inci sozluk gezi parkı referandumu

hayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayırhayır

yorum geniş,"okuyun", özellikle son satırları..
hem yazıları hem de yaşananları "okuyun".
ve tabiki olaya siyaset dışı bakın,
siyaset yapmıyorum ki şu ana kadar oy vermiş değilim. demokratik hakkını giben biri karşınızda.
ayrıca bütün partileri gibeyim diyeyim de anlayın tarafsızlığımı.

-ilk iki gün; türkiye tarihine altın harflerler yazılacak eylemler yapıldı.

bunun aksini söyleyen akpli değil direkt akp parlemento üyesidir ve onun ailesidir.
zira başka türlü bu mükemmel eylemleri görmezden gelmek imkansızdır.

-2.günden 4.güne kadar akp-mhp dışında tüm siyasi parti ve oluşumlar rant peşine düştü.
-4.günden sonra ,olayın boyutu ülkeyi her zaman batırmak isteyen uluslaarası şerefsizlere kaydı.
-5.günden şu ana kadar olayın özü gibilip atıldı.

5.günden itibaren olanlar:

-aşağılamak için demiyorum ama tüm 14-18 yaş arası çocuklar, canım sıkıldı ben gezi eylemine gidiyoruma bağladı.
burada iphonelar elde ,"bakın ben gezi parkındayım" diye foto çekip ,anı saklayıp sosyal medyada paylaşıp durmaya gitti olay.
-dışarıda boş boş dolaşan apaçiler içki içmek ve sokaklarda korna çalıp, nara atmak için eylemlere katıldı.
-kendini ünlü zannedenler ve reklama ihtiyacı olanlar, hemen parka koşup bakın ben de gezideyim gibi lerinden twitledi.

özetin hasına gelelim:

tüm türkiye düşmanı yabancı kanallar ve yazılı basın ülkeyi, mısır filistin gibi ortadoğu ülkesi gibi gösterip yerin dibine soktu
ve bunu yaptıran da yine türkler ve bunun olmasına," bakın yurtduşından destek var" diyen ve sevinen yine türkler.
"... cnn... ",bbc vb kanallar bildiğin ülkeyi yerin dibine sokuyor, medyamız, yazarlarımız buna destek veriyor ve yazık ediyorlar ülkeye.

-göstericileri ve göçmenleri giben evet bildiğin giben ingiltere, ispanya ve fransaya laf yok. bizi medyamız veya siyasetçilerimiz, sanatçılarımız, çıkıp uyarıyorlar mı?

-göstericileri sadece gibse iyi, giberek öldüren abd ye,
bizim medya ve siyasetçilerimizden ve de değerli sanatçılarımızdan tek laf yok.

ve can alıcı sözü söylüyorum;

80 olayları, bilen bilir bilmeyen twit gençliği açıp okusun,bu iş iki satırlık twitlerden öğrenilmez.

sağcı kesim sol kesim için der ki: " ben ülkemi onlardan çok seviyorum ve ülkemi onlardan korumak için eylemdeyim."

solcu kesim der ki: "ben ülkeyi daha çok seviyorum, ülkemi onlardan ve emperyalistlerden korumak için eylemdeyim."

sonuç: ülkeyi koruyamadılar tam tersine, kukla gibi kullanıldılar, tıpkı şu olayların "ilk iki" günü hariç.

keşke ama keşke olayların özü olan , o "ilk iki gün" ruhu korunsaydı da şu an bu zaferin haklı gururuyla anılarımızı paylaşsaydık.