1. 476.
    0
    beynini gibeyim panpa :D siyahlıya kay 2 günde bir dalgana bak amk ya
    ···
  2. 477.
    0
    gittim frankfurta bilet aldım ordan geçicem.

    akşdıbına almaya kalksan 1200 lirayı bilete verirsin zaten amk. bi on-onbeş gün takıldım evde.

    siyahla tam o gece takıldık, muhabbet ettik. sabah düştüm istanbula. havaalanına gittim. öyle zırt pırt yurtdışına giden tiplerden değilim alakam yok, babamın heves edip çıkarttığı yeşil pasaportun ekmeğini yiyorum. daha önce bir yurtdışı tecrübem de yok zaten.

    neyse kontroller yapıldı. oturdum yerime, kalktı uçak.

    hollandaya gidiyorum.
    ···
  3. 478.
    0
    reserved
    ···
  4. 479.
    0
    biraz çetrefilli bir yolculuktan sonra vardım rotterdama. burda gibko detayları geçiyorum beyler, erasmusa gidip gelen ergenin avrupa anlatışına dönsün istemiyorum. çok bigiblete biniyorlar yolları çok güzel bilmem neleri bikbik diye anlatmanın lüzumu yok. ama şunu söyleyebilirim rotterdam başka yerlere pek benzemiyor garip ve güzel bir şehir. o genel avrupa dinginliğinden farklı bir şey var burda. bir buçuk ayda öyle bir kurgulamışımki amk gideceğim yoldan tut, kalacağım yere kadar herşeyi kurmuşum kafamda. en kötü ihtimalle zütüm zütüm geri dönecek olsam - onun bile sonuçları hazır, büyük bir bilinmezliğe gitmiyorum yani. köyden indim şehre yok. erasmusa hollandaya gitmiş bir arkadaşım var daha evvelden konuştuğum, onun nasihatlarına da güveniyorum biraz onun rahatlığı da var. sıkıntı hatun, gerisi korkutmuyor beni.

    kendime kızdığım tek nokta oranın tadını çıkarmamam. şimdiki aklım olsa neler yapardım da şimdiki akıl yok işte. bomboş amaçsız serseri bir hayat var, tam ortasına koyduğum yasemin var, düzenli şekilde sulu kuru ne bulduysam beslediğim maceracı ruhum var. başka da birşey yok bana dair.
    ···
  5. 480.
    0
    tek başıma yürüyorum, garip garip binalar, köprüler, deniz, tatlı sert bir kış havası. bambaşka bir yerdeyim, bunu her şekilde hissediyorum. rotterdam başka yerlere de benzemiyor çok garip bir şehir. hollandanın iş merkezi diye okumuşum çok yerden. birsürü liman var. o genel avrupa dinginliğinden farklı bir şey var burada. hitler tamamen şehri yıkmış ve şehri neredeyse sıfırdan inşa etmişler. modern kelimesinin karşılığı burası - modernizmi sevin sevmeyin. ilginç ama sıkıcı görünüyor. amsterdam gibi bir turist şehri de değil, hollandalılar yaşıyor burada. dışarıdan gelen de çok ama. türkü afrikalısı, bol bol görüyorsun. tiplerden belli oluyor zaten. amsterdamdan farkı bu adamların turist olmamaları. kelimenin tam anlamıyla at gibine konmuş kelebek gibiydim koca kentte.

    elimde haritam, adreslerle dolu not defterim, sırtımda çantam, semti bulmuşum sokağı bulmaya çalışıyorum.
    ···
  6. 481.
    0
    kiraladığım bigiblet altımda, taksiye dolmuşa lüzum yok. iki üç saatlik bir yolculuktan sonra vardım hatunun sokağa. adrese bakıyorum, doğru. ev şehir merkezinin biraz dışında. mütevazı bir sokak. gerçi öyle temiz güzel sokak türkiyede yok. takun içinde yaşıyoruz bizi gibiyorlar gazlayıp gazlayıp. her neyse kafama yazdım yolu geri döndüm. hostel merkezde, bulabildiğim en ucuzuydu. gittim girdim içeri. dedim böyle böyle. odaya çıkardılar beni. oda dört metrekare yok. o yatak o kapıdan nasıl girmiş oraya nasıl koymuşlar on kere nefes alsan oksijen biter ölürsün amk. bizim dıbını gibtimin ezikleri de gezer anlatır durur. o an anlıyorum nerde kaldıklarını nasıl yaşadıklarını. neyseki temiz oda. çok temiz düzenli insanlar bunlar.

