-
1.
0illuminati oldu olalı böyle deşifre görmedi isimli yazı dizim elde olmayan şartlardan dolayı yarım kalmıştı. Ancak burada daha derli toplu şekilde en kısa zamanda yayına girecektir.
-
2.
0reserved
-
3.
0reserved
-
4.
0amk senin haftalardır o başlıgı arıyodum panpa nerdeydin sen huur çocugu
-
5.
0peşindeyim yaz artık
-
6.
0panpa onceki hikayeyle ayni mi olacak
onu bitirip buna mi gececeksin yoksa? -
7.
0reserved
-
8.
0reserved
-
9.
0beklemedeyim.
-
10.
0değerlenir belki rezerve
-
11.
+1part 1 - 11 temmuz 2026Tümünü Göster
http://www.youtube.com/watch?v=KSY4Yi2ypno
(ekran karanlıktır)
dışses: tüm ışıklar söndü, gökyüzü artık mavi değil, ya kokular? koku yok... bizler buradayız ama onlar...
(sesin sahibi ardı ardına öksürür)
dışses: ama onlar halen tapınaklarında huzurlular. tüm hak ettiğim bu hastalıklı hava mı? hayır... çok daha fazlasını hak etmiştim. insanoğlu hırsına yenilmeseydi, atlantik'in huzuru kaçmayacaktı... Ah, yüce tanrım, sana binlerce şükürler olsun ki halen nefes alabiliyorum
(görüntü yavaş yavaş aydınlanır)
gri ve siyaha çalan gökyüzünden yeryüzü görünür. tam bir harabe gibidir, görüntü yer yüzünden uzaklaştıkça balçığa bulanmış dünyada halen yaşayan birilerini görmek neredeyse imkansızdır
dışses: onlar için savaşan, onların tapınaklarını inşa eden biriydim, ancak yüce kudretin önünde şimdi sana diz çöküyorum, senin gücünü kabul ediyorum... ben william, william gilbert... huzurunda af diliyorum!
gökyüzünün karanlıklarında şimşekler çakmaya başlar ve görüntü yavaş yavaş diz çökmüş yerde bir eli başında olan william'a doğru ilerler.
william'ın yüzü kan ter içindedir, dişlerinin çoğu yoktur, göz bebekleri büyük ve beyaz kısımları simsiyahtır. saçları yok, tek kolu olmayan, var olan kolun elindeki parmaklarından da 3 tanesi yoktur.
william: lütfen tanrım... bir şans daha ver, (kısık sesle ve süratli bir şekilde) bir şans daha, bir şans daha (sesi yükselir ve bağırmaya başlar) bir şans dahaaaaaaaa, lanet olası bir şanssssss daha istiyorummmmmm!
gökyüzünde çok parlak bir ışık hüzmesi belirir.
william: güçlükle yüzünü ışığa doğrulturken tek koluyla da gözünü korumaya çalışır. çünkü bu ışık öylesine kuvvetlidir ki yeryüzünün karanlığını bir anda görülmemiş bir aydınlığa çevirir
william: tanrım, bu... bu, se...
ışık hüzmesinin arasında belli belirsiz gölgeler vardır, yavaş yavaş belirginleşmeye başlarlar
william: bu da ne böyle!
yaklaşık 500 metre ötedeki bu ışık kütlesinin içerisinden yüzlerce insan belirir ve yavaşça william'a doğru ilerlemeye başlarlar
william: lanet olsun bunlar da ne böyle, tanrım!
william öylesine korkmuştur ki, diz çöktüğü yerden aniden kalkıp hızla koşmaya başlamıştır uçsuz bucaksız alanda... etrafta ne bir bina ne de herhangi bir yapı vardır. william duraksadığında artık peşinden gelen insanlar da kaybolmuştur.
william hızla koşarken tüm bu anlamsızlığın içerisinde neden koştuğunu düşünüp bir yandan da çevresine bakar ve bir anda duraksar... etrafına oldukça dikkatli bakmaya başlar ve geçmişte tam da burada yaşadığı bir anı aklına gelir...
flashback 4 ocak 1994
gizemli bir ortamda birisi bazı şeyler çizer... o sırada kapı çalar
çizimi yapan adam kapıyı açar
william: müsait miydin steve?
steve: müsaitim gel william, ben de iş üzerinde çalışıyordum
william: çok iyi. şunları bir inceleyelim..
steve 2 kahve hazırlar ve william ile masaya otururlar
steve: bak, burada 524-4/9'un olayı var
william: çok iyi!
steve: burada da 485-9/11'in olayı...
william: çok iyi yalnız çok büyük şaşkınlık yaratır bu... biraz değiştir
steve: tamam... buna ne diceksin?
william: hahaha hussein, süper! en çok bunu beğendim...
steve: bu da uzaylı saldırısı
william: bu lanet saçmalıklara insanlar nasıl inanıyor hala anlamış değilim... güzel steve hepsi çok iyi... sen dahi bir oyun yazarısın...
