/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 176.
    0
    Rezerve okurum bunu
    ···
  2. 177.
    0
    Rezervasyon 33
    ···
  3. 178.
    0
    Rezerved
    ···
  4. 179.
    0
    huur cocu hani bitiyodu
    ···
  5. 180.
    0
    Ban yedi aq
    ···
  6. 181.
    0
    Abine noldu aq bide gece garip oldu bi lan
    ···
  7. 182.
    0
    Rezerved
    ···
  8. 183.
    0
    Rezzers
    ···
  9. 184.
    0
    güzelse okunur
    ···
  10. 185.
    0
    Okurum la bunu ben 4 de kaldım
    ···
  11. 186.
    0
    Rezzzzzzzzz
    ···
  12. 187.
    0
    Cadı kadın öldü. Ben oradan apar topar çıktım. Hem bir korku hem de saçma sapan bir güven vardı içimde. Sanki her istediğimi yaptırabilecek ve istediğime güzel dersler verebileceğimi düşünmeye başlamıştım. Evden çıktığımda hemen patika yola doğru dönüp baktım. Işıklar hala duruyordu. Birkaç adım attıktan sonra o çitlerin başında ki fanuslar söndü. Arkama eve baktım evin ışıkları da tamamen söndü. O kadar karanlığın içinde kaldım ve arım atamaz hale geldim. Hava kapalıydı ve orada tek bir ışık bile yoktu, derken önümde yeşil bir bulutsu belirdi. Sanki bana rehberlik edecekmiş gibi…
    insan korkmuyor o zaman, birileri seni koruyor ve seviyor. Çok güzel bir şey kelime olarak… Ama beni seven bir insan değildi ve bu yaşananlar aslında bendeki olacak değişimin fitilini de ateşleyip beni gaflet dolu yıllar yaşamaya itecek olan olayların sadece başlangıcıydı.
    Arabanın yanına kadar bana eşlik etti bu bulutsu varlık. Arabaya bindim telefonumu açtım ve birkaç dakika sonra babam çıldırmış gibi aradı. Haksız değildi habersiz bir şeyler yapmaya kalkmıştım. Hemen eve varınca sorguya çektiler. Olanları anlattım fakat benim emrimde olan şerlilerden bahsetmedim. Bu aslında içten içe hoşuma giden ama o zamanlar sadece hoşuma gitmesi ile kalıp ilerisini düşünmediğim bir olaydı.
    Ertesi gün cadı kadının anlattıkları ışığında hoca ya bir ders vermek istedim. Eskiden hocanın bana bıraktığı kağıda yazdığı şey , bana okutmaya çalışıp ta ilk başta okuyamadığım not, aslında o kabileyi çağırmam için yapılmış olan bir not tu. Bu hocanın aklına gelirmiydi bilmemem ama bu sefer bunu hoca ya ızdırap vermek için çağıracağım, emrideki şerlileri çağırmak için kullanacaktım. O gün akşama kadar nasıl yapacağımı tasarladım. Herkes yattığında kiler e geçtim kapının arkasına havlu koydum ve camlı bölümleri kapattım. mum yaktım. Onlardan küçük bir yıldız oluşturacak şekilde dizdim. Top kağıdımın aynısını yazıp onu suyun içine koydum. Diğer kağıdı da elimde okumak için aldım. Mumları yaktım ve okumaya başladım.
    Ezha…… re…….. . . cinin………leştau………..r
    Fe…… gaybe……….rasasi………….şer i ….. zu..la
    Mumlar alevlenmeye başladı ve duvarda gölgeler oluşmaya başladı. Yıldız şeklinin en başında ki mum aşırı bir ateş çıkardı ve sanki zippo çakmakları düşünün, onun gibi hızlı bir ateş ve 20 santim e ulaştı boyu. Mum tamamen eridi.

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    Tümünü Göster
    ···
  13. 188.
    0
    Şimdi burada 3,4 tane dalkavuk yorum yapmış. Dün rahatsızlandığım için yazamadım. Yazar tıkanması yaşıyor demişler. Ben yazar değilim.
