0
Hiç unutmam ilkokul 5. sınıftayım. sınıfta aptalın biriyle kavga ettim. beden eğitimi öğretmeni ikinci bir emre kadar ceza olarak sarılmamızı istedi. üstüne sınıftan çıkmamızı yasakladı. ilkokul çağında cuma öğleden sonra beden eğitimi dersinde dışarı çıkamamak ne kötü bir histir bilirsiniz. dışarıda erkekler futbol, kızlar voleybol oynuyor. biz ise pencerenin dibinde halen birbirimize sarılı vaziyette bekliyorduk. öğretmen gitti. bizde sarılmayı bıraktık. bebeler bize "eyyyvvvaaah. öğretmeneee söylücemmm. eyyyyvaaaaah." falan diyorlar. öğretmene de, sınıftakilere de acayip sinirliydim. kavga ettiğim aptal çocuk, pantolonu çıkardı. bütün sıralara yettiği kadar işedi ve sınıftan çıktı. tek kaldım. bende çıkardım pantolonu diğer sıralara işedim. işerken bir sıçma hissi geldi. sınıfın tam ortasına kapkara, leş gibi kokan, hafif sıvı bir tak sıçtım. birisi görür diye koşarak eve kaçtım.
pazartesi günü okula geldiğimde hademe dıbına kodum çocukları diye söyleniyor, sınıf öğretmeni "siz ne gerizekalı veletlersiniz!" diye söyleniyor. müdür yardımcısı "laaaan kim sıçtı buraya!" diye sınıfa bağırıyor, gelen geçenin kulaklarını çekiyor ya da kıçına tekme atıyor. sınıfa bir gireyim dedim. adım atmaz olaydım. kokudan bayılacaktım. nefes almayı geçtim. içimde ki temiz havayı kusuyordum az kalsın. sınıfın ortasında, üzerinde sineklerin vızırdadığı yere yapışmış bir tak duruyor. o gün dersi dışarıda işledik. beni dışarı çıkarmazsanız bende böyle intikam alırım. üstüne suçta kavga ettiğim çocuğa kaldı. bu yüzden okulu değiştirdi muallak.