-
26.
+13Reisin barakası sahildeydi. Bize süngerlerle falan yatak hazırladı. Zaten geç olmuştu. Ama reise güveniyoduk. iyi bir insandı. Hem 60 yaşlarında ki bi adamın ne kötülüğü dokunabilirdi ki. tam yatacağımız sırada yusuf "ilk kim nöbet tutacak" dedi. ikimizde güldük uyuduk.
Sabah erkenden kalktım. Yusuf uyanmadan gidip numune poşeti, etiket falan aldım. Satışı kolaylaştırmak için. Kahvaltımızı yaptık 200 ve 100 gramlık poşetlere koyduk.
200gr= 5 euro
100gr=3 euro
Satacaktık
Hepsini hazirladık. Halk plajında akşama kadar gezdik. Bi tane bile alan olmadı. Bizim bunu turistlere satmamiz lazimdi. Zaten halk plajinda turist hiç yoktu neredeyse. Plajın yarısı Türk yarısı suriyeliydi. Akşam geri gittik barakaya.
Reis: ee gençler ne yaptınız bu gün
Ben: boş, hic turist yok etrafta
Reis: eee tabi yok. Turistler otellerde, sen burda halk plajında tabi bulamazsın. Bulsanda satamazsın hehhehhe...
Yusuf: reis peki bu otellere nasil gireriz
Reis: onu bilmem ama mesela şu uzaktaki beyaz ışıklı yer 5 yıldızlı otel tel örgulerle çevrili yani zor, giremezsiniz...
Yusufla birbirimize baktık. ikimizinde aklına aynı şey geliyodu. Telden içeri girecektik. Reis tam raki sofrasını hazirliyodu. Biz hemen kalktık otelin olduğu tarafa doğru yürüdük. Epey bi yürüdükten sonra baktık ki halisaha gibi kapatmislar. Ustelik kamera falanda var. Ama bir şekilde girmeliydik.
Yusufla tekrar barakaya döndük. Reis rakı sofrasıni çoktan kurmuştu bile. Bizi buyur etti. Ben içmedim. Yusuf oturdu. Dertlesmeye basladılar. Bende yatmaya gittim. Ama aslinda bi çözüm bulmam lazımdı. Yatakta bi o yana bi bu yana bir sürü plan yapıp sabaha kadar doğru dürüst uyuyamadım. -
27.
+11Sabahın köründe kaldırdım yusufu. Erkenden aldık elimize herşeyi. Gittik otelin tel örgü gibi duran yerine diğer tarafı gözükmüyodu. Tirmanarak girebilirdik. Tırmanmaya başladık. Daha diğer tarafa düşmeden güvenlik geldi. Tabi hemen kaçtık. Zaten bu kadar kolay olmasını beklemiyoduk. Gün boyu otelin çevresinde gezdik durduk. En son aklima yuzerek denizden geçmek geldi. Ama yusuf daha tam yuzmeyi bile bilmiyodu. Nasıl olur diye düşünürken akşam oldu. Tekrar döndük. Aslında ben bi plan yapmıştım. Ama pürüzleri silmemiz lazımdı tekrar barakaya gittik. planı Yusuf'a anlattım.
Plan şuydu; yüzerek diğer tarafa geçecektim. Geçtikten sonra bi şekilde yusufu da alacaktım. Tabi yusufla iletişim kurmamız şarttı. Bi olan paramizin hepsine bi tane hatlı telefon aldık. Ben yusufa reisin telefonundan ulaşacaktım. -
28.
+6O akşamdan telefon işini hallettik. telefonun su geçirmez bi poşete sarıp su geçirmez bi vaziyete soktuktan sonra saba olmasını bekledik. Sabah erkenden otele girecektim.
Sabah şafak vakti kalktık. Telörgüye doğru geldik. Ortalıktada kimse yoktu.
Ben: kardeşim hakkını helal et.
Yusuf: gibtirlan içeri girdiğinde beni burda unutma sakın!!!
Ben: tamam tamam. Haber bekle
Su sabah olmasına rağmen yinede çok soğuk değildi. Epey bi yuzdum dalağım şişti. Ama yine de teller bitmedi amk. Biraz daha yüzdüm sonunda diger tarafa geçtim. Diğer tarafa geçince kulac atmayı bıraktım. Çünkü otel sınırına yakındım anlaşılabilirdim. Aynı zamanda sahile paralel yüzüp sahilin tam ortasından çıkacaktım. Böylece fark edilmeyecektim. -
-
1.
