-
115.
0Ee panpa devami ?
- 114.
- 113.
- 112.
- 111.
- 110.
-
109.
0başlık takip
-
108.
0ne hayal gücü var amk
-
107.
0“vay canına” dedi tamer, kendi kendine. “resmen gibişiyorlar.”
kasıklarında yükselen ateş tüm vücuduna yayıldı. gördükleri aklını başından almıştı. neredeyse onları izleyerek mastürbasyon yapacaktı. ancak kendine hakim oldu. geldiği gibi sessizce oradan ayrıldı. daha fazla izleyerek moralini bozmak istemiyordu.
“yarın ayça’ya karşı başka taktikler uygulayacağım. onu mutlaka elde etmeliyim. yoksa…yoksa ben de piraye’ye mi yazılsam? baksana *** çatır çatır veriyor sinan’a.”
bu düşüncelerle otele yürüdü tamer. odasına çıktı. hava çok nemliydi, ateşini söndürmek için duşa girdi. soğuk su iyi gelmişti. duştan çıkınca bir sigara yakıp, öylece yatağa uzandı. ayça’yı ve az önce gördüğü manzarayı düşünmemeye çalışarak sigarasını içti. az sonra horul horul uyumaya başlamıştı. -
106.
0“bizdeki şansa bak! tam işler yoluna girdi derken…”
ayağa kalkıp denize doğru yürüdü. uykusu yoktu. ne yapacağını bilmiyordu. acaba ayça’nın peşinden mi gitmeliydi? hayır, bu hiç birşeyi değiştirmezdi. kumsalda biraz yürümeye karar verdi.
50 metre kadar yürümüştü ki, solundan bir takım sesler duydu. gündüzleri insanların gölgesinden yararlandıkları bir kameriye vardı seslerin geldiği tarafta. yavaşça yaklaştı. bir ağacı kendine siper ederek kameriyeye baktı. birden sinan ve piraye’yi gördü.
piraye çırılçıplaktı! sinan’ın ise pantolonu ve külodu dizlerine inmişti. piraye sinan’ın kucağına yüz yüze gelecek şekilde oturmuştu. hafif hafif yaylanıyordu. ayışığında kalçaları muhteşem görünüyordu. -
105.
0- “orada biri var. bizi izliyor” dedi.
- “kim, nerede?”
- “bilmiyorum kim olduğunu. i̇şte orada, bak. kaçıyor.”
gerçekten de karaltı farkedildiğini anlayarak hızla karanlığa karıştı. ama olan tamer’e olmuştu. ayça duyduğu tedirginlikle tüm heyecanını kaybetmiş, hatta gitmek için ayaklanmıştı.
- “ayça, nereye gidiyorsun? yalvarırım gitme. beni böyle bırakamazsın.”
- “özür dilerim tamer. bir an kontrolümü kaybetmişim. birbirimizi yeterince tanımıyoruz. bu yaptığımız delilik!” diyerek ayağa kalktı, “gitmem lazım.”
- “kızdın mı bana? i̇ncittim mi seni?”
- “hayır. sadece hazır değilmişim. yarın görüşürüz. i̇yi geceler.”
- “i̇yi geceler ayça.”
ve ayça kumsal boyunca uzaklaşıp, otele yöneldi. tamer öylesine kalakalmıştı. bir sigara yakt -
104.
0ayça karışık duygular içindeydi. bir yandan yeni tanıştığı bu adama fazla yüz vermek istemiyordu. üstelik i̇stanbul’a dönünce tolga’yla barışmak istiyordu. öte yandan ortamın, içkinin ve piraye’nin söylediklerinin etkisindeydi. ne yapacağını bilemiyordu.
birden tamer’in elini yanağında hissetti. herşey çok çabuk oldu. tamer, bir eliyle ayça’nın yüzünü kendininkine yaklaştırdı ve dudaklarını genç kadınınkilerle birleştirdi. yumuşak bir şekilde öpmeye başladı ayça’yı. bunu hiç beklemiyordu ayça. kendini geri çekmek istedi ama tamer’in bırakmaya niyeti yoktu. bir yandan ayça’yı öpüyor, bir yandan da ellerini saçlarında dolaştırıyordu.
