat odası muhabbetlerine ne demeli!
MiRc yada MSN gibi yerlerde istege göre herhangi gibi bir chat odasına girip bir
yabancı ile yazısmayı deneyeyim derken kimin kameradan penisini önce
göstereceginin yarısına girersiniz. Eger penis savası olmayacaksa bir taraf garip
ötesi seyler yazarak karsıdakini paralize etmeye baslar ve öteki tarafta yüksek
okul mezunu birini oynayarak sanki oralı degilmis gibi davranmayı seçer. Tüm
bu yazısmalarıda kayıt edip ardından chatlog olarak internete koyup "bakın ben
adamı nasil züt ettim" gibi bir hevesle bunları birinin okumasını beklemeye
baslarlar. Ki yazılan seyler o kadar absürddürki bunu ancak bu yazısmayı
yapmıs olanlar kendi aralarında komik algılayabilirler.
Yabancı: Slm
Siz: Pembe fare tekerlekli sandalye gugagagagaaa
Yabancı: Ne??? :-S
Siz: LOL O kadar beklenmedik biriyimki ne diyecegini sasırdın dime?
Siz: Pembe fare tekerlekli sandalye gugagagagaaa
Arkadas: Ironman Michelangelo He-Man LOLOLOL
Siz: Baba o kadar alakasız yazıstikki ben bile sasırdım!
Arkadas: Nasıl oldu bilmiyorum, herhalde tıbbi bir tesadüftü.
Siz: Bu yazıyı mutlaka biryere postalayıp tüm dünyanın bakıp imrenmesini
saglamalıyım. :-P
MATRIXTE KUNG-FU 2012
213
Dürüst olmak gerekirse, bunu bütün iyi dostlar yapmakta; birkaç aranızda
bilinen sakalar yapıp ortalıgı kahkahaya bogmak, tabiki bu espirileride tek
anlayan sadece sizler oluyorsunuz. Buda dostları bir arada tutan yapıskan gibi
birsey fakat bunu sadece onlar biliyor! Bu bazen tıpkı çiftlerin halk önünde
sıyırması gibi birsey. Yani Leyla ile geçen gece yapmıs oldugunuz tartısmanın
aslında dillerinizi bogazınıza dolamak, poposunu iki elle kavrayıp masaya
yatırmak ve ardından... oldugunu bizde biliyoruz. Yani bizler insan olarak bu
tip cinsel seylerin nasıl yapıldıgını biliyoruz ve bunları "kodlayarak" ilgi çekmeye
çalısmak ise sadece masturbasyondan sıkılmıs olanların sergileyebilecegi bir
davranıstan baska birseye benzeyemiyor.
Insanlar çatır çatır düzüsüyor... bunu bilmiyormuydun? Kapalı kapılar
arkasındada olsanız ne yaptıgınızı az çok BILIYORUZ fakat daha fazla detayada
ihtiyacımız oldugunu sanmıyorum. Kamasutrayı ilk duyan siz degildiniz ve
olmayacaksınızda. Bir vajina ve peniside mistik gibi düsünülen sembollerle ifade
edip sanki gizli bir tarikat üyesiymis havasınada gerek yok.
Bunların haricinde birde listeleyiciler var!
En favori 10 sarkıları, 10 arabaları, 10 PS3 oyunları, 10 kitapları vs... Bu
listelere bakanlar sadece tanıdıkları bir isim varmı diye bakıyorlar ve gerisine ilgi
göstermiyorlar. Böylelikle belkide tarihin en iyi Japon malı fakat henüz baska
lisana tercüme edilmemis olan bir PS oyununa tüm dünyanın dikkatini
çekebilirsiniz. Tabiki oyunu bir elinizde Japon sözlügü ile oynuyor olmaniz o
kadarda önemli degil, konusu çok iyi çünkü! Fakat iste size diger insanların
listenizde ne gördügüne bir örnek:
-Favori Oyunlarım-
1. Bla
2. Bla
3. Bla
4. World of Warcraft
5. Bla...
Bir baska açıdan bakarsak, belkide dısarda "Radyoaktif Çileklerin Saldırısı VI"
isimli oyunun hastası bir baska yabancıyı bulup beraberce karsılıklı can sıkmaya
devam edebilirsiniz. Bununla beraberde hayatınızın nasıl bir Drama oldugundan
bahsetmeye baslarsınız.
