1. 76.
    0
    hayır
    inci sözlük hatası: entry metni girilmelidir.
    ···
  2. 77.
    0
    hayır huur çocuğu hayır
    ···
  3. 78.
    0
    hayır.
    ···
  4. 79.
    0
    @63 benim yermide yanıtla
    ···
  5. 80.
    0
    evet diyorum ben
    ···
  6. 81.
    0
    hayır diyecek olanı da, boykota katılanı da, gibtirin la diyerek boykotu dahi sallamayanı da kıyasıya eleştiren, ergenekoncuların kayığına binmekle suçlamaktan tut, hayata dönüş katlidıbının ardındakileri kollamaya kadar uzanan absürd bir yelpazeden yerim yerim yeren aslanlar gibi askeri vesayet karşıtı. biz bilmiyoruz çünkü yok ergenekon, yok balyoz diye diye dimağlarımızın içine tükürürken asıl katillere hiç dokunmayanların vesayeti kaldırmak gibi bir dertleri olmadığını. yök'ü kaldıracaam vaadiyle gelip ele geçirdikten sonra aha bu paketle yök'e daha da fazla yetki verenin kim olduğunu anlamıyoruz, taşak geçer gibi toplu sözleşme hakkı tanırken grevin adını bile anmayanların özgürlükçülüğünü hıyar yer gibi yiyoruz. 14. madde, 66. madde mermer gibi yerinde dururken vesayet kaldıracaaz, parti kapatmayı zorlaştıracaaz vaazlarıyla uyumaya meraklıyız, bi bu evetçi solcu her taku biliyor, bi bu ölüm mü mokoko mu sorgulamasında sevinçle mokoko mokoko!! diye zıplayan solcu her taktan anlıyor. çok ilerici ya aslan parçası, aklına bile gelmiyor sormak; ulan bunlar paketi neden madde madde oylatmıyor? halkoyu ya. demokrasi işte!! hem de doğrudan.

    eveti, hayırı, boykotu, ıvır zıvırı tartışılır, birbirini de yersin, hedef aynı görülüyorsa zaten tartışmadan, kavgasız gürültüsüz o hedefe varmayı düşünmek bu işin doğasına aykırıdır. ancak kalkıp bu uğurda canını vermiş, ölümü görmüş yine dönmemiş insanlara, ölüm oruçlarında mahvolmuş hayatlara "siz 19 aralık'ın baş aktörlerini savunuyonuz" deme terbiyesizliğini gösterirseniz artık tartışacak bir şey yoktur sizinle. ölüme değil sıtmaya razı edilişini savunurken bu kadar alçalmak kimseye, hele de kendine sol söylemi belirlemiş kimselere yakışmıyor.