    Tehdit etti demişler ben kimseyi tehdit etmedim. Aksine size her şeyi yazmıyorum okursanız kendinizi ritüelin in içinde bulursunuz diye.
    Biri demiş ki ; Bunlara inanacak kuş beyinli varmıdır demiş. Benim yazdıklarıma inanmayın. Kim ne derse desin inanmayın. Peki soruyorum. Bana yada bir başkasına inanmamış olman, bu olayların gerçekliğini değiştirir mi? Eleştiri yapacaklar tabi yapsın. Ben karışık yazar dırım yada imla kuralları yoktur. Adam derki düzgün yaz anlayamıyoruz. Başım üstüne ...
    Ama burada gelipte yazar tripleri atıyor diyen varsa durmasın burada.Ben burada en başta ne dedim. 1 kişi bile dinlese anlatacağım. Şimdi dinlemeyecek olanlar sessizce uzaklaşsın.
    Ha birde duaları at diyenler var. Ben bunları bir yerimden uydurmadım. Gizli ilimler hazinesi diye bir kitap var. O kitap eski bir kitap, yeni baskıları var 5 kuruş vermeyin onlar gerçek değil. Bulun o kitabı her şey yazıyor. Cinlere hükmetmek isteyen kardeşler varsa aranızda hemen kendine gelsin. Dünün hükümdarı bugünün hizmetkarı olur. Bunu ben yazdıkça anlayacaksınız. Buradan çıkaracağınız çok ders olacak.

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    hikayeyi çalan huur çocuğuna pirim vermeyin orijinali buradadır

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    ···
  14. 189.
    0
    Dedem olanları görünce sesi titreye titreye , sesli sesli dua okumaya başladı. Dedem okumaya başladığında her şey durdu. Onların tamamı olduğu yerde çakıldı kaldı. Tek bir hareket dahi etmiyor ama oradan da ayrılmıyorlardı. Dedemin sesi kısılmaya başladı. Sanki biri boğazına bastırıyor gibiydi. Nefesi gidiyordu gözlerimin içine baktı bana döndü, Dede dedeeee dur dur diye bağırdım ben sureleri okumaya başladım. Ben okuduğumda sanki duman oldular. Tıpkı o mutfakta gördüğüm gibi sadece iz gibi bir şey kalmıştı. Dedem düzelmeye başladı, sürekli nas suresini okumaya başladı. Şok a girmişti gözleri kocaman olmuştu, Susmuyordu şok un etkisi ile hiç beni duymuyordu tekrar ediyordu. Hemen mutfağa koştum sürahide su vardı onu aldım başından aşağı döktüm o an sustu dede dede diye bağırdım Allah rızası için kendine gel dedim. Dedeme bir şey olacak diye çok korktum, Bunlar benim yüzümden olmuştu. Onunda başını bu dertlere sokacaktım . Durup dururken adamında hayatının içine etmiştim.
    Biraz kendine gelir gibi oldu. Kekeleye kekeleye bana sanki ben görmemişim gibi gördüklerini anlatmaya başlamıştı. Ama gördüğümüz şeyler aynı şeyler değildi. Ben sadece kara kara uzunlu kısalı gölgeler gördüm , Dedem ise bana bahsettiği küt saçları, yana uzun gözleri, içe yumuk kulaklar ve boyu çok kısa belleri büyük iki büklüm şerlilerin oynadıklarını söylemişti. Aralarında Kara çarşaf ile dönen çemberin tam ortasında oturan bir şerlinin olduğunu ve düğün yaptıklarından bahsetti.
    ···
  15. 190.
    0
    Gece olduğunda yatmıştım tekrar dedem kendi yatağı da yatıyordu. Ben ise yan taraf ki odada yatıyordum ama odalar arasında kapı yoktu. Gece bir rüya gördüm. Aslında rüya olduğundan ben hala emin değilim. Gece rüyamda yatağımdan kalktım. Yattığım yataktan…
    Cama vuran güneş gibi bir ışık vardı. Sabah oldu sanıyordum rüyamda. Kalkıp perdeleri açtım ama hava kap karanlık camın az ilerisinde ki ağacın gövdesinde sallanan uzun çok farklı bir ışık vardı. Sap sarı güneş gibi ışıtıyordu.
