ilk anal deneyimim

hikayem ılıktır, dinlemek isteyenleri beklerim. Anlatırım doya doya size...

dinlemek isteyenleri göreyim. Böğürte böğürte anlatıcam lan !

Lise de izciydim. izci kampına gitmek için hazırlık yapmaya başladım. Bu arada kankam mesutla aynı çadırda kalıyoruz. Aramızdan su sızmıyordu. Ama bu su neyin suyuydu daha sonradan farkettim. mesut tam bir zütçüydü. züt deyince mesuttan sorulurda bu işin raconu. bizimle sürekli "yok öyle züt gibtim", "yok böyle züt gibtim" diye atar tutardı. Çadırları kurmaya başladık izci kampında. Başıma ne geldiyse o gece geldi. Çadırda uyumak için girdiğimizde bide ne göreyim ?

Bi baktım ki dergilerinide getirmiş bu mesut zütçüsü. Bayağı atarlandım bu ite burda asılma diye. ama dururmu zütçü durmaz. Bende dayanamadım başladık yağlamaya direkleri. Güldür güldür gidiyoruz. bu arada yan yana asılırken omuzlarımız değmeye başladı birbirimize. ben arada sayfaları değiştiriyorum elim onun bacağına değiyor. bi pisleşti içim nabıyorum lan ben demeye başladım...

Sonra bu zütçü dururmu, bastı teklifi "olum birbirimize asılsak ya lan" diye. Oha nediyosun lan demeye kalmadan bu başladı benim dalgayı dişlemeye. leş gibi ağzına alıyordu zütçü mesut. sonra kafayı kaldırdı "sıra sende olum hadi" demeye başladı. ne yapacağımı bilemiyordum. dalgası benimkisinden yakışıklıydı ve çekiciydi. Yavaşça eğilmeye başladım, bu arada cm cm yaklaşırken düşünüyordum ne yapıyorum diye. it mesut hızlıca kafama vurdu ve yakışıklı malafat dudaklarımdan içeriye sızıverdi...

tutamıyordum ağzımda. dağılıyordu sanki o malafat ağzımda. başının şekli dilimde gezinirken bir anda mesut kendini geriye çekti. o büyüden beni çıkarmıştı. bir anda gerçekliğe döndüm. "napıyoruz lan biz" dedim o zütçüye. adı üstünde zütçü. "deniyelim mi lan" dedi. benim keskin cevabım onu bayağı etkilemişti galiba. "tamam abi ben deniyeyim o zaman hazırmısın" dedi. Benim için hava hoştu. "tabi" diyerek cevap verdim. Sulanmış ağzıyla zütçü mesut penisimi güzelce ıslattı. dişlemeyide ihmal etmedi mal. Sonra üstüne oturmaya başladı. fakat bir türlü geçemiyordum demir kapılardan. aşamıyordum surları. Her zorlayışımda çin seddini, direniş geliyordu onun dar kalçalarından. Son bir hamleyle ittirdim benim cankuşu engin dağlara ve...

devam ediyorum canlarım..

ne yazık ki girişi yapamadım. zütçü mesut bencilin tekiydi. istemiyordu bunu galiba. zorladığım, açmak istediğim tüm kapıları yüzüme kapattı zütçü mesut. Sıra bana gelmişti. beni bekleyen engin, gürleyen ve hiç mütevazi olmayan bir yannan vardı. Güzelce ıslattım ağzımla. işimi kolaylaştırsın diye bolcada parça bıraktım üstünde. ve ayağa kalkıp yere uzanmış mesutun mütevazi olmayan yarağına doğru çömelmeye başladım. artık kapıya gelmişti misafir. içeriye almak ve almamak bu saatten sonra bişey ifade etmezdi. kapıyı çalmaya başladı mesut. mesut buraların yabancısı değildi zaten. biliyor olması lazımdı işini. kapıyı açmak istedim ama içeriden sürgülüydü. zütçü mesuta döndüm ve dedim ki "yok abi olmayacak. çok acıyor lan" mesut cevabı hızla verdi. " gözünü kapa " mesut çok hızlı ve sert hamle yapmıştı. ve şimdi mesut...

devam etmekteyim efendiler.