    gece dinlenip ertesi gün yoklıcam hatunu.
    ···
  7. 482.
    0
    uyandığımda yağmur yağıyordu. öyle böyle bir yağmur değil. anasının amı gibi yağıyor. bizim memlekette öyle yağmur çok nadir görürsün, hava bir garip griye çalıyor, yağmur sesi araba sesini bastırıyor resmen. giydim yağmurluğu montun üstüne, atladım bigiblete gibimde değil yağmur filan. hem ambians olur ortam yaratır diye kandırıyorum kendimi.

    gittim tekrar aynı sokağa. geçtim adreste yazan evin karşısına. ne yapıcam bilemiyorum. altına gircek bir yer de yok, bizim memlekete kurban olayım diyorum içimden. lan iki tane yapışık bina olur bi balkon olur bi gib olur olmadı kaçak çıkılır da yine altına girersin. anasını gibeyim böyle modernliğin. tepedeki küfreder gibi gönderiyor yağmuru. çektim bigibleti, oturdum kaldırıma düşünüyorum. yağmurluğa güveniyorum ayakkabılar da sağlam, güzel gelmişim ama yine de bir stres var.

    mal mal bakıyorum eve. bi 15-20 dakika oturdum orada.

    derken geldi biri bozuk para uzattı. ben dilenci değilim dedim ingilizce. nerelisin dedi. turkey deyince "vay hoşgeldin ne geziyosun buralarda, gezilecek bir yer de değilki. ıslanma yağmur fena" dedi. herif türk çıktı amk şansa bak.

    bi arkadaşımı görmeye geldim dedim. ikimiz de şaşkınız. rotterdamda türk çokmuş meğer amk bunu sonradan öğreniyorum tabi.

    karşıdaki evi göstererek ben de burada yaşıyorum ailemle dedi. ben kitlendim o an. mal mal bakıyorum adama.
    ···
  8. 483.
    0
    nereye gideceksin adresin var mı dedi.

    hay ananı gibeyim, sallasan sallanmaz da bi yeri bildiğim yokki.

    benim hosteli tarif ettim, yol uzun bigiblet sürüyorum biraz oturayım diye düşündüm dedim elemana.

    oturacak başka yer bulamadın mı dedi güldü adam.

    ulan babası mabası çıkıcak anamı gibicek ayak üstü film yaşıcam burda diye tırsıyorum, saçma sapan da cevaplar veriyorum. öyle olsa bile nereden tahmin etsin adam diye düşündüm rahatladım bi.

    yok ya sorun yok dedim gülümsedim yalandan. kaçayım ben dinlendim zaten. size iyi akşamlar dedim, atladım bigiblete.

    bişey demedi.

    uzaklaştım hızlıca. bizdeki şansa baksana amk.
    ···
  9. 484.
    0
    şehir büyük değil, bigibletle her yere gidebiliyorsun. seri şekilde döndüm geri.

    dört metrekare odamda huzuru bulmuştum. odaya stokladığım abur cuburlarla besleniyordum. bilmiyordum yemek yiyecek yer filan zaten gezmemiştim de. gibtimin yerinde bi "döner+ayran 2,5" olsa hayat bana güzel de, her yer modern her yer cilalı birader. o risk alınacak yerler değil ki amk. girsem zütümden kan alacaklar belki de, bilmiyorum tanımıyorum şehri.

    dedim yarın keşfederim mekanı biraz. buraya kadar gelmişim. kızı görmeden gibsen bi yere gitmem. umrumda değil amk herşey gereksiz detay benim için orada. gerekirse kalırım bir iki hafta ama kesin görücem kızı. başka yolu yok.

    oda allahtan tek kişilik. yani ranza değil, öyleleri de var çünkü. it bağlasan durmaz.

    kafam rahat. sigara içiyorum müzik dinliyorum.

