-
1.
0seviyeyi en yükseğe Çıkarıyoruz beyler hadi toplanın
binler 2 dknızı almayacak bir olay
Evet beyler wiki den yada farklı yerlerden aldığımız herhangi bir bilgiyi yapıştırıyoruz herkes 4-5 tane yapıştırırsa çok daha iyi olur.
Konu yok beyler kafanıza göre yapıştırın bişeyler.
Eğer başlık tutmazsa silicem rahat olun.
05.08.2012 (20:00 a kadar kayıt girerim eğer kimseden talep gelmezse bu işlemi durdururum)
Örnek metin
--istanbul--
Bu sayfa istanbul ilinin merkezi olan istanbul'u anlatmaktadır. Başlığın diğer anlamları için istanbul (anlam ayrımı) sayfasına bakınız.
Koordinatlar: 41°01′N, 28°58′E
istanbul
— Büyükşehir —
Üstten saat yönünde: Haliç ve tarihi şehir merkezi, Kız Kulesi, Boğaz Köprüsü, Dolmabahçe Sarayı, istiklal Caddesi, Levent, Taksim Meydanı, Ayasofya
Slogan: Yedi Tepeli Kent
istanbul'un il genelindeki konumu
istanbul ilinin Türkiye'deki konumu
istanbul
istanbul'un Türkiye'deki konumu
Koordinatlar: 41°01′N 28°58′E
Ülke Türkiye
Bölge Marmara
il istanbul
idari birimler
39 ilçe
Yönetim
- Belediye başkanı Kadir Topbaş (AK Parti)
- Vali Hüseyin Avni Mutlu
Yüz ölçümü
- Kent 5,343 km² (2,1 sq mi)
Rakım 100 m (328 ft)
En yüksek Rakım 537 m (1.762 ft)
En düşük rakım 0 m (0 ft)
Nüfus (2010)
- Yoğunluk 2,392/km² (6,2/sq mi)
- Şehir 13,183,052
[1]
Zaman dilimi DAZD (+2)
- Yaz (YSU) DAZD (+3)
Alan kodu (+90) 212 (Avrupa yakası)
(+90) 216 (Asya yakası)
Web sitesi: istanbul.gov.tr
istanbul, Türkiye'nin en kalabalık, iktisadi ve kültürel açıdan en önemli şehri.[2][3][4] iktisadi büyüklük açısıdan dünyada 34., nüfus açısından belediye sınırları göz önüne alınarak yapılan sıralamaya göre Avrupa'da birinci sırada gelir.[5][6]
istanbul Türkiye'nin kuzeybatısında, Marmara kıyısı ve Boğaziçi boyunca, Haliç'i de çevreleyecek şekilde kurulmuştur.[7] istanbul kıtalararası bir şehir olup, Avrupa'daki bölümüne Avrupa Yakası veya Rumeli Yakası, Asya'daki bölümüne ise Anadolu Yakası veya Asya Yakası denir. Tarihte ilk olarak üç tarafı Marmara Denizi, Boğaziçi ve Haliç'in sardığı bir yarım ada üzerinde kurulan istanbul'un batıdaki sınırını istanbul Surları oluşturmaktaydı. Gelişme ve büyüme sürecinde surların her seferinde daha batıya ilerletilerek inşa edilmesiyle 4 defa genişletilen şehrin [8] 39 ilçesi vardır.[9] Sınırları içerisinde ise büyükşehir belediyesi ile birlikte toplam 40 belediye bulunmaktadır.
Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan istanbul, M.S. 330 - 395 yılları arasında Roma imparatorluğu, 395 - 1204 ile 1261 - 1453 yılları arasında Doğu Roma imparatorluğu, 1204 - 1261 arasında Latin imparatorluğu ve son olarak 1453 - 1922 yılları arasında Osmanlı imparatorluğu'na başkentlik yaptı.[10] Ayrıca, hilafetin Osmanlı imparatorluğu'na geçtiği 1517'den, kaldırıldığı 1924'e kadar, istanbul Sünni islam'ın da merkezi oldu.[11]
-
2.
0--Alexis Texas--
2007 yılında, yirmi bir yaşına girdiğinde ferre sektöründe çalışmaya başlamıştır. Alexis, dolgun kalçalarının kendisine sıradışı bir cazibe kazandırdığını iddia etmiş, bir demecinde:"Diğer kızların bir çoğunda benimki gibi büyük popo yok.Bu farkım bana çok para kazandıran bir etken." demiştir.
