Başlığı okuduğunuzda muhtemelen, zihninizde yalnızca güldüğünüz capslerden, başlıklardan birkaç kesit canlandı. Fakat ‘’inci endüstrisi’’ derken aynı zamanda serkana hayvan gibi para kazandıran bir endüstriden bahsediyorum.

Arkaplanda dönen dolaplardan söz etmek istiyorum beyler.

Kendinize şu birkaç soruyu sorun;

Acaba o başlıklardaki insanlar, gerçekten sadece siz okuyup gülesiniz diye mi bir şeyler yazıyor?

Taramalı tüfek gibi başlık açan o cengâverler, sizce bu işi gerçekten severek mi yapıyor? Bu insanlar acaba dışarıdan göründükleri gibi gerçekten huzurlu bir hayat mı yaşıyorlar?

Sözlük şirketlerinin sahipleri kimdir? Niçin bu mesleği icra ediyorlar? Bu endüstriye yatırım yaparlarken amaçları ne olabilir hiç düşündünüz mü?

Peki okuduğunuz başlıkların sizin üzerinizde bıraktığı etkilerin farkında mısınız?

Uzun soluklu bir başlık olacak ve kesinlikle yarım bırakmayacağım.

Takip etmek isteyen önce başlığın yukarı çıkması için yalnızca ilk entrye şukusunu versin sonra reserve alsın arkasına yaslansın, olayları detaylarıyla anlatacağım.

Yazdıklarımı dikkatle okuyun, zira internette bu konu hakkında yazılmış kaynak bulmanız pek kolay değil, hele hele Türkçe kaynak bulmanız hiç kolay değil. Zaten bu konuyla ilgili kaynak kıtlığı olması bile bu konunun tartışılmasını istememelerinin ve sizi uyutmaya çalıştıklarının delillerindendir.

Entry girmem konusunda acele etmeyin yanınıza bir çay, kahve vs. ayarlayın, sindire sindire yavaşça okuyun yazdıklarımı.

Yavaş yazabilirim, bilin ki sebebi en anlaşılır şekliyle entryleri sıralamak istememdir.

internette bu konu ile alakalı kaynak bulamazsınız demiştim.

Gerekli gereksiz her konuda araştırma yapan bilim adamları nedense bu konu hakkında hiçbir araştırma yapmazlar, birkaç istisna dışında doğru düzgün makaleye de rastlayamazsınız.

Ortada serkana para kazandıran bir sözlük var.

sözlük siteleri mantar gibi çoğalıyor, her geçen gün yüzlerce yeni caps yayınlanıyor.

Ekşi senede ortalama 100000 başlık üretirken, inci endüstrisi 1000000000 başlık üretiyor.

Dünyada capsin milyonlarca müptelası var, genç nüfus arasında caps illetine bulaşmamış kişi bulmak çölde su bulmaktan daha zor.

Bu işin bağımlıları mevcut ve bu hastalık virüs gibi yayılıyor.

Fakat tüm bunlara rağmen inci denilen olay hiçbir bilim addıbının dikkatini çekmiyor. Hiçbiri çıkıp da bu konu hakkında araştırma yapmıyor.

Belki de yapamıyor.

Çok ilginç değil mi?

Öncelikle size biraz incinin zararlarından bahsedeceğim. Biraz detaylı olacak, farklı farklı konulara da değineceğim, kafanız karışmasın. Bu yüzden diyorum; çay, kahve vs. hazırlayın kendinize, konsantre halde okuyun.

O çok övdüğümüz teknoloji sayesinde, sadece birkaç tık ile karşımızda beliren yüksek çözünürlükte mizah;

Acaba bir nimet midir?

Yoksa bir bela mı?

Buna okuduktan sonra karar verin beyler.

internette bulabileceğimiz nadir kaynaklardan birinde okuduğum ibretlik bir araştırmayı paylaşayım sizinle;

Yetişkin bir fareye; ilk olarak sürekli aynı caps gösteriliyor. Farenin kahkaha atma süresi giderek artıyor. ilk görmede 1 dakika boyunca anırırken, ilerleyen günlerde anırma süresi 15 dakikaya kadar çıkıyor.

Aynı yetişkin fareye; bu kez her gün farklı bir caps gösteriliyor. Aynı caps gösterildiğinde kahkaha atma süresi giderek artan fare kardeşimizin gülme süresi bu sefer hiç artmıyor. Yani sürekli olarak 1-3 dakika arasında kalıyor.