    yorgunum, uzandım. yarın çözücem bu işi kararlıyım.
    ···
  10. 485.
    0
    yasemin gözümün önünden gitmiyor. o gülümseyişi, gözleri. sürekli bana yakın olduğunu hissediyorum. sanki beni seviyormuş gibi geliyor. çekip gidişini düşünüyorum, lan sana hesap mı verecekti amık diyorum. sonra içim buruluyor. sadece iki kez gördüğüm birini yıllardır tanıyormuş gibi hissetmek. aşkı -eğer buysa- ilk kez yaşıyorum. midem ağrıyor genelde. gereğinden çok sigara içiyorum. kasvet ve umut hep bir arada.

    olayları göremiyorum, idrak edemiyorum. herşey kafamda karışıyor birbirine giriyor. yaptıklarımın saçma olduğunu biliyorum fakat öylece kapatamıyorum konuyu. yapabilsem yapardım. 22 yaşındayım, ilk kez yaşadığım bu tarifsiz duygudan kendimi sıyıramıyorum.

    hollandadayım ve dört metrekarelik bir odada uyumaya çalışıyorum. yarın ne yapacağımı da tam bilmiyorum. telefon memlekette annemi de kandırmışım bozuldu yaptırıcam, şimdilik internetten görüşürüz diye, bir parçam da orada kalmış. stresli yorgun ve heyecanlıyım.

    tüm bu düşüncelerle beyin amcıklaması yaşarken uykuya dalıyorum.
    ···
  11. 486.
    0
    rezervuar
    ···
  12. 487.
    0
    rezerved
    ···
  13. 488.
    0
    reserved
    ···
  14. 489.
    0
    reserved 5te kaldım
    ···
  15. 490.
    0
    devam panpa hayranların takipte bir de her entrymde bir şuku basıyorum haberin ola dıbına koduğum
    ···
  16. 491.
    0
    reserved
    ···
  17. 492.
    0
    rizördvhaskhakds
    ···
  18. 493.
    0
    devam etsene yarragam
    ···
  19. 494.
    0
    bölüm 5 - "bıçak"

    uyandım. darlanıyorum artık. kızın yanına gitmem gerek.

    banyoya gidip sıfatı biraz toparladıktan sonra çıktım evden.

    çekilmiş onca zahmet var yorgunluk var. yer yer pişmanlık olsa da hala bir enerji mevcut bende.

    atladım bigiblete sürdüm hatunun mekanına. ev 3 katlı, küçük bir bahçesi de var. kapının önünde dikiliyorum. öyle zor ki lan o kapıyı çalmak. tamamen bilinmezlik çünkü.

    zile basarsam ne olacağını bilmiyorum. ama basmazsam mal mal takılmaya devam edeceğimi ve kısa sürede kafayı yiyeceğimi biliyorum.

    zile bastım.
    ···
  20. 495.
    0
    dimdik durmaya çalıştım o an. hatun çıkarsa direk olaya giricem. başkası çıkarsa da arkadaşıyım buralara gelmişken göreyim dedim gibisinden saçma sapan ayaklar çekicem. başka bir çözüm yok. durum bu.

    çok kısa bir bekleyişten sonra kapıyı yasemin açtı. bekleyiş gerçekten kısaydı. onun yaşadığı şoku kısmen de olsa paylaşıyordum.

    dondu ve baktı bana öylece.

    niye giderken haber vermedin dedim. hala şokta bir ifadeyle, biraz da donuk, "bilmem" dedi.

    ses tonundan beni pek de umursamadığı gibi bir hisse kapıldım, oldukça küçük bir zaman dilimi. bunları kasıtlı olarak dikkatimizden kaçırır, unutmaya çabalarız. ilk söyleyeceği ya da ilk konuşacağınız şeyi o kadar merak ediyor ve kafa yoruyorsun ki. aslında kelimeye bile gerek yok. yüz ifadesinden anlıyorum herşeyi. hissediyorum. her şeyi hissediyorum. ama bizler dürüst değiliz. insan dürüst değil. başkasına karşı olsa bile kendine karşı dürüst değil. mekanizmamız bu.

    yakaladığımız o hisleri görmezden geliyoruz, kabullenmiyoruz. kaçıyoruz. ama derin bir yerde, varlıklarının da farkındayız.

    midemin kasıldığını hissettim.
    ···