ilk travesti tecrübesi

sol tassagin icler acisi halini gorup bu macerami sizlerle paylasmaya karar verdim panpalar. umarim dinleyen olur. olay didim'de bir zamanlar cok iyi bi kankam olan ama artik gorusmedigim bir eleman olan caner,ben,iki travesti ve bir hatun arasinda geciyor.

buyrun:

Caner dedigimiz adam amcik agazlinin tekiydi. Takmis kafayi din muhabbetine. ne zaman içki masasi kurulsa ya domuz etinin neden yasak oldugudan yada dinin yalan oldugundan ama bir yandan da gerekli birsey oldugundan bahsederdi. Onun oldugu her içki masasinda bir sekilde din muhabbeti acilir bu amk muallaksi anlatir biz dinlerdik. Dinlerdik diyorum cunku bu amcik din konusunda hepimizden daha bilgiliydi. isin ilginc yani
hepimizden daha fazla sey biliyordu ama dinsizdi. O anlatir biz dinlerdik. Bak caner yalnis dusunuyosun oyle degil boyledir desek de bu ibine bi sekilde yine bizi ters koseye yatirdi.

edit: http://inci.sozlukspot.co...si/@amvardeyincegelenadam

Tam bilmiyorum ama 25-26 yaslarindaydi. Erken bi evlilik yapmis birkac sene evli kaldiktan sonra bosanmsti. Cocugu yoktu ve devamli buna sevinir cocuk olsa yarra yemistik haci derdi. Karisindan neden ayrildigi hep br soru isareti olarak kalmisti. Anlasmazlikdan dolayi bosanmislardi ama anlasamadiklari konu neydi bunu kimse bilmiyordu. “Yurumedi usta” diye gecistirir bu konu uzeride fazla durmak istemezdi. Varsa yoksa din muhabbeti. Yok efendim islam sicak iklimin oldugu yerlerde yayilmis, domuz eti sicakdan en hizli etkilenen etmis o zamanlar buzdolabi falan olmadigindan insanlar etlerini iyi muhafaza edemiyorlarmis bundan dolayi insalar domuz etinden zehrlenip hastalik falan kapmaya baslamislar; hz muhafazid bunu fark etmis ve bu etin zararli oldugunu ve dinen yasak oldugunu soylemis. Din her zaman iyiyo ve guzeli emredermis falan fistan. Ama aradan 1400 yil gecmis insanlar teknolojide ilerlemis artik buzdolaplari ve saglikli hayvan yetistiriciligi varmis artik o zamanin sartlari gecerli degilmis ve domuz etinin yenmesinde bi sakinca yokmus. Hz muhafazid yasasaymis inanin bunun boyle oldugunu o da soylermis falan… anlatirda anlatirdi amcik agazli.

Ama fena eleman degildi bizim caner. Din muhabbetini saymazsak ettigi laf dinlenirdi. Devamli kendine bakar flinda gibi gezerdi. Giyim konusunda bi tarzi vardi. Yalan yok beyler hepimiz bu amcigin giyimine bakar inceden onu kopya ederdik. Normalde hic almayacaginiz pantalonlar, gomlekler falan canere acayip yakisirdi. Neyse amk fazla ovmeyelim.

Bu arada olay didim’de geciyor. Ben o zamanlar esnaflik yapiyordum. Esnaflik dediysem kendi isim degil. Bir hediyelik esya dukkaninda tezgahtarlik yapiyordum. Nargile, tavla, lokum, anahtarlik falan…. Ne isterseniz vardi dukkanda. Patron kekoydu. urfali bi adam. ama iyi adamdi hic hakkimi yemezdi sogalsun. Bu caner dedigimiz muallaknin yabanci dili benden cok daha iyiydi ve o da esnafdi ama benim gibi gibindrik bi hediyelikcide degil. Bu got hali tezgahtariydi. Turizmciler bilir hali isi baskadir beyler. Buyuk paralar doner o isde ve o isin tezgahtarlarinin karizmasi bambaskadir