0Rezzzzerved
-
2.
0yaz keke
-
3.
0yaz keke
diğerleri 1 -
1.
-
29.
+5Sahilin tam ortasına çıktım. Etrafıma baktım. Sadece bana şaşkın şaşkın bakan turistler vardı. Hepsinin üzerinde eşofman koşuyolardı. Bende farkedilmemek için onlarla beraber sabah sporu yaparmış gibi koşmaya başladım. Birkaç tane otel yanyanaydı. Aralarındada fazla bişey yoktu. Ne tel örgü ne duvar. Zaten hepsi çok lüksdü.
Titanik Beach, delphin otel, kervansaray otel.
Oteller beklediğimden çok daha lükstü. Sahillerinde bile açık büfe vardı. Burnuma yemek kokuları gelince bende dayanamadım. Hem düşündüm amk burda ki insanlarda gidip yiyo kimse kimseye birşey soylemiyo. Kendimden eminmis gibi giderek girdim sıraya titreye titreye tabağa biseyler koydum. Geçtim yedim. Baktım kimse bişey demedi kalktım bi tabak daha doldurdum. Ulan bi haftadır ilk defa karnım doydu. Sonra telefona baktım sardığımiz poşet işe yaramamıs telefon su almıştı. Zaten telefon takoz olduğu için parçaları açıp güneşe koydum. kurumasini beklerkende milleti izliyodum.
Bu taraf adeta cennetti. Bi taraftan kaydıraklı havuzlar bi taraftan deniz. Yedisinden yetmisine herkesin elinde içki. Gozlemlerime gore tatilcilerin %80 ini yabanciydi. Ve aşırı kalabalıktı. Kalkip etrafa baktım yusufa bi sekilde yol açmam lazımdı. Etrafa baktım hiç yer yoktu. Telefonuda bi türlü çalıştıramadım. Sonra otelin futbol sahası gibi bi yerinde tellerin arasindan bi yer buldum. Burdan dısari ciktiğimda garip ağaçlik bi yerdeydim. Ordan tekrar sahile indim yusufu buldum. Artik çok az kalmışti. bu sefer o futbol sahasından gece girecektik. Gittik olanları reise anlatmadık tabi. Yusuf bi şekilde ıslanan telefonu tamir etti. Geceyi bekledik. -
30.
+6Gece saat 3 gibiydi otele yaklaştık. Ağaçlıkların oraya gittik ama bi türlü bulamadım çıktığım yeri. Hemde otelden muzik sesleri falan geliyodu. Sonra hava biraz daha aydinlanmaya baslayinca zar zor girdik tellerin aralığından. Tam içeri girdik bi baktım karşımızda yerleri silen bi kadın. Biz tam bittik derken kadın bizi gormezden geldi. Sevinçten teşekkür edip sahile doğru koştuk. Yine millet sabah sporu falan yapiyodu. Tabi ben biraz daha rahattım. Yusuf daha tedirgin ve şaşkındı. Etrafa salak gibi bakiyodu.
-
31.
+8Yusufla bi de kahvaltı yaptık.
Ben: hadi kahvaltı benden
Yusuf: olm malmisin yakalanacaz
Ben: sen bana guven
Gittik yine karnımızı doyurduk. Yusuf'un gözü sağa sola takiliyodu. Burası halk plajı gibi değil daha da abartılıydı. Giyimleri çok açık saçıktı. Öğlene doğru yine plaj kalabalıklaştı o sıra kalktık. Benim ingilizcem fena olmadığı için iyi kötü satıyodum. Ustelik çok zengindi herkes. Kadınla iki kelime sohbet ediyodum. 50 dolar veriyodu para üstü istemiyodu. 1-2 saat içinde hepsini bitirdim. Üstelik sadece dolar da değil.
Dinar, riyal, euro, ruble herşey veriyolardı. Şortumun cepleri para dolu yusufu buldum. Yusuf anca bi tane satabilmişti. Ustelik paranın ne demek olduğunu bilmediği için ingilizce konusamamis para bile alamamıştı. -
32.
