+1
Panpalar biliyorsunuz ilkokuldayken fasülye ödevi verirler hocalar. Mutlaka sizde yapmışsınızdır. Bende yaptım ama öyle küçük bir tabakta değil. Neyse size meseleyi anlatayım. 5. Sınıfta fen bilimleri dersimize Kadir adından bir hocamız giriyordu. Çok sert bir adamdı. Bağırsa altımıza sıçardık. Ama güldümü ondan daha babacan, daha tatlı bir insan yoktu. Bu hoca bize fasülye deneyi ödevini vermişti. Diğer 2 hafta sonra pazartesi ödevi getirmemizi istemişti. Bende eve gidip tabağın içine pamuk koydum ve fasülyeleri yerleştirdim. Artık yeşermesini bekliyordum. Evdeki fasülyelerin yerini tespit etmiştim bu sayede. Bizim bina 5 katlıydı ve bizde en son katta oturuyorduk. Bizim binanın altında bir işyeri vardı. Bu işyerinin önünde çim bahçesi vardı. Yani bizim binanın ön cephesi yeşillikti. Bu yeşillikte bazen binanın küçük çocukları oyun oynuyordu. Benim aklımada bir binlik geldi. Bu fasülye tahumlarını balkonda o çocuklara atıyordum. Fasülye falso alarak çarpıyordu onlara. Onlar yukarı bakıyordu bende hemen eğiliyordum. Tanımıyordum onları, o sene taşınmıştık binaya. 1-2 gün öyle binlik yapmıştım. Tabi bu arada pamuktaki fasülye büyüyordu. Ödevi zütürmemiz gereken hafta gelmişti. Artık hafta başı ödevi zütürecektik hocaya. Tabaktaki fasülye iyice büyümüştü. Pazar akşamı yatmadan önce fasülyeyi televizyonun üzerine indirmiştim sabah unutmamak için. Akşam erken yatmıştım. Bizim bir kanaryamız vardı. Sapsarı bir kanaryaydı. Biz çoğu zaman onu kafesinden çıkartıp evde serbestçe uçmasına izin verirdik. O akşam ben yattıktan sonra ablam onu çıkartmış oda da. Tabi bu küçük bin hemen gidip benim fasülyeyi yemiş. Yattığım için bana söylememişlerdi. Sabah uyandım elimi yüzümü yıkadım, elbiselerimi giydim ve kahvaltıya oturdum. Ablam bana fasülyele ilgili bişey söylemeye çalıştı, iyi ki hatırlattın diyerek fasülyeyi almak için tv odasına gittim. Ama o manzarayı görünce dünyam yıkıldı. Kuş fasülyeyi kemire kemire yemiş. Eser kalmamıştı deneyden. O an o kuşun zütüne fasülye koyasım geldi. taku yemiştim, hoca bu ödevleri istiyordu yapmazsak giberdi adamı kadir hoca. Ama gitmişti dıbına koyduğumun ödevi. Neyse evden çıktım servise bindim ve okula gitmeye başladım. Okula vardıktan sonra sınıflara geçtik. Herkes yapmıştı ödevi ben mal mal etrafa bakıyordum. Hoca geldi derse girdi. Sırayla herkesin ödevine bakıyordu. Bana sıra geldi ben olan herşeyi anlattım ama inanmadı kadir hoca. Üzerime bağırarak 2 hafta sonra 3 tane bu deneyi yapıp getirmemi istedi. Bende tabi rahatım biraz, daha iki hafta var. O rahatlıkla erteledim ödevi yapmayı. Bir süre sonra servisten inip binaya girerken dikkatimi bişey çekti. O işyerinin çimleri büyümüştü, daha kesmemişlerdi. Ama çimlerin arasında uzun uzun bitkiler dikkatimi çekti. Gidip baktım birde ne göreyim, bunlar fasülye. Benim çocuklara attığım fasülyeler yeşermişti. Epey büyümüşlerdi. Aklıma birşey geldi. Gidip babama yalvardım ve babam fotoğraf makinesi için film aldı. Gidip bahçedeki fasülyelerin fotoğrafını çektim ve hafta başı hocaya zütürmeye karar verdim. Zaten verdiği ödevide yapmamıştım. Sabah oldu okula gittim. Andımızı okumak için sıraya girerken hoca beni pis bakışlarıyla kesmeye başladı. Sonra derse girdik hoca hemen beni yanına çağırdı ve bağırarak ödevin nerde dedi. Bende gidip çantamdan fotoğrafları alarak hocaya gösterdim. Hoca tek tek inceledi. "Oğlum bu ne ben sana deney yap dedim sen gidip çiftçiliğe başlamışsın" dedi. Tabi bunu hem söylüyor hem gülüyor. O ders boyunca bana bakarak sürekli gülüyordu. Zaten fotoğraflarıda aldı. Geçen mayıs ayında görmüştüm hocamı. Aklında çıkmamış, bana hatırlattı bu olayı gülmeye başladı. "Ulan osman o gün dedim bu çocuktan büyük bir adam olur, küçük bir deney istedik adam tarla ekti bize.."
Kasımın 17 sinde vefat etti kadir hocam. Bir kalp krizi. Çocuğu var benden 2 yaş büyük. Ona sordum o fotoğrafları. Kadir hocamın bir dosyası varmış. Şimdiye kadar önemsediği, hatıra kalmasını istediği şeyleri oraya koyuyormuş. O fotoğraflarda ordaymış. Ahh hocam, kadir hocam.. Şimdiye kadar en korktuğum hocamdı ve aynı zamanda en sevdiğim. Gülerken o sert suradının çocuk gibi yumuşadığını hiç unutmam. Ve tabi bize hayatı öğretmek için söylediği o sözler, anlattığı o tecrübeleri hiç unutmam. Mekanın cennet olsun hocam.
Tümünü Göster