/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 273.
    +1
    Dedem bana, bu kitap senin için tehlike oğlum. Bu kitap seni her şeyden kurtarabilirde, her şey daha da kötüye gidebilir. Kitap çok kasvetliydi. Kitabın oradaki varlığı şerli varlıkları rahatsız ediyordu. Benim korkum şerli varlıklar değildi. Benim korkum şerli varlıklar yüzünden hayatım hiçbir zaman normal olmayacak korkusuydu. Dedem kitabı kaldırıp sandığına koydu. Tekrardan yatmak istedim, ben yatınca dedem de fazla uzatmadı. Burada pekte kalmak istemiyordum. Yarın giderim diyerek uykuya daldım. Sabah oldu dedem erken kalkmış zaten köy yumurtası falan almış komşulardan haşlamıştı güzelce kahvaltı yaptık. Kuzine (Soba) vardı . Kuzinenin fırın yerine patates koyduk. Çok güzel pişti yedik vs vs… Gitmek istiyordum dün gece ama şu eski günlerimdeki köy hayatımda ki gibi anılarım depreşince gidip kalmak arasında ikileme düştüm. Ben bu kasvetli ve her an korku içinde olduğum hayatı istemiyordum. Keşke hayatım eskiden olduğu gibi huzur dolu günlere dönseydi. Akşama doğru, dede ben gidim daha dedim. Daha bu işlerden kurtulamayacağımı biliyordum artık. Karşıma da ne çıksa takmayacaktım artık. Ismarlaştım dedemlerle ama o gün benim için çok duygu yüklüydü. Köy hayatı ve o kuzinenin bana verdiği anlamsız mutluluk…
    Eve geldim tekrardan, babamlara dedim evdeyim dedemlerden geldim diye. Babam biraz bağırdı çağırdı buraya gel o zaman dese de işime gücüme bakayım dedim. Cesaret hapı yemiş gibi anlamsızca davranıyordum.
    Ama bunları yapmamdaki sebebin o kitaptan uzaklaştırılmak olduğunu bilmiyordum

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    ···
  2. 272.
    +1 -1
    Dedem o gece kitaptan sürekli notlar alıp kağıda yazdı. Bazı yazdığı yazıları da bana okuttu. Bazı yazdıklarını da muska gibi katlayıp ipe sıra sıra dizdi. Bunlar çok işimize yarayacak dedi. Kitabı kapatıp masanın üzerine bıraktı. O kadar yıllardır sakladığı bir kitabı öylece masanın üzerine bıraktı ya ben yatıyorum sende karşıki çekyata yat dedi. Saat geç olmasına rağmen kalmaya pek niyetim yoktu. Araba altımda iken dönerim diye düşünüyordum ama kal deyince de giderim demedim. Karşı ki çekyata yattım. Pek rahat olmadığı için döne döne gözüme uyku girmedi. Bir ata tuvaletim geldi yatakta doğruldum kalkmak için, evin içi karanlık olduğu için etrafta piriz görmeye çalıştım. Dedemlerin prizleri eski prizdi. Gece baktığında, fosforlu olduğu için yeşil olarak belli belirsiz görünüyordu. Etrafa baktım ama yönüm nedense tayin edemedim . Gözümle prizi ararken oda kap karanlık olmasına rağmen masanın üzerindeki kitabın dışı parlıyordu. O kitabın dışı kapalı yeşil bir renk ti fakat o zifiri karanlıkta nasıl parlıyordu anlamadım. Biraz kitaba doğru eğildim, kitap ın sayfaları sarı yarı parlamaya, sanki beni aç oku demeye başladı. içimde öyle bir güzel his oluşturdu ki baktıkça o parıltı ya sanki eğlence gibi geldi. Saatlerce usanmadan bakabilirdim.O anda kitap inanılmaz şekilde kendi kendine hızlıca bir sayfa açtı ve durdu. Sayfadaki yazılar kabarık şekle büründü. O an delirmek içten bile değildi, Başka bir şey olsa bu belki de basmıştım çığlığı, fakat bu kitap bir başka idi. Bu kitap beni çağırıyordu. içimden sadece başına gidip göz ucu ile bakmak geldi. Ben yataktan kalktım ve çekyatın telleri gıcır gıcır edince dedem hemen doğrulup ışığı yaktı. Priz kapı açık olduğu için kapının arkasında kalmış. Dedem karşımda duruyordu. Ben ise kitabın başındaydım. Fakat kitap kapalıydı.

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    ···
  3. 271.
    +1
    Dedem kitabı açmadan önce, asla bu kitabı alıp açmayacaksın. Seni bunun için biri zorlar ise, Kitabı açma aşamasına gelmeden bana bildireceksin. Bu kitaptaki göreceğin şeyler hayatın boyunca unutamayacağın kötü anılar bırakabilir. Bu kitap senin için bir kurtuluş olabilir ama bu kitap a mühürlenenler için azap ve ölümle sonuçlanır dedi. Dedemin bu laflarından korkmuştum. Çok ciddi konuşuyordu. Bu laflardan sonra o kitap a el sürmeyi bırak bakmazdım bile. Dedem ama üstüne basa basa, bana biri seni zorlarsa bildireceksin dedi. Bu zaman a kadar beni fiziksel işleri yapmam konusunda zorladıklarını görmemiştim.
    Dedem içini açtığında kitaptan ağır rutubet kokusu geldi. Uzun yıllardır çıkarılmadığı kokusundan ve eski sayfalarından belliydi. Kitap açıldığında odanın atmosferi değişti. Bana bir üşüme geldi ve odanın içi kasvet doldu. Açar açmaz gözlerime baktı ve bir şey var mı diye sordu. Fakat az olduğu için dillendirmek istemedim. Kitabın içi sadece yazılardan oluşmuyordu. Geometrik şekiller, süslü yazılar, Piramit ve piramit i parçalara bölüp oluşturulmuş ayrı şekiller vardı. Kitaptan yayılan negatif enerji büyün gücümü ve enerjimi emiyordu resmen…
    Dedem sayfalarda gezdikten sonra bir sayfada durdu. Şekiller sana ne hissettiriyor dedi. Normal dede bir şey yok dedim. Kitabı ters çevirip önüme koyduğunda, şimdi bak dedi. Kitabın açısına göre yazılar da değişti şeklide… Kitabı aynı haline getirdi, şimdi az öncekileri görüyor musun dedi. Yok dedim, soru sormadım, dedem çok ciddi konuşuyordu bu yüzden soru soramıyordum. Kalktı bir bardak su aldı oradan birkaç satır yazıp üçgen şeklinde katlayıp suyun içine attı. Ben sadece yaptıklarını öylece izledim. Su ya bir şeyler okudu ve biraz iç dedi. içtim ama suyun tadı acıydı. Normal musluktan alınan bir su olmasına rağmen tadı acıydı. Ama suyu içtiğimde içime bir rahatlama ve dilime akıcılık geldi. Hissettiğim kasvet kalktı.O zaman sordum..
    Ne oldu şimdi dede? Ne okudun da kaldırdın o kasveti? Suya neden yazdın o kağıtları dedim. Dedem ilk o zaman tebessüm etti. Bu kitap öyle bir kitap ki, sen onu yemezsen o seni yer. Sen onu içmezsen sel olur seni alır gider dedi.