Hatun konusunda bizim dukkana daha fazla çitir duserdi ama karilar bizde fazla takilmazdi. Alacaklarini alir ceker giderlerdi. Ancak biri cikip nargile nasil icilir falan diye soracakda hatuna nargile hazirlayip elma cayiyla falan ortam yapacaksin olursa yazilip aksam icin soz alacaksin, kariyi otelindeki çakal gorsonlar falan ayarlamazlarsa bara gotureceksin, bardada senden bin besyuz kat daha yakigibli heriflere kaptimadan kivama getirip eve atacaksin… masallar masallar… bizim final belliydi amk. Hep 31 tam 31... bu gotun dukana fazla manita girmezdi, malum pahali seyler satardi. Genelde orta yas ve yasli insanlar hali ile ilgilenirdi ama dukkana giren oyle bizim dukkanda oldugu gibi bes dakika durmazdi. Hali tezgahina giren musteri en az yarim saat dukkanda kalirdi. Musteri gencse hem hali hemde bu caner muallaksinin gibini alirdi. Nasil yapiyodu bilmiyorum ama serefsiz bi sekilde hic amsiz kalmazdi. Hemde oyle boyle degil panpalar. gibti mi en kralini giber begenmedigi kariya da devamli” lagim” derdi. gibmem usta ben bunu falan diye trip atardi. Onun skmem dedigi kari bana dusse agib olurum amk!

Herkesin oldugu gibi bu elemaninda bi zayif yonu vardi. Iddaa dediginiz zaman caner icin akan sular dururdu. O amk iddaakuponu bu muallaknin cebinden hic eksilmezdi. Yaz gunu gelir yok honka yok vassa diye adini sanini duymadigim gibimsonik futbol takimlarindan bahsederdi. Herseye bi aciklamasi oldugu gibi buna da bi aciklamasi vardi amcigin. Calisarak zengin olamazmisiz. Ya zengin olarak dogarmissin yada sansin sayesinde zengin olurmussun. O zaman ne calisiyom yarram dersen: zengin olma sansimin devam etmesi icin derdi. Yani anlayacaginiz halidan kazandigini iddaaya yatiran dalyarragin tekiydi

Benim iddayla falan isim yokdu çaçalar. Arada bi kupaon yapardim nerde yusek oranli mac var onu yazar iki liraya 30-40 bin lira almaya calirdim. Tahmin edeceginz gibi genelde babayi alirdim. Daha tek macdan yatmisligim yoktur amk. Alti macda sifir cektigimi bilirim. Neyse beyler o sezonun sonlari gelmis plajlar bosalmis sokaklarda sadece yasli turistler gezmeye baslamisti. Bu bekar ve abazan erkeklerin cinsel hayatlari icin ne kadar iyi bir haber olmasada cuzdanlari icin fena bir durum sayilmazdi. Yazin sicak ve kalabaligindan kacan yasli turistler genelde bu aylari tercih ederler, zamanlarini yeme, dinlenme ve alisveris icin harcarlardi. Iste boyle gunlerin birinde dukkana gelen bir ingiliz turist bu hikayenin gizli kahramani olacakti.

Allah ortayi bana yapmisti ama benim iskaladigim topa pusuda bekleyen caner muallaksi kosmus, topun gelisine cok sert vurarak adeta aglari yirmisti. Bahsettigim ingiliz turist 40-45 yaslarinda dovmesi ve kupesi olmayan siradisi diye adlandirabilecegimiz bir adamdi. Bilenler bilir dovmesi, kupesi olmayan ingiliz marjinaldir siradisidir.