+6Baktık iki cankurtaran bize bakarak birbirleriyle konuşuyolar. Ben hemen yusufa elindekileri kaybet ve kaybol dedim. Yusuf uzaklaştı. Can kurtaranlardan biri tam yanıma doğru geliyodu. Hemen orda bir turistle ingilizce konuşmaya başladım. Adam bana yan yan bakarak yanımdan geçti. Tabi benim canımdan can gitti.
-
33.
+8 -1Bunu atlattıktan sonra yusufun elindekilerinide sattık. Yine bi köşede oturup aksam yemeğınin gelmesini bekledik. O saatlerde otel sakinleşiyodu. Bizde o sıra çıkıyoduk. Aksam oldu tekrar çıkacağımız yere gittiğimde yerleri silen kadın ordaydı. Kadının yanına gittim. Aslında durduğundan daha gencti. Hademe kıyafetinin altında yaşlı duruyodu. Kadına yaklaşıp:
Ben: teşekkürler...
(işine devam ederek)
Temizlikçi: ne için?
Ben: şey sabah ki-
Temizlikçi: tamam her neyse...
Ordan tekrar uzaklaştık. Ama o kız hala kafama takılmıstı. ikimizde çok keyifliydik. Ama bende bi durgunluk vardı. akşam olanları reise anlatırken reis bile farketmisti.
Yusuf: ... ondan sonra geldik iste reis.
Reis: helal olsun ama çocuklar dikkat edin bak sonunuz hayra alamet değil.
Yusuf: haa bide nebilemyaw bu gün aşık oldu
Ben: gibtirlan ne aşkı...
Reis: orasını bizde anladık. Bi saattir tek kelime etmedin
Ben: yok yaa reis çok yorulduk bu gün ondan.
Reis: eee peki, bu seferlik oyle olsun
(Gülüştük)
Yusufla kalktık paraları saydık. Dolarla euro falan 2-3 binlira toplamıştık. Bide diğer paralar vardı. Ama onları tam hesaplayamadık. Reise de biraz para verdik ama ne yaptıysak almadı. Gidip yusufa da bi hatlı telefon ayarladık. Tekrar erkenden yattık. -
34.
+11 -1Her zaman ki gibi gidip son malları sattık geldik. Epey para vardı ama getirdiğimiz şeyler bitmişti. Yeniden nerden bulacağımızı düşünüyoduk.
internetten bi adamla gorüstum adam bize yollayacakti bizde burdan satacaktık.
Boyle bir hafta falan girip çıktık otele. Ee tabi içerde de artık daha cüretkar davranıyoduk. Ara sıra plaj voleybolu bile oynuyoduk.
voleybol oynarken yusufun attığı top karşı takımdaki kızın kafasına çarptı. Kız yere düştü ağlamaya başladı. Ben hemen yusufa işaret çaktım. Tam ortadan kaybolacakken arkadan şisman herifin biri şemsiye sopasını yusufun kafasına geçirdi. bende direk adama kafa attım. O ara çevredekiler falan koştu. Bağırtı gürültüye otel çalısanları müdahale etti. Yusufun kafası kanıyodu. Hemen revire zütürdüler. Adamıda zütürdüler. Adamda bişey yoktu ama rusça avazı çıktığı kadar bağırıyodu. Revire geldik otel doktoru Yusuf'un kafasını sardı. O adama bakmaya gitti. Tam o sıra güvenlik geldi.
Guvenlik: gençler adam sizden şikayetciymis. Karakola kadar gidicez dedi
Ben: tamamda ilk o bize vurdu
Guvenlik:valla onu karakola anlatırsınız gerekirse şikayetçi olursunuz dedi -
-
1.
0Sardı la devam et
-
2.
0Güzel knk devam et sariyo aq helal lan sana
-
3.
0Rezervasyon
-
4.
0iyi gidiyor devam devam
diğerleri 2 -
1.
-
35.
+5ikimizde tedirgin olduk. Karakola kaydimiz duşse ailem beni bulabilirdi. Hem ayrıca otelde de kaçaktık
Ben: ee o zaman biz gidip kimlikleri alalım
Guvenlik: olmaz bırakamam
Ben: eee merkezde kimlik sorarlarsa ne yapacaz
Guvenlik: siz oda numarasını soyleyin ben getiririm
Ben: olmaz özelimiz var odada
Guvenlik: tamam kalkın beraber gidelim.
