1. 1.
    +2 -1
    1.imf tefecidir. duyunu umumiyedir.

    2.piyasalardan borç bulamadığın zaman gider imfnin kapısını çalarsın.

    3.Piyasaların bir ülkeye borç vermemesinin sebebi o ülkedeki istikrarsızlık ve geleceksizliktir.

    4.2001 krizi; piyasalardan 850 milyon dolar para bulunamaması yüzünden çıkmıştır. çünkü gibilmiş bir ülke olan türkiyeye 850 milyon dolar borç verecek ne bir devlet ne bir şirket bulunabilmiştir.

    5.bunun sonucunda ülke krize girmiş, borçlar ödenememiş, gecelik faizler yüzde ikibinlere çıkarak o 850 milyon lira bulunmaya çalışılmıştır.

    6.ancak para gene bulunamayınca türk ekonomisinden türkler de dahil kaçışlar olmuş ve açıklarımız kat be kat artmıştır.

    7.son çare olarak devletin ekonomisi imfye teslim edilmiş, yüzde 60 faizle dünyanın en fazla faizi ile 27 milyar dolar imfye borçlanmışızdır.

    8.bunun karşılığında imf uzmanları ülkeye gelmiş, bakanlarımızın başbakanlarımızın karşısında purolarını yakarak bacak bacak üstüne atarak emirler yağdırmışlardır.

    9.yeni vergi kanunları gelmiş, merkez bankası imfden emir alır olmuş, ekonomi bir işsizlik faiz enflasyon açmazına düşürülmüştür.

    10. bir ülkenin dış borcu ise onun aynı zamanda prestijidir.

    11. dünyanın en çok borcu olan ülkeleri şöyle görebilirsiniz:
    http://ekonomi.haberturk....844363-allahin-sopasi-yok

    12. görüldüğü üzere dış borç en güvenilir ülkelere verilir. mesela lüksemburgun dış borcuna bakın, türkiyenin 4 katı.

    13. piyasalar güvende görmediği ülkeye borç vermez, bu yüzden batık ülkeler imfyi tercih eder.

    14. bugün faizler yüzde 4-7lere kadar düştüyse baş sebebi ekonominin imfli uzmanlarca değil kendi ülke yöneticilerimizce yönetilmesidir.

    ---
    ---
    ---

    en nihayetinde;

    imf ile ilk stand by anlaşmasının yapıldığı tarih 1961 dir. 27 Mayıs 1960 darbesi ülke ekonomisinin imfye, ülke siyasetinin israil ve ab-d ye, ülke toplumunun sağ sol çatışmasına evrildiğinin başlangıcıdır. bu kurtuluş ay zamanda kahpe feleğimizden bir kurtuluştur. önemi buradadır.
    ···
  2. 2.
    +2
    @8 tayyibin mk memleket yanlısıyım. imf gibi bir bela dünyada yoktur.
    ···
  3. 3.
    +1 -1
    @12 panpa bir ülkenin dış politikası patlayan hiçbir bombanın altında kalmaz. misal abddeki 11 eylül saldırısı yada ingiltere yada fransadaki hiçbir saldırı o ülkelerin dış politikasının battığını doğurmaz. büyük işlere kalkışmanın bir bedeli sayılabilir ama. baktığın zaman isveç normveç kanada gibi ülkelerde bomba patlamaz çünkü onlar kimseinin işine karışmaz.

    ancak bu topraklarda hiçbir işe karışmamak gibi bir durum söz konusu değildir. türkiye 100 yıldır hiçbir işe karışmıyordu da noldu. asala pkk sağ sol terörü, faili meçhuller hep devam etti.

    bu yüzden bu bölgede sesini çıkarmayan bir ülke olarak norveç gibi refah yaşaman imkansızdır. ortadoğu dünyanın merkezidir. bu yüzden bütün hakimiyet teorilerinin merkezinde yer alır. abd rusya çin ve avrupa birbiriyle savaşmaz ama ortadoğu üzerinden savaşır birbirleriyle.

    türkiye de sadece akp hükümetinden dolayı değil, hem asker hem mit gibi genel olarak dış politikada daha aktif bir rol üstlenmeye gitmiştir.

    2005te mit müsteşarı emre tanerin konuşmasını bul ve oku. bu devletin büyük bir politika değişikliğine gittiğinin göstergesidir. dediğim gibi bunun akp ile ilgisi yoktur. başka parti de olsa bu olacaktı.

    reyhanlı da bunun bedellerinden biridir. kritik eşik aşıldığı zaman, direndiğimiz zaman bunları da geride bırakacaız
    ···
  4. 4.
    +2
    panpa bak hele bunada bi yorum yap lan.

