1. 43.
    0
    @1 dini inanç zayıf olmaz. bizim neden sayıflamıyor burda o kadar salak var. benim dünyanın bir tesadüf olduğuna inanmamı bekliyorlar hahhaa

    birde su adamlar kendilerini çok bilgili sanıyorlar ya ona kopuyorum amk. gibik iibf okuyan sosyaloji okuyan adam gelmiş bana akıl dersi veriyor.

    panpa sana diyeceğim caner taslamanın videolarını izlemen olur. o adamın videolarını izle inanacın bırak kuveetlenmeyi bir daha zayıflamaz
    ···
  2. 42.
    0
    burada medet arama aç oku senin kitabının ilk ayeti oku onun için al eline kitabını oku kafana takılan konuları araştır hazır olan düşünceyi benimsersen sen sen olamazsın düşüncesini benimsediğin adamın kopyası olursun... kafandaki bir çok sorunun cevabı orada (he bazı varlıklar gibi işine geleni alıp işine gelmeyeni hiçe sayacaksan onuda yapma)
    ···
  3. 41.
    0
    gül suyunda kaynatılmış misvak parçacıklarını seccadenin üzerine serpiştir ve 2 rekat namaz kıl.
    ···
  4. 40.
    0
    namaz kıl ve kur'an kerim oku
    ···
  5. 39.
    0
    Ulan ne tarikat ne sohbet ne şey geç bunları hacı alacaksın okuyacaksın Kuran okuyacaksın diğer kitapları araştıracaksın tarihe bakacaksın bu kadar basit
    ···
  6. 38.
    0
    corsair 850 w power supply öneririm
    ···
  7. 37.
    0
    pek değerli muhterem kardeşimiz,

    bir mîrac gecesi peygaber efendimiz (s.a.v.) allâhû teâlâ'nın (c.c.) huzûrunda iken

    - yâ rabbim! benim bir amcam var, ebû leheb diye, belki tanırsın. ayıptır söylemesi elleri inanılmaz terliyor. onunla her el sıkıştığımda midem kalkıyor. bu soruna bir çare bulabilir misin ricâ etsem?

    diye sormuş. canâb-ı allâh (c.c.) hazretleri ise:

    - tabii ki yâ habîbîm. onunla el sıkışmadan evvel içinden 3 defa tebbet sûresinin ilk ayetini oku, bak göreceksin nasıl düzeliyor,

    diye cevap vermiş. peygamberimiz (s.a.v.)

    - tebbet sûresi hangisiydi yâ rabbim?

    diye sormuş. allâhû teâlâ (c.c.)

    - yâ ben sana onu indirmemiş miydim? diye şaşırmış.

    peygamber efendimiz (s.a.v.)

    - yâ indirmiştin ama ben daha ezberleyemedim. 600 sayfa oldu, insâf et, diye çıkışmış.

    allâhu teâlâ hazretleri (c.c.)

    - tamam ben cebrâîl'e söyleyeyim sana tekrar şeyapsın, diye cevap vermiş.

    bu da mı tesadüf?

    selâm ve duâ ile...
    ···
  8. 36.
    0
    namaza basla ve inci sözlükte cok takılma..
    ···
  9. 35.
    0
    @34 panpa müslümanliktan dönmem iyi geceler
    ···
  10. 34.
    0
    @27 sen bilirsin. ama çok dara düşersende bi incil okumanı tavsiye ederim. selametle.
    ···
  11. 33.
    0
    Taklîdî ve Tahkîkî îmân nedir?
    « :»

    Taklîdî îmân, îmân esaslarının âile ve çevreden öğrenildiği kadarıyla, delilsiz bir şekilde kabûl edilmesiyle elde edilen zayıf bir îmândır. Böyle bir îmâna sâhip olanlar birçok günahlara girebilir, çok vesvese ve şüphelere düşebilirler ve hattâ -Allah korusun- küfre de kolaylıkla girebilirler.