Adam bayağı şuphelendi. Hatta jopun sapından tutuyodu. Yusuf önde ben arkasında, güvenlikte ikimizin arkasında gidiyoduk. Asansöre bindik. Aklimdan asansörde güvenliği indirmek vardı. Ama güvenlik iri yarıydı. Hemde cam asansördü. Bu plandan vazgeçtim. Artık doğaçlama yapacaktık.
Asansöre bindik kapı kapanır kapanmaz yusuf güvenliğin suratına bi tane kapattı -
36.
+7 -1Adam yusufun bogazindan tuttu ben hemen bunun belinde jopu çektim. Kafasını bir iki tane indirdim. Adam yığıldı direk. Asansorde bi kaç tuşa bastık kapı açılınca karşımıza bi turist çıktı "oh my god" gibi bişey soyledi. Yusuf direk bi tane de buna kapatti. Koridorda ileri dogru koşturuyoduk. Birden yine o temizlikçi kız belirdi. Beni takip edin gibi bi işaret yaptı. Peşinden koştuk. Beyaz bi kapıdan içeri girdik. Dar bi koridordan yangın merdivenlerine çıktık. Ordan hızlıca aşağı inip temizlikçi kızı takip ettik. Kız bizi dışarı çıkarttı zaten dışarıda poliste bekliyodu. Biz tabi polise gozukmeden ayrıldık. Sonra;
Temizlikçi kız: hadi acele edin benim gitmem gerek
Ben: dur adın ne kimsin? Necisin? -
-
1.
+2Cevap veryorrum yarramın başı
-
2.
0Iyi uyduruyon lan devam :Ddd
-
3.
0çabuh yaz hadi
-
4.
0Taksit taksit atma pic
diğerleri 2 -
1.
-
37.
+5Temizlikçi kız: beni hatırlamadınmı nebilemyaw...
Bunu dedikten sonra buz kesilmiştim. Bu kızı ben hic tanımıyodum. üstelik adimida biliyodu. Tam ben bunları düşünürken otelde kargaşa sesleri gelmeye başladı. Yusuf kolumdan tutup sirkeledi once sahile indik ordan reisin yanina koştuk. Güvenlik kameraları görmesin diye. Gittiğimizde reis t.v ye bakıyodu.
(Nefes nefeseyiz)
Reis: hayırdır çocuklar ne bu hal...
Ben: sorma reis
Yusuf: reis başımız belada
Tam o sırada antalya yerel t.v kanalında son dk yazıları geçmeye başladı. "Antalya'da otel baskını" yazıyodu. Yusufta bende buz gibi olmuştuk.
Reiste anladı zaten otelin adresinden.
Yusuf: bizi saklaman lazım reis... -
38.
+2Reis önce biraz sakalını oksadı. Sonra gelin benle dedi. Hızlıca barakadan çıktık. iskeleye doğru gittik. Reisin küçük bi teknesi vardı. Motoru çalışmayan ona bindik. Dedi uzaklaşın buradan kaybolun dedi. Daha iskeleden ipin düğümunu çözmeden polisler reisin barakasının önüne kadar gelmişti;
Reis: artık çok gec cocuklar
Ben: yusuf suya atla, iskelenin altına girelim
Yusuf: ben tam yuzme bile bilmiyorum
Ben: çabuk geldiler seçme şansın yok
(Polisler iskeleye çıkmışlardı bile)
Yusuf: yapamam
Ben: lan atlaaa... -
-
1.
0offf hızlı yaz sardı amk evsaneymiş xd
-
2.
0Yavaştan tak tadi vermeye basladi amk
-
1.
-
39.
+3Yusufta atlamıştı çok şükür. iskelenin altındaki tahtalardan tutunup kendimizi yukarı doğru cekip zar zor nefes alıyoduk. Dalgalar hafifti ama sürekli suratımıza vuruyordu. Polisler reisin yanına geldiler.
Polisler: amca buralarda 19-20 yaşlarında iki genc gördün mü?
Reis: yok evladım, hayırdır
Polisler: amca şu ilerdeki otelde iki şahıs 3 kisiyi darp edip kaçtı. Kameralardan bu tarafa doğru koşuyolardı.
Reis: yok, kimseyi görmedim.