Buyuk ihtimalle aniden bastiran sonbahar yagmurundan kacmak amaciyla bizim dukkana giren bu adamcagiz sedef kakmali tavla takimlarina bakiyor yanindaki kendinden hayli genc bayana harika ingilizcesiyle birseyler anlatiyordu. “Tabi harika ingilizcesi olacak ada ingiliz yarragam” diye atlayan panpalarima burda bahsettigim harikaligin aksagan oldugunu belirtmeyi bir borc bilirim. Kuzeyden gelen yada egitim duzeyi dusuk olan ingilizlerin ne dediginden bi tak anlasilmaz canlar. Bu adam bbc spikeri gibi konusuyordu “gonna- wanna” falan yok amk. Onun yerine “going to-want to” var. neyse usulca yanlarina sokulup size nasil yardimci olabilirim anlamina gelen ve en akici ingilizce cumlem olan “how can I help you sir?” dedim. Oda klagib cevabini verip benim bu ilk hamlemi kafasinca bosa çikardi. We are just looking, thank you. Fazla uzatmayayim bir sekilde tekrar lafa girip elindeki tavlanin ne kadar harikulade bir tavla takimi oldugundan, uzerindeki taslarin sedef oldugundan, sedefin denizden cikarilan kabuklardan elde edilip islenmesinin cok zor oldugundan bahsettim. Adam yuzume yazik lan kimin cocuguysa dercesine bakip soylediklerimin hepsini bildigini buna benzer bi tavla takimina sahip oldugunu soyledi. Hangi picin sattigini ogrenmek icin “from where” diye sorunca adam nereli oldugunu sordumu sanip “England” dedi. Onu biliyorum. tavlayi nerden aldin? diye sorumu daha anlasilir bicimde sorunca yanindaki hatun kahkahayi patlatarak bana “funny boy” dedi. Asil amacim komiklik degildi fakat bu durumdan da faydalanmasini bildim. Olusan samimi ortamdan faydalanarak adam ve esine elma cayi ismarladim. Ardindan sattigim birkac kucuk parcadan sonra musteriyi dukkandan ugurladim.

Aldigim 60 tl’yi kasaya koyup ortaligi biraz toparladim. Cay boslarini disari koymak icin kapinin onune ciktigimda az once benden cikan musterilerin caner ile muhabbet ettigini gordum. Caner elinde bir ipek hali ile kapi onunde musterilere birseyler anlatiyordu. Bas ve iseret parmaklarni birlestirerek yaptigi hareketlere bakilirsa halinin dugumlerinden falan bahsediyordu. Fazla zorlamadan musterileri iceri alip kapiyi kapatti. Icimden vay amk hali musterisiymis bilseydim hanutlardim dedim.

Burada kisaca hanutculuk olayindan bahsedicem panpalar. Hanut dedigimiz olay musterinin guvenini kazanip ona ucuz ve kaliteli dukkanlar tavsiye etmek daha sonra musterinin o dukkandan aldigi seyler uzerinden komisyon almaktir. Yani bu halici benim tanidigim sana iyi fiyat yapar diye goturdugunuz yerde adami bir guzel kaziklarlar sizede sattiklarindan yuzde 15-20 komisyon verirler. Kuyum, hali, deri isleri en guzel paranin dondugu dukkanlardir. Bazen oyle buyuk paralar donerki tek musteriyle bir ayi kurtarbilirsiniz. Size bu kadar soyleyeyim

Aradan nerdeyse bir saat gecmesine ragmen musteri caner’in dukkandan cikmamis benim icimi bi gibinti kaplamisti belli ki caner muallaksi musterinin cigerini sokuyordu. Derken kapi acildi ve uclu kapinin onunde gorundu. Dusundugumun aksine musterinin eli bostu, bi tak almadan gidiyorlardi. Ingiliz cift gittikten sonra caner direkt benim yanima gelip beni omzumdan tutarak iceri cekti cak kanka sezonun isini yaptim diyerek sag elini havaya kaldirdi. Isteksiz sekilde cakarak ne sattin kardesim allah bereket versin dedim. “Ne sattin deme kuzi ne satmadin de” seklindeki cumlesiyle paranin amina koydugunu ve mali kargoyla ingiltere’ye gonderecegini anlatti. Rakam vermedi ama iyi bi haber verdi. Haftasonu bendensin kuzi dedi.