o kocaman kafasıyla içerideydi. daha devamı yoldaydı ama bu kadar fena yanmamalıydı ardım. acıdan sızlamaya başlamıştı. zütçü mesutta adım adım yolu aşmaya devam ediyordu. kimi zaman bir hancı gibi yolda dinleniyor, kimi zaman ise efsanevi kasa corolla 92 gibi hiç teklemeden devam ediyordu. Bu iş bana zevk vermeye başlamışmıydı? Tabiki hayır, o mal orda olduğu sürece rahat etmeyecektim. tek çare önümdeki duran dalgaydı. hafifçe kavradım penisimi ve başladım avuçlamaya aladdinin sihirli lambasını. ben sıvazlıyorken, zütçü mesudum beni pompalıyordu. kendimi havasız bir teker gibi hissediyordum. canım yanıyor muydu? Tabiki evet, ama elimdeki penisimle bu zevke eşlik ediyordum. mesuttan hafif iniltiler başladı bile. Ona doğru dönmek istedim ama pozisyon gereği sırtım dönüktü. acaba bu olay hayatımda bir leke mi olacaktı yoksa bir kimlik mi? Bu zütçü bu efsaneyi anlatırmıydı acaba kimseye ? korkmaya başlamıştım. " geliyorum lan" dedi mesut ansızın. o beni uyaran bir müdürmüşcesine uyarıldım. tabi hocam hemen hocam çektim mesuda. hızlanmaya başladık ve ben boşalmaya başladım. menilerim çadırın aurası ile dans ediyordu, mesutun kamışıda benim ardımda... ve mesut inlemeye başladı... ona doğru döndüğümde çadırın tülünden birinin bizi izlediğini gördüm... Mesut dedim ve kalktım hızlıca...

kalktığım gibi dağlarımdan volkanlar süzüldü. hafif kan ağlıyordu, hafif kar yağıyordu. keşfetmeye vakti olmayan tek şey ise zütçünün gibinde kalmış beyaz karpuz çekirdekleriydi. mesutu hemen dürttüm ve bizi kimin izlediğini öğrenmemiz gerektiğini söyledim. bu zütçü olaydan memnundu. "abi boşver kimseye söylemez zaten" diye sitem etti it. boşalmıştın tabi ballı züte itoğlu it. hemen beyaz kilodumu atıverdim altıma. Giydiğim gibi şortu ayağa kalkmaya çalıştım. dizlerim titriyordu. zütümün bağrı yanıyordu aaaa dostlar. bu zütçüyü de tuttum çıkarttım dışarı."Mesut bak lan etrafa" diye sitem etti bine. mesut böbürlü bi şekilde etrafı keserken çalıların arasında ufak bir hareketlenme gördüm. sessizce hareket etmeye başladım üstüne doğru. bastığım çalılardan çıkan ufak iniltiler, zütümün attığı çığlıkları bastıramıyordu bile. Ona çok yaklaşmıştım. ve bir adım attıktan sonra bir anda fırlayıp kaçmaya başladı. bu aynı kampta kaldığımuz burak'tı. burağı yakalamak için kovalamaya başladım. mesut zütçüsü ise hızlı hamlelerle önüme geçmiş ve şekilden şekile giriyordu. Bilmiyordu yaşadığım acıyı. Koşmanın ne demek olduğunu. Ve zütçü mesut yaptığı kıvrak hareketlerle orgasm dansı eşliğinde burağı ensesinden yakaladı. burak çığırmakla fısıldamak arasında "söyleyeceğim lan herkese, söyliyeceğim" demeye başladı... Hayır... Olamaz dı...

devam ediyorum beylerim benim...

Aklıma çok sağlam bir fikir gelmişti. Eğer bu fikir tutarsa bir taşla iki kuşu tutmuş olacaktık. Ağzını kapattım ve hızlıca çadırımıza zütürmeye başladım. yerlere bakıyordum. ufak bir silaha ihtiyacım vardı. bir cam parçası, bıçak, sivri bir odun derken aklıma şortun cebindeki çakı geldi. izciydim lan ben. el attım şorta, yoktu bin çakı. Hiç bir gibe yaramayan çakı, kısa sürede benim züte girecekti. insanlar beni ılık niyazi, bebek okan, kuşum aydın, jutin bieber diye yaftalayacaklardı buna dayanamazdım. çadıra gelmiştik. sağ olsun zütçü mesudum iyi tuttu ayaklarından. çadıra girince çakıyı koyduğum yerden çıkardım ve kulağına eğilip fısıldadım. "bunu kimse bilsin istemiyorum burak. bu yüzden seninle bi anlaşmaya yapacağım" mesuttan izci fularını istedim ve ağzını güzelce bağladım. sıra şimdi elllerindeydi. yiğit zütçüm mesut orgasmın havasından çıkamamış ki şimdi behzat çe edasıyla sıkıştırı verdi ellerini. ve yüzü koyun yatırdı itoğlu burağı. Şimdi sıra hesaplaşmadaydı. zütçü mesutta deniyemediğim şansı burakta bulacaktım. 2. performansım uzun soluklu sürmeye adaydı. yavaşça indirdim burağın şortunu. karizmatik zütoğlu siyah bir fit baksır giymişti. kalçalarının hatları fırlayacak gibiydi. yüzü koyun yatan buraktan sadece "ııııghhh, msshhhhhkkkkk, ooooooaaaaa" diye mırıltılar geliyordu. şimdi sıra beyaz meleği görmeye kalmıştı. sen hiç ateş böceği gördün mü ha zütçü mesut dedim içimden. zütümden biraz daha etsiz olan burağın buz dağı çıkıverdi ortaya. bu buz dağından kaçmak mı? Asla... Şimdi sıra benim şortum ve beyaz kilodumdaydı...