ABD'nin Panama askeri üssünde doğdu. Ancak çocukluğu Teksas'ın San Antonio kentinde geçti. Ataları Porto Rikolu, Alman ve Norveçlidir. Yetişkin endüstrisine girmeden önce bir barda, bar sorumlusu olarak çalışmıştır. ilk oynadığı sahne "Teksas Kolejlerinde Amatör Bir Tur"dur.Bu sahneyi Ekim 2006'da çekmiştir. "Teksas Kolejlerinde Amatör Bir Tur"u Florida'daki Bang Bros'un çekimleri takip etmiştir. Sonra Los Angeles'e taşınmış ve LA Direct'ın bir elemanı olarak ferre kariyerine devam etmiştir. Şubat 2008'de çıkan ve yönetmenliğini ferregrafik yıldız Belladonna'nın yaptığı, Alexis Texas'ı Keşfetmek adlı filmde kendi ismini taşıyan bir filmde oynamıştır.[1] Elegant Angel Yapım'ca çekilen Alexis Texas is Buttwoman oynadığı ilk anal türlü film olma özelliğini taşır. Ayrıca bu film bir çok ödüle layık görülmüştür.[2] 2009'da Starlet Eğlence Grup çatısı altında "Alexis Texas Entertainment" adlı ferre ajansını kurdu.
Alexis Texas, 2010
SEG aracılığıyla, üyelik tabanlı etkileşimli (interaktif) bir site kurdu. Nisan 2009 Genesis Dergisi'nin kapak kızı oldu.[3] Haziran 2009'daysa Hustler'in 35. kuruluş yılı özel sayısında yer aldı.[4] -
3.
+1--vajina--
Vajina ya da vajen (Türkçe: döl yolu [1]), vajina/vajen girişi ile başlayan ve üst uç kısmında rahimağzının yer aldığı içi boş silindir şeklinde ve normal halde yaklaşık 7-10 santimetre uzunluğunda, 3 santimetre genişliğinde bir yapı.
Vajina/vajen girişinde bulunan Bartholin adı verilen salgı bezleri cinsel ilişki sırasında vajina girişinin ve vajina duvarlarının kayganlaşmasını sağlar.
Normalde ön ve arka duvarları birbiri üzerine katlanmış olarak duran bu yapı, doğum eyleminde doğum kanalının yumuşak kısmının yapısında yer alır ve bebeğin başının geçmesine müsaade edecek kadar esner.
Vajen yüksek derecede esneyebilme yeteneğine sahip bir organdır. Bu özelliğini üç katmanından orta katmanını oluşturan kas katmanına borçludur. Cinsel ilişki esnasında genişliğini ve uzunluğunu duhul olan penisin çapına ve uzunluğuna göre belli oranlarda arttırabilmektedir. -
4.
0--Üniversite--
Üniversite ya da diğer adıyla yükseköğretim, üniversitelerde ve yüksekokullarda 2 yıllık yapılan öğretimdir. Üniversite mesleki eğitim zorluğuna göre genel olarak ikiye ayrılır:
1- Fakülte (Lisans): En az 3 ya da 4 yıllık devamlı eğitimdir, bölümüne ve ülkeye göre göre 5-6 yıllık olanları da vardır.
2- Yüksekokul (Önlisans, meslek yüksekokulu): 2 yıllık ön lisans eğitimidir.
Bunların yanı sıra öğrencilerin derslere fiziki olarak katılma zorunluluğu olmayan bir öğretim şekli olan açıköğretim üniversitesi' de ayrı bir çeşit olarak sayılabilir: Uzaktan eğitim prensibine dayalı son zamanlarda bilgisayar ve internet erişiminin artmasıyla daha da yaygınlaşan öğretim biçimidir. Ülkemizde 2 ve 4 yıllık lisans ve yüksek lisans öğretimleri yapılmaktadır. -
5.
+3--ciks--
Cinsel ilişki, cinsel birleşme, ciks veya çiftleşme, genellikle erkeğin ereksiyon olmuş cinsel organı penisin kadının vajinası içine girmesini kapsayan, cinsel zevk ya da üreme amaçlı bedensel ilişki için kullanılır.
Hazzı arttırmak için cinsel ilişki öncesi sevişme (partnerlerin birbirlerinin dudak, boyun gibi hassas yerlerini öpmesi ve birbirlerini okşamaları vb.) yapılır. Devamında, sertleşmiş penis vajina içine girer (intromisyon olarak da adlandırılır) ve genelde penisin tamdıbını dışarı çıkartmadan ileri-geri hareket ettirmesiyle çiftler kendilerini ve birbirlerini, çoğunlukla orgazm ve ejekülasyon (boşalma) gerçekleşene kadar uyarırlar.
Bu terim, ayrı (heterociksüel) ya da aynı cinsten (eşcinsel) çiftlerin duhul içeren eylemleri (örneğin anal ya da oral ciks, parmaklama vb.) için de kullanılır. insan dışındaki hayvan türlerinin cinsel birleşmeleri için ise daha çok çiftleşme terimi kullanılır. -
6.