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    ···
  4. 270.
    +1
    Olanları anlatmak için köye babamların yanına gittim. Babama sadece evde tek olduğumda olanları anlattım ve Ercan geldi dedim diğer olanları anlatmadım. Babam d Büyük dedenin yanına git ona da anlat bakalım, bayağıdır bir şey yoktu, çok düşünüyorsun bu işleri ondan olmuştur dedi. Kendisi de okudu ama dedeme de göndermeyi ihmal etmedi.
    Arabayı aldım ertesi gün giderken şehirden de birkaç ekgib gördüm meyve aldım ekmek aldım köye çıktım ziyaret etmeye gelmiş gibi… Benim iyi olduğumu düşünüyorlardı beklide, çok sevinmişlerdi. Ben onları gördüğüme sevinmiştim ama içinde anlatacaklarımla ilgili sıkıntı olduğu için bu havayı elbet bozacaktım anlatacaklarıma başlayınca. Dedem tabi sordu daha oluyor mu falan dedi daha yeni geldiğim için atmosfer bozulmasın diye bahsetmedim olanlardan. işten güçten köyden kentten konuştuk akşam oldu . Yemekten sonra dedeme beni bir oku gelmişken dedim. Dedem beni okuyunca bir şeyler hissetmiş olmalı ki en son ne zaman gördün dedi. Bende yalan olmasın diye aslında buraya hem sizi görmek hem de bunları anlatmak için geldim dede dedim. Olanları baştan anlattım babama anlattığım gibi ama dedem bana hep şüpheci gözlerle bakmaya başladı beni okuduktan sonra.
    Dedem her lafın sonunda “ Sen iletişime geçmeye çalıştın mı? “ Diye bir çok kez sordu. ilk başlarda yok desem de nede olsa eski alimlerden biri olduğu için olayın aslını anlattım ve dedem bana orada bir tokat patlattı. Anlamış mıydı emin değilim fakat ben anlattıktan sonra daha da sinirlendi. Nasıl yaptın dedi anlattım bende…
    Gitti çok eski bir kitap getirdi dedem. Bayağı aradı sandıkların içinde. Sanki eskilerde bıraktığı ve görmek istemediğinden, hem zihninde hem de fiziksel olarak sakladığı bir kitaptı bu…

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    ···
  5. 269.
    +1
    Parlayan mum tamamen erimiş su olmuştu o ateşin alevi ile ve sadece fitilinden çıkan ve yanıp ışık yaymaya devam eden çok az bir ışık vardı. Tam önümüzde o şerli hala oturmaya devam ediyordu. Arkama dönüp bizimkilere bakayım dedim Kızlar bayılmış yerde yatıyor Ercan’ın gözleri fal taşı gibi açılmış, Selim dilsiz gibi bir şeyler geveliyordu, dili tutulmuştu anlaşılan. O anda O şerli arkasını bir döndü ki o anı sadece kısacık hatırlıyorum. Kırmızı gözler o kadar... Ben bayılmışım. Ercan ve selim o anı görmemişler, Onlar daha önceden bayılmışlardır. Ya da bilmiyorum ne olduğunu, ben bayılmışım ayıldığımda başımda Ercan vardı onun sesine ayıldım su döküyordu yüzüme…
    Bu sefer bana inanmışlardı Selim in hala dili tutuktu. Kızlar duvardaki gölgeleri hatırlıyorlarmış sadece ve benden başka o varlığın dönüp baktığını bilen kimse yoktu. Ercan olanlara inanamıyordu. O gece selim kızları evine bıraktı. Bende kıyafetlerimi aldım ve kalmak için Ercanlara gittim. Ne ben kalabilirdim yalnız ne de Ercan bizde kalırdı. Sabaha kadar onlarda uyuyamadık. Annesine babasına anlatmasını istemedim Ercan’ın ,Sabaha kadar başımdan geçen her şeyi anlattım ve artık kendi de gördüğü için olanlara benden daha çok inanıyordu. Benim aklımı kurcalayan ise, acaba benim emrimde olan cinlerin öldürdüğü cinlerin ailesinden birilerimiydi diye gelenler düşünmeye başladım. Lakin ilk gelenler onlar olsaydı bile, benim çağırdıklarım, benim emrimde olanlardan birisi olmalıydı … Lakin gelen de aynı örtülü şerli varlıktı. Bu iş çığırından çıkmadan yarın işe gittiğimde izin istedim. Ercan olanları patrona anlatmış. O da cemaatçi idi zaten git mübarek hallet işlerini dedi izin verdi.

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    ···
  6. 268.
    0
    Olayların ilk başladığı zamanlarda bahsettiğim hocanın bana okutmaya çalıştığı kağıt vardı, benim okuyamadığım. O kağıtta bahsettiğim gibi cinleri çağırmak için yazan bir hayırlı olmayan yazı vardı.
    O yazıyı 2 ayrı kağıda yazdım ve 6 tane mum yakıp yıldız oluşturacak şekilde dizdim. Birini içine su doldurduğum bardağın altına koydum. Diğerini elime alıp okumak üzere pozisyona girdim. Birde cinler yanmış ot kokusunu çok severler. Özellikle defne yaprağı…
    Elimdeki yazıyı okumaya başladım. 2 defa okudum mumlarda kıpırdama bile olmadı. Yalnız olmadığım için gelmeyeceklerini düşündüm. Eğer onları getirtemezsem bana deli muamelesi yapacaklarından adım gibi eminimdim. Gidip sepetten soğan aldım. Soğanların başlarındaki yeşil kısımlarından kopardım ( Sizin evdeki soğanlarınızda olmayabilir. Biz kendimi köyde yetiştiriyorduk )Bir tane de çay bardağı altlığı aldım ve odaya geldim. Işıklar zaten kapalıydı sadece mum ışığı ile aydınlanıyordu. Elimdeki yeşil kısımları yaktım ve tekrar okumaya başladım. Etraf yanık ot kokuyordu. Bir anda öndeki mumun alevi resmen dans etmeye başladı. Bunlar bunu görünce korktular. Nefsim bürünmüş gibiydi . Okudukça okudum diğer mumlarda ateşini yükseltmeye başladı ve o anda duvarda gölgeler oluşmaya başladı. Bunlar bunu görünce hiç ses çıkaramadı sadece bağırmaya çalışan ama kilitlenmiş eski ben gibi olmuşlardı. O anda sadece ilk alevlenen mum yanmaya başladı. 30 santim yükselmişti neredeyse. Oda ap aydınlık oldu. Diğer 5 mum söndü ve Banyo da gördüğüm arkası dönük olan şerli aynı şekilde bize arkası dönük bağdaş kurup oturdu.

