1. 1001.
    +2
    2.sezon part 23- john obey beach

    amaru: aa merhaba, ben jeremy bemsfield'ı arıyordum

    adam eliyle ileride duran barakayı işaret eder

    amaru: teşekkürler

    amaru: merhaba kimse yok mu?
    jeremy: kime baktın?
    amaru: jeremy, jeremy bemsfield'ı arıyordum
    jeremy: benim, nasıl yardımcı olabilirim dostum
    amaru: beni bintumani'den Omar yönlendirdi, sanırım arkadaşınmış.
    jeremy: aa evet, şu bellboy çocuğu diyorsun. arkadaşım değil ama severim, neyse ne istiyorsun?
    amaru: ricketts'e geçmem gerek
    jeremy: kaç paran var?
    amaru: ne kadar gerekiyor?
    jeremy: siz lanet turistler çok cimrisiniz, kaç paran var dedim?
    amaru: tamam, 100 dolar yeter mi?
    jeremy: Ne zaman yola çıkıyoruz dostum!

    jeremy ve amaru, yola koyulurlar tekne adaya doğru açılmaya başlar

    jeremy: ricketts gibi lanet bir yerde ne tak yiyeceksin dostum
    amaru: turistik diyelim
    jeremy: dostum anlamıyorsun galiba, bir tak yok orada john obey emin ol daha iyi bir yer
    amaru: aslında ascension adasına geçicem oradan
    jeremy: ne! hahahah ascension'a mı ahahahha
    amaru: komik olan nedir?
    jeremy: yok birşey de siz lanet turistler paranızı taktan yerlere atmayı seviyorsunuz. neyse seni oraya zütürebilirim
    amaru: ciddi misin sen?
    jeremy: evet, ama yol uzun sürüyor o yüzden 200 dolarını daha alırım.
    amaru: tamam anlaştık, yiyecek ne var teknede?
    jeremy: birşey yok ama ricketts'e vardığımızda birşeyler alırız.
    amaru: ok

    jeremy ve amaru, ricketts'ten alışverişlerini yaparlar ve ascension adasına doğru yola çıkarlar. tam 6 saattir yoldalardır ve artık yemek yemek için halı gibi olan denizin ortasında demir atarlar ve keyif yaparlar

    amaru: daha ne kadar yolumuz var
    jeremy: 12-13 saat kadar
    amaru: çokmuş!
    jeremy: dostum seni sevdim, yoksa hiçkimse beni buraya getiremezdi
    amaru: daha çok dolarları seviyor gibi bir halin var
    jeremy: eeeh neyse... o da ne lanet olsun
    amaru: ne ne?
    jeremy: karşıdan geleni görmüyor musun, bunlar da kim
    amaru: sadece bizim gibi bir tekne dostum niye panikliyorsun
    jeremy: dostum ben buraları avcumun içi gibi bilirim, insanları da adım gibi bilirim... ve bu gelenler hiç de iyi birilerine benzemiyor, güven bana...

    jeremy ve amaru'nun şaşkın bakışları arasında gördükleri tekne iyice onlara doğru yaklaşır.

    adam: hey sen, beyaz züt
    amaru: bana mı diyorsun?
    adam: jeremy hiç beyaza benziyor mu?
    amaru: seni tanıyorlar lanet olası pislik
    jeremy: kim bunlar ben tanımıyorum!
    adam: kesin konuşmayı. john, jeremy'yi aramızdan ayır bakalım...
    john: peki efendim. (jeremy'yi tek kurşunla öldürür)

    amaru: lanet olsun ne yapıyorsunuz, siz kimsiniz!!!
    o sırada ağır adımlarla kaptan köşkünden bir adam çıkar...

    amaru: sen!... nikola?!
    Tümünü Göster
    ···
  2. 1002.
    0
    kehanet filmini izleyip izleyip yazıyonuz amk gibicem klavyenizi.
    ···
  3. 1003.
    0
    @827 senin gibiler ve seviyedekiler için (bkz: antalyadaki rus kızı nasıl gibtiğimi anlatıyorum)diye başlık açıcam panpa sen oraları takip edersin.
    ···
  4. 1004.
    0
    rizörvd
    ···
  5. 1005.
    0
    reserved
    ···
  6. 1006.
    +2
    2.sezon part 24 - 24 mayıs 2003- riga

    ..koşuşturmaca..

    kadın: tamam mı herkes hazır mı?
    sertab erener: hazırız tamamdır, kalbim duracak. demir, demir nerde demir?
    demir demirkan: buradayım hayatım tamamdır
    sertab erener: biraz gelsene

    ikisi bir köşeye çekilirler

    türkiye eurovision set ekibinden biri: son 5 dakikaaaaaaaaaaaa

    sertab: (kısık sesle) demir bak fazla vakit kalmadı, dönebiliriz istersen
    demir: saçmalama bu saatten sonra dönemeyiz
    sertab: o ayinde neler olduğunu bana hala anlatmadın
    demir: şu geceden sağsalim çıkalım hepsini anlatıcam merak etme, şimdi olayına konsantre ol

    william: demir, son 3 dakika adamım...
    demir: tamam şef...
    william: dansçılara figürü iyice öğrettin mi?
    demir: koreograf çok kez elden geçirildi
    william: tamam

    türkiye eurovision set ekibinden biri: son 2 dakikaaaaaaaaaaaaa

    william: sertab, dansçılarını al ve hazırlan, bol şans
    sertab: teşekkürler will...

    sertab ve ekibi sahneye çıkmak için son hazırlıklarını yaptığı sırada demir ve william fısıldaşmaya varan konuşmalarla sahne arkasında bir yerde ayaktadırlar

    demir: yalnız şu konuyu nasıl aşacağız emin değilim
    william: hangi konu?