    Kafamı sağ tarafa çevirdiğimde dedemlerin harmanında ( bahçesinde ) tıpkı evine gittiğimiz cadı diye tabir ettiğim kadının orda ki gibi uzunlu kısalı gölgeler senkronize bir şekilde dönüyorlardı, çember olmuşlardı. Bir tane kısa boylu sivri kulaklı dili üçgen gibi ve ayakları ters olan şerli cama yaklaştı. Sesi o kadar çekiciydi ki beni dışarı çağırdı. Sende bize katıl dedi. Bu konuşmanın tamamı Türkçe oldu. Bende tamam geliyorum dedim, çok ama çok iyi hatırlıyorum. Sonra çıkmak için dedemin yattığı odadan geçmem gerekiyordu tam geçerken dedem uyandı. (Bakın bu anlattığım rüya) sonra dedem nereye dedi, dışarı çağırdılar çıkıyorum dedim. Dedem bana bir tokat attı ben uyandım. …..
    Uyandığımda aynı pozisyondaydık .. Ben ayakta dedem benim yanımdaydı.. Bu rüyamıydı yada gerçek miydi ? Ben bilincimi tamamen kaybetmiş miydim ? Bilmiyorum. Resmen beynim uyuyor bedenim ele geçirilmişti.
    Dedem ben uyanınca, ne olduğunu anlat dedi. Cama gel dedim direkt cama baktık dedem ışığı görünce bu ne Allah Allaaaahh Bismilaaahh dedi ….
    O çok korkmuştu ama bana hala dışarı çıkmak gerçekten oraya katılmak cazip geliyordu.
    Dedeme birde buraya bak dedim dedemde benim gördüklerimin aynısını gördü ama sayıları fazlalaşmıştı 2 daire şeklinde dönüyorlardı.
    işin şu an bana tuhaf gelen tarafı ise… Sanki ben oraya aitmişim gibi, hiç ama hiç korkmuyor olmamdı…


    huur ÇOCUĞU BU ŞEKiLDE KOPYALAYIP YAPIŞTIRIYOR. HiKAYENiN ORJiNALi iÇiN LiNK E TIKLATIN

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/
    ···
  16. 191.
    0
    Büyük dedemle beraber kalmaya başladık. Aslında rahatta ettim. Yaşına rağmen eski aşçı olduğu için çok güzel yemekler yapıyordu. Beni köy yemekleri pek sevmez zannedip et, kıyma tavuk … meyveler vs… evi doldurmuştu.
    ilk birkaç gün beni her sabah ve akşam okudu. Her şey iyiydi gayette rahattım kafa dinliyordum. Okumaları da etk ediyordu ki her okuduğunda içim ferahlıyordu. Beraber her namaz vaktinde cemaat olup namaz kıldık. Köy işleri vardı odun kesme, kesilenleri evin altında ki depo ya taşımak gibi işler idi işte, bunlara yardım ettim.
    Annem ne büyük ananem de bizde kalıyorlardı. Onlar da da herhangi enteresan bir olay olmamış gayet rahatlardı. Benim de tek sıkıntım telefonumun şarj cihazını yanıma almamış olup orada şarjsız kalmamdı. Babamdan istedim bir gün sonra marketten ekgibte görüp gelmişti. Babam iyi olmama çok sevinmişti, Sen kal burada rahat ediyorsan dedi, zaten de gitmeye niyetim yoktu. Babam eve döndüğü akşam annem ve büyük ananem evde bu konuları konuşurken evin içindeki muskaları nereden bulduğumuzu merak etmiş annemde göstermiş.
    Işıkları yakıp kırık tahtayı kaldırmış annem ve ananemde eğilip baktığında birde ne görsün…..
    Tahtanın altıda sayısını bilmediğimiz kadar muska daha bulmuş elini sokup hepsini çıkarmış ve hemen babama haber vermişler . Babamda beni arayıp dedeme söylememi istedi. Çok tedirgin olmaya başlamıştık artık. O muskaları oraya koyacak kimse de yoktu evde. Artık iş çığırından çıkmaya başlamıştı. O gece dedem beni çok okudu, Daha farklı şeyler okudu. Ama gece hiçbir faydası olmadığını anlayacağım dan haberim yoktu…
    ···
  17. 192.
