1. 1.
    0
    yıllar sonra gelen merhaba ile başlayıp insanlarla iletişim tüyoları ile devam etmekte olan yazı dizilerinin üçüncüsü olacak başlık.
    insanlarla iletişim tüyoları başlığındaki konu tamamlandığında, bu başlıktan yeni bir yazı dizisi başlayacak. sözlük yazarlarının bilgisine.
    ···
  2. 2.
    +1
    insanlarla iletişim tüyoları isimli başlık toplamda 18 maddeyle tamamlandı. yeni konumuz, ilişki yönetimi ve otokontrol şimdi veremeyeceğim bir tarihte, burada olacak. sevgiyle.
    ···
  3. 3.
    +1
    Giriş -

    Evet. Yeni bir konu olan ilişki yönetimi ve otokontrole hoşgeldiniz. öncelikle fark etmeniz gereken temel noktayı söylemek istiyorum; bahsedeceğim başlık, “ilişki yönetimi” yani salt şekilde partnerinizi yönetmeniz değil, bizzat içinde yer aldığınız ilişkinin yönetimini kapsamakla birlikte “otokontrol”ü yani, şahsınızla alakalı kontrolünüzü içinde barındıracak.
    Bu anlamda, sevgilinizi parmağınızda oynatabileceğiniz taktiklerden bazılarını bulmayı umuyorsanız, üzgünüm, hevesiniz kursağınızda kalacak.
    Bu başlık altında, sağlıklı bir ilişki konusunda yapabileceklerinizi ve özellikle yapmamanız gerekenleri anlatmaya çabalayacağım.
    Bu konuda, ilişki kelimesiyle vurgulamak istediğim nokta, sevgililik ilişkisi olacak. Yani, arkadaşlık ilişkisi, aile ilişkisi, sosyal ilişkiler ve benzerlerinden ziyade birebir ikili ilişkilerden en can alıcısını işleyeceğim.
    Ve tekrar ediyorum, ilişkiyi oyuncağınıza çevirecek taktikler burada yer almayacak. Daha ciddi şekilde öğrenmek ve fikirlerini teyit etmek isteyenlerle yola devam edebiliriz diye umuyorum.
    Fazla uzak olmayan bir zaman içerisinde, maddeler halinde konuyu işlemeye başlıyorum.
    Başlık takip yapabilir ya da rezervelerinizi alabilirsiniz.
    ···
  4. 4.
    +1
    giriş 1.2 -

    Maddeleri ilişkideki kronolojik sıraya göre yazmayacağımı en baştan söyleyeyim, ki buradan gördüğünüz maddelerle bir ilişkiye başlayıp daha sonra yine maddelere göre ilişkiyi idare etmeye kalkışmayın.
    Bu söylediğim size çok çok saçma geliyor olabilir fakat bu söylediğimin sandığınız kadar ütopik bir gerçeklik olmadığını ispatlayabilecek çok şey gördüm.
    Bu nedenle, kronolojik sırayı takip etmeyeceğiz. ilişkinin ortasından, başından, sonundan, küçük ya da büyük, sıradan ya da komplike odak noktalarıyla, yapmanız ya da yapmamanız gereken temel kavramlarla, bir ilişkinin sağlam yürümesine katkı sağlamaya çalışacağız.
    Konu ve açıklamalar boyunca, sorularınızı özel mesajla iletmeniz de mümkündür, başlık üzerinden herkesle paylaşmanız da.
    Fakat, daha önceki başlığımda da söylediğim gibi, anlatıcının anlattığı kişileri bildiğinde daha tutarlı şeylerden bahsettiği düşünülecek olursa, başlığın sürekliliği ve güncelliğinin size bağlı olduğunu da söylemem gerekli.
    Öperun.
    ···
  5. 5.
    +1
    kafam bimilyon
    tüm ilişkilerini muazzam şekilde ilerleten onlarca insan tanıyorsun belli. ben de tanıyorum. bunun yanında, yalnızca sıradan dahi olsa bir ilişki, hatta belki henüz başlayamamış olan bir ilişki yüzünden kendini kötü hisseden insanlar da tanıyor olmalısın. iki kişinin sürdürdüğü ilişkide mecburen ikinci planda kalmak gibi aşağılayıcı durumlara gelen dostların olmuştur. burada da vardır bu durumda olan ya da bu durumu yaşayan arkadaşları olan insanlar. sana yardımcı olmuyorum, onlara yardımcı oluyorum. kafanla cinsel ilişki kuracağımı düşünüyorsan başlığa uğramamakta, içeriği incelememekte hürsün.
    ···
  6. 6.
    +1
    01. MADDE

