-
1.
+4 -1her ne kadar bedeli ağır olsa da.
üniversitedeki 3'üncü yılımdı. ilk 2 yılımda daha çok derslere odaklanmıştım. öyle çok tekrar yapan sürekli ders çalışan biri değildim ama anlayamadığım konuları anlayana kadar tekrar tekrar bakardım. stüdyo dairede kalıyordum. aylık elime geçen para burslarla filan 1500 lira civarıydı. amcam da hemen hemen 3 ayda bir bin lira ateşlerdi. öyle çok kafelere giden ne bileyim sigara içen biri olmadığım için bu para hayli hayli yetiyordu hatta biraz birikimim bile vardı. o yıl güz döneminin henüz başında binamıza yeni bir çift taşınmıştı. adam 35lerinde filanken kız daha 23 yaşındaydı. kızın yüzünde biraz çil vardı. saçları sarışındı fakat boya olduğunu sonradan öğrenmiştim.
onu ilk gördüğümde hiçbir hissim olmamıştı. güzeldi ama ilk görüşte ondan etkilenmemiştim ta ki bakkala giderken onu gri dar taytla kapısının önünde görene kadar.
bana hey bakar mısın diye seslendi ve bakkala mı gittiğimi sordu. evet dedim. şu an pek hatırlamıyorum ama onun için 2-3 şey alır mıyım diye sormuştu. bakkala gidip kendi alacağım şeylerin yanında bununda istediği şeyleri alıp kapısına tıkladım ve poşetleri verdim. bir dakika cüzdanımı hemen alıp geliyorum dediğinde taşınma hediyem olsun dedim. güldü ve teşekkür etti. gülerken ki kahve rengi gözlerinin parlamasını görünce ne yalan söyleyeyim etkilenmiştim. kapıyı kapattı ve bende daireme doğru çıktım. -
2.
+1ohoo yazmıycaksan ne diye başladın bi gün olmus
-
3.
+1haftanın dört günü otobüse binerdim. derse göre değişirdi kimi zaman sabah kimi zaman ise öğlen giderdim okula. okul çok uzak olmadığı için 8 buçuk dersine veya yemek molasına rahat yetişirdim. otobüs kampüsün içinden geçerdi öyle pek yürümezdim fakülteme. okuldaki günüm genelde ders ve yemek molası şeklinde geçerdi kampüse gidip bir şekilde bile çardakta oturmadım. bazı insanlar okulu ailerinden kurtulmak için gitmiş gibiydi. nişanlanmış insanlar vardı. evlenip okulu bırakanlar bile oldu daha birinci sınıftayken. hedefim fakültede birinci olmaktı o sebepten 2 ortalamanın da 3'den aşağıya düşmemesine özen gösterirdim. vize haftasında kafamı boşaltır sadece derse odaklanırdım. finalde ise bazı sınavlara çalışıp bazılarında da daha iyi not almak için bütünlemeye bırakırdım bilerek.
fakat o günden sonra aklımın bir yerinde yerleşmişti selen. otobüsteyken, dersteyken, yemek yerken ne bileyim sürekli aklıma geliyordu hiçbir sebep yokken. hayatım boyunda her şeyi oluruna bırakmıştım. ilkokulu liseyi hep evime yakın okullarda okumuştum. kafamda öyle okumak istediğim bölüm veya çalışmak istediğim bir iş yoktu. önüme çıkan yoldan yürürdüm rahattım.
artık onu yavaş yavaş istiyordum. benim olmalıydı. kocası ondan büyüktü ve bir hayli çirkindi. o selene yakışmıyordu. biz daha uyumlu bir çift olurduk. ben yakışıklıydım o da güzeldi. yaşımız birbirimize yakındı hep okuyup hemde ona bakabilirdim. yazın çalışırdım birikimim vardı geçinip gidebilirdik. -
4.
0rezervasyonu buraya bırakayım
-
5.
0her geçen gün kendimi biraz daha kaptırmıştım. hem onunla konuşmak istiyordum hem de saçmalamaktan korkuyordum. evliydi belki de eşine bağlı biriydi. onu kazanamadan kaybetmek istemiyordum. hayatımı yavaş yavaş sorgulamaya başladım. üşengeç biriydim genelde dondurulmuş gıdalar tercih ederdim. uyku düzenim bozuktu ve genelde hayatım bilgisayarın başında geçerdi. yavaş yavaş kendimi toplamaya başladım o doğru an ne zamansa o zamana kadar hazır olmalıydım.
akşam saat 10 buçukta uyumaya başladım. sabah 7 de kalkıp üşenmeden direk duşa girmeyi alışkanlık haline getirdim. sabah kahvaltısında yumurta peynir domates ve portakal suyu tüketiyordum. kahvaltıdan sonra da bir kupa dolusu koyu kahve içiyordum. bilgisayara oturmamak için direnmeye başladım. bilgisayar benim kötü alışkanlığımdı. günler geçtikçe kendimi daha iyi hissetmeye başladım. bunlar bana özgüven katmıştı. berbere gittiğimde artık sadece saç değil sakal tıraşı da oluyordum.
onu her gördüğümde tebessüm ediyordum. gözlerimin içi gülüyordu bunu hissedebiliyordum. o da yavaş yavaş hisselerimi anlayacağını biliyordum. bu bende en ufak bir endişe yaratmıyordu. ben değişirken o da değişmeye başladı. daha sık karşılaşıyorduk sanki ayak seslerimi duyup bir bahaneyle kapının önünde beliriyor gibiydi. bazen kapısının önünü temizlerdi. kimi zaman çöpü kapının önüne bırakırdı. kapının önünde unuttuğu ayakkabılarını aldığı bile oluyordu. sözlerimiz her gün aynıyken mimiklerimiz her gün biraz daha yaklaşıyordu birbirlerine. selam derken saçlarıyla oynuyordu gülüyordu ve tebessüm ediyordu. -
6.
0Rezervasyon
-
7.
0Rezervatullah
-
8.
0Rezervasyon
-
9.
0Rezervasyon
-
10.
0Dur sıvı sabun u alıyorum, beyler isteyen varmı?
Edit: pecete ekgib gelirken alın -
11.
0Gibti rez
-
12.
0birilerini gibtiği kısma geçince uyarın beni editlerim
-
13.
0Anlatma
-
14.
0Rez alıyım okurum
-
15.
0Rezzers
başlık yok! burası bom boş!