0--Türkiye--Tümünü Göster
Türkiye veya resmî adıyla Türkiye Cumhuriyeti[7] ( Türkiye Cumhuriyeti (yardım·bilgi)), başkenti Ankara olan ve Eski Dünya karaları denilen Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının birbirine en çok yaklaştığı noktada bulunan ülke. Ülke topraklarının bir bölümü Anadolu Yarımadası'nda, bir bölümü ise Balkan Yarımadası'nın uzantısı olan Trakya'da bulunur. Ülkenin üç yanı Akdeniz, Karadeniz ve bu iki denizi birbirine bağlayan Boğazlar ile Marmara Denizi ve Ege Denizi ile çevrilidir. Komşuları; Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan (Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti), iran, Irak ve Suriye'dir.
Türkiye, günümüzde bağımsız altı Türk devletinden biridir. Ülkedeki en yaygın din islâm'dır, (1921 ve 1924 Anayasalarında bulunan “Türkiye Devleti'nin dini islamdır” hükmü 10 Nisan 1928 tarihinde yapılan değişiklikle Anayasa’nın 2. maddesinden çıkarılmıştır) fakat devletin resmi dini yoktur.[8] Ülkenin resmi dili Türkçe'dir.
Oğuzlar, bugün Türkiye (Halk Latincesi'nde "Türklerin Yurdu" anldıbına gelen Turchia kelimesinden türemiştir) olarak bilinen alana 11. yüzyılda göç etmeye başlamıştır. Göç, Selçukluların Bizanslılar karşısında elde ettikleri Malazgirt Zaferi'yle hızlanmıştır.[9] Birçok küçük beylik ve Anadolu Selçuklu Devleti, Anadolu'yu Moğol istilasına kadar yönetmiş ve 13. yüzyılda Osmanlı Beyliği Anadolu'yu birleştirerek Doğu Avrupa, Yakın Doğu ve Kuzey Afrika'yı yöneten bir imparatorluk hâline gelmiştir. I. Dünya Savaşı'ndaki yenilgisinin ardından çöken Osmanlı imparatorluğu'nun birçok bölgesi itilaf Devletleri'nce işgal edilmiştir. Atatürk önderliğindeki genç bir subay kadrosunun örgütlediği başarılı direnişin ardından 1923 yılında nihayet ilk başkan Atatürk olan Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.
Türkiye, kadim kültürel mirasıyla demokratik, laik, üniter ve anayasal bir cumhuriyettir. Türkiye, Avrupa Konseyi'ne, NATO'ya, OECD'ye, AGiT'e ve G-20'ye üye olarak Batı Dünyasıyla bütünleşmiştir. 1963 yılından beri Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun imtiyazlı ortağı ve 1995 yılından beri Gümrük Birliği'nin üyesi olan Türkiye, 2005 yılında Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerine başlamıştır. Türkiye aynı zamanda Türk Konseyi, Türk Kültür ve Sanatları Ortak Yönetimi, islam işbirliği Teşkilatı ve Ekonomik işbirliği Örgütü gibi örgütlere üye olarak Orta Doğu ile, Orta Asya'daki Türk devletleri ile ve Afrika ülkeleri ile yakın kültürel, politik, ekonomik ve endüstriyel ilişkiler geliştirmiştir.
Avrupa ve Asya kıtaları arasındaki geçiş yollları üzerindeki konumu Türkiye'ye anlamlı bir jeostratejik önem kazandırmaktadır. Türkiye, siyaset bilimciler ve ekonomistlere göre stratejik konumu, büyük ekonomisi ve askeri kabiliyetiyle bir bölgesel güçtür.[10][11] -
7.
0--cam--
Cam, çoğunlukla saydam veya yarısaydam halde kullanılan, genellikle sert, kırılgan olan ve sıvıların muhafazasına imkân veren inorganik sıvı[1] malzeme. Antik çağlardan beri gerek inşaat, gerekse süs eşyası olarak camdan yararlanılmaktadır. Günümüzde halen en basit araç gereçlerden iletişime ve uzay teknolojilerine kadar çok yaygın bir kullanım alanı vardır.
Cam ani soğutulmuş alkali ve toprak alkali metal oksitleriyle, diğer bazı metal oksitlerin çözülmesinden oluşan akışkan bir malzeme olup ana maddesi (SiO2) silisyumdur. Cam amorf yapısını koruyarak katılaşır. Üretim sırasında hızlı soğuma nedeniyle kristal yapı yerine amorf yapı oluşur. Bu yapı cama sağlamlık ve saydamlık özelliğini kazandırır.
Cam ilk olarak antik çağlarda üretilmiştir ancak bulunuş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Mevcut en eski cam eşyalar, Afrika'da bulunmuş M.S 1500'lü yıllara ait boncuklardır. -
8.