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    ···
  7. 267.
    0
    Beni o halde görünce gülmeye başladı. Bu ne hal lan ötrü falan dedi. Başımda ki köpük uzun süre beklediği için yok olmuştu, kafamdaki köpüğü de görse hep kahkaha atacaktı. Gülme kardeşim sana bi sır vereceğim dedim. Eskiden yaşadıklarımın bir kısmını anlattım. O da böyle şeylere hiç inanan birisi değildir. Din ile pek arası yoktur ama insanlığına iyi çocuktur. Paranoyak mısın sen falan deli gibi çıkmışsın örtü ile gören deli sanar Bakırköy e yolarlar seni gibisinden hala espri yapıyordu. Benim ciddiyetimi anlayınca duraksadı, gel hadi size girelim dedi. Apartmandan girdik kapının önüne geldim anahtar yok. Açamıyoruz kapıyı. Bu hırsız mıdır nedir cüzdanında kredi kartı gibi bir şey çıkardı. Kapının kilit yerine sokup üstten aşağı çekerek kapıyı açtı. içeri bir girdim ki bütün ışıklar kapalı. Hemen salonun ışığını açtım. Dedim bu ışıkların hepsi yanıyordu Ercan. Hala gülerek kapatıp çıkmışlardır fatura yazmasın sana diye oğlum sevildiğini bil diyordu. Mutfağın ışığını açtım perde açıktı. Hemen oturma odasına gittim ışık yine zorlana zorlana açıldı. Orasının da perdesi açıktı. Ercan yemine derim perdeleri onlar çekti, mutfağın ışığını onlar yakıtı dedim. Hala deli muamelesi yapıyordu bana , Git sen banyoya bak dedim orada ilk karşıma çıktılar dedim. O banyo ya bakmaya gitti, banyodan bana seslendi. Gel gel buradalar sende gel okey atalım falan diyor. O zaman sinirlendim, yalan mı konuşacağım oğlum sen benim yaşadığım olayları bilmiyorsun dedim. Banyo ya gittim suyu açık bırakmışım lavaboda onu kapatırken çorabı ıslanmış ona çorap verdim . Oturduk tv açtık ses olsun diye, bu akşam burada kal dedim o da zaten muhabbet arıyormuş, bizim Selim, Dilara ve Meryem vardı . Onlara da haber verdi laf ederiz muhabbet var gelin dedi onlarda geldiler yarım saat sonra. Oturduk ben ne yaşadıysam anlattım. Hepsi inandı, Ercan ben anlatırken bile dalga geçti. Bu hareketleri beni iyice gıcık etmişti ama evde de yalnız kalamazdım. Emrinde olduğunu söylediklerini çağır işte gelsinler laf edelim diye aynı hareketlerine devam etti. Bende istiyor musun gerçekten dedim. Herkes buradaki siz meraklı arkadaşlar gibi çağır gelsinler merak ettim dediler. Bende o anki salaklıkla kabul ettim ve hadi o zaman dedim.

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır
    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    Tümünü Göster
    ···
  8. 266.
    0
    Hemen o an başımdaki köpükten kurtulmak geldi önce evde sadece banyonun ışığı yanıyordu. Onun ışığının aydınlatması ile mutfağa doğru koştum, ben elimi prize atmadan ışık kendiliğinden yandı ve birden mutfağın perdesi kendi kendine sonuna kadar hızlıca çekildi.
    Bana hiçbir mahluk böyle yapmamıştı. Beni sanki bu sefer kapana kıstırmışlardı ama bu gördüklerim asla diğer gördüklerime, bana hizmet edenlere benzemiyordu. Mutfağın perdesi çekilince ben kendimi dış kapıya atmak istedim üzerimde bir şey yoktu. Oradan oturma odasına koştum ışığı yakmaya çalıştım florasan olduğu için ilk önce 5,6 kere yanıp sönüp sonra bekleyip yanıyordu. O yanıp sönme arasında oranın perdesi de çekildi aynı şekilde, aklımı kaçıracaktım. Orada koltukların üzerinde örtü sererdi annem beni kirletmesin diye hemen oradaki örtüyü çektim kaçarken üzerime sardım ve florasan ben çıktığımda yandı. O anda dış kapıya doğru kaçarken banyonun kapısına çarptı gözüm , kapı buzlu camlıydı, geçerken camın arkasında hala o karartı vardı ve gitmediklerini anladım oradan, kaç kişi geldiklerini kestiremiyordum. Kapıdan apartmanın içine çıktım ama başımda köpük üzerimde yatak örtüsü, biri görecek olsa hem rezalet hem deli sanarlardı. Bunu o an takacak değildim, içeride ki mesele en büyük meseleydi. Dış kapının önünde biraz bekledim. Kapıyı tam çekmedim anahtar olmadığı için. Bir 10 dakika bekledikten sonra biraz sakinledim. 3 dakika da bir apartmanın ışığı sönüyordu. Her seferinde de elim orada tetikte bekliyordum. Söndüğü anda hemen yeniden yakıyordum. içeriye girmeye karar verdim ama çok korkuyordum, giremezdim yapamazdım bunu…
    O an ışık tekrar söndü ve bir daha bastığımda merdivende oturan bir kedi gördüm. Bu kedi gerçek bir kedi olamazdı. Şerlilerden biri bu kılığa girmişti. O an çığlıkla içeri koştum telefonumu alıp çıkmak geldi o an aklıma birine haber vermek için, telefonumum yatağımın üzerindeydi koşarak gidip aldım, bu sefer apartmandan da çıktım dışarı kapıyı da çekmişim o an korku ile üzerimdeki örtüyü omuzlarımdan astım. Enteresandır ki o saatte dışarıda hiç yoksa 10-15 kişi olurdu ama o gece kimse ama kimse yoktu. Hemen telefondan arkadaşlarımdan Ercan vardı onu aradım. Telefonu açar açmaz çabuk gel çok kötüyüm dedim evdeyim dedim sağ olsun hemen geldi babasının arabası ile…

