1. 26.
    +1
    Her şeyden biraz kalır diyor birileri ,
    çoğulluk haklılıktır.
    Kavanozda biraz kahve,
    kutuda biraz ekmek,
    insanda biraz acı...

    -Turgut Uyar
    ···
  2. 27.
    +1
    ...
    Kuşlar toplanmış göçüyorlar
    Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

    -cemal süreyya
    ···
  3. 28.
    +1
    sonra farkettim ki
    su akıyor rüzgar esiyor
    yağmur yağıyor.
    herşey yine ve aynı şekilde oluyor.
    öyle bir yere geldim ki sıcak ve soğuk aşk ve nefret,
    savaş ve barış, üşümek ve sonra ısınmak gibi.
    gitsem ayrılık oluyor.
    kalsam çöl
    gidersem bende hasret olur ve belki beni sevenler de özler
    ama anladım ki özlemden de hiç kimse ölmüyor
    ama ben ölüyorum.
    nefes alıyorum önemsiyorum ve gitmek istiyorum .
    anladım ki hasret yeni bir aşka kadar sürüyor
    sevdiklerim ve beni sevenler bağışlayın
    su akıyor ve ben gidiyorum.

    -tuncay akdoğan
    ···
  4. 29.
    0
    gibeyim edebiyatı. şu ülkede en çok abartılan şey edebiyattır amk. dünyada yerimiz bile yok.
    ···
  5. 30.
    0
    (bkz: tahta sıra üstüne yazılacak sözler)
    ···
  6. 31.
    +3
    Aşağıdaki şiir, edebiyat tarihimizin saygın şahsiyetlerinden Sünbülzade Vehbi Efendi’nin müstesna bir eseridir.

    Şiirin hikâyesi ise şöyle:

    Bir gün padişah Vehbi Efendi’yi yanına çağırır ve:
    "Bana öyle bir şiir yaz ki, bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek gelsin" der. Ve işte sonuç aşağıda:



    Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
    Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.

    Lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem,
    Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan.

    Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
    Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.

    Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
    Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.

    Salınarak giderken arkandan ben sokayım,
    Ard eteğin beline, olmasın çamur aman.

    Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
    Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.

    Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarıda hiç,
    Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.

    Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
    Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.

    Herkese vermektesin, bir de bana versene,
    Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.

    Sen her zaman gelesin, ben Vehbi’ye veresin,
    Esselamun aleyküm ve aleykümesselam.
    ···
  7. 32.
    +2
    Durma Vur!

    Durma Yunan, durma, kibrini artır!
    Türklüğün başına hakaret yağdır!
    Uyuyan bir kavme bu zillet azdır,
    Vur eski kölesi, utandır onu;
    Bırakma uyusun, uyandır onu!

    Bu yurdun haznesi onun elinde,
    Fakat anahtarı senin belinde,
    Kalmış aç ve garip, kendi ilinde;
    Vur eski kölesi, utandır onu;
    Bırakma uyusun, uyandır onu!

    Zorla onu, yeni revişe girsin,
    Gemi yapsın, alış verişe girsin,
    Fabrikalar açsın, her işe girsin;
    Vur eski kölesi, utandır onu;
    Bırakma uyusun, uyandır onu!

    Sıkıştır ki ordu, donanma yapsın,
    Garpte ne terakki görürse kapsın,
    Türklüğü tanısın, Tanrı’ya tapsın;
    Vur eski kölesi, utandır onu;
    Bırakma uyusun, uyandır onu!

    Zannetme, yaptığın hoşa gitmiyor,
    Terakkimiz koşa koşa gitmiyor,
    Emin ol, emeğin boşa gitmiyor;
    Vur eski kölesi, utandır onu;
    Bırakma uyusun, uyandır onu!

    Ziya Gökalp
    ···
  8. 33.
    +1
    dert yarak gibidir herkes en büyüğünü kendininki sanır.
    ···
  9. 34.
    0
    Öyle aç gözlüyüm ki yaşamdan her şeyi istiyorum;
    hem bir sürü arkadaşım olsun
    hem de yalnız kalabileyim istiyorum.

    -Simone de Beauvoir
    ···
  10. 35.
    +1
    çok yorgunum beni bekleme kaptan
    seyir defterini başkası yazsın
    çınarlı kubbeli mavi bir liman
    beni o limana çıkaramazsın

    nazım hikmet ran
    ···
  11. 36.
    0
    ANAYASASI iNSANIN

    Kan yasası bu insanın:
    Üzümden şarap yapacaksın
    Çakmak taşından ateş
    Ve öpücüklerden insan!
    Can yasası bu insanın:
    Savaşlara yoksulluklara
    Ve binbir belaya karşın
    ille de yaşayacaksın!
    Us yasası bu insanın:
    Suyu şavka döndürüp
    Düşü gerçeğe çevirip
    Düşmanı dost kılacaksın!
    Anayasası bu insanın
    Emekleyen çocuktan
    Uzayda koşana dek
    Yürürlükte her zaman

    -Can YÜCEL
    ···
  12. 37.
    0
    Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli,
    belini sarmayalı,
    gözünün içinde durmayalı,
    aklının aydınlığına sorular sormayalı,
    dokunmayalı sıcaklığına karnının.

    Yüz yıldır bekler beni
    bir şehirde bir kadın.

    Aynı daldaydık, aynı daldaydık.
    Aynı daldan düşüp ayrıldık.
    Aramızda yüz yıllık zaman,
    yol yüz yıllık.