    ilişkinizin yeniliği ya da eskiliği hiçbir anlam ifade etmez şimdi söyleyeceğim konuda.
    Ne kadar zamandır birlikte olursanız olun, yapmamanız gereken en önemli şeylerden birisi, partneriniz, onu daha önce uyarmanıza karşılık zor bir duruma düştüğünde ya da sıkıntılı bir şeyle karşılaştığında, ne olursa olsun, karşısına geçip, “ben demiştim” demeyin.
    Aslına bakarsanız, söz ettiğim cümleyi hiçbir ilişkinizde kullanmasanız daha karlı çıkarsınız.
    Elbette ki, yüksek ileri görüşlülüğünüzle bir hadisenin gelişim sürecini ve belki de sürecini analiz edip partnerinizi uyarmış olabilirsiniz ve o da sizi dikkate almamış olabilir.
    “Ben demiştim” cümlesi, egosantrik bir durumu ifade edeceğinden sizi, ister istemez itici bir pozisyona düşürecektir.
    Sevgiliniz zaten bunu biliyor. Yani sizin söylediğinizin ve sizi dikkate almadığının o da farkında, unutmayın, aptal değil o. Siz de kalkıp bu hatasını yüzüne vurduğunuzda, ne kadar haksız olursa olsun egolarına boyun eğecek ve ilişkiyi kaçınılmaz bir tartışmaya sürüklemekten geri durmayacaktır.
    Haksızken haklı konuma geçmesi de cabası.
    Durup dururken kendinizi de kötü hissedeceksiniz, yapmayın.
    örnek :

    Siz - Hayatım, Ahmet’le/Ayşe’yle bu kadar samimi olma. Ben o çocukta/kızda samimi olmayan taraflar görüyorum. Sanki sana yavşıyor gibi geliyor.
    O - Yok hayatım yaa. O benim yakın arkadaşlarımdan birisi yaa. Kankam o benim. Aklından bile geçirmez.
    Siz - Kanka ayağı züt ayağı tatlım benim. Ben seni uyarıyorum.
    O - Tamam hayatım tamam bir şey olmaz.

    (Bir süre sonra)

    Siz - Ne o? Yüzün niye asık senin?
    O - Yok bir şey.
    Siz - Var bir şey işte suratın sirke satıyor. Ne oldu? Söyle.
    O - Ahmet/Ayşe bu akşam beni içmeye davet etti. Önemli bir şey konuşacakmış.
    Siz - Nasıl önemli şeymiş o öyle?
    O - Ya hayatım. Ama kızmak yok.
    Siz - Ne oldu kızım/oğlum çıldırtma söyle!
    O - Ahmet/Ayşe sanırım benden hoşlanıyor.
    Siz - Lan ben sana söylemedim mi bunu? Neden dikkate almıyorsun beni sen? Söylemedim mi lan?
    O - Sakin ol yaa.
    Siz - gibtir lan. Sakin olacakmışım. Ben sana söyledim mi söylemedim mi?
    O - Söyledin!
    Siz - Neden dinlemedin beni lan? Neden?
    O - Bağırma be yeter. Aaa. Sen yokken o vardı tamam mı? Kendimi kötü hissettiğim her zaman o koştu yanıma. Seninle ne zaman tartışsak ben ona ağladım, ona anlattım. Bunlardan haberin var mı senin? Şimdi de kalkmışsın onunla görüşme diyorsun! Sen kimsin be? Kimsin sen?

    Tartışmanın daha da büyümesi mümkün. Benzerlerini yaşadığınızı ya da yaşayan arkadaşlarınız olduğunu tahmin edebiliyorum.
    Çözüm için denenebilecek yollardan birisi şu olabilirdi ;

    Siz - Ne o? Yüzün niye asık senin?
    O - Yok bir şey.
    Siz - Var bir şey işte suratın sirke satıyor. Ne oldu? Söyle.
    O - Ahmet/Ayşe bu akşam beni içmeye davet etti. Önemli bir şey konuşacakmış.
    Siz - Nasıl önemli şeymiş o öyle?
    O - Ya hayatım. Ama kızmak yok.
    Siz - Ne oldu kızım/oğlum çıldırtma söyle!
    O - Ahmet/Ayşe sanırım benden hoşlanıyor.
    Siz - Hadi yaaa. Eee? Ne yapmayı düşünüyorsun?
    O - Bilmem. Ne söyleyebilirim ki?
    Siz - Keşke daha erken fark etseydik de kötü durumlara gelmeseydi iş.

    Şeklinde bir devamla, partnerinizin bu zor anında yanında olabilirsiniz. içinize çok dert olacaksa, bunu başka bir konuda hatırlatmanız mümkün. Bir uyarı yaparsınız, dinlemeyecek gibi olursa ;

    Siz - Bak, Ahmet/Ayşe konusunda da uyarmıştım, dinlemedin, sonuçlarını gördük. Yine uyarıyorum ama yine de sen bilirsin.