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    Tümünü Göster
    ···
  9. 265.
    0
    Günler geçtikçe bende artık sosyal yaşamdan yaşam dan kopmaya işime gücüme bakmaya başlamıştım. Şerliler de beni bir müddet hiç rahatsız emiyordu. Bir çok insanın yaşadığı rutin hayatı ve spontane gelişen olayları yaşıyordum. işimde ilerlemeye çalışırken bir yandan da arkadaşlık ilişkilerinde yol kat etmeye çalışıyordum. Bir gün karşıma daha bir şerlinin çıkabileceği düşüncesi aklıma bile gelmiyordu. Artık mutluluk hayalleri kurar hale bile gelmiştim. Ancak bir gün eve geldiğimde geçmişten kalan bir intikam olacağını bilmiyordum.
    işten eve gelmiştim. iş çıkışı da yeni edindiğim arkadaşlarımla her akşam olmasa da 2 akşamda bir kesin gezerdim. Yine gezmeden geldiğimde terlediğim için acele duşa girdim. Karşımda tam ayna vardı belden üzerimi gösteren. Bende köy hayatından kalma alışkanlık; banyomuz dar olduğu için etrafa su sıçratmama alışkanlığımız vardı zaten su ısıtır kovadan su alır yıkanırdım. O yüzden çömelerek alırdım duşumu… Şehirdeki evimizde fıskiyeyi duvara koyup duş almak yerine yine de çömelerek alırdım duşumu. Saçımı yıkamaya başladım. Yüzümü gözümü hep köpükledim elimi musluğa attığımda bir türlü açamadım musluğu elim köpüklüydü muslukta çevirmeliydi. açamayınca lavabodaki musluğu açayım elimin köpüğü gitsin dedim. Tam o sıra gözümü hafif açayım dedim. Tam klozetin yanında ayakta duran kısa boylu kıllı ve sivri kulaklı dizleri kap kara ve bana doğru dişlerini bileyerek bakan 4 tane mahluk gördüm. Yüreğim ağzıma geldi, ne yapacağımı bilemedim hemen lavabo da yüzümün köpüğünü yıkadım kafamı çevirdim klozetin orada kimse yok. Kafamı kaldırdım ayna ya bakmamla tam arkamda bana arkası dönük üzerinde sim siyah bir örtü ile duran, kafasını da örtünün altına gizlemiş bir varlık vardı. Ben onu görünce dondum kaldım, gözümü aynadan bile alamadım. O anda örtünün arkasından kafasını tıslayarak öyle bir çevirdi ki. Dişler bunda da kap kara gözleri insan gözünün 2 katı kadar büyüklükte burun yerinde sadece 2 tane delik ve o kadar korkunç bir surat ifadesi ile karşı karşıya kaldım ki o an ki adrenalin ile hemen banyodan kaçtım ne yapacağımı bilemedim çırılçıplaktım. Tek durduğum için kimseye de ses veremedim. Annem babam köydeydi, babam hala köyde görev yaptığı için…

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    Tümünü Göster
    ···
  10. 264.
    +1
    Artık evlenme vaktim gelmişti ( Bir insan ile ) ama ne işim vardı , ne de param vardı. Ama annem babam bir an önce işe girip kendime çeki düzen vermemi istiyordu. Ben ise geceleri gündüzüne, gündüzleri gecesine karışmış bir baltaya sap olmayan bir adamdım. Şehirde ev almıştık o zamanlar kredisi duruyordu. Kaba inşaat olarak alıp içini yaptırmıştık. Şehirde bir işe girdim. Zamanla kazancımda olmaya başlamıştı kendimi dışarıdan düzelmiş gibi göstersem de her gece o alemde yaşıyordum aslında…
    Arkadaşlar edinmeye başladım. Hatta kız arkadaşlarım bile oldu. Ama duyguları alınmış bir insandım ben. His olarak başka düşüncelerim yoktu. Ama bu olaylar benim hükümdarlığımın sonunu ve köleliğimin başlangıcı olan olayların başlangıcıydı.

    - olayları yarın harfi harfine anlatacağım. Hikayenin sonu yaklaşıyor. Sonuna doğru en kötü olayları yaşadım. Şu anki durumumdan da bahsedeceğim. Yarın görüşmek üzere.


    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    ···
  11. 263.
    +1
    Hayatım böyle devam ediyordu. Her gece bir ritüel yapıp isteklerimi sıralayacak kadar arsız olmuştum. Bazı akşamlar ise zuzumbilesi gelir beni sesi ile uyandırır. Uzun saçları ile övünürdü. Zaman sonra onların dışında tüm varlıkları görmeye başlamıştım. Bunlar merak eden herkes için ulaşılan son zirvedir beklide fakat ben bunları istemeden yaşıyordum. Gündüzleri çok yorgun olur hep uyurdum. Geceleri ise hiç uyumazdım. Uyusam da rüyamda alemlere dalardım. Hayatta iyice asosyal olmaya başlamıştım. Aileme karşı çok kırıcıydım, bunun için hala pişmanım. Kimse ile konuşmuyor onları küçük görmeye başlamıştım. Korkmuyordum artık. Diğer alemlerde de tanınıyordum. Saygı duyuluyordum. Zuzumbilesi kabilenin ileri gelenlerinden T….. nin kızı idi. Onlarda da makam mevki şöhret görselliğe önem vs vs sınıflar ve insanlara özel sandığımız bir çok olay vardı. Uzun saçlı olan dişiler her zaman saygı duyulan ve gıpta edilen tiplerdi. Sanırım bu alem e karışmıştım artık. Ama oranın da insanlar alemi gibi , iyisi olduğu kadar kötüsü de oluyordu. Bana da bu kadar saltanat yeterdi. Artık tamamen asosyal olmuştum hep odama kapanırdım . Hayatım bitmişti. Çok kez düzgün olan insanlar medyumlar yada kendini kanıtlamış ilim sahibi insanlara gösterdi babam. Ben o anki ruh halimi hatırlıyorum. Düşündüğümde ne kadar da kaptırmışım kendimi…
    Aradan 2,3 sene bu şekilde geçti. Ben ileri yaşlara geldim artık. Ben bekar biriyim aslında değilim demiştim. Ben farklı bir alemde evli olduğumda , kendi alemimden biri ile evlenme fikri kafamda hiç yoktu. Fikirlerim kontrol altındaydı. Ben emrederdim belki ama ben kuklaydım. Örnek vereyim anlayın diye. Ben ülkenin başkanıyım. Ama beni yöneten güçler var. Ben onlarla ters düşersem , saltanat biter…
    Saltanatın bitmesine az kalmıştı…