present 11 temmuz 2026
william'ın bu anısı gözünde canlandıktan sonra bulunduğu yere eğilir ve eliyle çamuru eşelemeye başlar ve biraz uğraştıktan sonra üzerinde steve jackson 31 mart 2019 yazılı bir mezar taşı bulur
william: steve... sevgili dostum steve... tapınağın inşasından 1 gün önce öldürüldüğünde seninle bu yola çıktığımız ilk gün aklıma geldi şuan olduğu gibi... 524-4/9'un olayının bu kadar ağır sonuçlara neden olacağını ikimizde bilemezdik. beni affet... tanrı günahlarını affetsin.
william kısa bir dua ettikten sonra gökyüzüne doğru bakar ve
william: beni böyle mi korkutmaya çalışıyorsun? bıktım artık halisünasyonlardan!
tam sesini yükseltmeye başlayacakken william'ın omzunda bir el belirir... william korkuyla arkasını döner ve...
william: annie!!! -
12.
0burda kaldım
-
13.
+1ön saflardan reserved
-
14.
0season 1 episode 2Tümünü Göster
15 mart 1980 st laurent canada
adamın biri telefonda konuşmaktadır.
adam: o doğdu... evet, evet beklendiği gibi bir kız... sarışın ve sol ayak başparmağında bir leke var. evet, thomson ailesine gönderilecek. evet, buradan ben zütüreceğim.
telefonu kapattıktan sonra adamın yanına bir doktor gelir.
doktor: hazır mısınız?
adam: evet, onu alabilirim.
doktor: oldukça dikkatli olman gerekiyor, o çok hassas ve çok özel bir bebek
adam: lanet olası uyarılarından bıktım, herşeyin farkındayım merak etme
doktor: sadece uyarmak istemiştim, niyetimde kötülük yok
adam: tamam, tamam onu hemen zütürelim buradan
doktor: ee, şey bunun için bana ne kadar ödeyeceksin?
adam: william seninle herşeyi konuşmuştur
doktor: hayır, pek bir bilgim yok
adam: 2 milyon dolar
doktor: bu duyduğumun çok altında!
adam: git lanet derdini william ile paylaş benim acilen buradan çıkmam gerek
doktor: hayır, buna izin veremem. 5 milyon yoksa, kız da yok!
adam: peki, lanet olası william'ı aramam için bir telefon açmam gerekiyor
doktor: benim odamdakini kullanabilirsin
adam ve doktor odaya geçerler.
adam: dua et de bu yüzden birileri canını yakmasın doktor
doktor: ...
adam: alo, william? bir sorunumuz var, evet, emin misin? peki, anlaşıldı.
doktor: ne diyor?
adam: cebinden silahını çıkarır ve doktora yöneltir. lanet kızı hemen buradan çıkartamazsam önce sen sonra da ben ölebilirim. zorluk çıkartma ver hemen o kızı!
doktor: bunu sana william mı söyledi?
adam: evet? lanet telefonda konuştuğumuzu duydun
doktor: dostum, o telefondan sadece kanada'yı arayabilirsin. william'ın şuan ascension'da olduğunu zannediyordum?
adam bir an duraksar ve silahını indirir.
adam: bak doktor seninle bu işi çözebiliriz. anlaşmaya ne dersin?
doktor: o lanet kızı bugün buradan çıkartacağından william'ın haberi yok değil mi?
adam: bu seni ilgilendirmez
o sırada içeri bir hemşire girer
hemşire: doktor Mohs?
doktor: söyle?
hemşire: acilen gelmeniz gerekiyor, bir sorun var
doktor: sorun nedir?
hemşire: şu yeni doğan kız...
adam: ne olmuş o kıza?
doktor: ne oldu?
hemşire: burnundan kan geliyor, anlayamadık lütfen acilen gelin
doktor: tamam
doktor ve adam koşarak koridora çıkarlar ve doğumhaneye doğru ilerlerler.
anons: dr Frederic Edward Mohs acilen doğumhaneye lütfen, dr Frederic Edward Mohs acilen doğumhaneye lütfen
doktor içeri girer ve hemen bahsi geçen kızı kontrol etmeye başlar.
doktor: hemen ameliyat ekibini hazırlayın hemen!
adam: yeni doğmuş bir bebeğe ameliyat mı yapacaksın bu saçmalık!
doktor ters bir bakış atar ve
doktor: bu sadece bir bebek değil, o yüzden işime burnunu sokma ve lütfen dışarıda bekle
adam: ama..
doktor: aması yok onu istiyorsan ölmeden önce müdahale etmemiz gerekiyor, sebebini anlayamadığım bir kanama geçiriyor!
o sırada adamın çağrı cihazı çalar
"merhaba ben william, annie'nin durumu umarım iyidir, saat 15:30'da thomson'lar onu hastaneden almaya gelecekler"
adam saate bakar ve saat 11:00'dir. -
15.
0reserved
-
16.
0gibtir git artık
-
17.
0bakalım bakalım. rizörv
-
18.
0rezerved
-
19.
0reserved
-
20.
0reserved