1. 26.
    0
    şimdi sıkı durun panpalar :

    (Say:169)“Size, Yüce Ekselansları, şunu söylüyoruz ki 32., 31. ve 30. derecelerden kardeşlerimize şunları tekrarlayınız: Yüksek dereceden Masonluk inisiyeleri olan bizler, hepimiz, Lucifer doktrininin saflığını korumalıyız. Eğer Lucifer (Seytan), Tanrı olmasaydı, Hıristiyanların Tanrısı, yaptıkları zalimliği, hainliği ve insana karşı nefreti yansıtan, barbarlığıyla bilimi aşağılayan Adonay ve rahipleri O’nu karalamaya çalışırlar mıydı? Evet, Lucifer, Tanrı’dır ve ne yazık ki Adonay da Tanrı’dır. Dinsel felsefe tüm saflığı ve gerçekliğiyle, Lucifer ve Adonay’ın eşit olduğunu vurgular.” (Say:6)
    ···
  2. 27.
    0
    “ Kudüs’teki tapınak yıkıldığı için inşa edilmesi gereken o tapınak, dünya üzerindeki tüm masonların tek düşünce altında birleştiren bir anıttır. Saçma sapan savaşların, ırk ve sınıf ayırımının, toplum dışına itilmelerin yaşanmayacağı, insan ırkının kökenindeki teklik tanıyacağı yeni bir sosyal düzenin başlayacağı yerdir. Her inisiyenin kendini adamaya ve taşları döşemek için elinden geleni yapmaya yemin ettiği, asırlardır süren gizli bir iştir bu”( Say:108) ”Bizi iyi ve kötüyü bilme ağacının meyvesini yememiz için kandıran kötücül yılan, belli bir güdüyü simgeler. Bu gizli teşvik, bütün gelişimin ve gerek insanları ve gerekse grupları içine alan fetihlerin, keşiflerin, icatların başlangıcıdır. (Say:125)
    ···
  3. 28.
    0
    Ne ilginçtir ki yüzyıllardır tek Tanrı anlayışını sürdüren Yahudiler arasında Şeytan sinsi bir şekilde gizlice kendini asıl Tanrı seviyesine yükseltebilmiş, tüm insanlığa saptıracak ve hükmedecek hedefte bir hayli ilerlemiş. Gercek Anti-Chirist/Deccal anlayışı bu olsa gerek. Bakın ünlü Yahudi yazar Kudüs Üniversitesi profesörü Israel Shahak Türkçeye de terçüme edilen “Yahudi Tarihi- Yahudi Dini“ isimli eserinin 68-72 Sayfalarında bu konular hakkında neler yazmaktadır:
    ···
  4. 29.
    0
    “Tek tanrıcı anlayışın çürüyüşü (Yahudilikte), XII. yüzyıl ile XIII. Yüzyıllarda gelişen Yahudi Mistisizmi (Kabala) aracılığı ile başlamış ve XVI. yüzyıl’ın sonlarına kadar tüm Yahudi toplumlarını kuşatacak şekilde mutlak zaferini kazanmıştır. Kabala’ya göre, evren tek bir tanrının değil değişik karakter ve etkilere sahip birkaç tanrının yönetimindedir. Asıl Tanrı’dan ilk olarak “Bilgelik” ya da “Baba” olarak isimlendirilen erkek bir tanrı, daha sonra da “Bilgi” ya da “Anne” diye isimlendirilen bir tanrıça doğar. Bu ikisinin evliliğinden de, bir çift genç tanrı doğar: Erkek olan “Kutsanmış Kişi” olarak isimlendirilirken, onun kız kardeşi ise “Kutsanmış Kadın ya da “Allah’ın tecellisi-Shekhinah” veya kraliçe gibi isimlerle nitelendirilmişti. Öncelikle, bu Kabbalistik sistem hakkında ne söylenirse söylensin, onun kesinlikle tek tanrılı (Monoteist) olduğu söylenemez; o zaman Hinduizmin ya da geç dönem Greko-Romen dininin veya anatik Mısır dinlerinin de tek tanrılı olduğunu kabul etmeye hazır olmak gerek.
    ···
  5. 30.