    0
    Büyük Dedem e dün geceki yaşadığım olayı araba da anlattım. Büyük dedemde artık bu duruma çok üzülüyordu ve gerçekten üzüldüğü gözlerinin içindeki yaşlı bakışlarından, o kızaran ve sulanan gözlerinden belli oluyordu. Adamın yaşadığı köye vardık. Evini tam bilmediğimiz için yolda rastladığımız insanlara sorduk ve sonunda adamın evinin yakınına geldik. Evi biraz tepede olduğu için arabalar çıkmıyordu. Patika bir yoldan ilerledikten sonra adamın evine vardık.
    Ahşap kapısı vardı ve evinin altında ahırı vardı. Ortalık pek temiz değildi mısır talaşları ve inek dışkısına basmamak için zor vardık evin önüne….
    Biz kapıyı çaldığımızda içeride kimse yoktu. Büyük dedem, kapı açılmayınca adama ismi ile seslendi. O arada evin altındaki ahır dan adamın karısı çıktı elinde, süt sağdığı bakraç vardı. Büyük dedemi ve bizi tanımadığın dan siz kimsiniz diye sordu .
    Dedem kocasının arkadaşı olduğunu söyledi. Adam evde uyuyormuş…
    Karısı kulağı işitmez onun az bek ( Yüksek ses ile ) konuşacaksın dedi ve kendisi çağırdı. Cama baktı gel seni soruyorlar dedi. Dedemi tanıdığı için hemen aşağı geldi önce dedem ile sonra babam ile tokalaştı. Bana sıra geldiğinde duraksadı sadece gözümün içine baktı. Ben elimi uzattım pek uzatası yokmuş gibi davrandı istemeden olsa da sıktı elimi.
    Dedeme senin torunun mu diye sordu… Dedem de torununun oğlu olduğumu söyledi. Adam bizi içeri almaya pek niyetli değil gibiydi. Dışarısı da zaten soğuktu ama adam bir türlü davet etmedi. Karısı haydin içeri geçelim dedi. Adam bana baktı….
    Sen deden e okundun mu dedi bir anda. Sanki gözüme baktığında neden geldiğimizi anlamıştı. Dedem de lafa girdi, işte birde sen oku diye getirdik dedi. Adam açık sözlü kıvırmayan biriydi. Kusura bakmayın ben okuyamam , Hocalık eskiden di , beni artık zayıf görüp benimle oynuyorlar , Bu çocukta güçlü bir etki bırakmışlar ben okuyamam dedi.
    Dedem eskiden çok fazla bu işlerle ilgilenmiş olan arkadaşına kızdı. Bize gelince mi böyle oldu dedi ve birbirine küser gibi oldular. Daha fazla kalmadık orda kısa sürede ayrıldık. Bende artık içimden sanırım kurtuluşum olmayacak diye düşünmeye başlamıştım.
    Daha sonra dedemi köye bırakmak için yola çıktığımızda dedem bizde kal ben seni iyi edeceğim dedi. Babama sen git dedi bana bırakın dedi zaten alıp gitseniz orada da pek iyi şeyler olmuyor, sen yengeni de torunumun yanına al git dedi. Büyük dedem eşini de babamla beraber annemin yanına göndermişti. Sonra ananem ler den anemide alıp köye gitmişler. Ben ise büyük dedemle onlarda kalmaya başladım.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 193.