    çok akıllısınız ya aslan parçaları, buyurun ali suat ertosun kim tarafından, ne zaman hsyk'ya atandı, ne ara devlet üstün hizmet madalyası aldı, veriliş sebebi neydi, kimler elleriyle takıp alkışladılar anlatın. hani "hayır" diyecekler 19 aralık'ın hükümranlarını kollayacak ya, buyrun açıklayın. öfkeden kudurtursunuz lan adamı.
    ···
  7. 82.
    0
    hayır da yannan var
    ···
  8. 83.
    0
    ilgilenmiyorum
    ···
  9. 84.
    0
    chp ne kadar solsa, akpnin anayasasına ne kadar karşı duruyorsa ve bunu hangi temel üstünden hareket ederek yapıyorsa (statüko devletin geleneksel tarzda korunması) yani bürokratik antidemokratik, emek düşmanı bir zeminde hareket ediyorsa, demokratikleşme adına, statükonun çözülmesi adına, referandumda evet diyecek olan solcu da, (tabi öyle bir sol tanımı varsa) aynı paradigma üstünden hareket ediyordur. burda paradoks olan sadece evet demek değil; aynı zamanda hayır deyip, faşist statükocu zincirin parçası haline gelmektir. solcunun tanımı, 12 eylül faşist anayasasına karşı olduğu kadar, akp'nin neoliberal anayasasına da karşısında durmaktır. insana yüklenen görev gericilikten gericilik beğenmek değil, bütün gericilik biçimlerinin karşısında durmaktır. bu 12 eylül faşist anayasasıdır. sermayenin neolibreal yeniden yapılanma programıdır... son tahlilde; siyasal gericiliğin; ulusalcı, liberal ve dinci bütün tarihsel-politik felsefi temellerine karşı olmak gerekir. bunun görevi hayır veya evet değil, halk anayasası için boykottur. burada evet oyu verecek olan sözde solcu arkadaş, ahmet kaya'nın entel magandasındaki karakterinin izdüşümüdür.
    ···
  10. 85.
    0
    ccc hayır ccc
    ···
  11. 86.
    0
    binler
    ···
  12. 87.
    0
    ccc osman pamukoğlu ccc
    ···
  13. 88.
    0
    gibiniz kalkmıyor mu? sigarayı bırakmayı deneyin!!! (bkz: sigaradan kurtaran kitap)
    ···
  14. 89.
    -1
    her vatandaş gibi, en doğal hakkı olan oy'u istediği biçimde (hayır da diyebilirdi) kullanacak türkiye cumhuriyeti vatandaşıdır. japon toplumunu örnek verebileceğimiz bazı toplumlarda, insanlar din, siyaset ve spor takımı vs. hassas mevzuları her yerde ve herkesle küt diye konuşmazlar. hassas olduğundan karşıdakini incitebilir, kendinize sinir veya hatta düşman bile edebilirsiniz. daha olmadı ülkemizdeki gibi kahvehanede, medyada ve akla gelen her yerde devlet yönetmeye kalkıp, sıradan vatandaşlar olarak birbirinizi yiyen, tahammülsüz insanlara dönüşebilirsiniz. bakıyorsun herkes en üstün kesilmiş, dexer shawn'ı aşağılıyor; kılıçdaroğlu'na etmedik lafı bırakmıyor. iyi ama beğenelim beğenmeyelim; onlar bir yerlere gelmiş, siyasi kariyerli ve siyaset yapmakla yükümlü insanlar. bizse oy verebiliriz sadece. ya da siyasi basamaklarda sabırla düşe kalka, gerekirse kötekle siyaset yapmayı göze alamıyorsak bunu yapmış insanlara bol keseden çamur atmamız beyinsizliğimizin göstergesi sadece, kusura bakmayın, gücenmeyin. evet, herşeyi araştıracağız, belki sabit fikirlerimizin, belki inançlarımızın, ideolojilerimizin peşinden gidip bir karar vereceğiz ve bir oy vereceğiz ama birbirimizi rahat bırakalım, hakaret etmeyi keselim artık. birbirini bu kadar yiyince nasıl birarada yaşayacak bu ülke? ülkemizi paramparça etmek için ne bu çaba? bu kafa ile birbirine düşman olmuş, birbirini tanımayan nice insan var. pgibopata bağlamış yahu insanlar. kedi seviyorsunuz; pgibopat bir kadın size laf atıp cıklıyor. gazetenizde sevmediği liderin resmini görse gazetenize saldıracak halde insanlar var. lütfen oyumuzu verip azıcık da saygılı olalım. şu solcu da istediğini yapsın.

    edit: zamanın ötesine uçmak da sakınca yok ama uçuran arkadaşların kinini ve amacını sorgulayınca üzülüyorum. asıl görevlerimizi en iyi biçimde yapmanın önüne siyasi düşmanlıkları geçirip birbirine kötülük mü yapsın bu ülkenin insanları? istediğiniz bu mu? kendi içinde kavga ve nefretlere boğulup yok mu olsun bu ülke? kurtarıcı kimliğine bürünmüş, dış ülkelerden izinli darbeciler mi gelsin bizi dövsün istiyorsunuz? bundan karınız ne olacak? karınız/çıkarınız yoksa eğer niçin kin ve husumeti istemeyen fikirlere bu kadar karşısınız? lütfen vicdanıyla yüzleşsin herkes.
    ···
  15. 90.
    0
    hayır tabiki bin evet in anarşiyle alakası yok
    ···
  16. 91.
    -1
    yeni bir anayasa arzusunu değil, referandumun dayatılan formunu manasız bulan solcu ile yıldızı barışmayan.