    0
    Yazar kitabının bu satırlarında, Kabala inancında bu iki kardeş tanrının birbirlerinden, şeytanın kandırmasıyla ayrı düştüğü ve şeytanla yattıkları, cinsel birleşmeleri için Yahudilerin ibadetleriyle bu birleşmeye yardımcı olmaları anlatmaktadır. Bu iş için şeytana da dua ettikleri anlatılmaktadır. Şimdi de ingiliz yazar Nesta H. Webster “Ancient Secret Tradition” (Antik Gizli Gelenek) adlı makalesinde, Kabala hakkında yazdıklarını okuyalım;“Büyücülük, bildiğimiz kadarıyla, Filistin’in israiloğulları tarafından işgal edilmesinden önce, Kenanlılar tarafından uygulanıyordu. Mısır, Hindistan ve Yunanistan da kendi kahinlerine ve büyücülerine sahipti. Tevrat’ta büyücülük aleyhinde yapılmış lanetlemelere karşı, Yahudiler, bu uyarıları göz ardı ederek, bu öğretiye kendilerini bulaştırdılar ve sahip oldukları kutsal geleneği, diğer ırklardan aldıkları büyüsel düşüncelerle karıştırdılar.
    ···
  6. 31.
    0
    Dolayısıyla, Kabala karşıtlarının, Kabala’nın saf bir Yahudi kökenden gelmediği şeklindeki itirazlarının haklı temeli vardır.” (Ancient Secret Tradition, Secret Societies And Subversive Movements, Nesta Webster, Boswell Publishing Co., Ltd., London, 1924)

    Gerçi bu gruplardan farklı düşünen Kabalacı gruplarda vardır. Gerçekte maddi hırslardan uzak olmaya çalışarak, nefsinin kulu olmaktan kurtulup, samimi bir şekilde Allah’ı arayan bir düşüncenin insanlığa bir zararı olamaz.
    ···
  7. 32.
    0
    Sorun, bütün uğraşıları hayat ağacının meyvelerinden yararlanıp, Tanrı gibi olma, böylece dünyaya ve insanlığa hükmetme hırsında olanlarda. Yani nasıl dinleri kendi amaçları için saptıranlar varsa, burada da ayni sorun daha fazlasıyla bulunmakta. Şeytani düşüncenin amacı, her şeyi kendi çıkarları için dejenere etmektir. Bu guruplarda benzet-benzeme prensibi vardır demiştik. Böylece birçok ülkelerde yaşadıkları toplumun dinine rahatlıkla girerler. Hz. isa döneminde zalim Roma’yı Hıristiyanlıkla dize getirmişlerdir.
    ···
  8. 33.
    0
    toparlicam sonunu bekleyin az işim var döneceğim.
    ···
  9. 34.
    0
    http://www.dailymotion.co...minati-deyifre_shortfilms
    01.35 saniye kuruluş aşaması bitti ve artık kurulmak üzere diyo 7 gün sonra herşey değişecek

    http://storyoftheillumina...11/illuminatorg-vol2.html
    ···
  10. 35.
    0
    Bunu Yahudi yazar Marcus Eli Ravage, Century dergisinin Ocak-Şubat 1928 sayısındaki iki makalesinde itiraf eder. Bu yazara göre Hıristiyanlık kasıtlı olarak Roma toplum anlayışına uydurularak, Romalılar tarafından kolayca kabul görecek hale döndürülerek, hem Hz. isa’nın öğretilerinden kurtuldular, hem de Roma etkisizleştirilmiş oldu. Zaten Pavlus’un yaşdıbına bakarsak, başta isa’ya düşman. Hz. isa’nın ölümünden sonra birden “isa’yı gördüm. Bana vahiyler gönderiyor” diyerek, Hz. isa’nın öğretilerine ters, Romalıların öğretilerine yakın bir anlayışta din sunuyor.
    ···
  11. 36.
    0
    Bu yüzden Hz. isa’nın gerçek havarileriyle çatışmaya giriyor. Böylece Tevrat’ın aslını bozan Yahudiler ve özellikle Kabalacılar, Hz. isa’nın doğru öğretilerini de, aynen Tevrat’ta olduğu gibi, yine aslından saptırmışlardır. Yani bir taşta iki kuşu vurmuş oluyor. Zaten Pavlus’un mektupları baştan aşağı batıni-ezotorik yorumlardan oluşur. Teslis ise tam bir Kabalacı tanrı anlayışıdır. Kurtarıcı Mesih anlayışının temeli de yine Kabala’dır. Ayni yazar Yuhanna’nın Vahyi içinde yine Kabalistik anlayışla Roma’nın yıkılışını anlatarak, Yahudilere ümit verdiğini yazmaktadır. incil’in bu son bölümü günümüzde Mesih’in gelişi ve Armagedon Savaşı kehanetlerinin temelini oluşturur .37
    ···
  12. 37.