Dedigim gibi bana gelen ortayi degerlendirememis boyle bir musteriden 60 tl gibi bir miktarla yetinmistim. Ben haftasonu bara gider takiliriz ordanda corbaciya akariz ve hesaplari caner ceker diye dusunmustum ama canerin daha iyi planlari vardi. Cumartesileri ikimiz de izinliydik Cuma aksami dukkanlari kapattitan sonra canerin talimati uzerine sekil giyinip gece her zaman takildigimiz mekanda bulustuk. Canerin arabasi yoktu ama dayisinin arabasini istedigi zaman kullanabiliyordu. “Selam kuzi yikiliyosun” diye iceri girip arabanin anahtarlarini, fiyakali telefonunu ve kisa camel sigarasini masanin uzerine birakti. Olm kopacaz bu aksam hersey benden sen sadece keyfine bak. Ha! bir de itiraz etme kuzi dedi. Tamam olm gibinti yok gece bizim dedim. Ben kucuk efes takilirken caner muallaksi gidip bardan iki tane jack ile geri dondu. Buzlu jack’lari icip mekandan ayrildik.

Yolda giderken dogal olarak nereye gittigimizi sordum ama caner surpriz diyerek cevap vermedi. Beyler bu arada yazmayi unutmusum bu caner hakkinda bi ara muallak lafi falan donuyordu. Ne kadar dogru bilemem ama karisiyla bosanmasinin sebebide buymus diye duymustum. Bosadiktan sonraki bir yilbasi eglencesinde kufelik olan caneri eve getiren iki arkadasi bunu yatak odasina cikarip yatirmislar, usumesin diye dolabin uzerinden aldiklari bahtaniyenin icinden dildo ve kadin ic camasiri cikmis. Olay anlasilmasin diye bahtaniyeyi tekrar durup icinden cikanlarida tekrar saklayarak evden ayrilmislar. Ne oldugu bilinmez. malzemeleri belki eve gelen manitalarla fantazi yapmak icinde kullanabilir, belkide camasirlari kendi giyip dildoyu kendi duburune duhul edebilir. Icimden; orasi onun ozel hayati ama bu gece bi muallaklik sezersem ne komsuluk ne arkadaslik dinler olay cikartirim diye dusunuyordum. Dikkat doverim, kirarim demiyorum cunku caner teke tekte beni gibertecek irilige sahip bi elemandi. Ben boyle mal mal dusunurken caner direksiyonu bodrum istikametine kirmisti. Vaay bodrum ha! Dememle birlikte caner “kaniyaşna” diyerek o gece hakkinda super bir ipucu vermisti. Tabii anlayanlariniz vardir ama bilmeyenler icin kaniyaşna ruscada tabii, elbette anlamina gelir. Yani rusa gidiyoduk çaçalar rusaa!

Bu hikaye bodrum’da gibtigimiz ruslarin hikayesi degildir panpalar. Onun icin bu kismi fazla uzatmiyacam. asil film cok daha farkli. duduklarinizi ucuklatacak ve bildiklerinizi unutturacak seyler ve o olay bodrumda degil didim/akbuk’de geciyor. Neyse bodrum olayina geri donelim.

Canerin yaptigi birkac telefon gorusmesinin ardinda artik yavas yavas yaz havasindan cikmaya baslayan bodrum gecelerine daldik. Ilk gittigimiz barda kaldigimiz yerden devam ederek birkac buzlu jack daha devirdik daha sonra gelen bir telefon ve ardindan masaya gelen eleman bize hatunlari ayarlayacak adamdi. Ucumuz bardan ayrilarak bu adamin evine gittik. Beyler ev baya masraf yapilmis ama zevksiz dosenmis biryerdi. somon rengi duvarlar, olmazsa olmaz lcd televizyon, tasarim lambalar, alakasiz cakma yagliboya tablolar, bol tuylu halilar vs vs… parali biri dosemis ve ne bulduysa doldurmus yani. Benim kafa inceden iyi oldugundan ve daha mala vuracagimizdan dolayi elemanin masaya getirdigi votka-redbull ikilisinden sadece redbull’u secmistim. Caner cogu konuda oldugu gibi icme konusunda da iddaaliydi ve icmeye devam ediyordu. Biraz bos muhabbetin ardindan calan zil kalp atislarimi hizlandirmis ve beni vodkaya dogru yoneltmisti. Iceri giren biri uzun digeri biraz daha kisa olan iki afet-ul devran bu geceyi birlikte gecirecegimiz rus manitalardan baskasi degildi. Kisa olan kiz biraz turkce biliyordu ve direkt canerin yanina gidip “ajkiim” diyerek boynuna sarildi. Diger kiz yanima gelerek elini boynuma dolayip bana “mirhaba” dedi. Icimden mirhaba degil merhaba diye duzeltmek gectiysede gecenin geri kalan kismini dusunerek sadece gulumsedim. Benim hatun turkce bilmiyordu bende ingilizce birseyler geveleyip kizi koltuga yonlendirdim. Kiz kizardigimi ve utangac erkeklerin cok seker oldugunu soyledi. Parfumu cok hos kokuyodu. Artik hizlanan kalp atislarimi boynumda hissedebiliyordum.