    0
    Büyük dedem olanları anlattıktan sonra beni bir arkadaşına zütürmek istediğini söyledi. Babana da sor ona göre izin al öyle gidelim dedi. Belki bir çare bulur o dedi…
    Babamı aradım babam durumu anlattım ve izin gününde gelebileceğini söyledi . Bu yüzden biraz daha ananemler de kalacaktık. Büyük dede o sıralar köyüne gitti ve babamın o izin gününde gitmek için sözleştik. Ananemler de kaldığım o gecede son gördüğüm rüyanın aynısını gördüm. Yine uzaktan izliyordum.. izlediklerim insandı fakat yaklaştığımda ayakları tersti. Beni fark edip tekrardan yanıma gelmişlerdi… Kısacası aynı rüyayı görmüştüm. Hemen uyandım sendeledim nerede olduğumu şaşırdım . Ananemler de olduğumu bile unutmuştum. Kendimi taa ilk zamanki yaşadığımız evde zannediyordum çünkü odanın şekli neredeyse aynıydı . Karanlıkta eski evin olduğu yerdeki ışıkları aradım bulamıyordum prizi delirecektim artık hal bu ki karşı koltukta annem yatıyordu ama ben fark edemiyordum. Sonra aklım başıma geldi hatırladım nerede olduğumu telefonumun tuşuna basıp ışığını yaktım ve odanın prizini bulup açtığımda karşımda arkası dönük bekleyen çarşaflı şerli vardı.
    Annemde oda da yatıyordu. ilkkez yanımda bizden biri varken tam akrşımda dikliyordu. Anneme seslenmek istedim ama benim dilim geri kaçıyordu. Sanki hocanın beni ilk okuduğu zamandaki gibi, neredeyse boğulacakmışım gibi oluyordum ses çıkmıyordu ağzımdan. Ben o haldeyken bir anda gözden kayboldu. Yok oldu gitti..
    Olanları anneme anlattım hemen ananemde geldi. Gecenin o saatinde babamı aradık adam izin gününü beklemeden apar topar gecenin bir yarısı ananemlere geldi. Yarın sabah büyük dedenin dediği yere gidelim dedi. Sabaha kadar yine bekledik. Sabah gidip büyük dedemi de köyünden alıp arkadaşına doğru yola koyulduk.
    ···
  19. 194.
    0
    Annesi ağlayarak oğlunu aradı.
    Bunları neden yaptığını sordu sitemkar olarak bağırıyordu. Annesi trans a geçmiş gibiydi o o durumdayken telefonu alım ben konuşacaktım ki benim sesimi duyunca telefonu yüzüme kapattı. Tekrar tekrar aradım ama telefonunu kapatmıştı arayamadık.
    O kadar berbat bir durumda iken birde kadını sakinleştirip oradan çıktık. Arabada babam sürekli hocayı da damadını da arayıp durdu ama telefonları çalmıyordu.
    Ben artık eve geldiğimizde bu kadar durumda olduğunu öğrendikten sonra uyuyamaz olmuştum. Babam birkaç gün daha araştırmaya çalıştı ama ne hoca ne de damadından iz yoktu.
    Etrafa da duyuramadık ki bu olayları el aleme duyurmak istemedik. Kendi kendimize çözmeye çalışıyorduk.
    Aradan bir 10 15 gün geçti o zaman boyunca geceleri oturup gündüzleri uyumaya başlamıştım artık korkular tüm bedenimi ele geçirmişti ama bir yandan da o şerli varlıklar ile yüzleşmek istiyordum.
    O kadar zaman boyunca birde annemin bu durumlar yüzünden olduğu hastalıklar ile uğraşmiştik. Annem panik atak olmuştu ve ağır ilaçlar yiyordu. Bende kafam kötü olduğunda hep gizli gizli o kafa yapan ilaçlardan aldım, bende kullandım.
    Okulda sınav zamanı gelmişti ben gidemiyordum. Gitmeye de niyetim yoktu, artık okul umurumda değildi. Tüm sınavlardan kalmıştım ama oradaki ev arkadaşımla arada konuşuyorduk.
    Gelmemi bekliyordu ama olayları ona anlattım sonra gelmemi pekte istemiyor gibi konuştu zaten…
    Kim böyle bir insanla aynı evde yaşamak isterdi ki ?
    O zamanlarda bir gün ananem beni çağırdı annenle ikiniz biraz burada kalın dedi. Olanların son ayrıntılarını babasından öğrenmişti ve annemle biz ananemler e şehre gittik. Babam görevli olduğu için kalmak zorundaydı. Gönlüm razı olmasa da babamı yalnız bırakmak zorundaydık.
