ikinci sikiş hikayem detaylı anlatıyorum

sonra babam bu trafik cezalarından sonra eve geldi, ben de mecburen olanları kendisine anlattım. sonra babam evin içinde beni takip et dedi, takip ettim, beni evimizin bodrum katında bulunan odaya soktu. orada eski püskü bir saldalyeye oturttu, kendisi karşımda duruyor bu arada ilacın etkisi üzerinden 24 saat geçmesine rağmen geçmedi benim malafat halen dimdik.

babam kemeri çıkardı... devam edeyim mi binler.

babanın gibiş hikayesini anlatacam binler. güzel yazarım lan eğlenirsiniz devam edeyim mi up layın süper yazarım lan.

devam ediyorum:

karşıma geçti, elinde kemer benden hesap sormaya başlayacak. gözü benim malafata ilişti, görüyor durumu ama bir şey diyemiyor.

sonra burada bekle ben geleceğim dedi, kapıyı üzerime kilitledi ve yukarı çıktı. ben dua ediyorum allah'ım ne olur kötü bir şey olmasın diye. ulan melih diyorum "hayatımın dıbına koydun, niye inmiyor lan bu yarak".

babam geri içeri geldi elinde ...

devam mı ?

elinde kol gibi trafik ceza makbuzları...

kooperatif toplantısından gelen babam tabiki her zamankinden biraz daha sinirli, elindeki ceza makbuzlarını rulo yapmaya başladı herif, arkama geçti, bir elini yanağıma dayadı;

- bak oğlum yemedim yedirdim, giydirmedim giydirdim, gibmedim gibtirttim...

o esnada telefon çalmaz mı ? vay dıbına koyum telefondaki ses tanıdık okul müdürü adnan bey. babama hemen okula gelmesini, disiplin kurulunca alınan kararın kendisine tebliğ edileceğini söylüyor. aha dedim sıçtık.

arkamdan uzaklaştı önüme geçti, ben gelene kadar burada beni bekleyeceksin bin dedi. ben bitmiştim...

@8 bir ara tüm hikayeyi montajlarız. devam mı ?

inanılmaz bir patinaj sesi geldi hemen, bizim Ford Escort RS Cosworth'ti bu. babam çok sinirlenmişti, üstelik de elim kolum bağlıydı, başıma gelecekleri hayal bile edemiyordum. bu arada benim malafat da heykel gibi kaldı amk. neyin derdine düşeceğimi şaşırmıştım.

kilitli kapının ardından annemin sesini duydum, annemin sesi çok hüzünlü geliyordum, "yavreem ne oldu bir şeyler anlatın bana baban de bir şey demedi, ne oldu" diyordu. annem çok üzülmüştü, onu daha fazla üzmemek için elimden gelen bir şey de yoktu, bütün hata benimdi biliyorum, 15 yaşında bir liseli bin olarak boyumdan büyük işlere kalkışmıştım. ama kendimi bırak ailemin bu durumdan mağdur olması beni kahrediyordu, bu arada gibim de halen inmedi dimdik duruyor amk.

neyse bizim cosworth'un sesi duyuldu, babam dışarıda deliler gibi bağırıyordu, anneme buradan uzaklaşmasını söyledim...

babam kapının kilidini açtı ve içeri girdi aman tanrım babamın suratı limonlu ergen prezervatifi rengine dönmüştü. bana önce bir tokat attı, gibim de bu arada halen inmedi amk. nasıl bir şeymiş bu hap dıbına koyum senin emi melih.

okul disiplin kurulunda babama olanlar anlatılmış, bana onları anlattı. ilk gibiş hikayem bütün okulda duyulmuş dahası olay karakolluk olmuştu. gizem'in fakir babası bizden para koparmak için şikayetçi olmuş, üstelik de polisin elinde gözaltı kararı varmış, şimdi anlıyordum babamın beni neden bodrum katına kilitlediğini. aslan babam benim.

devam mı gecirgen ?

beyler lütfen tespit yapıp konu bütünlüğünü bozmayalım. ayıp oluyor.

neyse ben devam edeyim.

babamın elinde bu sefer daha büyük bir kağıt vardı, onu bana gösterdi:

- bak işte oğlüm bu senin kaçış planın, seni buradan hemen uzaklaştıracağım. şimdi gelecek olan beyaz şahin marka araca bineceksin ve seni güvenli bir yere zütürecek. polis seni arıyor.

aman tanrım ne büyük bir işe bulaşmıştım, hayatım kararmıştı, bu arada gibim de sonunda indi. apar topar annemin hazırladığı valizi alarak bodrum katından çıktım. beyaz şahin beni evimizin arka tarafında bekliyordu. hemen arabaya atladım, hayatımda ilk defa gerçek anlamda bir korku yaşamıştım, hep bu hapın yüzünden.

beni uzaklaştıran arabayı kullanan siyah tenli (neredeyse zenci gibi) adamı hayatımda hiç görmemiştim ama babamın bir bildiği vardır diyerek şimdilik zütü kurtardığımı düşünüyordum.

ankara'dan yaklaşık olarak 200 km dışına çıkmıştık, hava da kararmıştı. ancak hiç mola vermeden sürekli gidiyorduk, arabayı kullanan abiye tuvalet ihtiyacımın geldiğini söyledim, tamam dedi ve kenara çekti arabayı.

allah belanı versin melih senin ben zütünü gibiyim melih. ilacın yan etkisi varmış kabız olmuşum. bir türlü sıçamıyordum ama içim davul gibi oldu, kendimi patlayacak gibi hissediyordum. ıkınıyordum ıkınıyordum ve o esnada aracı kullanan adam feryadımı duyarak yanıma geldi ve dedi ki:

- benim kim olduğumu bilmiyorsun değil mi ?
- hayır bilmiyorum abi.
yavşak bir şekilde gülmeye başladı.
- ben gizem'in büyük abisiyim.

işte o gün orada ikinci gibiş hikayem vuku buldu.

okuyun huur çocukları ekrana bakmaktan gözlerim folloş oldu.