    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    ···
  12. 262.
    0
    Arabanın yanına gittim Adam ne hale gelmiş. Karnı davul gibi olmuş. ilk gördüğümde üzüldüm aslında. Belki en büyük düşmanımdı ama Allah düşmanımı başına bile vermesin diyeceğim olaylardan biri olduğun sonradan anladım. Şişliği bir süre sonra iner sanıyordum. Meğerse arabaya bindiğinde daha inikmiş. Her geçen zaman onun aleyhine işliyormuş. Bu büyü kalkmazsa çatlayıp ölecekmiş. Gözlerime öyle bir baktı ki, konuşamıyordu. Dili dişi kilitlenmişti. Ne yalan söylim acıdım, lakin olayı benim emrim ile yaptırdığım düşüncesi gaflete daha da kalıpmama neden oluyordu. Belki çatlasın desem o an çatlayacaktı. Kulağa ilk düşündüğünüzde bile hoş geliyor. Bana da öyle gelmişti. Hoca Bakışları ile bana yalvardı. Bende iyi olacaksın korkma dedim. Damadına da bir daha görmeyeyim sizi burada dedim. Hava ya girmiştim. O gece Hocanın karnı inmiş ama hoca felç kalmış. Haberi 2 gün sonra aldık. Su testisi su yolunda kırılmıştı. Üzülmüştüm yinede ama asıl benimle ilgili bir sorun vardı. Ben geçmesini söylemiştim o gece bana gelen hizmetkarlara. Fakat beni kandırmışlardı. Ya bir gün benide böyle kandırırlarsa fikri o zaman neden gelmedi ki aklıma. O zaman içimde hep bir iyi oldu hak etti gibi düşünceler vardı. Hayatımı zehir eden cadı öldü, hoca ise felç kaldı. Düşmanlarımdan kurtulmuştum. Ama asıl kendi düşmanımın kendi nefsim olduğundan habersizdim..


    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır
    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    ···
  13. 261.
    0
    Karşıma zu…. kabilesinden 4 kişi geldi ve benden ne istersem yapacaklarını ve kendilerinin bana sağdık hizmetkarlar olarak kalacağından bahsettiler. insan oğlu çok büyük gaflete kapılıyor. Kimse ama kimsenin başına böyle bir iş gelmesin. ilk isteğim hoca bana yaptıklarından cazasını bulsun demek oldu.
    Şu an bu beklide hayatımda ki en büyük pişmanlıklarımdan birisidir ki o lafı söyledim. Hoca o gecenin sabahında yataktan kalktığında karnı davul gibi şişmiş. Çatlayacakmış. Bildiğiniz karnı iğne soksan patlayacak büyüklüğe ulaşmış. Tabi o bu olayları bilmiyor beni esir oldu sanıyormuş lakin olayların tam tersi olduğunu tahmin etmesi karının şişmesi ile ona sinyali vermişti. Birkaç gün sonra kapımızın önüne hocanın damadı gelmiş. Ben o sıra neredeydim tam hatırlamıyorum ama sanırım köy işleri vs. uğraşıyordum. Hangi yüzle geldi ise benimle görüşmek istemiş. Annem ve babam da beni bu dertlerden kurtuldu diye tahmin ettikleri için, oğlanın başını yine derde koyacaklar sanıp damadı oradan def etmişler. Damadın geldiğini babamlar ben eve geldiğimde söylemişlerdi. Ama hala ben anlamamıştım neden geldiğini, beklide hoca öldü ve bundan beni sorumlu tutacaklar diye şüphe gelmişti aklıma, gerçekten suçlu hissedip korkmaya başlamıştım. Ertesi gün ben evdeydim. Dışarıdan biri seslendi. Babam camideydi belki de biri babamı sormak için geldi sanmıştım. Genelde kapıya vurmak yerine hocaaa hoop evde misin gibi çağırmayı tercih ederlerdi. Cama çıktık baktım damat gelmiş az aşağıda ise arabası görünüyor içinde şip şişman biri var sığamamış belliydi. Çıktım dışarı korktum gerçekten başım derde girecek sandım ama kanuni olarak bir şey olamazdı ki. Orta da fiil yoktu bir kere. Çıktım anlamazdan geldim ne oldu falan. Anlattı hocanın şiştiğini o zaman öğrendim. Araba ya inip baktım bildiğin balon olmuş adam. Kilo alma gibi değil, sadece karnı şişmişti.

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    ···
  14. 260.
    0
    Cadı kadın öldü. Ben oradan apar topar çıktım. Hem bir korku hem de saçma sapan bir güven vardı içimde. Sanki her istediğimi yaptırabilecek ve istediğime güzel dersler verebileceğimi düşünmeye başlamıştım. Evden çıktığımda hemen patika yola doğru dönüp baktım. Işıklar hala duruyordu. Birkaç adım attıktan sonra o çitlerin başında ki fanuslar söndü. Arkama eve baktım evin ışıkları da tamamen söndü. O kadar karanlığın içinde kaldım ve arım atamaz hale geldim. Hava kapalıydı ve orada tek bir ışık bile yoktu, derken önümde yeşil bir bulutsu belirdi. Sanki bana rehberlik edecekmiş gibi…
    insan korkmuyor o zaman, birileri seni koruyor ve seviyor. Çok güzel bir şey kelime olarak… Ama beni seven bir insan değildi ve bu yaşananlar aslında bendeki olacak değişimin fitilini de ateşleyip beni gaflet dolu yıllar yaşamaya itecek olan olayların sadece başlangıcıydı.
    Arabanın yanına kadar bana eşlik etti bu bulutsu varlık. Arabaya bindim telefonumu açtım ve birkaç dakika sonra babam çıldırmış gibi aradı. Haksız değildi habersiz bir şeyler yapmaya kalkmıştım. Hemen eve varınca sorguya çektiler. Olanları anlattım fakat benim emrimde olan şerlilerden bahsetmedim. Bu aslında içten içe hoşuma giden ama o zamanlar sadece hoşuma gitmesi ile kalıp ilerisini düşünmediğim bir olaydı.
    Ertesi gün cadı kadının anlattıkları ışığında hoca ya bir ders vermek istedim. Eskiden hocanın bana bıraktığı kağıda yazdığı şey , bana okutmaya çalışıp ta ilk başta okuyamadığım not, aslında o kabileyi çağırmam için yapılmış olan bir not tu. Bu hocanın aklına gelirmiydi bilmemem ama bu sefer bunu hoca ya ızdırap vermek için çağıracağım, emrideki şerlileri çağırmak için kullanacaktım. O gün akşama kadar nasıl yapacağımı tasarladım. Herkes yattığında kiler e geçtim kapının arkasına havlu koydum ve camlı bölümleri kapattım. mum yaktım. Onlardan küçük bir yıldız oluşturacak şekilde dizdim. Top kağıdımın aynısını yazıp onu suyun içine koydum. Diğer kağıdı da elimde okumak için aldım. Mumları yaktım ve okumaya başladım.
    Ezha…… re…….. . . cinin………leştau………..r
    Fe…… gaybe……….rasasi………….şer i ….. zu..la
    Mumlar alevlenmeye başladı ve duvarda gölgeler oluşmaya başladı. Yıldız şeklinin en başında ki mum aşırı bir ateş çıkardı ve sanki zippo çakmakları düşünün, onun gibi hızlı bir ateş ve 20 santim e ulaştı boyu. Mum tamamen eridi.