[ soundtrack: http://youtu.be/gvlny8cdliy ]

şortumu hızla indirirken aç mesudun gözlerideki alevi bir kez daha gördüm. "gibtir gitlan" bakışı attım mesuda. Ne kadar tutabilirdi bu mesudu bilemiyordum ama sıra bendeydi dostum. Bu herifin ağzını iyi bir şekilde bağlayacaktım. iki elimle onun kalçalarını hafifçe araladım. zütünde baksırın pamukları birikmişti ama tek elimle yapacağım bir hamle ile gönderebildim o pamukları. kıyamadım. yaklaşıp ufak bir üflemeyle havaya uçurduk pamukçuğu. uçtu, uçtu ve burağımın beyaz kalçalarına konu verdi. elimle ittirip onun güzel zütesine konsanstre oldum. tekrar ayırdım ikiye. ve kilodumu indirdim. kilodumda hafif kan vardı. zütçü mesuda sinirli bir bakış atıp gibimi işaret ettim. mesajı almış olacak ki hemen ıslatmaya başladı yumuşak diliyle. bu sefer mesut işini iyi öğrenmiş olmalı ki özel sektör işçisi gibi başarılı çalışıyordu. memur değil, iş yapan adam istiyordum. adını zütçü mesut'tan alan bir adam değil, kaslı mesuttan almak istiyordum. mesut 2-3 dakikalık performans şovundan sonra burağın kalçasını araladım tekrardan. burak tepinmeye başlamıştı bile. ama mesut başarısızlığını telafi edecektiki sıkıca tuttu burağı. işte gelmiştim şimdi kostantinapolisin kapısına. bizanstın olum sen burak. Fakat ben nice haremlerim zütümde eritecektim. bu zütün hesabı sorulacak şimdi ey burak ! Ve dayamaya başladım eyçoftaki keçi başlı balyozumu. 2-3 hit yaptım. yemedi it oğlu. Neyi yakalayamıyordum ben neresinde durmalıydım bu kapının. sırrı bulmuştum. ağzımda hafif bir tükürük biriktirdi ve onun o daracık mağarasının üstüne konduru verdim. şimdi orada beni bekleyen bir göl vardı. şimdi o göle girme vakti gelmişti...

Ve surları yıkmayı başarmıştım. artık daracık sokaklarda yağlı yamışımı gezdiriyordum. ilk başlarda nazik olmak istiyordum. çünkü burak bana sıcacık bir oda açmıştı içinde. sürekli tepinmesi benim tüm konsantrasyonumu kesiyordu. onuda rahatlatmam lazımdı. yüzü koyun yaslandım burağıma. benimdi artık. elimi hafifçe altına zütürdüm ve onunda sertleşmiş mızrağını kavradım. öc almak istiyor gibiydi ama benim narin ellerim ona hizmet etmeliydi. elim onun penisinde dans ederken burak birazda olsun sakinleşmişti. ben ise dansıma devam ediyor ve sıcacık oda içerisinde yuvarlanıyordum. Burağa bir giriş daha yapmak istediğimi farkettim. yavaşça dışarı çıkmaya başladım. fakat burağın sıkı kalçaları resmen gibimin kafasını dışarı salmak istememişti. Sakin bir şekilde dışarıya çıkarırken onun daracık deliğinin aldığı şekili izledim. Ve sonunda dışarıdaydım. sıcacık penisimden biraz nahoş kokular gelmişti ama bu saaten sonra ne önemi olabilirdi. ve tekrar girmek için hamle yaptım. başını dayadım onun dağına. giriş iznini vermişti dağın eteklerindeki mağaracı başı. artık içerideydim. tekrar hızlanmaya başladım. ve bu arada mesudu gördüm. bir şeyi unuttum. zütçü mesut'u... Hüzünlü hüzünlü bakıyordu... Ona bir şans vermeliydim...

devam ediyorum beylerim...