ayça’nın direnci kırılıyordu. o da tamer’in öpücüklerine karşılık vermeye başladı. artık liseli iki sevgili gibi uzun bir öpüşmeye kaptırmışlardı kendilerini. öpüşmeleri romantik bir tarzdan gitgide tutkulu bir hale dönüştü. tamer dilini ayça’nın ağzına sokmuş, partnerinin sıcak ve nemli ağzında derin araştırmalara girişmişti. ayça kendinden geçmişti. tamer’in saçlarıyla oynuyor, erkeğin dilini zevkle emiyordu.
dakikalar süren bu ateşli öpüşmeden sonra nihayet dudakları ve dilleri ayrıldığında ikisi de nefes nefese kalmışlardı. tamer,
- “harikasın ayça. harika öpüşüyorsun, sana tapıyorum” diyerek yüzünü ayça’nın boynuna ve çıplak omuzlarına gömdü.
ayça’nın çıldırtıcı parfümünü içine çekerek, boynunu ve omuzlarını öpmeye, yalamaya girişti. ayça artık tüm kontrolünü kaybetmek üzereydi. tamer’in sıcak dudaklarının teması onu çılgına çevirmişti. başını geriye atarak kendini zevke teslim etmeye hazırlanıyordu ki, aniden gözleri 10 metre kadar ilerdeki bir karaltıya takıldı. birisi onları gözetliyordu. hızla toparlandı. şaşkınlıktan aptallaşan tamer’e fısıldayarak, -
103.
0- “üşümüyorsun değil mi? sanki titredin gibi geldi.”
-
- “yok, hayır. sadece düşünüyordum.”
- “fazla düşünme canım. bırak, gecenin tadını çıkar.”
- “haklısın.”
- “biraz daha şarap? serin serin iyi gidiyor.”
- “peki.”
ayçayla tamer şaraplarını içtiler, sohbete devam ettiler. bir süre sonra ayça konuşacak bir şey bulamadığından sustu. sessizliği bozan tamer oldu
- “senden çok hoşlanıyorum ayça. i̇lk gördüğüm andan beri. seninle olmak için çok şey feda edebilirim.” -
102.
0gencler olayin ozu bu zaten, uzun olmasi. hepsini bugun okumak zorunda degilsiniz. yavas yavas:)
-
101.
0- “kızmasana canım. yalan mı? hem dünyanın senin gibi insanlara da ihtiyacı var.”
ayça kendini salak gibi hissediyordu. sanki liseli mahçup bir kızmış gibi muamele ediyorlardı ona. şu piraye’den ne eksiği vardı ki? nasıl da eğleniyordu haspa!
- “siz kendi işinize bakın bakayım. benimle uğraşmayın.”
- “bakıyoruz zaten. hadi sinan biraz yürüyelim.”
böylece sinan ve piraye kumsalın karanlığında uzaklaştılar. ayça nereye, daha doğrusu ne yapmaya gittiklerini gayet iyi tahmin edebiliyordu. birden tamer’in elini omuzlarında hissetti. -
100.
0tamer bu son sözleri doğrudan ayça’nın gözlerinin içine bakarak söylemişti. ayça gözlerini ayırmadan, ilk defa, tamer’in hoş bir adam olduğunu düşündü. kendisi için deli olduğu her halinden belliydi. i̇çkiden biraz başı dönen ayça, kendine hakim olmazsa işlerin kontrolünden çıkacağını düşündü. ne istediğine karar veremiyordu. birden müzik kesildi. sahneye çıkan şovmen, sıranın gecenin bilmem ne yarışmasına geldiğini anons etti. ayça ve tamer yerlerine döndüler. piraye ve sinan çok samimi bir şekilde, adeta kucak kucağa oturuyorlardı. “saat onikiyi geçti”, dedi piraye. “hadi otele dönelim. kumsalda şarap içeriz. dün çok yorulmuşum, bu gece dans edecek halim yok.”
- “ok. hadi şaraplarımızı alıp kumsalda muhabbet edelim.”
yaklaşık 1 saat sonra dörtlümüz otelin yan tarafındaki kumsalda, sabaha hazırlık olsun diye bırakılmış şezlonglara oturmuş, koyu bir sohbete dalmışlardı. piraye ile sinan diğerlerinin duyamayacağı bir sesle fıkırdıyorlar, sanki ayça’ya bakarak gülüşüyorlardı. bunun üzerine ayça,”dedikodumu mu yapıyorsunuz bakayım? ne konuşuyorsunuz öyle fısır fısır?”
- “hiç canım. sinan’a senin ne kadar saf bir kız olduğundan söz ediyordum.”
- “neden saf olayım ki?”
