iki yıl önce muğlada siktiğim rus

lan capsli olay anlatacaktım. modlar izin vermiyor ölüsünü gibeyim.

isteyene capsleri özelden gönderecem. beş kişi başla desin başlıyorum ve ilk beş'e özelden capsleri vermeye başlıyorum. sözlüğün iyice tadını kaçırdınız modlar.

edit: ilk capsleri yolladım. ulyana'nın ikinci capsini ikinciyi yolla panpa diyene yolluyorum.

@2 o sarışın kadın falan değil. yemin ediyorum.

10. entry'e kadarki panpalara yolladım. sarışın karı mıymış huur çocukları?

olay muğla akyaka'da geçiyor beyler. muğla merkez'e 20 km olduğu için muğla diyorum.

olay yaşandığında muğla'da öğrenciydim marmaris, bodrum gibi yerlere paramız yetmediği için çok fazla bilimeyen ama tam anlamıyla cennetten bir parça olan akyaka'da yapıyorduk tatillerimizi.

http://www.akyaka.org/aky...ka_new/akyaka_v_suden.jpg

beyler sene sonunda sınavlar falan her şey bittiğinde memleketlere dönmeden evvel biraz tatil yapmayı zaten aylar önceden kafaya koymuştuk. bunun için para biriktirmiştik bile ama yeterli değildi. çünkü adam akıllı kral gibi bir tatil yapmanın peşindeydik.

iki kişiydik ve ayda kenara üç beş atarak 800 lira civarı falan biriktirmiştik sene boyunca ama bu bizim planladığımız tatili yapmamız için yeterli değildi.

arkadaşıma paranın 200 lirası ile üç maçlık bi iddaa kuponu yapalım dedim. ya çıkacak ya batacaktık.

arkadaşım tutmaz yapmayalım dediyse de dinlemedim ve 200 liralık bir iddaa kuponu yaptım. ingiltere liginden üç maç. tutmadı amk kuponu. artık yapacağımızdan daha da aşağı kalitede bir tatil yapmak zorunda kalacaktık. ama bunun beni hayatımın en iyi gibişlerinden birine zütüreceğini nerden bilebilirdim ki?

25'e kadar gönderdim ama daha fazla gönderirsem hikayeye devam edemeyecem amk.

aklımızda araba kiralayarak gitmek vardı ama planım tutmadığı için yannan gibi otobüse binip gitmek zorunda kaldık. aklımızda en iyi otele gitmek varken şimdi gibindirik bir apart tarzı bi yere gidecektik. üstelik aklımızda olan bir sürü şeyi de gerçekleştiremeyecektik. haklı olarak arkadaşım samet bana sövüyordu. gerizekalı amk sana ben demedim mi oynama diye yannan var oynadın falan diyordu haklı olarak. gibicem belanı sus amk diyorum arada ama susmuyor tabi pekekent. ama adam haklı beyler.

neyse 20-25 dakikalık bir yolculuktan sonra akyaka'ya geldik. daha önce internetten bi kaç tane gibindirik apart tarzında işletilen yerlerin adresini almıştım. onlara bakıyoruz sırayla. bir iki tanesine gittik beğenmedik bir tanesi iyiydi. evler iki katlı ve iki-üç kulaçta biten gibindirik bir havuzu var. apartın yakınında da zengin binlerinin kaldığı bir otel...

aparta yerleştik. zengin binlerinin oteline bakıp bakıp iç geçiriyoruz. samet hala sövüyor amk. senin yüzünden cart curt söylenip duruyor karı gibi.

dinliyor musunuz beyler, devam edeyim mi?

vay pekekentler dinlemiyosanız anlatmıyorum çok da gibime

@31 capslerin devamı gelecek o zaman bu lafını hatırlatıcam panpa sana.

samet'in manitası konya'dan gelecekti ben de istanbul'dan fuckbuddy'imi çağıracaktım. tabi bizim planlar suya düştüğü için sametle yannan gibi başbaşa kaldık kızları sallayıp oradan bir şeyler düşürmeye çalışacaktık. akşama kadar dinlendikten sonra hazırlanıp çıktık ve sahil kenarındaki teknede balık-kalamar yapan yerlerde bi şeyler atıştırdıktan sonra akyaka'da yaşayan bi arkadaşla birlikte barda demlenmeye başlayacaktık.

neyse beyler yemek falan derken sametin siniri de biraz geçer gibi oldu artık tatilin tadını çıkarmaya başladık, arkadaşla buluştuk geçtik güzel bir mekana. ben genel anlamda öyle çok sesli zıpçık yerleri sevmediğim için nispeten daha sakin bir yere geçtik. oturduk demleniyoruz. hakara kikiri muhabbet ediyoruz. akyaka'daki arkadaşın adı mehmet bu arada. makara çocuktur. anlatıyor gülüyoruz falan.