Kanıya göre sayfanızı inceleyen bir yabancı dün gece Süheyla ile yapmıs
oldugunuz dramatik yorum çatısması ile size ilgi gösterecektir. Tabiki buradaki
tüm hikaye sadece Süheylayı tanıyanlar için ilgi çekici olacaktır, digerleri için ise
bir anlık tebessüm yada "begen" tıklaması. Yani aslında karsılıklı yazdıklarınızı
okumak için kimse saatlerce Refresh (F5) dügmesine basmıyor. Bu tip
yazısmaları yazan bos insanlar hayatlarının bir önemi olması gerektigini
arkadaslarına sergilemeye ugrasıyorlar. Kız arkadasından yeni ayrılanlar bunu
duvarlarına postalayarak (Statü Degisimi) digerlerinin sefkatini bekliyorlar,
MATRIXTE KUNG-FU 2012
214
tabiki özelliklede bayan olanların. Aynı sey kızlar içinde geçerli!!! Yani sanki
yasamıs oldukları iliskinin bitimi dünyanın sonuymus gibi bir hava estirirler -
ancak kimsenin umursamıyor oldugu onları pek ilgilendirmez.
Tabiki yazdıklari hersey önemli olmalı, nede olsa arkadası yada ailenin bir
üyesisiniz. Bu yüzdende yaklasık 2-10 kisi kadarlık bir grup daima sizin
hayatınızla ilgileniyor gibi görünmek zorunda kalır. Tabiki hepsi kendi
problemlerinin haricinde sizin problemlerinize yardımcı olup yatagınızın basında
size ninni söyleterek uyutmalıdır. Dünya milyonlarca aile üniteleri ile dolu, çogu
kendi çapında digerlerine benzer dramalar yasıyor ve ufak tefek detaylar
haricinde dinledigimiz hikayeler nasılsa hep aynı. Yani kendi aile ünitenizdeki bir
dramayı anlatmaya basladıgınızda, eger bu sey yeterince kriminal yada dudak
uçurtacak tarzda degilse ilgilerinide çekecek degildir, çünkü anlatmak istediginiz
her ne ise mutlaka bir benzeri kendi grupları içinde bir zaman gerçeklesmistir:
Deme kizzzzz... "Ayni bizim kayınço!" Vah vaaaahhhh... gibi.
Sadece düsünün. Insanlar iliskileri süresince birbirlerine mutlaka bagırıyor yada
kafalarına birseyler fırlatıyorlar, ancak bunun hakkında hiçbir TV haberi
görmüyoruz. Buna baglı olarakta kocasının penisini kesen kadın haberi en büyük
reytingi çekiyor ve bir anda kadınlar kocalarını ayni ceza ile tehdit etmeye
baslıyorlar. Anlayacagınız insanlar yeni davranısları "download" edip kendi
gruplari içinde uygulamak istiyorlar. Eger hikaye biliniyorsa "Replace?"
(Dinleyeyimmi?) yada "Cancel" (Bahane uydur) opsiyonu kullanılıyor. Bir dahaki
sefere eger bir arkadasınız "Hey, iyi bir hikaye dinlemek istermisiniz?" diye
sorunca, sizde "Penis kesen kadar iyimi?" diye sorarsınız!