Acaba neden?

Bu olayın sebebi dopamin denen bir hormondur beyler. Aynı hormon biz insanlarda da vardır.

Dopamin bizim motive hale gelmemizi sağlayan hormondur.

Yeni bir kalem aldığımızda gelen yazma isteği tamamen dopaminden dolayıdır.

Dopamin hormonu, ‘’novelty’’ denilen yeniliklere karşı dalgalanmalar gösterir.

Yani siz yeni bir kalem aldığınızda vücudunuz dopamin salgılar ve yazma isteği duyarsınız.

Bu esasında güzel bir olaydır fakat hormonun salgılanmasındaki denge bozulduğunda çok kötü sonuçları olabilir.

ilk olarak güzel tarafı;

Bir aslan düşünün. Aslan haftada ancak bir tane ceylan avlayabilir. Avladığı ceylanı da birkaç saat içerisinde tüketmesi gerekir, malum buzdolabı olmadığından et çürüyor. Fakat tüm hafta aç da gezse aslanın koca ceylanı yemesi zor bir olaydır.

Burada dopamin devreye girer ve aslan kısıtlı süre içerisinde ceylanın tamdıbını temizler. Ceylanı avladığında salgılanan dopamin ona kısa süreliğine normalde ihtiyacı olduğundan daha fazla et tüketebilme yeteneğini kazandırır.

Aynısını kendinden çok daha büyük hayvanları tek hamlede yutan yılanlar için de düşünebilirsiniz.

Kısacası; dopamin salınımı canlının sınırlarını aşmasına imkân tanır.

Peki dopamin salınımı dengesizleşirse ne olur?

fare örneğinde olduğu gibi, istenmeyen sonuçlar ortaya çıkar beyler.

Sayılarla anlatayım;

bir ergen ilk inciye girdiğinde 100 birim dopamin saldı diyelim. Sürekli aynı başlıklar ile gülmeye devam ederse bu sayı azalır, ikinci gülmesinde beyin 90 birim salar, sonrasında ise 80, 70, 60... şeklinde salınan dopamin miktarı azalır.

Dopamin miktarı ile gülme süresinin ters orantılı olduğunu yazarsam sanırım meseleyi anlarsınız. Yani dopamin azaldıkça gülme süresi artıyor.

Dikkat edin eğer "aynı caps" ile gülerse salınan dopamin azalıyor ve gülme süresi artıyor. ergenimiz; 100 birim dopamin salındığında 1 dakikada gülüyorken, 20 birim dopamin salındığında 15 dakikada gülebiliyor.

Deneyin ikinci ayağında, fareye hergün farklı altinci veriliyor.

Unutmayın, farklılık, yenilik vs. dopamin dalgalanmalarına yol açar.

Sürekli yeni capsler gördüğünden dolayı sürekli 100 birim dopamin salıyor. Dolayısıyla sürekli olarak 1 dakika içerisinde kahkaha atıyor.

Umuyorum olayı kavradınız.

özelden tehditler geliyor ama ben yazmaya devam edeceğim. sizden isteğim. sadece ilk entryi şukulayın başlık üstte dursun herkes bilinçlensin. bugünlük bu kadar görüşmek üzere dopamininize sahip çıkın.

rezleri almaya devam edin ve sindire sindire okuyun yazdıklarımı yarın şok olacağınızı detaylara ineceğim.'harbi bunu nasıl yapıyorlar' diyeceksiniz. arkadaşlar tekrarlıyorum herkes bilinçlensin bu yüzden ilk entryi şukulamanızı istiyorum asla prim için değil amaç herkes bilinçlensin.
edit:yazıyı bitirmeden gitmeyeceğim yarın görüşürüz.

beyler yazmamam konusunda ciddi uyarılar geliyor.
ama ben ne olursa olsun bitireceğim. zaten parçalar yavaş yavaş birleşmeye başlıyor. sirkanın kimliğini açıklayacağım.

akşam bir sorun olmazsa buradayım siz başlığı trende sokun ki herkes bilinçlensin. asla prim için değil.

kimler burada eğer burada olan 3-5 kişi varsa başlıyorum

ses verin lan beyniniz kontrol altında!!!

buralar hep dutluktu

Catch me if you caaaaann

Updullah

Up up up

Reserved

Upperincimative