- “baksana. seni aldatan kocandan intikam almak aklından bile geçmiyor.”
- “piraye!” -
99.
0kendini biraz geri çekip, etrafını incelemeye başladı. birden gözleri faltaşı gibi açıldı. az önce kalktıkları kanepede piraye ve sinan sarmaş dolaş olmuş, öpüşüyorlardı. piraye sinan’ın kucağına oturmuştu. sanki çevrede kimse yokmuş gibi rahattılar; dünya umurlarında değildi. ayça’nın böyle dikkatle bakmasıyla tamer de başını o tarafa çevirdi ve kumruları gördü.
- “bizimkiler iyice havaya girmişler.”
- “evet. aralarında bişeyler olduğunu bilmiyordum.”
- “görmüyor musun, birbirlerinden çok hoşlanıyorlar.”
- “belli oluyor.”
- “yaz aşkı dedikleri bu olsa gerek. i̇nsanın aklını başından alıyor.” -
98.
0- “çok güzelsin, her erkeğin başını döndürebilirsin…”
- “teşekkür ederim. bugün bana ne çok iltifat ettin. anlaşılan tolga böyle düşünmedi.”
- “i̇ltifat değil. senden çok etkileniyorum. eşin elindeki hazinenin değerini bilememiş.”
ayça cevap vermedi. sadece gülümsedi. i̇çkisinden büyük bir yudum aldı;
- “hadi dans edelim. beni dansa kaldırmayacak mısın?”
böylece kalabalık dans pistine yöneldiler. i̇ğne atsan yere düşmeyecek kadar doluydu pist. ayça ve tamer ritme kendilerini bırakıp, hafif hafif salınmaya başladılar. kısa süre sonra slow bir parça çalmaya başlayınca, tamer ellerini ayça’nın beline doladı ve genç kadını kendine iyice yaklaştırdı. az sonra ayça tamer’in önündeki sertliği hissedebiliyordu. i̇rkildi. bu kadar ileri gitmemeliydi -
97.
0- “evli olduğunu biliyorum. piraye söylemişti. sakıncası yoksa neden tatile yalnız geldiğini merak ettim.”
- “piraye’nin de ağzında bakla ıslanmaz zaten. neyse. söylesene neden merak ediyorsun?”
- “bilmem. yalnızca merak işte.”
- “o zaman seni fazla merakta bırakmayayım. şu anda tolga ile ayrı yaşıyoruz. o yüzden tatile piraye’yle çıktım.”
- “ama neden ayrı yaşıyorsunuz?”
- “gerçekten çok meraklısın tamer. herhalde piraye nedenini de söylemiştir.”
- “ee…bir şeyler söyledi, evet. yine de işin aslını senden duymak istedim.”
- “i̇şin aslı diye bişey yok. tolga beni aldattı. ben de evi terk ettim. özetle bu işte!”
- “şaşırdım.”
- “neden?”
- “i̇nsan senin gibi bir kadını neden aldatır ki?”
- “nasıl yani?” -
96.
0iyi ki başlık takip yaptım amk. kör oldum o.ç kısa yok muydu. bu kadar yazıyı 12 yıllık okul hayatımda bile okumamıştım.
-
ya rasat sen ne mal adamsın
-
burda olmayan var mı
-
sevgili rasat bu başlığa gel
-
yav ben 2008 de doğdum
-
nasyonel sosyailizim bir tak biliyomuş gibi
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 12 02 2025
-
vallahi yağlı saçı özledik
-
sabah incisozluk co yazıp
-
bakircan çok kaşındın
-
olm surda 10 kisi birbirimizin
-
ypgyi destekleyen bir kürt olduğunu biliyoruz
-
bunlar yüzünden millet tas tıraşlı
-
inci sözlük diye biyer varmis
-
bakircan ifşa ortadaki gözlüklü çocuk
-
ümit özdağ tam şuan ne yapıyor acaba
-
gran torino ermeni miymiş
-
mentalcel neden başlık açmıyor
-
ismailin enayisi emin
-
işinde gücünde olan kürtlere laf eden en hafif
-
sözlük hala yavasss
-
beyler yurt dışına turla gidersem eğer
-
inci sözlük detoksu
-
eyyyy inci sözlük sen kimsin yaaaa
-
babanız ağır akpli olsa naparsiniz
-
kıçında yanması olan bir kişi nasıl
-
ınstagrambt teittetter seviyofun
- / 1