Ev hayvanlarıda bu aile ünitelerinin vazgeçilmez unsurları! Ev hayvanlarınız sizin
evinizde ve size ait olarak yasadıkları için onlarla ilgili herseyde aslında sadece
sizi ilgilendiriyor. Kimse kedinizin ruh halini yada gerzek oyun metodları ile
ilgilenmiyor, çünkü aynı hayvan ve onun soyundan olanlardan sokaklarda
binlercesi var ve tahmin edin bakalım onlar ne yapıyor? Evdeki modeli ne
yapıyorsa aynısını; kosturma, oynama, yemek bulma ve miyavlayıp üreme. Yani
evinizdeki kediyi bilinen felis-domesticus'tan ayıran bir özellik yok! Bu ister bir
baska konusan papagan olsun yada "Seni Seviyorum" diyen bir terrier. 10
saniye sonra sovları bitince onlarda tıpkı diger hayvanlar gibi aynı canskici tavri devam ettiriyor.

bi arkadasimin bu konularda karaladigi biseyler vardir buraya kopyalicam belki nete dusmusde olabilir kitabin tamami aratirsiniz;

Birçok insan internetin bizleri nasılda birbirimize bagladıgı üzerine zırvalıyorken,
anlatılanların belkide bir kısmı kulaga hos geliyor fakat çogunun aslında
gerçektende zırva oldugunu söylemek sanki zor geliyor. Millet blog, twitter yda
facebook üzerinden Timbutkudaki arkadaslarının bu sabah kahvaltıda ne
yedigini bilmek gibi seylerin nasılda iyi birsey oldugundan bahsetsede aslında
kimsenin adamın ne yedigi ile ilgilenmedigini söylemek belki yine bana kalıyor.
Merak eden varsa kahvaltıda çileki donut vardı!
Internet öncesinde bu tip bilgileri ya telefon üzerinden yada kahvede otururken
paylasırdınız ve dinleyenler anlattıgınızı hiç umursamadıklarını dogrudan
yüzünüze yaptıkları bir bakısla belli ederlerdi. Bir süre sonra zırvalayanda
zırvaladıgını anlar ve susardı. Tabiki internet ona twitter yada facebook duvarına
yazma imkani verip, listesindeki tüm arkadaslarının kahvaltıda ne yedigi ile
ilgilendikleri ilüzyonunu olusturur. Hayır yalan söyledim aslında dünden kalan
simiti yemisti. Artık herkes rahat uyuyabilir.
Twittercılar:
Twitter ile ilgili büyük fiyasko, bu ve benzeri sitelerin, içeriklerin demokratik bir
sekilde paylasılmasını saglamak için finanse edilmis olmaları idi. Eski medya
zamanında haberler ya ünlüler yada sirket sahipleri ile ilgili idi, yani haberleri ya
onlardan alıyordunuz yada hiçbirsey okumuyor veya izlemiyordunuz. Ancak
twitter sayesinde biraz espirili seyler yazarak kitleleri kendinize çekiyor ve
medyanın blokajını dogrudan asabiliyorsunuz, böylece sizde ünlü
olabiliyorsunuz: voaaww bu harika degilmi? Iste bu sayede medya patronlarının
üzerinizdeki kontrolünü hiçe sayıyor ve begendiginiz içerikleri okuyup izlemeye
baslıyorsunuz, artık özgürsünüz! Ancak halk yinede ünlülere twitterdan daha
çok ilgi göstermeye devam ediyor. Ünlü demisken bunların çogunun aslında ne
oldugunu sizde çok iyi biliyorsunuz: ilgi ve müsteri arayan medyatik fahiseler.
Fahise olmayı kim istemezki? Belkide ilgi bu yüzden!
Ünlüleri seyredipte ünlü olamayacaklarini bilenlerde bu tip ördek suratlarla
fotograflar çektirip kendilerini rezil etmeye devam ediyorlar. Su saçmalıgı
yapmayı kesin! Bazılarıda bu gülümseme ile barıs isareti yapıyor. Bunun nedeni,
kendilerini o kadar küçük görüyorlarki, karsı taraftan gelebilecek her türlü

211
saldırıya (asagılanma, begenilmeme) karsı böylece beyaz bayrak açıyorlar: Ben
zayıfım, sana karsılık vermeyecegim, lütfen bana saldırma! Bu hareketi
yapmanın hiçbir komik tarafı yok. Bunu diger eziklerin komik bulmalarının tek
nedeni kendilerininde aynı mentalite ile bu saçmalıgı uyguluyor olmalarından
kaynaklanıyor. Buna son verin ve kendine güveni olan bir insan gibi davranın!