    Orda kaldığım dönemde hiçbir olay ile karşılaşmadım . Bir kaç gün sonra büyük dede oraya geldi. Aslında benim orada olduğumu bildiği için gelmişti. Onlara gittiğimizde muskaların yazdığı kağıtları vs.. orada bırakmıştık olayların şoku ile, o da daha fazla inceleme fırsatı bulmuş ve başka şeyler öğrenmişti.
    Bizi bu işlere sokan hoca , not defterine yazdığı , bana okutmaya çalıştığı şey, onun olan , ona musallat olan şerlileri, benim başıma yıkmak için yazmış. Ben onu okuduğumda şerlileri çağırırmışım. Ben onu okuduğumda o yüzden onlar oraya gelmişler ve hepsi birlikte gelmişler. 10 tane musallat olan şerli ile 1 tane bana aşık ettiği ….
    Tümünü Göster
    ···
  20. 195.
    0
    Hemen neler olduğunu sordum ve …
    Oğlum bunların her biri bir kafir şerli yi temsil ediyor .. Burada 11 tane muska var ve 10 tanesini sana düşman bir tanesinide sana aşık edip başına musallat etmiş.
    Gidin o şerefsizi bulun bunu nasıl yaptı ise Geri o çevirecek dedi.
    Bende hocanın kaçtığını ve başımızdan geçen tüm olayları anlattım. Muskaları gizlice oraya sana tuzak kurmak için yapmış dedi. Bunu neden yaptı bir husumetmi oldu dedi. Hiç bir şey olmamıştı. Benimle ilk kez bu vesile ile tanışmıştı. Bir insan nasıl bu kadar günahı üzerine alıp, bana ve aileme hayatı zehir edip bizi böyle bırakabilirdi ?
    Büyük dedem beni okudu sadece okudu yapabileceğim bir şey yok dedi. Aklına mukayyet ol oğlum seni çağırılan yerlere gitme dedi. Hiç rüyanda düğün gördün mü dedi.
    Evet tabi ki gördüm hem de kaç kere gördüm beni kurtar dedim ama elinden hiç bir şey gelemeyeceği bakışı atıp gözleri sulu sulu gözlerime baktı. Koca ayam ağlıyordu göz yaşlarını görünce bende ağladım sakalları ıslak göz yaşları ile birbirine yapışıyordu. Çok ama çok üzüldüm inanın anlatamam….
    Çıktı yola babam hocayı arayalım dedi o köyde telefon iyi çekmiyordu biraz iyi çeken bir yerde hocayı aradı ama telefonu hep kapalıydı, ulaşamıyorduk. Babam çok sinirliydi damadın evini tarid ettim oraya gittik . Apartmanın önüne vardığımızda damadın arabası yoktu. Arabadan inip o anki gerginlik ile apartman kapısı açılsın diye tüm zillere bastım ve kapı açıldı. Hemen onların kapısına koştum, babamda peşimden geldi ben kapıyı önce açtırdım kapıyı damadın annesi açtı.
    Beni tanıdığı için şaşırmadı ama terli ve nefes nefese olduğumu görünce biri beni kovalıyor sanmış noldu kim kovalıyor seni içeri gel dedi. Arkamdan babamında gelmesini bekledim babam çok sinirliydi nezaket felan dinlemeden kadına bağırdı. Nerde o O… çocuğu dedi , ama damadın annesi olduğunu bilmiyordu. Kadın şaşırdı ben dedim sana anlatacaklarım var dedim. Kadının bir şeyden haberi olmadığı belliydi. Bizi içeri aldı ve anlatmaya başladım başımdan geçenleri…
    Kadın hayret içinde beni dinledi. Oğlunun böyle bir işin içinde olması onu çok üzdü kadın kendini ağıt yakarak resmen parçaladı. Bizde zaten yaşlı kadın ölür mölür kalp krizi geçirir diye biraz sakin konuşmaya başladık..
    Kadın oğlum demek bu yüzden gelini çoluğu çocuğu alıp apart topar gitti dedi…
    Damat istanbul da iş buldum diye bir gecede pılını pırtığını toplayıp kaçmış , annesinde o şekilde yapa yalnız bırakıp kaçmıştı.
    Tümünü Göster
    ···