ve sonunda size capsini attığım ulyana bizim mehmet'in arkasından gelip sarıldı. konuşması falan çok düzgün sayılır ama tip rus'a benzediği için şaşırdım. masamıza geldi oturdu, selamlaştık falan. gözlerinin içi gülüyor. ben bir ara çaktırmadan sordum mehmet'e bu ne ayak gibilerinden. 12 yıldır orada yaşıyormuş ailesi emekli olunca oraya yerleşmiş onlarla birlikte yaşıyormuş orada bir şirkette tercüman olarak da işe başlamış falan.

kızı gördünüz beyler ilik gibi. yaşı biraz var ama gençlere taş çıkartır.

olayı dinleyen panpalarım, nasıl gidiyor dinliyonuz mu bi yorum yapın dıbına koduklarım.

bir vakit sonra içkinin de tesiriyle ulyana ile sohbeti koyulaştırdık. harbiden güzel bakan bir kadındı. masmavi gözleriyle ben konuştukça ışıldayan gözlerle anladığını belli eden hafif baş hareketleri yapıyordu. çok tatlıydı lan.

biraz hayat hikayesinden bahsetti. babasının petersburg yakınlarında bir ayakkabı mağazası varmış annesi de bir devlet kurumunda çalışıyormuş annesi emekli olunca bunlar tarlayı sapanı satıp yıllarca tatile geldikleri ve aşık oldukları akyaka'ya yerleşme kararı almışlar. ulyana'nın başından bir evlilik geçmiş adam alkoliğin teki olduğundan bu evlilik fazla sürmemiş ayrılmışlar.

zaman zaman türkçesi az da olsa kırık döküğe kaçsa da yine de çok düzgündü. kısa zamanda birbirimize ısındık. bir türk erkeği olarak aklımın bir köşesinde onu nasıl gibebileceğime dair planlar da vardı*

bizim iddaa oynama hikayesini esprili bir biçimde anlattı masadakiler. onlar anlatırken bana bakarak bir gülümsemesi vardı aklım gidiyordu beyler. içkinin de tesiriyle hareketlerimiz daha da rahatlamış gülümsemeler artmış şakalaşmalar başlamıştı. gece geç saatlere kadar böyle takıldık. biz daha oturacaktık ama ulyana müsade istedi. mehmet nasıl gideceksin diye sordu seni motorla bırakayım dedi. o da iyi olur gibilerinden bir şey söyledi. muhabbeti daha da arttırmak için sana içki dokunuyor kardeşim ben bırakırım dedim. cidden bana içki çok fazla dokunmaz. çakırkeyf'te kalırım her zaman. kontrolü kaybetmem çok zordur. neyse aldım anahtarı bindik motora. ulyana yan oturup ellerini belime zütürdü. o anda uuu beybi bi hareketlenme oldu bende*

neyse evini tarif etti zaten akyaka küçük yer hemen geldik. o gece aramızda bir şey olmadı. indikten sonra elimi sıktı. tanıştığımıza çok memnun oldum dedi. ben de dedim. yarın bir planın yoksa görüşmek isterim dedim. işten geç saatlerde çıkacağını ve çıktığında mehmet'e haber vereceğini söyledi.

binler on tane elim yok amk. yazıyoruz işte.

ben mekana geri döndüm. mehmet'e 'oğlum çok tatlı kız lan bu' dedim. kanka bu çok fazla cana yakın bi tip değildir aslına bakarsan sana ısındı herhalde falan dedi. samet de söyleniyor içkinin etkisiyle 'gibimin oğlunda para mı var iddaaya verdi gavat' diyor hala * ölünü gibeyim lan dedim. sarhoş oldu bu iyice. mehmet de hadi çıkalım beyler falan dedi geçtik biraz da deniz kenarından yürüyerek açılsınlar diye. neyse o gece herhangi bir hadise olmadı ama aklım tabi ki ulyana'da hafiften aşık olur gibi de oluyorum ama bana göre bir durum değil yabancı ile birliktelik en fazla bir hafta takılırım diye düşünüyorum. öylece bastırıyorum kendimi. zaten yaşı da benden büyük.. gibişe odaklanıyorum daha çok.

sabah oldu bir uyanırım ki gibimin oğlu her tarafa kusmuş. tuvaletin kapısını açtım. açar açmaz kapattım ananıskiym kaç kaç kaç diyorum içimden. yapacağın işi gibeyim davar diyorum kusmuklu tişortuyla yatan samet'e. çıkıyorum dışarı sıçacak yer arıyorum. neyse bi yere geçip hem kahvaltı yaparım hem sıçarım diye düşünüyorum. geçtim oturdum bi yere.. o sırada ulyana bi kafileyle birlikte sahile doğru geçiyor. beni görünce arkadaşına bi işaret yapıp hemen geliyorum gibilerinden bir şey diyor galiba. nasılsın falan dedi. iyiyim seni görünce güneş daha bi parladı dedim. ağırdan edebiyat yapıyorum. bunun yine gözlerinin içi güldü. aslında standart bi türk erkeğiyim hani böyle bi kız bana niye ilgi gösteriyor ki diye düşünüyorum böbrek.avi falan mı diyorum içimden.