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    Tümünü Göster
    ···
  15. 259.
    0
    Şimdi burada 3,4 tane dalkavuk yorum yapmış. Dün rahatsızlandığım için yazamadım. Yazar tıkanması yaşıyor demişler. Ben yazar değilim.
    Tehdit etti demişler ben kimseyi tehdit etmedim. Aksine size her şeyi yazmıyorum okursanız kendinizi ritüelin in içinde bulursunuz diye.
    Biri demiş ki ; Bunlara inanacak kuş beyinli varmıdır demiş. Benim yazdıklarıma inanmayın. Kim ne derse desin inanmayın. Peki soruyorum. Bana yada bir başkasına inanmamış olman, bu olayların gerçekliğini değiştirir mi? Eleştiri yapacaklar tabi yapsın. Ben karışık yazar dırım yada imla kuralları yoktur. Adam derki düzgün yaz anlayamıyoruz. Başım üstüne ...
    Ama burada gelipte yazar tripleri atıyor diyen varsa durmasın burada.Ben burada en başta ne dedim. 1 kişi bile dinlese anlatacağım. Şimdi dinlemeyecek olanlar sessizce uzaklaşsın.
    Ha birde duaları at diyenler var. Ben bunları bir yerimden uydurmadım. Gizli ilimler hazinesi diye bir kitap var. O kitap eski bir kitap, yeni baskıları var 5 kuruş vermeyin onlar gerçek değil. Bulun o kitabı her şey yazıyor. Cinlere hükmetmek isteyen kardeşler varsa aranızda hemen kendine gelsin. Dünün hükümdarı bugünün hizmetkarı olur. Bunu ben yazdıkça anlayacaksınız. Buradan çıkaracağınız çok ders olacak.

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    ···
  16. 258.
    0
    Zuzumbilesi nin yanındakiler kadını alıp iki kolundan alıp gittiler. Ayakları yerden kegib uçarak birkaç metre sürüklediler. Kadın resmen yalvardı ve durun durun dedi gözlerini bana dikti, ölüm korkusu onu sarmıştı. Bende çok korktum o an uykuya daldım yada bayıldım bilmiyorum. Çok enteresan inanması güç şeyler oluyordu. O an bam başka bir yerdeydim. Bu gördüğüm mü rüyaydı yoksa diğer yaşadıklarım mı bilmiyorum. Rüyamda arkası dönük benimle konuşan biri vardı. Kim olduğunu bilmiyordum. Zuzumbilesi nin ta kendisiymiş. Bunu daha sonra anladım. Onu öldürüp öldürmeme isteği benim elimdeymiş. Ben nasıl böyle bir vebali üzerime alırım dedim. O zaman hakkını al dedi. Çat uyandım. Karşımda cadı kadın. Etrafında 2 şerli kollarından tutup gerdirmişti. Cadı kadının bir anda sureti değişti. Karşımda o kadar çirkin o kadar korkunç ve o kadar pis kokulu bir şey vardı ki. Çürümüş et kokuyordu. iğrençti….
    Bir anda ağzından her şey dökülmeye başladı. Her şeyi o zaman anladım….Hoca zamanında kendi şerlilerini benim üzerime yıkmış. O şerlilerden biriside bu cadı kadın dediğimiz insan kılığında gezen mahluk muş. Zamanında da Hoca ile bu mahluğu bu şekilde bir başkası evlendirmişler. Hoca bu şekilde cadı kadından kurtulmayı hedeflemiş. Daha önceden kurtulsa da Cadı kadının emrindeki şerlilerden kurtulamamış. Son geldiğimizde ise Cadının hoca ya gönderdiği şerlileri oraya getirip bir bardak ile tek tek yakalayıp Onları giderken yakmış. Bu nasıl olmuş inanın bilmiyorum. Ateşten yaratılan bir varlığı ateş nasıl yakar? Hoca böylelikle kendini kurtarmış ve bana bıraktığı mahlukların içinde zuzumbilesi ve onun sonradan oluşan …. Kabilesine bağlı bir kolu varmış. O an anladım ki ben kabile de çok bilinen bir cin ile evlenmişim. Cadı kadın beni bırakın dedi. Bende beni yaktığınız gibi yanın dedim ve o şerli orada yanmaya başladı.. Yok oldu. Benim emrimdeymiş gibi dediğimi uyguladılar. Ama fiziksel olarak ateşten bahsetmiştim.