Ve ona vermediğim sıramı. ikisini bir anda istemeliydim. Belki bu macera sondu belki ilkti fakat böyle bitmemeliydi. köküne kadar dayamadım burağa. Biraz inledi ve bende bekledim mesudumu. mesut işini biliyorduki ıslattı güzelce pipişini. sahibine geliyordu azgın boğa. acı çeken daracık zütüme armağan etti tüm varlığını. ne mutluydu zütçü mesut diyene. iyi bir dersti bu bana arkadaşlar. iyi gidiyordu maceram. ve biraz geriye çıkmasını istedim mesutun. çünkü top bendeydi. şimdi ofsayt yapmadan önden yada arkadan birini fire vermemem lazımdı. kırmızı kart bana yakışmazdı. iyi bir kontra atakla başladım mücadeleye. Daracık kalçaları temsil ediyordum. sert gibim sımsıcak bir zütte misafirlik yapıyorken, daracık zütüm ise güzel bir yarrağa ev sahipliği yapıyordu. durmadım. senkronlu bir şekilde hem burağımın penisiyle oynuyordum hem gibiyor, hemde gibiliyordum. evet kabaydım şimdi. sertleşmeye başladım. hızlıca giriyor ve hızlıca alıyordum. galiba ilk boşalan bu macerada şaşırtıcı bir şekilde ...

güldür güldür gidiyorum. sona adım adım yaklaşıyorum...

[ Soundtrack: http://www.youtube.com/watch?v=bei9ab78igi ]

Elimde fazlaca bir kayganlaşma olmaya başladı. Burağımın boşaldığını anlamıştım bile.Burağı daha fazla yıpratmak istemiyordum hızlıca ilerlemeye başladım. Çok iyi bir performans gibiydi bu. Bu hissi yaşatmama son anda zütçüm yardımcı oldu. Hafif inildemeye başladı ve istemsiz senkron kaymaları gerçekleştirdi. bu beni üzmezdi zütçüm. Açmalıydın kapıları hızlı hızlı. içimdeki bir sigara tutuşmaya başlamıştı bile. hafifçe alevleniyordu. sımsıcak bir kalçada can bulmaya çalışıyordu. ayak parmaklarım titremeye başlamıştı bile. bu his aslında çok bilindikti. her gün çektiğim otuz bir gibiydi. ama bu sefer farklıydı. kollarımla sarıldım burağa. göz yaşı döktüğünü farkettim. biraz daha sarıldım ona. vucüdunun sıcaklığı beynime kadar işlemişti. artık burada üç beden değil, tek vucüt vardı. hızlıca gidiyordum. ardımdan aldığım ufak sızlama ile mesuttaki rahatlamayı farketmiştim. beni tetikleyen artık ne buraktı nede zütçü mesut. Artık benim bedenim vardı bu ilişkide. hızlıca ilerlemeye başladım. ayak parmaklarım tekrar kasılmaya başladı. kalça kaslarım bir sıkılıyor bir gecşiyordu. şarjör dolduruldu, nişan alındı ve cinayeti işleyecek barut topu gönderildi hedefe. bir cinayetti bu aslında. beni öldürmüştün sen zütçü mesut. bende burağı öldürmüştüm kalbinden. belki buna bile hazır değildi. yaptığım bir tecavüz olabilirdi bile fakat o elimdeki meni artıkları bunu göstermiyordu bile. Yavaşça nefesim duruldu. sessizleştik. ne burak hareket ediyor, nede ben. mesut ise sigara arıyormuşcasına etrafa bakıyordu. soluklandım ve burağı yüzü koyun çevirdim. ağlamıştı. ona tek bir şey söyleyecektim ...

"Şimdi istediğine söyleyebilirsin burak" burak toparlanıp hızlı çıktı çadırdan. Farketmiştikte leşe gibi züt, tak ve döl kokuyordu çadır. Açtık çadırın kapısını. Havalandırdık biraz içeri. zütüm sızım sızım sızlıyor. Bir ilki bu kadar güzel yaşamanın bedelini ödüyorduk. zütçü Mesut ve ben mutlu bir yaşama imza atmasakta büyük bir sırra eşlik ediyorduk...

Aradan 6 yıl geçti. ve ben aranızdayım. Aranızdayım. Kimse bilemedi beni, kimse bulamadı beni. Yanı başınızdaydım. Yanımda tokmakçım yoktu ama bende tam aranızdaydım. http://bit.ly/udt4wb

Bol gibişli günler efendiler size...