    Cümlesi sizi potansiyel olarak ilişkiyi ayakta tutma pozisyonuna getirecektir.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 7.
    0
    gollumun abisi
    uzun soluklu bir ilişki için iki tarafın da bunu yapması daha faydalı olacaktır dostum. sürekli olarak aynı taraf yaptığında bu net bir şekilde "taviz vermek" olur ve "iyi niyet suistimali"ne kadar gidebilir. bunu uygulayıp sevgilinizin de aynı yola gelmesini sağlamalısınız. anlatacağım maddeler, ilişkinin uzun ve sağlıklı devamı için olması gerekenleri kapsıyor.
    ···
  8. 8.
    0
    kutluhanazafli
    devam edeceğim dostum. genel itibariyle geceleri burada oluyorum. hem mevzunun anlaşılması hem de takibin verimli sağlanması adına, ortalama olarak her yeni sayfada bir ya da iki madde vereceğim. anlattığım/anlatmayı düşündüğüm konular, samimi söylüyorum, boş konular değil. faydasını göreceğiniz türden noktalar. tüm bunlar, takip eden dostlarımıza göre şekillenecek. dinleyen olmadıktan sonra anlatılacak şeyler değiller zira.
    ···
  9. 9.
    0
    02. MADDE

    Olumlu da olsa olumsuz da olsa kullanmaktan kaçınırsanız yine ilişkiyi uçuruma sürüklemekten kurtarabileceğiniz bir kelime daha : “keşke”
    Bu kelime, genel manada pişmanlıklarımızı dile getirmemize yarayan, çokça kullandığımız ve hatta kullanmayı istememiş olmamıza karşılık “keşke hiç keşke demesem” şeklinde saçma bir kalıba dadanmış bir kullanım biçimi halini aldı.
    “Keşkeyi olumlu anlamda nasıl kullanabiliriz ki zaten?” benzeri bir soru düştüyse aklınıza, o soru kendine orada yaşayacak bir yer yapmadan örnekle açıklayayım :


    - Keşke daha önce tanışsaydık.

    - Keşke saçlarını dünkü gibi toplasaydın.

    - Keşke geçen ay giydiğin tişörtü giyseydin.


    Yukarıdaki örnekleri de izah edeyim. Sondan başlayarak iyi ve kötü taraflarını ele alacağız.

    “Keşke geçen ay giydiğin tişörtü giyseydin” : Geçen bir tişört giymiştin ve ben o tişörtü çok beğenmiştim. O sana çok yakışıyordu.

    “Keşke saçlarını dünkü gibi toplasaydın” : Saçların dün adeta mükemmeldi. Çok tatlıydın. Yüzünü çok daha güzel göstermişti.

    “Keşke daha önce tanışsaydık” : Böylece birbirimizi daha çok tanımış olurduk, birlikte daha fazla vakit geçirebilirdik ve böylece seni daha çok sevebilirdim.

    Ne kadar güzel değil mi? Partnerimizin kırılabileceği bir yön yok gibi duruyor. Fakat dikkat edin, kırılacağı bir yön yok demedim, öyle “gibi” dedim. Neden? Zira ;

    “Keşke geçen ay giydiğin tişörtü giyseydin” : Geçen ayki tişörtün süperdi. (Şu anki o kadar iyi değil.)

    “Keşke saçlarını dünkü gibi toplasaydın” : Saçların dün muazzamdı. (Şu anda o kadar iyi değil.)

    “Keşke daha önce tanışsaydık” : Seni daha çok sevebilirdim. (Yanlış zamanda tanıştık, bu doğru zaman değildi.)

    Evet. Hepsinin altında ikinci bir anlam elbette yatıyor. Ve bu kelime, ilişkinin ileri safhalarında mutsuzluk virüsü olarak yeniden hortlamakta hiçbir sakınca görmüyor.

    “Keşke boyun daha uzun olsaydı.”
    “Keşke daha kaslı olsaydın.”
    “Keşke kızıl saçlı olsaydın.” (Ki kızıl saç candır)
    “Keşke bu kadar kıllı olmasaydın.”

    Bu ifadeler mütemadiyen bir memnuniyetsizlik barındıracağından kişinin savunma mekanizmasını tetikleyecek ve ister istemez, “ben böyleyim, işine gelirse”ye kadar uzanan istenmeyen bir serüvene yelken açılacaktır.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 10.
    0
    okipac1
    dostum, başlığın önceki entrylerinde, takip olduğu takdirde anlatmaya devam edeceğimi, her sayfaya ortalama olarak bir ya da iki madde bırakacağımı söyledim. eğer başlık 2 sayfada kalırsa, maddeler böyle kalacak. takip olursa yeni maddeler gelecek. bilginiz olsun.
    ···
  11. 11.
    0
    bana niye nick yok lan
    takıntıyla alakalı bir hadise değil değerli dostum. nasıl ki ben entry girmediğim vakit başlık yürümüyor, siz girmediğiniz zaman da aynısı oluyor. denklem çok basit aslında. eğer aksilik vs. olmazsa, pazartesi ya da salı günü kaldığımız yerden devam edeceğiz. öperun.
    ···