0--aslan--
Afrika aslanı, dünyanın en büyük dört kedisinden (aslan, kaplan, panter, leopar) biridir. Erkek afrika aslanı ortalama 250 kilogramdır. Kaydedilmiş en ağır aslan 1970 yılında ingiltere'deki Colchester Zoo adlı hayvanat bahcesindeki Simba adlı aslandır. Agırlığı 375 kg olarak kaydedilmiştir. Dişiler ise bunun neredeyse yarısı kadardır. Postu kahverengimsi sarıdır. Erkeğin yelesi kahverengimsi sarıdan siyaha kadar değişir. Geniş alınlı, güçlü çeneli, uzayıp çekilebilen tırnaklı, sarımtırak kısa ve yatık tüylüdür. Kuyruğunun ucu püsküllüdür. Erkek aslanın başının etrafı uzun ve güzel bir yele ile süslüdür. Omuzlarının üzerine kadar dağılan bu perçem, kızdığı zaman kabarır. Aslanlar birbirleriyle bölgeleri için kavga eder. Genellikle bu ölümle sonuçlanabilir. Aslanların pençeleri ve dişleri çok keskindir. Bir insanı bir vuruşta öldürebilir veya yaralayabilir. Genellikle Afrika kıtasında yaşamlarını sürdürürler. Aslanlar dünya üzerinde yaşayan kedi türleri içinde en sosyal cinstir. Diğer tüm kedi cinsleri antisosyal olup yalnız yaşamayı tercih ederken aslanlar buyuk gruplar oluştururan tek kedi cinsidir. Grup oluşturmalarının en büyük sebebi kendilerinden cok hızlı olan avlarını grupsal pusu kurarak yakalamak oldugu bazı bilim dünyasınca öne sürülmektedir. -
9.
0--Beşiktaş--Tümünü Göster
1902 yılının sonbaharında Beşiktaş Serencebey Mahallesi'nde, o zamanın Medine Muhafızı olan Şhaplı Osman Ferit Paşa'nın konağının bahçesinde, 22 kişilik genç grup, haftanın bazı günlerinde toplanıp jimnastik hareketleri yapmaktaydı. Başta Şhaplı Osman Ferit Paşa'nın oğulları Mehmet Şamil Şhaplı ve Hüseyin Bereket ile mahellenin gençlerinden Ahmet Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazımnazif, Cemil Feti ve Şevket Beyler’in aralarında bulunduğu gençlerin ilk ilgilendikleri spor branşları, özellikle barfiks, paralel, güreş, taks, halter, aletli ve aletsiz jimnastikti.
1903 yılı Mart ayında ise özel bir izinle "Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü" kuruldu. Mehmet Şamil Şhaplı ilk başkan olarak seçildi Hüseyin Bereket ise ilk genel sekreter olarak seçildi.[2]
"Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü" ismi Şhaplı Osman Ferit Paşa'nın dedesi olan Mirzaiko Bereket Bey'den ve babası Bereketiko Hasan Bey'den gelmektedir. Çerkeslerin Ubıh boyundan olan Şhaplı Osman Ferit Paşa 1870 lerin sonunda Beşiktaş Serencebey yokuşundaki ünlü konağını satın almıştır, bu konak; Mehmet Fetgeri Şoenu, Zübeydet Şhaplı, Şamil Şhaplı, Ahmet Fetgeri Aşeri (Şoenu), ismail Ziya Bersis gibi bazı gençlerin yetiştiği bir kültür ocağı olmuştur. Beşiktaş Bereket jimnastik kulübü (Bugünkü adı ile Beşiktaş Jimnastik Kulübü) işte bu konakta kurulmuştur.[3]
O sıralarda siyasi hareketler dolayısıyla her türlü toplanmadan ürkerek, hafiyeler dolaştıran 2. Abdülhamit'in adamları Serencebey'deki bu toplanmaları haber alınca, spor yapan gençler bir baskınla karakola zütürüldü. Bu sporcu gençlerin bir kısmının saray erkanına yakın olması, ayrıca o dönemlerde kötü gözle bakılan futbol oynamadıkları ve sadece beden hareketleri yaptıklarını belirtmeleriyle gergin durum yumuşadı. Bu arada isimlerini "Osmanlı Beşiktaş Terbiye-i Bedeniye Mektebi" olarak değiştirdiler. Saray çevresinden Şehzade Abdülhalim bu sporcuları destekledi ve sık sık antrenmanları seyretmeye başladı. Ünlü taksör ve güreşçi Kenan Bey de antrenmanlara gelerek güreş ve taks hareketleri göstermeye başladı.