(Telefonunu çıkartmıs olacakki)
Polisler: işte bu iki şahıs amca, görürsen bize haber et
Reis: tamam evladım.
Tam polisler bir iki adım attı ki polislerden biri;
Polisler: amca senin ne işin var burda bu saatte
Reis: şey, evladım kol saatimi düşürmüşüm.ona bakmaya geldim.
Polisler: hmm, peki ipi neden çözüyodun denizde mi arayacaktın
Reis: yok evladım sağlamlaştırıyodum. Şu rüzgarda denize mi çıkılır..
Polisler: neyse dur bide şu saate biz bakalım
Tekneyi aramaya başladılar. Bu arada dalgalarda şiddetlenmişti. Kafamız sürekli dalgalara girip girip çıkıyodu. Her dalgada bi kaç saniye suyun altında geçiyodu. artık tahtaları tutmakta zorluk çekiyodum.
Polisler: amca bişey çıkmadı ama gözüm üstünde buralarda olucam. Umarım bi isler çevirmezsin.
Sonunda polisler gitmişti. Polisler gidince kendimi zor bela iskelenin üstüne attım. Biraz nefeslendikten sonra.
Ben: reis gittiler demi
Reis: gittiler ama başınız dertte evlat. Yusuf nerde?
Ben: nasıl yusuf nerde???
Sağıma soluma baktım yusuf yoktu. iskelenin altına da baktım yoktu. Nerdeydi bu çocuk. Bağırmaya başladım hayır yoktu. Direk denize atladım. Karanlıkta bişey gozükmüyodu ama iskelenin altına dalıp elimle yoklamaya çalışıyodum aynı zamanda da "Yusuf" diye bağırıyodum.
Yoktu. -
-
1.
+1Suyun altında nasıl bağırdın ?
-
1.
-
40.
+5Tekrar iskeleye cıktım reisle tekneye bindik denize doğru açıldık ikimiz bi taraftan Yusuf diye bağırıyoduk. Yoktu yusuf yoktu. Reis polise haber vermişti. Ben denize atlamya çalisiyodum reis beni zor tutuyodu. En son reis bana bi tokat attı.
Reis: kendine gel
Ben: reis yusuf yok, yusuf yok
(Bundan sonra ağlayarak konuşuyorum)
Yusuf yok işte anlıyomusun yoook yook!!!
Reis: (ağlayarak) bulucaz aslanım merak etme dimdik çıkıp gelecek...
iskeleye cıkmıstik polisler gelmişti bile. Sahil güvenliği ve dalgıçların gelmesi de uzun sürmedi. Ben sesli reis sessiz bi şekilde iskelenin kenarında ağlıyoduk. Polislerden biri gelip ifademi aldı. Herşeyi tepeden tırnağa ağlayarak anlattım. Artım hiçbir şey umrumda değildi. Sabaha kadarda dualar edip iskelenin kenarında bekledim. Sabahın ilk ışıklarına doğru yusufun cansız bedeni kıyıdan 100 metre uzakta bulundu. Polisler ailemede haber vermişlerdi. Yusufun cenazesini denizden çıkardıklarında ben bayılmışım. Gözümü hastanede açtığımda ailem annem babam yanımdaydı. Ama yusuf yoktu. Uyanır uyanmaz tekrar ağlamaya başlamıştım. doktor gelip sakinleştirici iğne vurdu. Bi kaç saat sonra bi polis içeriye girdi. Guvenlik görevlisi ve rus turistin şikayetlerini geri çektiklerini söyledi. Beni de çağırıp cesedi teşhis etmemi istedi. Bir umut koştum morga doğru. Belki Yusuf değildir dedim. Gittiğimde reisde ordaydı. ikimiz girdik içeri. Yüzünü actı. Yüzü gözü şişmişti. Ama kafasındaki yara izi hala belliydi bu yusuftu. ikimizde morgta ağlıyoduk. Ben ayakta duramıyodum. Yusuf resmen yatıyodu orda.
HUZUR iÇiNDE UYU YUSUF...
Miraç -
-
1.
+2 -1Güzel hikaye fakat Gerçekse ta ebeni gibeyim
-
2.
0bitti mi panpa hikaye bu kadar mıydı ayrıyeten gerçek miydi?
-
3.
0Suyun altında nasıl bağırdın
diğerleri 1 -
1.
başlık yok! burası bom boş!