/i/Devlet

  1. 1.
    +20 -12
    Özellikle Kemalistler ve Anti-Kemalistler iyi okusun.

    • Türkiye Cumhuriyeti Bağımsız bir devlet olarak mı kuruldu?

    • Mustafa Kemal Atatürk'e yapılan ihanetler.

    • Türkiyenin kaderini belirleyen şehir, Musul Üzerine oynanan oyunlar...

    • Vatikan ve ingiltere düşmanlığı...

    • Bize kahraman olarak gösterilen şahısların iç yüzü...

    • Resmi tarih adı verilen saçmalıktaki bilgilerin Genelkurmay arşivleri ile uyuşmuyor olması...

    Devlet arşivlerinde çalışan bir çok kişi ile birlikte hazırlanan bir araştırma. Pişman olmayacağınızın garantisini şimdiden verebilirim. Söylediğim her konuda aklınıza takılan bir şey olursa yazın cevaplarım. rezlerinizi alın başlıyoruz.

    edit: beyler yazı bitmiştir. buradan soracağınız sorulara cevap vermemişsem görmemişim demektir. mesaj olarak atmayı deneyin cevap gelecektir.
    ···
  2. 2.
    +2
    Başlıyorum ama bir ricam var. Size anlatılan resmi tarih zırvalığını unutarak okumaya başlayın.

    Mustafa Kemal Paşa'nın aklına devrim fikirlerini sokan kişi Manastır Askeri idadisi'ndeki tarih hocası Mehmet Tevfik Bilge'dir. Mehmet Tevfik, Abdülhamid'e son derece bağlı biri. Bunun ayrıntısına çok girmeyeceğim. isteyen olursa aynı okulda okumuş olan Ali Fuat Cebesoy'un anılarını okuyarak bunu görebilir. Abdülhamid, Mustafa Kemal Paşa'yı kendine düşman göstermek için hapse bile attırmıştır. Çünkü o zamanlar Abdülhamid'e düşman olan herkes Osmanlı Topraklarında istediğini yapıyordu. Peki niye Mustafa Kemal Devrimci ( yanlış anlaşılmasın devrimciden kasıt cumhuriyetçidir) fikirlerle yetiştirildi?
    Çünkü Abdülhamid zeki biriydi. O, 19. Yy öncesi insanlara dayatılan sistemin 19. Yy sonrası insanında çalışmayacağını biliyordu. isteyen olursa Mustafa Kemal ve arkadaşlarının nasıl hapse atıldığının hilayesini de yazarım ama isterseniz o kadar derine inmeyelim. Size bağlı. Bu arada varlığınızı gösterin başkaları da görsün.
    ···
  3. 3.
    +1 -1
    19. Yy öncesi sistem 19. Yy sonrası insanında çalışmazdı. Çünkü artık krallık sistemleri çöküyordu. Milliyetçilik hızla yayılmıştı artık. Osmanlı çok ulusluydu. Acil bir konsept değişikliğine ihtiyaç vardı.
    ···
  4. 4.
    +3
    Mustafa Kemal, örgüt kurma suçundan dolayı bir kaç arkadaşı ile içeri atılır. Ama sadece kendisi Yıldız Saray'ına getirilerek Abdülhamid tarafından bizzat sorguya çekilir. Şimdi kritik yerlerden birindeyiz. iSTiHBARAT RAPORLARI iLE LAiKÇi VE CUMHURiYETÇi OLDUĞU SAPTANAN BiR TÜRK SUBAYI VAHDETTiN TARAFINDAN YAVER SEÇiLiYOR AYNI ZAMANDA AVRUPAYI BiRLiKTE DOLAŞIP ARDINDAN PADiŞAHLIK MÜHRÜ iLE ANADOLUYA GÖNDERiLiYOR.* ( bu yıldız buraya sonradan değineceğimizi züteriyor.) Bundan önce Mustafa Kemal iki ay sonra dışarı çıkınca Şam'a göreve gönderiliyor. Sanki hiçbir şey olmamış gibi. HEM DE EN KRiTiK BÖLGEYE...

    • Diyeceksiniz padişahlık mührü ile anadoluya gönderildiğini nereden biliyoruz. Askere gidenler bilir. Orduda ast-üst ilişkisi esastır. Yani senin babanın rütbesi senden düşük olsa bile babanın sana itaat etmesi şart. Mustafa Kemal'in rütbesi anadoluda birlikte çalıştığı adamların hepsinden düşük. Madem öyle niye itaat ettiler. Çoğu da Mustafa Kemal'i sevmezdi. Niye itaat ettiler. Çünkü mühür ondaydı. Çünkü ondan gelen emir saraydan gelmiş sayılıyordu.

    Bu arada..

    19 mayıstan bir kaç gün sonra Mustafa Kemal doğu ve batıdaki illere telgraf çekiyor. Doğuya çekerken altına 9. Ordu müfettişi batıya çekerken Fahr-i yaver M. Kemal olarak imza atıyor. Fahr-i yaver padisahın yardımcısı demek. Bunlar Genelkurmay arşivlerinde mevcut.

    Belli edin kendinizi.
    ···
  5. 5.
    +3
    NiÇiN MUSTAFA KEMAL?