1908'de Meşrutiyet'in ilanıyla sportif hareketler biraz daha serbestlik kazandı. 31 Mart 1909'daki siyasi olaylardan sonra Edirne'de bulunan Fuat Balkan ve Mazhar Kazancı, Hareket Ordusu ile istanbul'a geldi. Siyasi olaylar yatıştıktan sonra iyi bir eskrim hocası olan Fuat Balkan ile başta güreş ve halter sporlarını yapan Mazhar Kazancı, Serencebey'de jimnastik yapan gençleri bularak birlikte spor yapma fikrini kabul ettirdi. Fuat Balkan, Ihlamur'daki evinin altındaki yeri, kulüp merkezi yaptı ve Bereket Jimnastik Kulübü'nün adı "Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü" olarak değiştirildi. Böylece jimnastik, güreş, taks, eskrim ve atletizmin ön planda tutulduğu güçlü bir spor kulübü meydana geldi. Fuat Bey'in arkadaşları Refik ve Şerafettin Beyler de iyi birer eskrimciydi.
Bu arada Beyoğlu Mutasarrıfı Muhittin Bey'in teşvikiyle Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü, 13 Ocak 1910 tarihinde tescil edilen ilk Türk spor kulübü oldu. Semtin gençlerinin bu spor kulübüne ilgisi büyüdü ve spor yapan üyelerin sayısı bir anda 150'ye yükseldi. Kulübün merkezi de Ihlamur'dan Akaretler'de 49 numaralı binaya taşındı. Bir süre sonra bu bina da küçük gelince, yine Akaretler'de 84 numaralı binaya geçildi. Bu binanın arkasındaki bahçe de bir spor sahası hâline getirildi.[4] -
10.
+1--Atatürk--
Mustafa Kemal Atatürk (Nüfus kâğıdında Kamâl Atatürk[1]) (d. 1881, Selânik – ö. 10 Kasım 1938, istanbul), Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk başkan olan Türk siyasetçi ve devlet adamı. Osmanlı mirlivası, Türkiye'nin iki mareşalinden biri. 1919 yılında başlattığı Türk Kurtuluş Savaşı'nın önderliğini yapmış; daha sonra, modern Türkiye'yi oluşturan devrim ve reformları gerçekleştirmiştir.[2] Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet Halk Partisi'ni kurmuş ve ilk genel başkanı olmuştur.[3] Osmanlı Ordusu'nda subay olarak görev yapmış; 1921 tarihli Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonra "Gazi" unvanını almış ve mareşalliğe yükselmiştir.[2] 1938 yılındaki vefatına kadar arka arkaya 4 kez başkan olan Atatürk, bu görevi en uzun süre yürüten başkan olmuştur.[2] -
11.
0--Bilgisayar--
Bilgisayar belirli komutlara göre veri işleyen ve depolayan bir makinedir.
Bilgisayarlar çok farklı biçimlerde karşımıza çıkabilirler. 20. yüzyılın ortalarındaki ilk bilgisayarlar büyük bir oda büyüklüğünde olup, günümüz bilgisayarlarından yüzlerce kat daha fazla güç tüketiyorlardı. 21. yüzyılın başına varıldığında ise bilgisayarlar bir kol saatine sığacak ve küçük bir pil ile çalışacak duruma geldiler. Toplumumuz kişisel bilgisayarı ve onun taşınabilir eşdeğeri, dizüstü bilgisayarını, bilgi çağının simgeleri olarak tanıdılar ve bilgisayar kavramıyla özdeşleştirdiler. Günümüzde çok yaygın kullanılmaktadırlar.
istenilen yazılımı kayıt edip istenilen zamanda çalıştırabilmeleri bilgisayarları çok yönlü kılıp hesap makinelerinden ayıran ana özellikleridir. Church-Turing tezi bu çok yönlülüğün matematiksel ifadesidir ve herhangi bir bilgisayarın bir diğer bilgisayarın görevlerini yerine getirebileceğinin altını çizer. Dolayısıyla, karmaşıklıkları ne düzeyde olursa olsun, cep bilgisayarından süper bilgisayarlara kadar, bellek ve zaman kısıtı olmadığı takdirde hepsi aynı görevleri yerine getirebilirler. -
12.
+1--tesla--Tümünü Göster
Nikola Tesla (Sırpça: Никола Тесла; d. 10 Temmuz 1856, Smiljan, Avusturya-Macaristan – ö. 7 Ocak 1943, New York, ABD) Amerikalı mucit, fizikçi ve elektrofizik uzmanıdır. Aslında dünyadaki bilim ve teknoloji yapısını tam anlamıyla 'kökünden' değiştirebilecek birçok 'kullanılan ve kullanılmayan' deneye/buluşa da imza atmasına rağmen, ders kitaplarında adı nadiren geçer. Özellikle 'elektriğin kablosuz taşınabilmesi' gibi bir buluşu ve bunu kanıtlaması onun ne kadar benzersiz bir mucit olduğunu açıklar. Edison ile arasında amansız bir bilimsel mücadele geçmiştir. Elektrik üzerine yaptığı sayısız deneyler ve buluşlar vardır. 7 Ocak 1943 yılında kendisine ait patent aldığı 700 buluşla en çok patent sahibi kişi olarak dünya tarihine geçmiştir.