Ünlü zannettiginiz kisiler sizin gibi olmak isterken ne diye siz onlar gibi olmak
isteyesiniz?
Ünlülerde tabiki sadece kendi aralarında twitlesiyorlar. Artik Ülkü
Dokundurmaz'da elindeki tüm ileri teknolojik ekipmanla düsüncelerini tüm
dünyaya yayabilir, fakat kimsenin tınlamıyor oldugunu düsünmez. Ah birde su
ördek suratını yapıp ezikligini tasdiklemese!
Diyelimki 322 tane takipçiniz var, yani yazdıgınız herseyi okuduklarını
zannediyorsanız size kötü haberlerim var! Sosyal aglarda takılanlar üzerinde
yapılan arastırmalar sunu gösteriyor: kullanıcıların neredeyse yarısı yazılmıs
olan hiçbirseyi okumuyor (haftada bir iki kez bakıyorlar). Yaklasık %20lik bir
kısım ise baskalarının yazılarını kesinlikle okumuyor. %36 hergün giris yapsada
bu onların sizin yazılarınızı okudukları anldıbına gelmiyor. Bedava ferre
seyretmek varken ne diye sizin postaladıklarınızı takip etsinlerki!?.
Bazı insanlar için birini bu sitelerde takip etmek, "begen" dügmesine tıklamak
gibi birsey, sizi tanımıyorlar ve aslında tanımakda istemiyorlar, yoksa vücut
hatlarınızın detaylarını istemek için bir email yazmazlardı! Aslında içinizdeki bir
parça dus almaya "çıplak" gittiginizi yazmakla kimsenin bunu okumadıgını
biliyor. Hatta çogunlukla herhangi bir yorumda almıyorsunuz ve kimin okuyup
okumadıgınıda bilmiyorsunuz, böylecede ilüzyon var olmaya devam ediyor. Yani
böylece dünyayı degistirecek fikirleri yazarak bir degisimin parçası olma hissi ile
yazmaya, begenmeye, tıklamaya ve paylasmaya devam ediliyor. Kimsenin
umursamıyor oldugu gerçegi ise aklımızın bir kösesinde fısıldamaya devam
ediyor ve onu susturmak için yapilabilecek tek seyde twitlemeye devam etmek.
Sırası gelmisken su online quizlerede bir deginmek sart.
Hangi Harry Potter Karakterisin? Hangi Züper Kahramansın? Ne kadar Kadınsın?
Ne kadar Kötüsün? Hangi araba senin tipin? Yatakta nasılsın?... gibi sonsuz ve
anlamsız quizler bulmanız mümkün, yeterki aklınıza gelen seyi arayın ve sonucu
bilmek içinde soruları cevaplayıp duvarınıza asın. Böylece herkes nasıl bir
kisilige sahip oldugunuzu bilsin. Bu sonuçlarla aslında kim ilgileniyor
biliyormusunuz? Sadece Siz!
Tabiki bazI soruları cevaplayıp kisiliginize ne kadar uygun oldugunu görmek
yada alakasızlıkları kesfetmek eglencelidir, ancak bu yinede kimsenin sizin
sonuçlarınızla sonsuza kadar ilgili kalacagı anldıbına gelmiyor. Diyelimki
cilginb@ttaniye17 size bir ara sevimli bir kedi resmi yolladı diye onu Bay Kedi
Resmi olarak hatırlıyorsunuz. Simdi siz bu adamın bir quiz sonunda Wolverine
olmasını umarken X-Men deki Mystique oldugunu görmeyi ne kadar umardınız?