1. 26.
    0
    @53 sağol panpa kesinlikle çalıntı değil.
    ···
  2. 27.
    0
    çalıntı değilse güzide ülkemde ki bir çok senaristten tabiri caiz ise daha yaratıcısın
    ···
  3. 28.
    0
    part 20 - 11 eylül saldırısı sonrası basın toplantısı

    bush: bugün ülkemiz terörist bir saldırıya uğramıştır ve ikiz kulelerimiz bu saldırıdan dolayı yıkılmış ve birçok masum vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. sorumluları derhal tespit edip bu insanlık dışı saldırının hesabını soracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın

    gazeteci: sayın başkan saldırıyı kimin düzenlediği hakkında bir bilgi var mı?

    bush: henüz net olmamakla beraber aşırı islamcı örgütlerden birinin düzenlediğini düşünüyoruz. şimdilik bu kadar

    11 eylül - bush bir odada telefonla konuşmaktadır.

    bush: gerizekalı herifler! senkronizeyi iyi beceremediler. umarım uçakların hologram olduğunu birileri anlamaz. yoksa hepiniz bunun bedelini ağır ödersiniz der ve ekler... ayrıca o william denen pisliği 2 saat içinde yanımda istiyorum!
    ···
  4. 29.
    0
    reserved alayım bari bu senaryo bitmez
    ···
  5. 30.
    0
    part 20de buralar karışır...
    ···
  6. 31.
    0
    saçma..
    ···
  7. 32.
    0
    part 19

    bir otel odası - günümüz -

    yüzü görünmeyen iki kişi konuşmaktadır. ortam gayet şıktır ve lüks bir otel odası olduğu anlaşılır.

    siyah ceketli: ne demiş üstat, Frekans yüksek olduğu müddetçe yüksek voltajlardaki alternatif akımlar derinin yüzeyinde, herhangi bir yaralanmaya neden olmadan salınırlar. ama bu amatörlerin becerebileceği bir şey değildir. bizim de yapacağımız aşağı yukarı böyle birşey

    gri ceketli: efendim, ne demek istediğinizi tam olarak anlıyorum ama böyle birşey bizim halkımız tarafından anlaşılırsa gerçek bir galeyan yaşanır

    siyah ceketli: sizin halkınız mı? sizin halkınız basit birer sümüklü böcek ordusu, hiç kimse birşey anlamayacak. anlayan olursa da ekibimize dahil edilir sen merak etme

    gri ceketli: elbette efendim ama sanırım bir problemimiz var

    siyah ceketli: nedir?

    gri ceketli: medyamız ve sosyal ağlar bu konuyla çok ama çok yakından ilgilenmeye başladılar

    siyah ceketli: yani?

    gri ceketli: yani üzülerek sizi olacaklar hakkında uyarmam gerekiyor. bunu yapmamalıyız

    siyah ceketli: ne cüretle bana bunu diyebilirsin!

    gri ceketli: yo, yo bu bir tehdit değil ama halkım kızdığı zaman neler yapabiliyor bunu tarih boyunca gördük ve sanırım siz de çok iyi biliyorsunuz efendim.

    siyah ceketli: derhal odadan çık (üzerine basarak) bay davutoğlu...
    ···
  8. 33.
    0
    e hadi devamı gelsin birdenbireyaz işte amk
    ···
  9. 34.
    0
    rezerved gelcem
    ···
  10. 35.
    0
    adamsın bin duygulandım
    ···
  11. 36.
    0
    rezerded
    ···
  12. 37.
    0
    reserved amk
    ···
  13. 38.
    0
    part 9

    19 Aralık 2012 – Günümüz

    Bir stadyumun içinde yaklaşık 100bin kişiyi görürüz, hepsi sahne alacak şarkıcıyı çığlıklar atarak beklemektedir.
    Sahnedeki dev billboardtan şarkıcının adı eşliğinde klibi dönmeye başlar ve Annie sahneye çıkar
    ···
  14. 39.
    0
    uğraşmış amk
    ···
  15. 40.
    0
    part 8