    anayasa reformu girişiminin akp'nin özgürlükseverliğinin değil, en başta kürt taleplerinin ittirmesinin bir sonucu olduğunu; buna rağmen reform paketinin hakiki / aşağıdan demokratikleşme taleplerine "hastir!" çeken bir aymazlıkla dayatıldığını bilen. bilen ama, burjuva yasallığını derinleştirmeyi, aksi yönde düşüneni "ergenekoncu" diye etiketlemeyi, demokrat donunda otoriterlerin karnavalına şenlik taşımayı "hele bir bunları kazanalım, daha açarız rejimi" diye düşündüğünden midir nedir, stratejik olarak önceleyen.

    en basit tanımı ile: kuyrukçu.* kötü bir kelime evet, ama işte, "tren gidiyor, şimdilik yolcusu olalım"cı.

    dürüstçe söyleyeyim: solun çok daha radikal bir reforma halkı ikna edecek mecali olmadığında, demokratik konsolidasyon sürecinde insanların önüne fırlatılan kırıntıları (az bulsa da) alkışlaması lanetlediğim bir pozisyon değil. zira bu pozisyonun karşısında, sarılacak kendi kimliğinden başka bir şeyi kalmamış solcunun muhafazakarlaşması, bağnazlaşması var, örneklerini görüyoruz.

    lakin şu somut örnekte trene atlamanın başka bir fırsatın yitimi olacağı kanaatindeyim. ertuğrul kürkçü ifade etmiş:

    "ben, evet'in ya da hayır'ın manasızlaştığı başka bir seçenek ortaya koyabilmek için anayasa referandumunu boykot etmemiz gerektiğini düşünüyorum. bu, halkın hiçbir talebini dikkate almadan bir referandum sahnelemekte sakınca görmeyen, referandumun terimlerini bir azınlığın hâkimiyet kavgasından türeten türkiye’nin politik seçkinlerini halkla uzlaşmaya sevk edebilecektir. isterse taraflardan biri yüzde 65’le çıksın referandumdan, bu referanduma katılmayı reddedenlerden daha yüksek bir değer taşımayacak, hiçbir toplumsal meşruiyeti olmayacaktır. o zaman savaş, işsizlik, yoksulluk, adaletsizlik, gibi temel toplumsal sorunların içerildiği bir düzen tartışmasının gündeme geleceği bir yeni seçenek ortaya çıkabilir. bu iki kutbun da ötesine seslenerek; “hsyk’yı da istemiyoruz, akp’nin adli düzenini” de istemiyoruz,” demiş oluruz. boykotla, ipler çoğunluğun eline geçebilir. ondan sonra ne olur bilemem, ama zemini temizlemiş ve yeni bir tartışma masası kurmuş olabiliriz."
    ···
  17. 92.
    +1
    hayır giber
    ···
  18. 93.
    0
    gibiniz kalkmıyor mu? sigarayı bırakmayı deneyin!!! (bkz: sigaradan kurtaran kitap)
    ···
  19. 94.
    +1 -4
    ccc evet ccc
    ···
  20. 95.
    -2
    özkonusu değişikliği düzenleyen madde şu:

    “memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler.
    toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar kamu görevlileri hakem kuruluna başvurabilir. kamu görevlileri hakem kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir.
    toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, kamu görevlileri hakem kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir.”

    "kamu görevlileri hakem kurulu kararları kesindir" cümlesine özellikle dikkatinizi çekerim. bu cümle bu kurulun kararlarını yargıya da kapatıyor ve memuru kendisine ne verilirse kabul etmeye mecbur bırakıyor.

    yine emekçilere yapılan büyük bir haksızlık ve sosyal haklarda gerileme olarak şu hükümler mevcut anayasadan kaldırılıyor:

    "28 inci maddenin ilk fıkrası
    kapsdıbına giren kamu görevlilerinin kanunla kendi
    aralarında kurmalarına cevaz verilecek olan ve bu maddenin
    birinci ve ikinci fıkraları ile 54 üncü madde hükümlerine tabi
    olmayan sendikalar ve üst kuruluşları, üyeleri adına yargı
    mercilerine başvurabilir... "

    yani bu hükmün kaldırılmasıyla artık sendikalar üyeleri olan kamu görevlileri adına dava da açamayacaklar... >>
    ···