Babası bir papaz olan Tesla'nın annesi okuyup yazamamasına karşın, halk arasında pratik ev gereçleri mucidi olarak bilinirdi. Nikola'ya göre annesi, yaratıcı dahi olmaya adaydı. Babası her zaman papaz olmasını istiyordu, Tesla ise mühendislik okumayı istiyordu. Tesla ölümcül bir hastalık sırasında mühendislik okursam çok daha iyi olurum demiş, babası da onu kıramamıştır. Annesinin de desteğine sahip Tesla, fizik ve matematikte bilgisini arttırırken Graz'daki Politeknik okuluna girdi ve Prag Üniversitesi'nde eğitimini sürdürdü. Yabancı teknik yapıtları okuyabilmek için, orada, yabancı dil kursunu sürdürdü. Anadili olan Sırpça ve ailece bildikleri Almancaya ek olarak ingilizce, Fransızca ve italyancayı da öğrendi.[1]
Nikola ailedeki beş çocuktan biriydi. Bir büyük erkek kardeşi vardı ve adı Dane(Daniel) idi. Ağabeyi, Nikola 5 yaşındayken vefat etmiştir. Vefat ettiği sırada Dane, henüz 12 yaşındadır. Ağabeyinin nasıl öldüğü hakkında iki iddia vardır: a) Abisi kiler kapısının önündeyken Nikola onu itince öldü; b) Yakın bir dostlarının hediye ettiği arap atı onu yaraladı ve böyle öldü.
Abisini henüz çocukken kaybettiği için Tesla'da birçok takıntı oluşmuş ve şizofreniye yakın belirtiler göstermiştir. Fakat hiç kuşkusuz bu belirtiler Nikola'nın dehasına katkıda bulunmuştur.
4 kız kardeşi (Milka, Semina, Qaryı Angelina ve Merica) vardı. Ailesi 1862 yılında Gospić'e göç etti. Tesla okula Karlovac'ta gitti. Tesla Avusturya Graz Politeknik'e 1875 yılında başladı burada elektrik üzerine olan bilgisini arttırdı ancak kişisel takıntıları ve asosyalliği nedeniyle 3. sınıfın ilk döneminden itibaren okulu bıraktı kimi çevreler okulu bitirdiğini söylese de üniversite Tesla'nın mezun olmadığını ve okula 1878 ilk döneminden sonra devam etmediğini bildirmiştir. Ailesiyle ilişkisini keserek bir oto mühendislik firmasında çalışmaya başlayan Tesla bu dönem oldukça ağır bir depresyon dönemi geçirdi.
Daha sonra babasının isteği üzerine Prag'ta Charles Ferdinand Üniversitesine başladı 1880 burada bir yaz dönemi öğretimine devam etti ve babasının ölümü üzerine okulu bıraktı. Sonra bir Paris telefon şirketinde çalışmaya başladı. Burada doğru akım motorları ve dinamolar konusunda geniş ve önemli tecrübeler edindi. Oradayken çalıştığı döner makineleri korumak için regüle edici kontrol cihazları icat etti.[2] -
13.
0Nikola TeslaTümünü Göster
(Sırpça: Никола Тесла; d. 10 Temmuz 1856, Smiljan, Avusturya-Macaristan – ö. 7 Ocak 1943, New York, ABD) Amerikalı mucit, fizikçi ve elektrofizik uzmanıdır. Aslında dünyadaki bilim ve teknoloji yapısını tam anlamıyla 'kökünden' değiştirebilecek birçok 'kullanılan ve kullanılmayan' deneye/buluşa da imza atmasına rağmen, ders kitaplarında adı nadiren geçer. Özellikle 'elektriğin kablosuz taşınabilmesi' gibi bir buluşu ve bunu kanıtlaması onun ne kadar benzersiz bir mucit olduğunu açıklar. Edison ile arasında amansız bir bilimsel mücadele geçmiştir. Elektrik üzerine yaptığı sayısız deneyler ve buluşlar vardır. 7 Ocak 1943 yılında kendisine ait patent aldığı 700 buluşla en çok patent sahibi kişi olarak dünya tarihine geçmiştir.
