18 yaşımdaydım, hayatımda ilk defa kız arkadaşım olmustu, flört dönemindeydik daha doğrusu ve kadıköy meydanında ilk buluşmamız için randevulaştık.
Pazar günü saat 1 de iskelenin önünde buluşacaktık.
Cumartesi gecesi heyecandan uyuyamıyor, ertesi gün ne yapacağım hakkında arkadaşlardan tavsiyeler istiyordum.

Kimi daha ilk bulusmada otele zütür diyordu kimi yanağını ısır hoşuna gider.
Kızı görür görmez kafa at diyen bile vardı.
Tavsiye istediğim adamlarında hayatlarında bi kadınla yakınlaşma derecesi, kasiyer bi kızdan para üstü alırken eline dokunmuşluğudur en fazla, kimlerden medet umuyorduk aq.
Neyse ertesi günü düşünürken bi anda uyuyakalmısım ki sabah uyandığımda saat 11 di.

Alel acele üstümü değiştirip, saçlarımı yaptım ve yanıma bi miktar para alıp evden çıktım. ilk bulusma diye kumbaramda ki tüm parayı yanıma almıstım, çünkü bu işler nasıl olur bilmiyordum.
Kadıköye vardığımda saat 12:45 ti iskeleye geçip kızı bekledim. Tam 45 dk olmustu ki saat 13:30 da hatun yukarıdan efil efil geliyordu.
Karşıma geçip, geçmiş konusmalarımızın samimiyetiyle elimi tutup yanağımdan öptü, bu bi selamlaşmaydı.
Napacağımızı düşünürken iskelede biraz tur atıp, bi cafeye geçtik.
Cafe oldukça büyüktü, aşağı tarafta köşe bi yere geçip oturduk, baya sakindi mekan, bizimle birlikte yaklaşık 10 kişi filan vardı.

Çayımızı söyleyip muhabbete daldık, bi ara gözlerimin içine bakıp, 'biz bence sevgili olmalıyız' gibi bi cümle kurdu benim yavru kuşum.
Gözbebeklerim büyümüş, heyecandan dilim tutulmustu.
Benim yapmam gereken atağı, hatun sol kanattan gayet rahat bi şekilde yapıp golü atmıstı.

Dilim açıldıktan sonra sadece olur demekle yetindim.
Bu arada gözüm etraftaydı,bu kıza bi jest yapmalıydım ya da onun gözünde cömert bi erkek olduğumu kanıtlamalıydım.
Cafede yaklaşık 10 kişinin olmasını fırsat bilip 'herkese benden çay be, herkes benden bugün' diye bağırdım. Bunu duyan cafedeki şefle göz göze gelmiştim ki,o da ellerini birbirine sürtüp ovalamaya başlamıştı.

Hatun ise gözümün içine bakıp gülmekle mahcup olmak arası bi ifade takındı.
Bense içimden finansal durumumun hesabını yapıyordum.
Ama hesaplarıma göre getirdiğim para burdaki herkesin çay parasını karşılıyor ve üstüne yol param da kalıyordu.
Neyse çaylar geldikten sonra hatunla muhabbetin koyulaştığı sıralarda merdivenlerden bi kaç kişinin indiğini farkettim.
1 -2-3 ... 25 26
Tam 15 dk içinde yukardan 40 kişi inmişti.
Bu cafe 3 katlı ve sadece yukarısı sigara içenlere ait olduğu için,ben bunu akıl etmeden gaza gelip ocağın altını köklemiştim.

Millet aşağı indikçe bende zütün zütün masanın altına iniyordum.
Hatun kısık bi sesle' noldu hayatım sarardın bi anda, bi su iç istersen' dedi.
Zaten giren girdi diye düşünüp garsondan bi de su istedim.
Onu da gömdükten sonra kasaya, yani mezarıma doğru ilerliyordum.
Hatuna sen git ben gelirim diye el işareti yaptım.
Kasadaki şefe, yutkunarak; 'bizim hesap neydi abi' diyip ölümcül soruyu sormustum.
Adam adisyon kağıdımın üzerine kalemle rakamlar, sayılar, 4 işlem türev integral kullanıp bişeyler yazdıktan sonra hesabı lak diye önüme serdi.
Hesap tam 280 liraydı, adam cafenin kirasını benden almaya niyetliydi, benimse cebimde tam olarak 40 lira vardı.
Kıpkırmızı olmus elim ayağım titremeye başlamıştı.

Hatun ise kapıda sigarasını yakmıs püfür püfür içiyordu.
Ulan hep senin yüzünden ne tak yemeye teklif ettin ki sanki.
- beyfendi ödücek misiniz artık?
+ hee şey hesap dimi. Abi şimdi durum şöyle.
-onu artistlik yapmadan önce düşüncektiniz.
+ niye öyle diyosun abi artistlik filan .
- ya kes biz biliyoruz senin gibileri kıza hava atıcam diye yapmadığı şebeklik kalmaz
+ abi ağır oluyo konusmalarına dikkat et.
-etmezsem nolur.
+bu olur( adama kafayı gömmüştüm)Karakola geldiğimizde hatun çoktan eve gitmişti.
Komsere durumu anlattıktan sonra o geceyi nezarette geçirdim.

Sabah eve geldiğimde arkadaşlar kızla nasıl geçtiğini soruyordu.
Keşke seni dinleyip ilk görüşte kafayı ona gömseydim kanka dedim sadece.
Sonra beraber gidip, bi cafede sabaha kadar fifa attık

Özet ilk buluşmada gaza gelmeyin beyler