    0
    Bu anlayıştaki bir kısım Kabalacılar ortaçağda Tapınak Şövalyeleriyle, daha sonra Masonluk olarak tekrar örgütlenmişlerdir. Ayrıca 17. yüzyılda Martin Luther’le Hıristiyan dinine sızıldığını ve böylece Protestan hareketinin başlatıldığı görülür. Protestanlıkla önceleri samimi duygularla başlayan Kutsal Kitaba dönüş hareketi daha sonra yön değiştirerek, sonunda Evanjelizm’le tam bir Yahudileştirme hareketine dönüşmüştür. Protestan önderleri iyice irdelenirse çoğunun gizli Yahudi olduğu görülecektir. Martin Luther’in hocası Reuchlin tam bir Hıristiyan Kabalacısıydı. Kabalacılar için Martin Luther “Mesih’in yolu açan adam” olarak tanımlanır.
    ···
  13. 38.
    0
    Protestanlıkla öncelikle, Yahudileşmenin ve Kapitalizmin önünde büyük engel olan Katolik Papa otoritesi tamamen yıkıldı. Şimdi sıra Hıristiyanlığın tamamen yok edilmesinde. Gerçi Papalığın tarihteki uygulamalarının savunulacak bir tarafı yok ve Hıristiyanlığın bu tasfiyeye dayanacak sağlam temelleri de, daha Pavlus döneminde yok edilmişti. Bu insanlar istedikleri bir gün, Hz. isa’nın gerçek bir insan olduğu tüm dünyaya kabul ettirecek delillere sahip. Günü gelince israil’den bu deliller tüm dünyaya sunulacak.
    ···
  14. 39.
    0
    Bunun ki lise de farkındadır sanırım. 1995 yılına kadar israil’i tanımayan Vatikan, 1995 yılında bu delillerle tanımaya mecbur bırakıldı.38 Samimi Hıristiyanlar için son derece önemli bir gerçek daha var o da şudur; incil veya Tevrat’ın aslı nerede. Hz. isa döneminden, şimdiki Siyonizme dönmüş Yahudilik, daha fazla hak yolda mıdır? Hz. isa’nın tenkit ettiği Yahudilik, şimdi daha doğru bir Tevrat anlayışına mı sahip? Bu geri dönüş Hz. isa’nın tenkit ettiği yanlışlara tekrar dönmek değil midir? Böylece Yahudiler Hıristiyanlığı, Yahudiliğin içinde asimile edip, kendilerine muhalefetten tamamen kurtulmuş olmuyorlar mı? Bu da iyi düşünülmelidir. Kozmik Kitapçılık yayınları tarafında yayınlanmış “isa ve Mistik Kabala” isimli eserde Hz. isa’nın Kabalacı bir haham olduğundan bahsedilir. Bu eserin 205. sayfasından okuyalım:

    ”Eğer isa Mesih Kabalanın kaynağı ise, o zaman Kabala da Hıristiyan’dır”
    ···
  15. 40.
    0
    Bu eserde Hıristiyanlığın temelinin Kabala olduğu ispatlanmaya çalışılmıştır. Tevrat’ta ismi geçen büyük peygamberlerin yaptıkları yanlışlıkları okuyan bir kişi, böyle bir dinin peşinden nasıl gider veya böyle kutsal kişilerin bu haltları işleyeceğine ihtimal verir mi? Birilerinin bu kutsal kişilerin saygınlığına gölge düşürüp, günahı kutsallaştırmak için sarf ettikleri çabayı anlamaz mı? Bu çabaların sonucunda hangi Tanrı’ya hizmet edildiğinin farkına varmaz mı? Neden Yahudi Mistizmi’nde öteki dünya yoktur? Neden Cennet, Mesih’in gelmesiyle bu dünyada kurulacaktır?
    ···
  16. 41.
    0
    Kabala’nın dönüşünü hazırlamaya çalıştığı Mesih’in kimdir? ASLINDA KABALA, MUSA DiNi VE DiĞER SEMAVi DiNLERi REDDEDEN BUNLARIN YERiNE ALTERNATiF BiR DiN OLMA ÇABASINDADIR. Kabalacılar her ne kadar Yahudi kökenli olsalar da, gerçekte Tevrat’ta dahil hiçbir dini kitabı, peygamberi ve vahyi kabul etmezler. Onlar Tanrıya bu dünyada ulaşılacağına inanırlar. Kabalacılık saf Musa Dinini de tasfiye etmektedir. Saf bir şekilde nefsini kötülüklerden koruyup Tanrıya yakın olmaya çalışan, Hıristiyan ve Musa Dini’nden olup hoşgörü içinde birlikte yaşamayı amaçlayanlar bunlara dikkat etmelidir. işin içine bir de Siyonizm dahil edilmiştir. “illuminati” isimli eserin Hıristiyan yazarı Texe Marrs bakın bu konuda ne tespitler yapıyor:
    ···
  17. 42.