Babası bir papaz olan Tesla'nın annesi okuyup yazamamasına karşın, halk arasında pratik ev gereçleri mucidi olarak bilinirdi. Nikola'ya göre annesi, yaratıcı dahi olmaya adaydı. Babası her zaman papaz olmasını istiyordu, Tesla ise mühendislik okumayı istiyordu. Tesla ölümcül bir hastalık sırasında mühendislik okursam çok daha iyi olurum demiş, babası da onu kıramamıştır. Annesinin de desteğine sahip Tesla, fizik ve matematikte bilgisini arttırırken Graz'daki Politeknik okuluna girdi ve Prag Üniversitesi'nde eğitimini sürdürdü. Yabancı teknik yapıtları okuyabilmek için, orada, yabancı dil kursunu sürdürdü. Anadili olan Sırpça ve ailece bildikleri Almancaya ek olarak ingilizce, Fransızca ve italyancayı da öğrendi.[1]
Nikola ailedeki beş çocuktan biriydi. Bir büyük erkek kardeşi vardı ve adı Dane(Daniel) idi. Ağabeyi, Nikola 5 yaşındayken vefat etmiştir. Vefat ettiği sırada Dane, henüz 12 yaşındadır. Ağabeyinin nasıl öldüğü hakkında iki iddia vardır: a) Abisi kiler kapısının önündeyken Nikola onu itince öldü; b) Yakın bir dostlarının hediye ettiği arap atı onu yaraladı ve böyle öldü.
Abisini henüz çocukken kaybettiği için Tesla'da birçok takıntı oluşmuş ve şizofreniye yakın belirtiler göstermiştir. Fakat hiç kuşkusuz bu belirtiler Nikola'nın dehasına katkıda bulunmuştur.
4 kız kardeşi (Milka, Semina, Qaryı Angelina ve Merica) vardı. Ailesi 1862 yılında Gospić'e göç etti. Tesla okula Karlovac'ta gitti. Tesla Avusturya Graz Politeknik'e 1875 yılında başladı burada elektrik üzerine olan bilgisini arttırdı ancak kişisel takıntıları ve asosyalliği nedeniyle 3. sınıfın ilk döneminden itibaren okulu bıraktı kimi çevreler okulu bitirdiğini söylese de üniversite Tesla'nın mezun olmadığını ve okula 1878 ilk döneminden sonra devam etmediğini bildirmiştir. Ailesiyle ilişkisini keserek bir oto mühendislik firmasında çalışmaya başlayan Tesla bu dönem oldukça ağır bir depresyon dönemi geçirdi.
Daha sonra babasının isteği üzerine Prag'ta Charles Ferdinand Üniversitesine başladı 1880 burada bir yaz dönemi öğretimine devam etti ve babasının ölümü üzerine okulu bıraktı. Sonra bir Paris telefon şirketinde çalışmaya başladı. Burada doğru akım motorları ve dinamolar konusunda geniş ve önemli tecrübeler edindi. Oradayken çalıştığı döner makineleri korumak için regüle edici kontrol cihazları icat etti.[2] -
14.
+1@14 olaya bak *
- 15.
-
16.
0upppppppppp
-
17.
0--gregor mendel--
Gregor Johann Mendel (d. 20 Temmuz 1822[1] – ö. 6 Ocak 1884) kalıtım biliminin babası olarak anılan Avusturyalı [2]bilim adamı ve rahip. Kalıtım biliminin öncüsü botanikçi, bitkiler üzerine yaptığı çalışmalarda, bir türün özelliklerinin kalıtım yoluyla sonraki kuşaklara aktarıldığını bulmuştur. Mendel'in öne sürdüğü ilkeler, 20. yüzyılın başlarında yapılan deneylerle doğrulandıktan sonra, kalıtım kurdıbının bütün canlılar için geçerliliği saptanarak, biyolojinin temel ilkelerinden biri haline gelmiştir. -
18.
