/i/Nostalji

eski değil eskiyemeyen konular
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 12.
    +1
    mame amulatörde ara sıra oynarım bilgisayarımda 1-1 de başlar 5 lere dek yardırırım
    ···
    1. 1.
      0
      Aynı tadı vermiyor maalesef ama hiç yoktan iyidir.
      ···
  2. 11.
    +1
    prensesi kurtardıktan sonra atariyi kapatıp sevinç turları attım sonra mahallede hava atıyordum taki binin biri gelip x-1 nasıl güzel demi sorusuna kadar x - 1 ne dedim 8-4 ten sonra x haritasına geçiyor dedi hayllerim yıkıldı amk
    ···
  3. 10.
    0
    gözümden yaş geldi dıbına koydugum ben hiç bitiremedim mario yu hep game over amk
    ···
  4. 9.
    0
    çok severdim
    ···
  5. 8.
    0
    olum ben ondan çok korkardım be hep 4.bölüme gelince o müzik filan..
    ···
  6. 7.
    0
    resme şuku
    ···
  7. 6.
    0
    Hiç beceremezdim =)
    ···
  8. 5.
    0
    kolların yön tuşları kırılmıştı çok oynamaktan, vazgeçmemiş kürdan sokup oynamaya devam etmiştim amk
    ···
    1. 1.
      0
      Kollar şimdiki bilgisayar kollarından daha sağlamdı. Bu arada kürdan yerine kağıt yapıştırsaydın keşke elin mundar olmuştur ehehe.
      ···
  9. 4.
    +2
    Yaktırdın panpa
    ···
  10. 3.
    +3 -9
    ananı başardım xdxdxdxd
    ···
  11. 2.
    +3
    Ağlıyorum mutlu musun
    ···
    1. 1.
      0
      bir şey ayrı
      ···
  12. 1.
    +26 -2
    Daha küçüğüz tabi o zamanlar teknolojik ürünleri evine alabilen insan sayısı çok az. Bu sebeple babama ilk atarimizi aldırmayı başardığımızda bende oluşan heyecanı, mutluluğu görseniz şu anda gözyaşları içinde devam ederdik hikayemize.

    Neyse aldık içinden o zamanları hatırlayanlar olmuştur atari iki kol ve bir adet tabancayla beraber oyunların olduğu bir kaset kutudan çıkardık. Bu kaset üstünde 999999 in 1 yazan sarı bir kasetti. ilk 20 oyundan sonrası sürekli aynı oyunların tekrar eden farklı bölümlerinden oluşmaktaydı. Tabi içlerinde kuşkusuz en baba oyun bugün bile oynamaktan keyif aldığım mario idi.

    Mario'nun o versiyonu 8 bölüm ve her bölümün içinde 4 farklı bölüm daha olan 8'e doğru gittikçe zorlaşan epey eğlenceli, şimdiki playstation oynayanların hiç bir zaman anlayamayacağı bir zevk ve mutluluk veren harika bir oyundu.

    Çok uzatmadan marionun sonunda yani 8-4 üne gelipde binbir uğraş, aksiyon ve heyecanlı bir maceranın sonunda oyundaki prensesi kaçıran düşman karakter Bowser'ı öldürüp prensesi kurtardığım zaman beni görmeliydiniz. Sevinç, mutluluk, gurur. O gurur ki başarmanın gururu, masumca çocukluğun verdiği uğraşlarının karşılığını aldığım ilk an belkide.

    O anı işte böyle güzel ve ayrıntılı anlatabilmemin yeğane sebebi bu, ilk başarı. Bunlar yaşandığında ben henüz 8 yaşında televizyonda gördüğüm en ayıp şey öpüşmekti düşünün.

    Bazen düşünürüm o küçük çocuğun fazla birşeyi yoktu ama bu küçük olaydan bile mutluluktan uçabiliyordu. Ben ise büyüdüm ve söz verdiğim o çocuğun küçük ama güzel hayallerinin hiç birini gerçekleştiremedim. O yüzden af diliyorum senden küçüklüğüm, affet beni gözleri parlayan arkadaşlarını kollayan yiğit çocuk yıllar sonra seni bu hale geldiğim için.
    ···