    demir sahne arkasında bekleyen tatu grubunu gözüyle işaret eder

    william: merak etme oylama ekibi bizden..

    demir: anlıyorum, onu zaten tahmin ettim de yani insanlar bunu nasıl karşılayacaklar. yani dünyaca ünlü michael jackson ile bizim tarkan'ı yarıştırmak gibi birşey bu...

    william: bana sakın michael deme dostum... neyse sen bazı şeyleri tam anlamadın galiba! şuan burada gördüğün sahne, burada gördüğün insanlar, seyirciler içindeki yüzlerce kişi, teknik ekip, reji, yönetmenler, tv kanalları aklına ne geliyorsa ne görüyorsan hepsi bizim hizmetimizdeler ve sizin hizmetinizdeler. sayın erdoğan bize ait olur olmaz ilk isteklerinden biri de eurovision zaferiydi. biz de bunu geri çevirmedik. Çok merak ediyorsan yine de söyleyeyim. tatu sahne aldığı sırada ses monitörleri bozulacak, dolayısıyla detone olmamaları için hiçbir sebep olmayacak. oylama sonuçları açıklandığında da detone oldukları için oy kaybettikleri dedikodusunu yayacaklar. hepsi bu!

    demir: hımm, zekice ve basitmiş... william, tüm bunlar olmasaydı yani sizin ekip olmasaydı, sence bu şarkıyla kaçıncı olurduk?
    william: dostum bu soruya cevap veremem çünkü zaten sizin olacağınız haberi bize yıllar önceden bildirilmişti. o yüzden siz hep birinciydiniz ama fikrimi sorarsan biz olmasaydık da ilk 10'a oynardınız

    demir: başlıyor başlıyor!
    william: (alaycı bir tavırla)tanrım ne heyecan...
    Tümünü Göster
    ···
  7. 1007.
    0
    yok artık amk
    ···
  8. 1008.
    0
    reserved
    ···
  9. 1009.
    0
    reserved...
    ···
  10. 1010.
    0
    ahan da burda kaldım elim ayağım kesildi bin
    ···
  11. 1011.
    0
    reserved
    ···
  12. 1012.
    0
    reservar
    ···
  13. 1013.
    0
    reservet
    ···
  14. 1014.
    +1
    2.sezon part 24 - 24 mayıs 2003- riga

    sertab sahnede şarkıyı seslendirirken demir demirkan ekibin içine karışır, william ise bir köşede tek başına izlemeye devam eder.

    (Every way that I can
    I’ll try to make you love me again
    Every way that I can
    I’ll give you all my love and then
    Every way that I can
    I’ll give you all my love and then
    Every way that I can
    I’ll cry, I’ll die
    Make you mine again)

    william: bu iş bu kadar...

    sertab şarkıdan sonra içeri gelir ve sevinç çığlıkları içerisinde ekibin yanına gelir

    kadın: çok iyiydin tatlım
    adam: süperdin sertab!
    demir: tebrik ederim hayatım, süperdin!

    sertab kısık sesle..
    sertab: william nerede?
    demir: bilmiyorum buralardadır.

    o sırada william telefon görüşmesi yapmaktadır

    william: evet efendim, evet... 6-7 saniye kadar... çok iyi miydi buradan tam göremedim ama 8-10 saniye kaldı.
    adam: ben izlemeyedim, adadayım, bu kadar şamataya değdi mi peki?
    william: değdi diyebilirim. fena değildi
    adam: peki...

    demir: hah, william nasıldık?
    william: demir, kötü olsanız dahi birşey değişmeyecekti zaten. çok sıkıldım benim gitmem gerek, şimdiden tebrikler. iyi eğlenin, tadını çıkarın
    demir: (şaşkın) teşekkürler.

    aynı gün - sabaha karşı 05:00 - sertab'ın evi -

    sertab: dünyaca ünlü olduk resmen çok mutluyum ama sen pek iyi değil gibisin neyin var?
    demir: yo, yo iyiyim...
    sertab: hayır, iyi değilsin, neyin var bebeğim?
    demir: william...
    sertab: ne olmuş?
    demir: saat 2 gibi beni aradı da...
    sertab: eee?
    demir: sonrasında mesaj da attı...
    sertab: demir çıldırtma beni ne yazdı ne dedi!?
    demir: mesajı görmek istediğinden emin misin?
    sertab: tabi ki eminim hemen göster
    demir: sakın moralin bozulmasın ama?
    sertab: ya demir ne oldu söylesene
    demir: tamam gösteriyorum

    mesajda yazanlar;

    dostum, bana biz olmasaydık kaçıncı olurduk diye sormuştun hatırlarsan, şimdi sana gerçek sonuçları açıklıyorum. yine de moralini bozma

    1-Rusya- Tatu-Ne Ver', Ne Boysia - 192 puan
    2-Belçika - Urban Trad Sanomi - 171 puan
    3-Norveç - Jostein Hasselgård I'm Not Afraid To Move On- 155 puan
    4-isveç- Fame Give Me Your Love - 92 puan
    5-türkiye-sertab erener-every way that i can- 81 puan

    demir: üzgünüm... çok da sevinecek bir durum yok ortada
    ···
  15. 1015.
    +2
    şu nedir pahalı
    ···
  16. 1016.
    0
    rezerved
    ···
  17. 1017.
    0
    ananı gibyim hergün küfrediyorum sana bin insan evladı ol da günde 3-4 part at
    ···
  18. 1018.
    0
    reserved..
    ···
  19. 1019.
    0
    şu partları tek senın yazdıklarından yapsan olmamı la
    ···
  20. 1020.
    0
    ulan şu gibtimin başlığını görmez olaydım. her gün bi part ekliyo amcık
    ···