    Tahkîkî îmân ise, îmân hakîkatlerini delil ve isbâtlarıyla birlikte ilmen öğrenip kalben tasdîk etmekle elde edilen ve her delil ile daha da kuvvetlenen sağlam bir îmândır. Her yerde ve her şeyde tevhîde dâir delilleri göre göre bütün kâinâtı bir Kur’ân gibi okur, Allah’ı görür gibi îmân eder hâle gelir. Böyle tahkîkî bir îmân sâhibine binler şüphe orduları hücûm etse hiç sarsılmaz, şübheye düşmez. Böyle kuvvetli bir îmân son nefeste de şeytana mağlup olmaz. işte Kur’ân baştan aşağıya böyle tahkîkî bir îmânı ders vermektedir.
    islâm âlimleri, herkesin îmânını kuvvetlendirmesinin farz-ı ayn olduğunu söylemişlerdir.
    ···
  12. 32.
    0
    ilmel yakîn, Aynel yakîn ve Hakkel yakîn

    ilm-ül-yakîn, ilimle bilmek,
    Ayn-ül-yakîn, gözle görerek bilmek,
    Hakk-ul-yakîn, her şeyi ile bilmek, vakıf olmak demektir.

    Bir misalle açıklayalım!
    Medine-i münevverede yaşayan bir kimse, ömründe hiç kar görmese, kar kendisine anlatılsa, bu kimsenin kar hakkındaki bilgisine (ilm-ül-yakîn) denir.

    Yakından karı görmekle hasıl olan bilgisine de (Ayn-ül-yakîn) denir.

    Karı eline alıp incelese, soğukluğunu öğrense, biraz yiyip tadına baksa, bu bilgisine de (Hakk-ul-yakîn) denebilir.

    Murakabe yaparken evliyada bazı hallerin hasıl olmasına (ilm-ül-yakîn) denir. Kalbde bir ışık parlamasına (Ayn-ül-yakîn) denir. Allahü teâlânın ahlakı ile ahlaklanmaya da (Hakk-ul-yakîn) denir. (Mektubat-ı Dehlevi)

    Tasavvuf ehlinin, eserden müessiri, yani işi görerek, bunu yapanı keşf ile anlamasına (ilm-ül-yakîn) denir. (Mektubat-ı Rabbani c.3, m.39)

    Cennete ve Cehennemin varlığı yakîn olarak bilinirse, buna (ilm-ül-yakîn), meleklerin bildiği gibi, bizzat müşahede edilerek görülürse, buna da (Ayn-ül-yakîn) denir. Dünyada yapılan kötü işlerin ahirette karşılığının Cehennem olduğu, böyle ilm-i yakîn ile bilinir. Tekasür suresinde mealen (ilm-i yakîn ile bilseydiniz, Cehennemi elbette görürdünüz) buyuruluyor. Peygamberler, ilm-i yakîn ile Cenneti, Cehennemi ve ahiret hallerini bilirler. Bu bilgilerine (ilm-ül-yakîn) denir. (Mükaşefet-ül-kulub)
    ···
  13. 31.
    0
    mesir macunu diye biliyorum ben.
    ···
  14. 30.
    0
    @29 Türkiye panpa
    ···
  15. 29.
    0
    panpa senin memleket nere nerde yaşıyon
    ···
  16. 28.
    0
    niyaz eder dualar okursun
    iki gaza basar bi durursun
    boylelikle kendini korursun
    aklini kalbini bir yorursun
    ···
  17. 27.
    0
    @21 yok panpa almiyim
    ···
  18. 26.
    -1
    @24 mum sondurme zincire vurma huu cekmee
    ···
  19. 25.
    0
    @22 cemaate girip baskı uygulama tekniği. en etkili yöntem. kaçmaya çalışırsın paso evini telefonla ararlar. sana diyim sakın bulaşma. ben kopmaya çalışıyom peşimi bırakmıyolar
    ···
  20. 24.
    0
    @22 sohbet hangi sohbetler ?
    ···