iki lira ile bir ay nasıl yaşadım anlatıyorum

beyler bugün dördüncü gün ve ilk defa para harcıyorum. bazı troll insanlara rağmen ben anlatmaya devam edeceğim. sonuçta onlar da aramızda, bağrımıza basmalıyız. neyse girdim bilin dördüncü güne
• **
çarşamba günü bugün, haftanın tam ortası yani. haftaya da vocabulary check dediğimiz çok önemli sınavlar bütününün başlangıcı var. ben ise sarhoş uyandım ama acayip tırsıyordum bu sınavlardan her ne kadar ingilizcem iyi olmasına rağmen. neyse işte sabah kalktık kızla beraber okula gittik. zaten o kızın o haftalarda nasıl yanımda olduğuna hala şaşırıyorum amk neyse işte gittik okula arkadaşın arabasıyla. arkadaşım zaten durumumu bildiği için beni yalnız bırakmamaya çalışıyor olabildiğince, yani en azından ben öyle algıladım adama da baya kanım ısındı zaten. gittik okula beraber, okulda play station turnuvası olduğunu öğrendim. maksat bizim bir eleman var, o işte okulda başkan olmak istiyormuş, bunun için programlar düzenliyor. tam benlik dedim katılıyorum turnuvaya, ve turnuva ücreti de 1 tl. niye 1 tl diye sorduğumda "şimdi çok para alıyor demesinler 5-10 tl de diyebilirdim, ama hiç almıyorum da olmasın 200 kişi katılacak ana bina da dahil dedi. birinciye ne ödül var? dediğimde de zaten şaşırttı beni baya "çok ünlü bir teknoloji marketinden 150 liralık hediye çeki" dedi. e o zaman senin kazancın olmayacak mı? dedim ben de, onun da gibinde değilmiş zaten. dedi sen de gir, ben de girdim. play stationda da çok iddialıyım ama öyle böyle değil. zaten yazın ve öncesinde kim gelse hepsini dağıtırdım. pes 11 ve 12'de iyiyim yani anlayacağınız. hatta isteyen varsa kapışabiliriz de * neyse konuyu dağıtmayayım verdim 1 tl yi katıldım haber gelmesini bekliyorum. bu arada sınıflararası halı saha maçına da dahil oldum. hepsi aynı güne denk geldi. bugünü de okulda 6 ya kadar geçirdim bu sefer ise başka bir arkadaşla metrobüsle döndüm. açlıktan ölmek üzereyim ne kahvaltı ne öğle yemeği bildiğin bayılacağım az kaldı, kadıköye adım attım boğaya yürüyorum ve telefonum çaldı. annem evde yemek yapmış istersen gel bizle, istersen kaba koyayım evine zütür dedi. gittim ben de sofralarına dahil oldum falan baktım herşey güzel gitti orda kaldım o gece. babam bana "paran var mı" diye sordu ben ise "var var her şey tıkırında" dedim ama cebimde toplasan 1 lira var. herhalde o para biriktirdim mi sanıyor napıyor anlamıyorum da. ben de gurur meselesi yapmışım böyle anarşist takılıyorum falan. neyse herkes yattı gece saat 12 suları. ben evde tam uyuyacam, telefonum çaldı ve yeni tanıştığım elemanlardan biri bana sahne alan gruba çıkma önerisinde bulundu. güzel bir cafeymiş falan anlattığına göre, ben ise para kalmadığından satmayı düşünüyordum bu gitarı. hatta o kadar değerli ki, satmaya da kıyamadım bakın isterseniz rickenbacker 4003 ve türkiye'de satılmıyor. ama sonunda o da işe yaradı diye düşündüm ama hiç koşul falan sormadım haftalık mı aylık mı alıcam yoksa para almadan mı çıkıcaz nasıl olacak hiç bilmiyorum öyle kabul ettim hemen. yarın da bu konu hakkında konuşacaktık. ben ise tekrar ailemin yanında ve buzdolabı dolu bir yerde uyumaya başladım.