ilk sevişme hikayem ve baş

rezerved

merkez parka dogru yaklaşıyoruz karşıya geçip ordan giriş yapacaz. kaldırımlardan dar bir yere geldik ona öne dogru uzattım ilk o gecsin diye , abi arkadan bunun fiziğine bi baktım resmen eridim bittim öldüm, allahım bu ne güzellik!!! öne dogru uzatırken elini bırakıp belini tuttum , yumuşacık eti elimin içine geldi, benim gib kalmış pantolonu yırtacak, bi taraftanda utanıyorum, pantyolondaki şişikliği görecek diye. benim gibte kalkınca baya bi büyük oluyor.

merkez parka dogru yola koyulduk, tabi bu sefer hiç konuşmadan ellerimiz birbirini buldu ve kenetlendi. yolda yürürken arada bi bacaklarım bunun kalçalarına çarpıyor , öyle bi hoşuma gidiyorduki, hafif balık etliydi, yuvarlak dışa dogru kalçaları vardı, brezilyalıların fiziğine benze gibi. bende arada bi yürüken bilerek yana dogru adım atıp kalcalarına carpıyorum, bunun ağzı kulaklarında anlatıyor bişiler bende evet diyip onaylıyorum ve bi sonraki hamlemi düşünüyorum.

preserved

rezerved

kafeden cıkıp bişiler yiyelim dedim sonrada merkez parkın oralara gidelim, oralar sakin ve huzurlu dedim, tabi benim aklım kaydı bunun elimi oksamasını görünce. cıktık yürüyoruz duraga dogru, 'elimi tutarmısın' dedi!. şaşırdım tabi daha buluşmamızın ilk saatleri ve benden elini tutmasını istiyor. olur dedim, elini tuttum, cok farklı hissettim lan, sanki dünyada birisi bana sahip çıkmış gibi, sen yalnız degilsin bu dünyada gibi hissettim. garip hisler işte. lokantaya gidene kadar ellerimizi bırakmamıştık , hatta o kadar terlemişti ki su gbi olmuştu. oturduk kaltak iskender istedi gibti bıraktı oratlıgı, neyseki bursu cekip öyle gitmiştim para vardı yoksa yaraklara gelirdim. yemegimizi yiyoruz , gözleriyle beni yiyor sanki. yemegimizi yedik , bi lavaboya gitcem dedi bekle biraz dedi, tamam dedim. kahpe yarım saatte orda bekletti içerde napıyorsa işte. megerse makyajını tazeliyormus.

elini uzatıyor elimi okşuyor , bende ilk defa böyle bişi oldugu için çok heyecanlıydım. daha ilk buluşmada elimi tutup okşuyor filan birazda şaşırdım tabi. pek tepki vermiyordum ben heyecandan ve onun nasıl tepki verecegini bilmedigim için. bana bileklerin çok hoş diyordu, bende bunu ilk söyleyen kişi sensin dedim. okşuyordu bilegimir esmen, benim ufaklık yavaştan havalanıyor. işte cafede 1 saate yakın oturduk konustuk bakıstık, ben cok etkilenmistim. içimden bu kız çok saf diyordum.

parka giriş yaptık, bu hadi resim cekelim beraber dedi, ya dedim daha resim cekecek çok vaktimz var aşkım, (orda aşkım demeye başladım) şimdi bu güzel havanın tadını çıkaralım sakin bi yer bulup oturalım giderken cekeriz bi kac poz dedim. olur dedi. neyse parkın içlerine dogru oturacak bi yer ararken, onun tepkisi olmayınca ben artık her adım atışımda bunun kalçalarına çarpıp o yumuşaklığı hissetmeye çalışıyorum. o da bunun farkında kendini bana daha yakınlaştırıyor. pazar günü merkez park tıklım tıklım dıbına koyim. git git oturacak yer yok, bütün binler (binler derken sevgililer abazalar) ücra köşeleri doldurmuş

yola koyulduk zeyneple, tabi ilk buluşma heyecanlıyız ikimizde. boyuyda baya kısa kalıyordu yanımda, tabi bunları hiç sorun etmiyorum. cafeye gittik heyecandan konuşacak kelime dahi bulamadığım için bişiler içelim çok susadım dedim, hemen garsonu çağırdım. tvdede rafet el romanın şarkısı çalıyor 'senden sonra', aa bu benim şarkım dedi, o andan sonra o parça benim favorim olmuştu tabi. sohbet açıldı yavaş yavaş ısınıyoruz birbirimize. ona geleceğimle ilgili planlarımı anlatıyorum , 2 ay sonra mezun olcam üniversiteden falan filan , halbuki hiç bi planım yok geleceği dair ama laf olsun torba dolsun, birbirimize alışalım maksat. bana kuzeninden bahsediyordu onunda seviglisi varmış ona hep hediye alıyormus, benimde dogum günüm yaklasıyr diyordu. vay dıbına koyim dedim içimden daha ilk buluşmada konuşmada bişiler istiyor ne yüzsüz kız dedim içimden, ama okumamış cahil biraz dedim içimden geçiştirdim bende sana alırım filan diyordum. o da sürekli alırmısın, alırsan ne alırsın diye üstüme geliyordu. süpriz diyordum günü gelince görürsün dedim. içimdende sövüyom masraf cıkardı diye, hade gelde bursundan bütce ayır hesapta olmayan seye. neyse kolalarımızı içiyoruz birbirimizin gözlerinin içine bakıyoruz böyle bi hoş oluyorum.

okşayama başladım bunu kolunu ilk başta, yumuşacaık kolları, hafif tombul , ellerimin içinde. benim heyecanım kalmamıştı çünkü hiç tepki göstermedi, sanki ben ne istesem kabul edecek gibi bi tavır hissettim, bu oldukça hoşuma gidiyordu. artık bütün belini, bütün kolunu okşuyordum, çok narin bi vücudun var dedim. artık çok azmıştım, derken hadi resim çekelim dedi beraber, tamam cek dedim hadi. 2 tane resim cektik birbirimize sarılı benim kafam onun omuzunda vaziyette. azmış beden dururmu dıbına koyim oynaşıyoruz resmen agacın altında. seni öpebilir miyim! dedim birden

devam lan pic kurusu

amk kız kekemeydi maşallah çok iyi konuşuyor

tostumu yedim bekliyorum

rezerved

yazsana huur evladı

oç senin tam amk ben.

rezerve

anlat ulan

gide gide merkez parka mı gittiniz la cono

kızın abilerine sakso çekmeye gittin demi bin