    Brian’ın kaçırılmasından 2 gün önce – Brian’ın evi – flashback
    Laura: Tatlım ben annie ile birlikte okula gidiyorum, görüşürüz
    Brian: tamam, hayatım
    Telefon çalar
    Brian: Alo?
    -bay thomson?
    Brian: evet, benim
    -bay thomson merhaba, ben dtc inc’den William, sizinle bir konu hakkında görüşmemiz gerekiyor
    Brian: konu neydi acaba?
    -ancak ofisimize geldiğinizde bunu sizinle paylaşabilirim ama bana güvenebilirsiniz
    Brian: şey, bakın bu aralar çok yoğunum
    -bakın, bay thomson siz isteseniz de istemeseniz de bu görüşme gerçekleşecek
    Brian: bu saçmalık, henüz ne hakkında konuşacağımızı bile bilmiyorum, lütfen bir daha aramayın
    (Brian william’ın bu tehditkar tarzı karşısında biraz korkmuş ve telefonu kapamıştır)
    Telefon tekrar çalar
    Brian: Alo?
    -kapıyı açın bay thomson
    Kapı çalar.
    (Brian iyiden iyiye korkmuştur)
    Eline bir sopa alır ve kapıya doğru yönelir…
    ···
  16. 41.
    0
    part 7

    St mary’s hospital – alberta
    Murat: dean single ile randevum vardı
    Görevli: lütfen bekleyin, hemen haber veriyorum
    (dean 60lı yaşlarda beyaz saçlı çok karizmatik bir doktordur. )
    Dean single: murat?
    Murat: evet, benim nasılsınız?
    Dean single: muratın bu sorusuna cevap vermeden, kaybedecek vaktimiz yok hemen ameliyata alacağız
    Murat: benim yapabileceğim bir şey var mı?
    Dean single: evine dön
    ···
  17. 42.
    0
    part 6

    16:55 Ottawa Polis karakolu
    Laura şok olmuş bir biçimde eşine siyah beyaz ekrandan bakar ve onun bir şeyler mırıldandığını fark eder.

    Brian: bu ayin son bulmalı, yılanlar üzerimize geliyor, destansı bir yaşam, şeytanın oyunundan beni kurtar
    (Brian aniden agresifleşir ve duvara defalarca kafasını vurmaya başlar)
    Brian: (sesini daha fazla yükselterek) yılanlar üzerimize geliyor, destansı bir yaşam, şeytanın oyunundan beni kurtar. Yılanlar üzerimize geliyor, yağmur adam üzerime yılanlarını salıyor, şeytanın oyunundan beni kurtar
    (sesleri duyan görevliler hücreye gelir ve Brian’a bir iğne yaparak onu etkisiz hale getirir)
    Laura: (dehşete düşmüş bir şekilde) neler oluyor burada!
    ···
  18. 43.
    0
    part 5

    Saat 16 45 - Deniz ailesinin evi
    Murat’ın telefonu çalar
    -Annie’yi hemen Alberta’daki St. Mary's Hastanesine getirmen gerekiyor. Orada genel cerrahiden doktor Dean Single ile görüşeceksin ve Annie’yi hemen ameliyata alacaklar
    Murat: robyn ne olacak?
    -robyn için daha vakit var. Sen sadece sana söyleneni yap
    Murat: emredersiniz efendim
    ···
  19. 44.
    0
    irreservati
    ···
  20. 45.
    0
    part 4

    Saat 1600 - Deniz ailesinin evi

    Annie ve deniz ailesinin kızı robyn oyuncaklarla oynamaktadır. O sırada robyn’nin babası Murat eşi Linda ile çocukların oyuna daldığından emin olduktan sonra kapıyı kapatırlar ve aralarında şu diyalog geçer

    Murad: beklenen gün geldi bunu artık ikimizde biliyoruz. Annie’ye çok iyi bakmamız gerekiyor
    Linda: Murat bak, bundan tam olarak emin değilim. Bence bir an önce tüm bunlardan uzaklaşıp başka bir yere taşınmalıyız
    Murat: Anlamıyor musun, artık çok geç
    Linda: Hayır, bak ailenin yanına istanbul’a gideriz. izimizi bir süre sonra da tamamen kaybettirebiliriz
    Murat: (acı bir tebessüm eder) izimizi kaybettirmek isteyen kim? Ben olacaklar hakkında sorumluluğu üzerime alıyorum. inan bana her şey o kadar güzel olacak ki…
    (linda kapıyı aralar ve çocukların oyun oynadıklarından emin olmak için onlara doğru bakar)
    Saat 1630 – Ottawa polis karakolu
    (Laura pis bir hücrenin içine atılmış ve üzerine kapı kilitlenmiştir. Hücrenin içerisindeki bir monitör dikkatini çeker ve tuşuna basarak çalıştırır)
    Ekran açıldığında eşini bir yatağa eli kolu bağlı bir şekilde başka bir hücrede tutulduğunu görür
    ···