ikinci abdülhamid çok zeki

@4 huur cocugu calısmıyor yazmıs senın beynını sıkeyım yapdıgı yenılıklerı bılıyormusun sen

@3 ayrıca 3 deki liseliye hiçbişi denmez boşverin

@16 o kitapları pis burjuvalara gösteriyor halka değil. o kadar tiyatro - roman meraklısı da var mı o dönemde hiç romancı-tiyatrocu?
avrupa puşkini tolstoyu çıkarırken bizimki namık kemalı hapse soksun

o kitapları da torunlarına bıraksın tarihe değil

ABDÜLHAMiD'i ANLAMAK HERŞEYi ANLAMAKTIR

zeki ama çalışmıyor bir padişahmış.
bi gibim yapmadan göçmüş gitmiş.
nur içinde çürüsün.

3.selime şarapcı diyenler sipastik ortaokullu takımı

adamlar liman inşaa etti diye lider bellediği heriflere bak , halk için ne yapmış yavşak halk ? Kim verdi onca tavizleri zırtapoz ? Kim kurdurdu duyun-u umumiyeleri , kim peşkeş çekti , toros , elazığ , ereğli madenlerini , ulan taşınmaz mal diye adam zeus sunağını bile almanlara gönderdi , gelde tarihçi ol bu memlekete...

Bunların peçete imkanları dölleride aynı , kavşak için yavşağa oy veriyorlar bugün.

william churchill'in "dünyadaki zekanın yüzde 99'u abdülhamit handa, yüzde 0.5'i bende, kalanı da diğer insanlarda" demiş.ne kadar doğrudur ne kadar yanlıştır bilmiyorum.

@6 o kadar iş yapmış ta ilk türk romancısını da sürgün etmiş bunu da konuşun

@8 bu sana gelsin huur evladı

padişahın bir başka merakı ise polisiye romanlar ve bu romanları okutmak idi. yâni abdülhamîd-i sâni, br nevî “radyo oyunu” meraklısı idi. öyle ya radyonun henüz kitle iletişim aracı olmaya terfî edemediği bir zamanda, padişah kendisine özel bir tür sesli roman dinlemenin keyfini çıkarıyormuş.

sırf kendi kütüphanesinde 600’e yakın el yazması polisiye roman koleksiyonu olduğunu ayşe osmanoğlu aktarıyor. ayrıca nadîde eserlerden oluşan 10 bin ciltlik mükemmel kütüphanesi ile iftihar edermiş. ziyaretine gelen yabancılara kitaplığını göstermekten büyük zevk duyarmış.

abdülhamid han’a pek de hayırhah nazar ile bakmamış olan osman nûri ergin, abdülhamid-ı sâni ve devr-ı saltanatı adlı kitabında sultan’ın her öğle yemeğinden sonra kütüphanesini düzenli olarak ziyaret etmeyi alışkanlık hâline getirdiğini belirtiyor.

bugün böylesine ince zevklerin adamı olan, edebiyata, zanâata, sanata, doğaya meraklı adamlar tarafından idare edildiğimizi hayâl dahi edemiyoruz. belki de abdülhamid’in “sırrı” istibdâdında değil, bu inceliklerde saklı…

az wilhelme takılaymış iyiymiş. tiyatro yok sanat yok amk ordu ve dinden başka bişey olmayan bi ülke

bi tolstoya , dostoyevskiye bak
aynı donemde yasadılar

bide namık kemale
bizim 2.abdulhamit namık kemalı sürsün anca

III. Selimde çok gibiciymiş, lakabı şarapcı, ben öyle duydum

hiç bilgim yok benim olayla ilgili panpa anlatsana

edit: etkilenmedim, konu kilit.

ulan eline vericem şeriye sicillerini sonra , hay abdülhamidinizede sokayım sizin lider anlayışınızada , kızıl geceler yaşamadınız gibtiminin yobaz ot formasyonları