    Dış politikası Reyhanlı’da patlayan bombaların altında kalan AKP hükümeti ekonomik propaganda ile “yola devam” etme çabası içinde. Bugünün tarihi bir gün olduğunu ve yarım asırlık borç defterinin kapandığını iddia eden AKP hükümeti, 337 milyar dolar dış borçtan, 102 milyar TL kredi kartı borcundan ve 202 milyar TL tüketici kredisi borcundan ise hiç söz etmedi.
    ···
  5. 5.
    +2
    cidden borcumuz sıfırlandımı la?
    ···
  6. 6.
    +1
    Panpa @15 de ki yorumun gayet açıklayıcı tebrik ediyorum. Konunun genelindeki aklı başında yorumların içinde şuku+nick6 geliyor.
    ···
  7. 7.
    +1
    doğru mu bilmiyorum ama mantıklı konuşuyosun amk ben de bu ekonomistler ne gibe yarar diyodum bir şeyler biliyormuşsunuz.
    ···
  8. 8.
    +1
    onu bunu bilmem hala açım amk
    ···
  9. 9.
    +1
    @16

    panpa ekonomik yönünü anlatmayı unutmuşum pardon.

    şimdi şu linke tıkla ve ülkelerin dış borcunu gör.
    http://ekonomi.haberturk....844363-allahin-sopasi-yok

    Türkiyenin dış borcu evet 2002ye oranla fazladır ancak türkiyenin şuanki ekonomik durumuna göre risk bile sayılamayacak derecede azdır.

    maastrich kriterlerine göre bir ülkenin dış borcunun gsyh ye oranı yüzde 60a kadar olabilir, bu durumda ülke normal borçlanmadadır.

    ispanya italya gibi ülkelerin bu oranı yüzde 120dir. yunanistanın bu oranı yüzde 150lere dayanmıştır.

    türkiyenin ise yüzde 36 civarındadır. yani 1trilyon dolar gayri safi yurtiçi hasılası (gsyh) olan bir ülke için 360 milyar dolar borç risk bile oluşturmaz.

    2002de 130 milyardolar dış borç civarındaydı borcumuz. ama gsyhmiz de 300 milyardolardı. yani yüzde 50lere yaklaşan bir oran vardı.

    yukarıda yüzde 60 dediğim oran istikrarlı ülkeler için geçerlidir.

    2002de türkiye istikrarsız, sürekli ekonomik ve siyasi krizler yaşayan, 2 senede bir hükümet değiştiren, bir karar alamayan koalisyon hükümetlerinden oluşmaktaydı. böyle bir ülke için yüzde 20 oran bile büyük risktir.

    ancak türkiye 10 yıldır istikrarlı şekilded büyüyor. ayrıca istikrarlı ve tek parti hükümeti mevcut. gsyh sı 1tr,lyon dolar olmuş bir ülke. bu yüzden 360 milyar dolarlık borç risk değildir.

    bu yüzden zaten kredibilite notlarımız artıyor, türkiye sermaye akışı sağlanıyor.

    istanbul 3. havalanını, 25 yıllığına 30 milyar euroya satabiliyosun ortada olmayan bişeyi. bu geleceğin açık olduğunun göstergesidir.

    2002den önce bunun önünden geçemezdin.
    ···
  10. 10.
    +1
    @16 ben sana anlatayım kardeşim
    dış borcun azaldığını şöyle anlarız
    bir ülkeden çıkan paraya yakın miktarda da para girmesi gerekir.
    yani cari açık ile hemen hemen doğru orantılı azalıp artar dış borç da
    işte o tablo da
    http://www.haberturk.com/...a-cari-acikta-fark-nerede `
    ···
  11. 11.
    +1
    IMF'ye Borç Bitti Ama.. - 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü - http://www.21yyte.org/ara...7000/imfye-borc-bitti-ama
    ···
  12. 12.
    +1
    bence bu ülke ileri gidebilir o potansiyel var
    ···
  13. 13.
    +1
    bundan ne çıkarmalıyız anlayamadım amk
    dexer yanlısı mısın
    ···
  14. 14.
    +1
    imf e kalmadi ya oh be
    ···
  15. 15.
    +1
    @2 panpa imfye olan borcumuz sıfırlandı. dış borç hiçbir ülkede sıfırlanmaz sıfırlanamaz.

    imfye borcun sıfırlanmasının önemi artık ekonomik olarak emirler almayıp ekonomiyi kendin yöneteceksindir
    ···
  16. 16.
    +1
    son taksit 421 milyon euro imiş. ali babacan cebinden vermiş
    ···
  17. 17.
    +1
    @3 eyv. bende imf ile olan borcu sordum zaten.
    ···
  18. 18.
    0
    @4 yok panpa elektronik ortamda havale ile ödenmiştir son taksidimiz
    ···
  19. 19.
    0
    @23 panpa şimdi sistemden çıkan para kadar sisteme para girmesi lazım yanlış mı biliyorum.
    eskiden cari açığın kapanması için sıcak paraya güvenildi (ki dış borçtan kat kat kötü)
    ama bildiğim kadarıyla dışarıdan bir şekilde para girmesi lazım cari açığın varsa
    ···
  20. 20.
    0
    @1 nabalım yenidenmi borçlanalım ne bu fark davası.

    edit : okumadım aq
    ···