0--protein--Tümünü Göster
Proteinler, amino asitlerin zincir halinde birbirlerine bağlanmasından oluşan büyük organik bileşiklerdir. Açlık anında en son tüketilir. Kimyasal sindirimi midede başlar. Proteinler, amino asitlerin yapıtaşlarından oluşan polimerlerdir. Her proteinin kendisine has özelliklerinin olmasını sağlayan özel amino asit dizilimleri vardır. Proteinlerin işlevlerinin çoğu, kendisini oluşturan amino asitlerin özelliklerinin tayin edilmesiyle anlaşılabilir. insandan virüse proteinlerin oluşumunda en çok kullanılan 22 çeşit amino asit vardır.Bu zincirde bir amino asitin kartaksil grubunun bir diğerinin amino grubuna bağlanmasıyla oluşan bağ peptit bağı olarak adlandırılır. Her proteindeki amino asit dizisinin sırası bir gen tarafından tanımlanır ve genetik kod ile kodlanmıştır. Genetik kod 22 "standart" amino asit tanımlasa da proteinlerdeki amino asitler çevrim sonrası değişimle kimyasal olarak değişikliğe uğrar. Bu değişimler ya proteinin işlev görmeye başlamasından önce gerçekleşir ya da kontrol mekanizmalarının parçası olarak, proteinin işlevini değiştirmek için olur. Proteinler belli işlevleri yerine getirmek için beraberce de çalışabilirler ve bazıları bir araya gelip kararlı kompleksler oluşturabilir. Polisakkaritler, nükleik asitler ve yağlar gibi biyolojik makromoleküllere benzer şekilde, proteinler de canlı organizmaların temel bileşenlerindendir ve hücrelerin içindeki her süreçte yer alırlar. Çoğu protein, biyokimyasal tepkimelerde katalizör işlevi olan enzimlerdir ve metabolizma için yaşamsal bir role sahiptir. Başka proteinlerin ise yapısal veya mekanik işlevleri vardır: örneğin hücre iskeletindeki proteinler, hücrenin şeklini koruması için bir iskele görevi yaparlar. Proteinler hücre haberleşmesi, bağışıklık yanıtı, hücre tutunması ve hücre bölünme döngüsündeyer alır. Protein, beslenmemizin önemli bir parçasıdır. Hayvanlar her amino asiti sentezleyemediklerinden, zorunlu (esansiyel) aminoasitleri gıda yoluyla almak zorundadırlar. Sindirimde hayvanlar yedikleri proteini serbest amino asitlere parçalayıp bunlarla yeni proteinler sentezler."Protein" sözcüğünün kaynağı, Yunanca'nın "birincil öneme sahip" anldıbını taşıyan πρώτα (prota)sözcüğüdür. Bu isim, proteinleri 1838'de ilk tanımlayanJöns Jakob Berzelius tarafından verilmiştir. 1926'da James B. Sumner'in üreaz enziminin bir protein olduğunu göstermesine kadar, proteinlerin canlılar için ne derece önemli olduğu tam anlaşılmamıştır. Yapısı çözülen ilk proteinler arasında insülin ve miyoglobinbulunur ki, insülin için Sir Frederick Sanger 1958'de, miyoglobin için de Max Perutz ve Sir John Cowdery Kendrew 1962'de Nobel Kimya Ödülü kazanmıştır.[1]Her iki protein de kırınım analizi ile üç boyutlu yapıları çözümlenen ilk proteinlerdendir.[2] -
19.
0@17 sabaha karşı yarıldım bin
-
20.
0--Microsoft--
Microsoft Corporation (NASDAQ: MSFT), Windows, Xbox gibi ürünleriyle tanınan, ABD merkezli büyük yazılım ve bilişim şirketidir.
Şirket 1975 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin Washington eyaletindeki Seattle kentinde iki üniversite öğrencisi tarafından kurulmuştur. Bu iki girişimcinin vizyonu "her ev ve her masada bir bilgisayar"dı.
Popular Electronics dergisinin 1 Ocak 1975 tarihli sayısında Altair 8800 bilgisayar sisteminin tanıtımını okuduktan birkaç gün sonra Bill Gates bilgisayarın tasarımcısı MITS (Micro Instrumentation and Telemetry Systems) ile temasa geçti. Ekibi ile birlikte Altair 8800 üzerinde çalışan BASIC yazılımlama dili geliştirdiklerini belirtti. Paul Allen MITS'e yazılımın tanıtımını yapmaya gitti. Paul Allen Altair 8800'i daha önce kullanmamış olmasına karşın tanıtımı başarılı oldu. Tanıtımın sonunda MITS Bill Gates ve Paul Allen'dan Altair bilgisayarları için BASIC yazılımlama dilinin telif hakkını satın aldı. Karlı bir iş fırsatı yakaladıkları düşüncesiyle Bill Gates Harvard Üniversitesi'ndeki hukuk eğitimini yarıda bırakıp New Mexico eyaletinin Albuquerque şehrinde Microsoft şirketini kurdu.
Şirket ilk uluslararası bürosunu 1 Kasım 1978'de Japonya'da açtı. 1 Ocak 1979'da şirket merkezini Washington eyaletinin Bellevue şehrine taşıdı.
Aradan geçen yıllar ile Microsoft bir dünya devi olmuş, sahibi Bill Gates'i dünyanın en zengin kişisi haline getirmiştir. Ancak bu zenginliği herkesin düşündüğü şekilde sadece geliştirdiği işletim sistemini satarak değil ayrıca sektörde ki büyük açıkları kapatabilecek nitelikte yazılan yazılımların daha kendisi için tehlike teşkil edecek aşamaya getirmeden satın almasıyla başarabilmiştir.
Microsoft artık sadece bir yazılım şirketi değil ayrıca iş ve eğlence dünyası için geliştirdiği donanımlar ilede adından söz ettirmektedir. Visual Studio ve FSX gibi büyük ve önemli çalışmaları da bulunmaktadır.
Microsoft'un grafik arabirimli güncelliğini halen koruyan işletim sistemleri;