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    ···
  17. 257.
    0
    Kadın bana çok kötü baktı. Seni görmediğimi mi sanıyordun sen dedi.. O an aslında başkalrı tarafından gözlendiğimin farkına vardım. Gözlerim zuzumbilesi yi aradı. Göremedim.Etrafta hiçbir şerli varlık yoktu. Cadı kadın beni içeri çağırdı. Gel dedi kaçmaya yeltendim o anda önümü kıvırcık saçlı, kulakları kıllı ve sivri, 3 kişi kesti. ikisinin boyu 1 50 yoktu ama birisi çok uzundu. Cadı kadın onlara bakışları ile bir şey söyledi. Resmen talepatik bir bağ kuruyorlardı, pisişik bir iletişim yolları vardı. Uzun olan bana yaklaştı ve başka hiçbir şey hatırlamıyorum.
    Gözlümü cadı kadının evinde açtım. Gözümü açtığımda tavanda löküs yanıyordu. Tüpün altını gördüm, kafamı kaldırdım etrafımda kimse yoktu. O anda cadı kadını gördüm mutfağındaydı. Bayılmışım yerde yatıyordum gözüm ile cadı kadına bakıyordum. Saçları bem beyazdı. Üzerinde ilk başta oraya geldiğimizde gördüğüm şal vardı. Kazanında bir şeyler çevirip duruyordu. Allah’ım nereye düştüm dedim Pişmanlığın zirvesindeydim. Buraya gelmek akıllı işi değildi. Bende zaten akıl kalmamıştı. Hala baygınmış gibi yattım. Cadı kadının beni görmesini istemedim uyanıkken.
    Kadın berbat sesi ile bir şeyler okumaya başladı kazana doğru. Boğazında balgam varmış gibi derin gıcık ve yavaş-yavaş çıkan bir sesle okuyordu. Kaçmayı denesem yine yakalanıcaktım. Bir an önce sabah olmasını bekliyordum ama daha çok vardı. Hele ki annem babam meraktan ne hale gelmişlerdir….
    Bu düşünceler ile gözlerimden yaşlar döküldü. Çok zor bir durum ölürsem cenazem bile olmayacaktı beklide. Bu kadın beni yok ederdi. O zaman hıçkırma geldi. Ölüm korkusu tüm bedenimi sardı.
    Cadı kadın hıçkırığımı duydu ve gülerek yanıma yaklaştı. Yerden hemen doğruldum. Kalçamın üzerinde sürüne sürüne geri geri kaçmaya çalışıyordum. Beni bırak ben sana ne yaptım. Bana yaptığınız zulüm yeter diye bağırdım. O ara kadının tipi değişti. Gözleri fal taşı gibi açıldı. Sanki arkamda biri vardı ve ondan çok korkmuş gibiydi. Cadı kadın geri adım attı ellerini havaya kaldırdı yüzünü korurcasına. O an arkama döndüğümde bir kez daha onu gördüm. Bu zuzumbiles nin ta kendisiydi ve yanında ona eşlik eden hizmetkarları vardı.


    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    Tümünü Göster
    ···
  18. 256.
    +1
    Evden çıkan ışıklar bana korkularımın boşa olmadığı gösterdi. Aylar önce burada yaşadıklarımı hayal mayel hatırlamaya başlamıştım. Sanki onca zaman normal hayat a alışmış gibiydim. Işıkları görünce Belki de bu gece bu yaptıklarımdan dolayı beni evdeki şerliler gibi ızdırap içinde öldüreceklerdi. Kadının evine sinsi sinsi yaklaştım. Bu olayı çözmek istiyordum. Belki bir yol bulur her şeyden kurtulurum diye düşündüm. Evin kapısının yanında ki pencereden içeri baktım. Cadı kadın içerideydi. Yere bağdaş kurmuş başı yerde önünde onlarca mum yanıyor ve her mumun yanında bir çay bardağı ve içinde rengini tam anlayamadığım yarı-yarı dolu bir şeyler vardı. Kadın bir ara kafasını kaldıracak gibi oldu. Demen sırtımı duvara verdim saklandım. Beni görmediğinden emindim. Yere diz çöküp evin arkasına dolaşmak istedim. Zira evin yamaç a bakan tarafında demir yoktu ve cam ahşap ve alttan kaldırılıyordu. içeri girip kadını boğmak istedim. O ara telefonum çalar belki ses yapar diye telefonuma baktım ama hiç çekmiyordu. Yinede kapattım cebime attım. Şu yaptıklarımı anlatırken hala elim ayağım titriyor. Evin dışı ahşaptı tamamen dışında paralel-paralel çakılmış tahtalar vardı. (Karadenizli arkadaşlar yöresel evleri bilirler ) Onlara tutunarak camı kaldırıp içeri girdim. içeri girdim ve birde baktım ki ben aslında dışarı çıkmışım. Yani direkt kapının önüne gelmişim. Bu imkansızdı. Aklımı kaçıracaktım. Ben oradan içeri girip cadı kadının arkasından çıkacakken , aslında kadının bulunduğu odadan dışarı çıkıyormuşum.Bu bir ilizyon gibiydi. Çıktığım camdan içeri baktım. Kadın yine içeride aynı pozisyonda oturuyordu. Aman Allah’ım aklımı kaçıracaktım. Yere eğildim o anda aşağı doğru bakıyordum ve kazıkalrın başındaki ışıklı fanuslar sönmüştü. Hemen arkama döndüm ve alttan kafamı kaldırıp içeri bakacakken cadı kadın ile göz göze geldim…


