Aklıma geldi yazayım dedim. Herhalde bundan yaklaşık bi 15 sene falan önceydi galiba. ilk okul kaça gittiğimi ve hocanın adını bile hatırlamıyorum ama o hocanın bana yaptığı binliği hayatım boyunca unutamadım.

Sınav zamanı öğretmen benim dersimde kopya çekip yakalanmayan öğrenciye 5 vereceğini söylemişti. Tabi bütün sınıf bu sözü duyduktan sonra bi cesaret ile kopya çekmeye başlamıştı. Hoca başladı 1, 2, 3, yakalamaya. 5 dakika sonra tahtanın önünde kitaplar defterler kağıtlar ufak bir dağ görünümü oluşturmuştu. Sınıfın neredeyse yarısını yakalamıştı. Bu arada bende hep hocayı kesiyordum. Ne yapıyor, nasıl yapıyor bu kopya çekenleri yakalıyordu. Hocayı biraz inceledikten sonra hareketlerini tahmin edip 2 soruyu kopya çekerek yazdım. 2 soruyu çözdükten sonra hocanın verdiği söze güvenerek ( kopya çekene 5 vereceğim demesi) ayağa kalkıp " hocam ben kopya çektim. işte kopya kağıdıda burada diyerek sınav kağıdını ve kopya kağıdını hocaya verdim. dışarı çıktım. Sınavdan 5 alacağımın verdiği haz ile kantine giderek paramın son kuruşuna kadar harcadım.

Bir hafta sonra hoca sınav sonuçlarını açıklamaya başlayınca benim yüzümde hafif bir sırıtma ile sınıf arkadaşlarıma gurur dolu bakışları fırlatırken adımın okunup 2 puan aldığımı duyduğumda yüzümdeki o fırlama gülüşü yerine 20 cm yannan yemiş hur kadının surat ifadesine büründüm. 5 dakika boyunca afallayıp kaldım. En sonunda ayağa kalkıp " hocam hani kopya çekenlere 5 puan verecektiniz?" dedim. Hocada bana "2 soru cevaplamışsın muallak kaç puan vermemi bekliyordun" dedi.

Tabi bende bu söz karşısında ilk geceden tanıştığı bir erkek ile yatan kadının sonradan "ben ne yaptım, nasıl aldandım, nasıl kandırıldım" ifadesi takılarak hocam siz kopya çekene 5 puan vereceğim deyince 2 soruyu kopya çekip verdim. Bilseydim böyle kıvıracağınızı 10 sorunun hepsini kopya çekerdim dedim ve yannan yemiş hur gibi sırama oturdum.