Hatunlar iceri girdiginde uzun ve daha guzel olani kesin caner giber diye dusunduysemde oyle olmamis caner kisa olani almisti. Canerin aldigi hatunun gogusleri cok iyi gorunyordu ama benimkinin yuzu melek gibiydi. Nasil dusuyodu bu karilar bu yollara? Bu kiz benim karim yada kiz arkadasim olsa onun kopegi olur bir dedigini iki etmezdim. Onu mutlu edebilmek icin it gibi calisir kizmasin diye baska hicbir kariya bakmazdim ama bu hatun bildigimiz huurydu ve az sonra onu para karsiliginda bafilliyecektim. Koltuklara kurulup muhabbete koyulduk daha sonra ben televizyonu acip kanallarin arasindan power turk’u buldum. canerin manita televizyonda calan muzik esliginde dans ediyor biz de alkislayark ritm tutuyorduk. Kiz caneri elinden tutarak dansa kaldirdi ve beraber tepinmeye basladilar. Kiz arada elini canerin gibine atarak ohh! “Yerim yerim” diyor hayvan gibi kahkahalar atiyordu. Benim kafa fildir fildir donmeye baslamisti. hande yener’in kibir sarkisiyla cosarak benim citiri elinden tutarak dansa kaldirdim. Beni hatun topuklu atakkabilarla benden de uzundu amk. Ayakkabilarini cikartip daha rahat olmasini soyeldim. “you do it for me” diyerek koltuga oturup ayakkabilarini cikartmami istedi. Terli ellerimle kizin ince ayak bileklerini tutup usulca aykakabilarini cikarttim. Kiz gidiklaniyor ve suh kahkahalar atiyordu. Elimi biraz daha yukari kaydirarak desenli ince corabinin altindaki kusursuz bacaklarini oksamaya basladim. Hatun gulmeyi kesip kalcalarini oynatmaya basladi. Ardindan ayaga kalkarak kicini bana yasladi. Muzik esliginde kivirtiyor gotunu heyecandan dugme gibi iceri kacmis kamisima surtturuyordu. Canerin manita bize bakarak oo senin arkadas hizli deyip yine o pis kahkahasini atti. erkek gibi guluyodu amk kevasesi ama gogusleri inanilmazdi. Sanki siyah bodysini yirtip disari tasacak gibi duruyorlardi. Kicini bana yaslamis dans eden melegimin omuzlarina kondurdugum nazik opucukler bende bir hareketlenmeye sebep olmus. Küsküye hafifden can gelmeye baslamisti. Hatun bunun farkina varip elini arkaya goturup pantalonumun uzerinden beni oksamaya baslamisti ki caner “burda mi yaracaksin manitayi kuziii” deyip eliyle ust kata cikmamizi isaret etti. Masadan telefon, sigara ve iceceklerimizi alarak hatun onden ben arkadan merdivenlere dogru yoneldik