    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    ···
  19. 255.
    +1
    Odamda kalan ve insan suretinde olan bana döndü ve ; Artık seni rahatsız edemeyecekler.. dedi.
    Onlar sizden değimli diye sordum. Onlar …… kabilesinden. Sen onların kabilesinden birilerinin ölmesine sebep olmuşsun. Onlar da sana ızdırap vererek seni esir e etmek istiyorlardı. Artık bir daha gelemeyecekler dedi.
    Artık anlamıştım. Bana ilk başlarda hayatı zehir eden, benim nasıl olduysa öldürdüğüm 3 şerlinin geride kalan kabile üyelerinden gelen birkaç şerli varlıkmış. Bu son gelişleri onların ölmesine sebep olmuştu. Bunların yaşanması beni korkutmaya başladı. Bir gün beni de aynı şekilde alıp giderler korkusu içimi bürüdü.
    Hemen kalkıp annemin yanına geri yattım. Korkum yoktu, sadece endişe içindeydim. Bu olanlardan kurtulmak istedim. Zuzumbilesi ile evli olmak artık doğru olmayan bir yoldu. Ama bundan nasıl kurtulabilirdim. Düşüncelere daldım, o şekilde uyumuşum.
    Sabah kalktığımda hiçbir olaydan bahsetmedim. Normal bir uyku olduğunu ve korkulacak bir şey olmadığını söyledim. Önümdeki yaklaşık 1 aylık bir dilim böyle geçti. Dedem köyüne gitmişti. Annem ve babam benim iyileştiğimi düşünmeye başlamıştı. 1 ay kadar bir süre hiç ama hiçbir olay yaşamadım. Bu yüzden de babam ne hocayı ne de damadını aramadı. Onlar o geceleri rüya, hayal mayel şeklinde hatırlıyorlardı. Gerçekten olduğunu bile tam kestiremiyorlardı. Zamanla siliniyordu sanki onlardan….
    Uzun bir zaman sonra bir gün şehirdeydim. Akraba ziyaretlerine başlayacak kadar düzelmiştim.
    Bu ziyaretlerin gecesinde dışarıda dolanırken karanlık bir sokakdan geçiyordum. Gerçekten ıssız ve çok kullanılmayan bir yerdi. O dönemlerde dayımda kalıyordum ve şehirden birkaç arkadaş ile gece geç saatlere kadar geziyordum. Gece saat 11 civarlarıydı. Uzun dar bir sokak vardır bulunduğum yerde, genelde şimdilerde içki içenlerin uğrak mekanları. O zamanlarda çok kullanılmazdı.
    Karşı yoldan gelen uzun boylu, sağa sola sendeleyen vücudu net görünse de yüzü görünmeyen bir varlık bana yaklaşıyordu. Onu insan sanmıştım , Bana gerçekten zarar verebileceğini, sendelediği için sarhoş olduğunu düşündüm. Yaklaştıkça ayaklarının ters olduğunu fark ettim. Durup bana bakmaya başladı. Niyeti iyi gibi değildi. NE amaçla karşıma çıktı hala bilmiyorum. Bana doğru bakıp bakıp en sonunda yok oldu.
    Bu olaydan sonra, benim peşimi bırakmadıklarını anladım. Ama ailem artık çok iyiydi. Onlarla bu konuları konuşup, asla onları üzmek istemedim. Bu yüzden de anlatmadım. Birkaç tane daha benzer olay yaşadıktan sonra artık bir şeyler yapmam gerektiğini anladım. Hala hazırda şerlilerden de korkmadığım için, o gece cadı kadının evinde yaşananları çözme fikri ile birkaç gün sonra babamdan arabayı alıp cadı kadının evine gitmek üzere yola çıktım. Amacım neydi bilmiyorum. Belki de sadece orayı tekrar görmek istiyordum. Belki de şerliler fikirlerimi etkileyip beni oraya çağırıyorlardı.
    Yolda giderken köy yolunda heyelan olmuştu arabalar peş peşe dizilmişti. Heyelan olan yer köyün aşağı mahalleleriydi. Önümde 2,3 araba da yolun açılmasını bekliyordu. Bende bekledim biraz ama arkama da arabalar yığılınca oradanda çıkamadım mecbur bekliyordum yolun açılmasını. Çok uzun sürdü ama elimden bir şey gelmiyordu. Sonunda yol açıldı. Arabalarla konvoy halinde bir yere kadar gittik. Bir yerden sonra hiçbir araba yukarı yola çıkmadı. Zaten yol devam ediyor ama yol o kısımdan sonra çimenler doluydu. Yani bu yolu kimse kullanmıyordu. Yukarıda da o haraba evden başka hiçbir ev yoktu. Ben yukarı yola devam edince Arabalardaki herkes bana doğru şaşırmış ifade ile baktı. Diğer arabalar ise az geride ki aşağı yola sapıyorlardı.
    Yolda çok oyalandığım için akşam olması yakındı, hava zaten o zamanlarda erken kararıyordu. Gelmişken geri dönemezdim, nasıl cesaret ettim aklım almıyor bu işi ama arabayı çekip patika yolu yürümeye başladım. Hava alacakaranlığa döndü, Ezan okunmaya başladı, içimi uçsuz bucaksız bir korku kapladı, O anda tam virajı döndüğümde birde ne göreyim……
    Tarlaların etrafındaki çitlerin başındaki kargalar yeniden ışıklı fanus olmuş, O en son yıkık olarak gördüğümüz cadı kadının evi tıpkı diğer geldiğimiz zamanki gibi ışıklar saçıyordu pencerelerinden…

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır


    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    Tümünü Göster
    ···
  20. 254.
    +1
    Ayağa kalktım. Ben kalktığımda hemen yolu açtılar. Bana saygı duyuyor gibiydiler. Peki beni düne kadar öldürecek olan bu şerliler, neden beni korkutmamak için insan sureti ile gelip, birde bana saygı duyarcasına insani hareketler sergiliyorlardı? Kafamda her geçen saniye farklı ve bambaşka sorular oluşuyordu. içimden onların gitmesini istedim ve kalabalık bir anda yok oldu. Eve gittim babam ve dedem hala camideydi. Annemle oturduk, annem hep iyi misin-iyi misin diyip durdu. Bende dışarıda olanlardan hiç bahsetmedim. Korkum yoktu artık, olanlara alışmışmıydım, yada artık bu evlilik sayesinde onların gözünde bir statüye mi girdim bilmiyordum.
    Gece denem ve babam beni çok okudular. Babam hoca yı ve damadını 2. Kazığından dolayı çok sefer aradı, ama hiçbir aramamızda ulaşamadık. Gece olduğunda beni uyutmak istemediler. Gündüz uyu gece uyursan yine onları göreceksin diye beni uyutmama ya çalıştılar. Ama ben artık onları görmekten korkmuyordum. Zaten beni korkutacak surette gelmiyorlardı. Ama unuttuğum bir şey vardı ki o gece kafamda artık bir şeyler yerine oturacaktı, ama gördüklerim kapılacağım gafletinde fitilini ateşleyen olay olacaktı.
    O gece uykumun çok olduğunu söyledim. Zaten bana bir şey yapmak isteseler sizi yine uyuturlar dedim. Benim korkmadığımı anlamışlardı. Söylediklerimde mantıksız değildi. O gece annemle ben yerde, dedem ile babamda karşılıklı iki koltukta yattılar. Uyudum
    Gece nasıl uyudum bilmiyorum, Günlerin yorgunluğu idi beklide… Gece bir ses ile uyandım. Adımla seslendiler. Kalktım yatakta doğruldum. Karşımda pencere vardı. Burası yattığım yer değildi. Ben yatak odasında uyanmıştım. Pencerenin önüne ilk gördüğüm şerliler vardı. Bana neden insan suretinde görünmediler anlamadım. Beni korkutmaya çalışıyorlardı. Gözleri ateş saçıyor ve çok sinirli bir surat ifadeleri vardı. Korkmuyordum yinede, onca şeyden sonra bana korkunç gelmiyordu. O anda inanılmaz bir şey oldu. Akşam deponun üzerinde oturduğumda yanıma gelip sonra bana yol açan 100 lerce şerli bir anda oraya geldi. Karşımda duran ve beni korkutmaya çalışan 3 tane şerli yi kollarına girip ayakları yerden kegib bir şekilde camdan çıkıp gittiler. Beni korkutmak için gelenlerin acı çığlıkları hala kulaklarımdadır….

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    Tümünü Göster
    ···