    0
    ”Başkenti Kudüs olacak şekilde, bir dünya hükümeti hatta dünya imparatorluğu kurmak için çalışıyorlar. Siyonizm’i yüceltiyor, Yahudilerin büyük tapınağını yeniden inşa etmeyi ama aslında bunları yaparken, ne Tevrat’ı ne Musa’nın Şeriatı’nı, ne de Mesih, Hz. isa’yı şereflendiriyorlar. Hıristiyanlar, yurtseverler ve milliyetçiler için kafalarında planladıkları şeyi düşünmek bile dehşet verici. Eğer bu adamların planları gerçekleşirse israil ve Yahudiler de bundan çok zarar çekecekler. Dünyadaki büyük dinler, insanı hayrete düşüren iğrençlikte şeytani bir din oluşturmak için okült mezheplerle birleşerek bir sentez haline geldiğinde, Ortodoks Yahudiliği de sona ermiş olacak” 39
    ···
  18. 43.
    0
    Yazar bu grupların neden Kudüs ve Tapınakla ilgilendiklerinin çok farkında. Musa Diniyle ve Hıristiyanlıkla bir ilgilerinin olmadığının altına çizmektedir. Samimi Musa Dininde olan Yahudilerin, Siyonizm’le nereye doğru yol aldıklarını sorgulamaları gerek. Bizim burada samimi dindar insanlara diyecek bir şeyimiz yok. Çünkü bu din gerek Siyonizm’le gerekse Kabalacılıkla aslından bir hayli uzaklaştırılmış durumda. Bu durumu fark ederek israil Devletinin kuruluşunu onaylamayan gerçek dindar Hahamlardan bahsetmiştik.
    ···
  19. 44.
    0
    Günümüzde ise Protestanlık Evanjelik anlayışla tam bir Hıristiyan Siyonizm’ine dönüşmüştür. Geriye en büyük engel islam kaldı. Nedense Hz. muhafazid hariç bütün peygamberler, hep bu aydınlanmış Kabala geleneğiyle yetişmiş oldukları belirtilir. Kabalacıların islam’da yalnız ismaililer, Haşhaşiler gibi Şii guruplarla ilişkileri görülür. Şiilerde 12 imam ve tekrar geri kurtuluş için gelecek kayıp imam Mehdi, Mesih anlayışının bir ürünü olduğu açıkça görülmektedir. islam’ın ilk dönem fitne hareketinin içindeki önemli şahsiyetin Yahudi Abdullah ibni Sebe olması, bazı konularda bizlere ip ucu vermektedir. Abdullah ibni Sebe ekibinin Hz. Ali’yi hemen Tanrılaştırarak, islam’da ilk büyük Şii ayrılığın doğmasında son derece büyük etkileri vardır. Tabi günümüzde Şii gurup, şu an başlarına büyük bela olmuştur
    ···
  20. 45.
    0
    Şimdi gelelim islam Protestanlığına ve şu meşhur Mesih Sabetay Sevi’ye. Mesih konusu işlenecekte, bu önemli şahsiyetten bahsetmemek olmaz. Bu şahsiyetin ve ona mürid olmuş kişilerin ülkemiz geçmişinde çok önemli rolleri olmuştur. Sabetay Sevi (1626-1676) izmir’de doğmuş, Talmud ve Kabala eğitimi almış, genç yaşta bazı meczup halleriyle dikkat çekmiştir. Kabala’dan Mesih’in geliş tarihi olarak 1666 yılını ortaya atmış ve Mesihliğini ilan etmiştir. Günahın kutsallığı ilan eden Sabetay Sevi’nin uygulamalarından, Kabalanın Mesihi’nin Tevrat’tın Mesih’iyle ne kadar alakası olduğunu sanırım samimi Museviler anlamıştır. Bizim ikazlarımız, şimdi daha iyi anlaşılmıştır sanırım. Sebatay Sevi, Osmanlı’da yaşayan Yahudiler arasında karışıklığa sebep olup ölüm cezasına çarptırıldığında, bu iddiasından vazgeçerek Müslüman oluyor ve müritlerini de Müslüman yapıyor. Ölümünden sonra da müritleri, Müslümanlıklarını sürdürerek, Türkçe isimler kullanıyorlar.
    ···