Benim için gene normal bir gün başlangıcı gibiydi. Her sabah rutinim olarak taks torbasında çalıştım ve biraz ağırlık çalıştım.
Arkadaşlarla sözleşmiştim dışarı çıkacaktım ama babanın bugün uzak bir akrabamız gelicek dedi Macaristan dan dedi bende arkadaşlarımla buluşmamı iptal ettim. O zamanlarında modası ispanyol paça parlak renkli t–shirt/kazak beyler. Üstümü giyindim falan bütün eve toplandık akrabalar falan. Bekliyoruz akrabalarımızı. Neyse bunlar geldi falan Uzaktan dayımla falan tanıştım derken kuzenim bir girdi içeri beyler. Hatırladıkça benim ki hala şaha kalkar neyse ben buna naber nasılsın falan dedim ama Türkçesi az neyse sofraya falan oturduk yemeğimizi yedik. Bu arada uzak kuzenimin adı Erikaydı . Bozuk Türkçesi ile Buraz Gezeyılım deri bende tamam dedim çıktık geziyoruz . Ben bunu bir kesiyorum. Yeşil gözler, Kızıl saçlar burnundan göz altına doğru çok az çiller falan ve dolgun iri vücut. Neyse akrabadır ayıptır günahtır dedik. Ama o da biraz böyle sürtündü falan koluma güldük eğlendik bizde bir hafta kadar kalıcaklardı beyler. Eğlence burada başlıyordu bizim için...

ilk gece yattım onu düşünüyorum falan mutluluk bastı içimi bugün konuşmamızı falan düşündüm gecede saat 2-3 olmadı lazım birden odamın kapısı açıldı bir baktım Erika gelmiş ne oldu dedim korktum falan işte dedi. Yanında yatabilirmişim şefi bende olur dedim Canıma minnet.

+Biraz korktum yanına geldim sıkıntı olurum dedi.

– Yok ya sıkıntı Yok benim için

Kafasını göğüs tarafıma koydu iyice kudurdum ben. Neyse ilk geceyi böyle atlattık...