Ev dubleksdi ve yukarida iki oda ve bir banyo bulunuyordu. Bu arada benim kizin adi natalia’ydi. Natalia odalardan birinin kapisini acarak iceri girmemi soyledi ve banyoya dogru yonlendi. Ben bir cirpida soyunup donla kaldim. Don dediysek gorev boxeri. Gunluk kullanilanlardan degil. Yatagin kenarina oturup elimi boxerdan iceri sokarak malafati sundurmeye basladim ki kiz geldiginde rezil olmayalim. Bi sigara yakip vodkamdan bir yudum aldim. Kiz iceri girip yanima oturdu elini direkt orama atip boxerin uzerinden beni oksamaya basladi. Kizin bu ani hareketine bir elimi gogsune atip duduklarina yapisarak misillemede bulundum. Diger elimle hazir duruma gelen küsküyü disari cikarmistimki kiz oksamayi birakarak soyunmaya basladi. Beyler kiz tas catlasa 22-23 yaslarindaydi. Kucuk ve pembe uclari olan bembeyaz goguslerinin uzerinde mavi mavi damarlari gorebiliyordum. Teni cok temiz, gogusleri kucuk olmasina ragmen cok guzeldi. Sadece kiloduyla kalip kapinin yanindaki anahtardan lambayi kapatti. Ardindan gece lambalarini yakarak sanki catwalk yaparmiscasina bana dogru yurumeye basladi. Onumde durarak dizlerinin uzerine cokup hafif irtifa kaybetmis olan kamisimi yavasca emmeye basladi…

Sanirim daha fazlasini yazmama gerek yok. Alkolun etkisiyle gec bosalmistim. yaklagib bir saat sevistikten sonra ikimizde sirt ustu yatarak biraz dinlendik. Dinlenirkende asagidan gelen sesleri dinleyerek gulumsedik caner muallaksi hala calisiyordu. Bizim gibiste inleyen taraf hatun kisisiyken asagida donen gibiste her iki tarafta hayvan gibi bagiriyordu. Natalia birden kalkarak banyoya dogru yoneldi. Giderken arkasindan o harika kicini seyredip kendimle gurur duydum. Natalia döndükden sonrada ben banyoya girdim. eminim o benim yaptigim gibi killi gotumu seyrederek kendisiyle gurur duymamistir. Banyo aynasinda dagilmis sacimi basimi duzelterek kendime goz kirptim. Aynadaki yansimama “çakaal yedin ilik gibi manitayi” diyerek dusa girdim. yikanip kurulandiktan sonra odaya girip sigara icen natalia’nin yanina uzandim. Yatagin kenarinda oturan manitamin sirtini ve saclarini oksayarak malafati tekrar hazir duruma getirmeye basladim. Natalia omzunun uzerinden isteksiz sekilde bana bakarak elini gogsumde gerzdirmeye basladi. Ensesinden nazikce tutarak basini kamisima dogru yonlendirdim…

Uzun uzun sakso cekisini izledikten sonra sanki kendi gibimin tadina bakmak istermiscesine natalia’nin tukuruklu agzini opmeye, dilimi agzinin icinde gezdirmeye basladim. Kiz bacaklarini acarak uzerime oturdu ve çakma oldugu her halinden belli olan inlemelerle asagi yukari hareket etmeye basladi. Sanki hemen gelmemi ister gibi hareketlerini hizlandirak ellerini gogsume bastirdi. Biraz oyle devam ettikden sonra küsküyu yuvasindan cikartmadan hatunu altima aldim ama ne kadar ugrassamda bosalamadim amk. Sanirim alkolu biraz fazla kacirmistim. Acayip canim istiyordu ama becemiyordum. Yorulup sirtustu uzandiktan sonra tekrar sakso cekmesini istedim. Itiraz edip bana eliyle yardimci olabilecegini soyledi. Avcunu tukurukle islatip kamisimi sivazlamaya basladi. Asagidakilar hala catir catir gibisirken ben boylesine guzel bi kiza otuzbir cektiriyordum. Direksiyona kendim gecip bir elimi natalia’nin yarigina goturup diger elimle sivaza kendim devam ettim. Cok gecmeden sampayayi patlatip kendi gobegime spermle sili haritasi cizdim. Bir iki dakika oylece durduktan sonra banyoya girip tekrar dus aldim. Dustan cikip tekrar aynanin onune gectim ve kendime “kalibini gibiim senin” diye kufur ettim. Kac haftadir icraat yok, eline boyle bir manita dusmus ve sen bir postadan sonra iptal oluyosun. Icimden sucu alkole atip tekrar odaya dondum.