    Yüz yıldır alacakaranlıkta
    koşuyorum ardından.
    -Nazım Hikmet
    ···
  13. 38.
    0
    oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
    bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
    seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
    iki kere öpeyim desem uçun boynu bükük
    yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
    memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
    sonrası... iyilik güzellik...

    -cemal süreya
    ···
  14. 39.
    0
    --Var--

    Şu senin bulutsu sesin var ya
    Uçtan uca tersyüz ediyor geceyi

    Yataklar var konuşmak için
    Öpüşmek için telefon kulübeleri

    Güneşler var, yıldızlar, samanyolları,
    Karpuzlar gümbür gümbür kapılarda.

    Tanrılar sofrası amma karanlık
    Yiyemem tek lokma yiyemem orda.

    Şu senin tutkulu sesin var ya:
    Ortak güzellik artı yara izi.

    Tutar ellerinden kaldırırsın
    Adı kötüye çıkmış tüm sözcükleri.

    Yeni törenler gerek bize
    Yeni törenler -kimi zaman en eski.

    Dert etme, bütün dilleri içerir
    Bitki konumu, küçükbaş hayvan sesi.

    Şu senin dolayık sesin var ya
    Dondurma yiyen gürbüz bir kız gibi müstehcen,

    Balkon demirine dayalı bir arka kadar şakacı,
    ilk doyumdaki gibi yeşil elma tadında,

    Kimlik denetimi yaptıktan sonra
    Resimli roman okuyan bir er gibi giderici.

    Şu senin alçaktan sesin var ya
    Pencereler var burnumun kemiğinde sızı.

    Aşklar var unutulmamak için,
    Boğulmak için ilk sevgili.

    -Cemal Süreya
    ···
  15. 40.
    0
    1.

    Varamaz elim
    Ayvasına, narına can dayanamazken,
    Kırar boynumu yürürüm.
    Kurdun, kuşun bileceği hal değil,
    Sormayın hiç
    Laaaaal...
    Kara ferman çıkadursun yollara,
    Yarin bahçesi tarumar,
    Kan eder perçem

    Olancası bir tutam can,
    Kadasına, belasına sunduğum,
    Ben öleydim loooy...
    Elim boş,
    Ayağım pusu.
    Bir ben bileceğim oysa
    Ne afat sevdim.
    Bir de ağzı var dili yok
    Diyarbekir Kalesi...

    2.

    Açar,
    Kan kırmızı yediverenler
    Ve kar yağar bir yandan,
    Savrulur Karacadağ,
    Savrulur zozan...
    Bak, bıyığım buz tuttu,
    Üşüyorum da
    Zemheri de uzadıkça uzadı,
    Seni, baharmışın gibi düşünüyorum,
    Seni, Diyarbekir gibi,
    Nelere, nelere baskın gelmez ki
    Seni düşünmenin tadı...

    3.

    Hamravat suyu dondu,
    Diclede dört parmak buz,
    Biz kuyudan işliyoruz kaba - kacağa,
    Çayı kardan demliyoruz.
    Anam sır gibi saklar siyatiğini,
    "Yel" der, "Baharın geçer".
    Bacım, ikicanlı, ağır,
    Güzel kızdır, bilirsin.
    ilki bu, bir yandan saklı utanır
    Ve bir yandan korkar
    Ölürüm deyi.
    Bir can daha çoğalacağız bu kış.
    Bebeğim, neremde saklayım seni?
    Hoş gelir,
    Safa gelir,
    Ahmed Arif'in yeğeni...

    4.

    Doğdun,
    Üç gün aç tuttuk
    Üç gün meme vermedik sana
    Adiloş Bebem,
    Hasta düşmeyesin diye,
    Töremiz böyle diye,
    Saldır şimdi memeye,
    Saldır da büyü...

    Bunlar,
    Engerekler ve çıyanlardır,
    Bunlar,
    Aşımıza, ekmeğimize
    Göz koyanlardır,
    Tanı bunları,
    Tanı da büyü...

    Bu, namustur
    Künyemize kazınmış,
    Bu da sabır,
    Ağulardan süzülmüş.
    Sarıl bunlara
    Sarıl da büyü.

    -ahmed arif / Diyarbekir Kalesinden Notlar Ve Adiloş Bebe
    ···
  16. 41.
    0
    Alışkanlıktan başka bir şey bilmedikleri için, sizin de yokluğunuza alışacaklardır...

    -oğuz Atay
    ···
  17. 42.
    0
    okuyun amk az kültürlenin
    ···
  18. 43.
    0
    lan okuyun amk okuyun altın değerinde sevdiğiniz kıza atarsınız beyninizi gibiyim hepinizin
    ···
  19. 44.
    +1 -1
    Büyüdükçe,
    sentetik zamanlara
    kangren ayaklar bastım,
    izi kaldı
    ömrümün...

    Kara çaldılar yüzüme
    bütün kara parçalarında
    elbette
    'afrika dahil'
    parça başı çalışan
    kiralık katildi zaman.

    Gülüşüm sivas yangını,
    ağlarsam kızma...
    ölmek bile
    yakışıyor bazı adama...

    Yılmaz Erdoğan

    not: güzel başlık olmuş posta gastesinden iki şiir atıp gibertmeye kıyamadım
    ···
  20. 45.
    -1
    @39 sağol panpa yılmaz reysi unuttum ben gerçi

    --Üstü Kalsın--

    Ölüyorum tanrım
    Bu da oldu işte.

    Her ölüm erken ölümdür
    Biliyorum tanrım.

    Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
    Fena değildir...

    Üstü kalsın...

    -cemal süreya
    ···