    Samsun'a vize almadan bırak gitmeyi, istanbulda kafasını kaldıranı eziyordu ingilizler. Bütün limanlar onların elinde. Geçmişte Abdülhamid ile sorun yaşayan biri gerekiyor. Ama bunun için bile ingilizler ikna olmakta zorlandı. Karadenizde düzmece bir isyan planlandı.

    GENELKURMAY BAŞKANLIĞI ARŞiV KAYITLARI...

    M. Kemal samsuna çıktığı gün 2 ingiliz subayı Sivas'a, 2 ingiliz istihbarat subayı da samsun'a gönderilir. ingilizlerin Karadeniz ordu komutanı General Milne, M. Kemal daha vapurdayken Osmanlı dahiliye nazırlığına bir telgraf yollar. Kelimesi kelimesine yazıyorum.

    "Mustafa Kemal isminde bir komutanı Samsun'a 9. Ordu müfettişi olarak gönderiyor muşsunuz. Yanında bir kurmay heyeti varmış. 9. Ordu ingilizler ve Türkler arasında yapılan bir anlaşmayla lağvedilmişken (dağıtılmışken) 9. Orduya bir kurmay başkanı ve bir kurmay heyeti tayin etmenizin sebebi nedir? M. Kemal sivas'a neden gidecek ve neden orada bir toplantı yapacaktır?"

    Yani biz 9. Orduyu dağitmisiz ama M. Kemal'i 9. Ordu müfettişi olarak göndermişiz. Ama öyle bir ordu yok! istanbul Hükümetinin cevabı da aynen şu:

    "Anadoluda bize bağlı üst düzey bir komutanın gezmesi ve bağımsızlık için bazı faliyetlerde bulunması sizi ilgilendirmez, bizi memnun eder"
    Kelimesi kelimesine böyle iken ÜSTELIK BU BiLGi GENELKURMAY ARŞiVLERINDE MEVCUT iKEN BUNU NEDEN TARiH KiTAPLARINA KOYMADIKLARI VE ÜSTELiK YILLARCA BIZE OSMANLI HÜKÜMETINI NEDEN HAiN GIBI GÖSTERDIKLERI MERAK KONUSU.

    SEN HELE OKU BAK NE HAiNLER GÖRECEKSiN...
    ···
  6. 6.
    +1
    Bi ses verin amk duvara mı anlatıyoruz
    ···
  7. 7.
    +3
    Entrynin başında Mustafa Kemal'e yapılan ihanetler diyoruz. Adamlar hala tipik Atatürk haindir başlığı diyor. Önyargılarınız sizi bitiriyor farkında mısınız?
    ···
  8. 8.
    +3
    Vay be bıraktığımdan sonra baya kişi gelmiş sizin için sabah devam edecem beyler bekleyin
    ···
    1. 1.
      0
      Şimdi devam et pnp merak ettim
      ···
  9. 9.
    0
    9 tane çugu gelmiş haksız yere... Soru sordunuz da cevap mı veremedim? Diyorum ya gerçeklerden korkan önyargı sürüleri çok sözlükte.. Neyse devam ediyorum bekleyin...
    ···
  10. 10.
    0
    Konuya şimdilik biraz ara verelim ve biraz Musul'dan ve Vatikan- ingiltere düşmanlıklarına değinelim...

    Sykes- Picot Anlaşması: 1. Dünya savaşında Osmanlı'nın 6. Ordusu karşısında yenilgi alan ingiltere, Fransa ile bu anlaşmayı yapıyor. Kısaca konusu Ortadoğu'daki Osmanlı Topraklarının paylaştırılması...

    Sykes- Picot sınırları çizilirken ingilizlerin, Abd ve Şirketlerine pay vermemesi sonucu Amerikalı iş adamları kızdı. Rockerfeller, Morgan gibi aileler zamanın Abd başkanı Wilson'a bir bildirge yayınlattılar. Bildirgeyi çoğunuz okullarda görmüşsünüzdür ama derine inmediler. Eğer inselerdi resmi tarih saçmalığının boyası dökülecekti. Neyse uzatmayalım..

    Bildirgenin bizle alakalı kısmı şu;

    " OSMANLI TOPRAKLARINDA hangi ırk bir bölgede fazla ise orası özerklik ve güvenli bir biçimde o ırka bırakılacak." beyler 1. Dünya savaşı osmanlı toprakları üzerinde döndü. Kazanan buna Almanlar da dahil Osmanlı topraklarına yerleşecekti. Biz bunu öğrendiğimiz an Almanyanın kaybetmesi için çalışmaya bile başladık. Merkezi nokta Musul'du. Adnan Menderes, Özal, Erbakan gibi adamlar hep Musul yüzünden hedefte oldu. Wilson bildirgesinin bizimle ilgili olan maddesini hatırlayın şimdi. Musul da Türk nufusu çok fazlaydı. Yani Musul Abd ye göre Türkiyeye kalmalıydı. Ama onların amacı farklıydı. Onlar daha sonra Gladio ( amerikalıların ülkelere soktuğu kendilerine bağlı derin devlet) ile askeriyeye soktuğu adamları ile ileride diplomatik yollarla Musul'u geri almaktı.
    ···
  11. 11.
    +1
    San Remo konferansı:
    1920 de yapılan bu konferansta sevr hazırlanıyor. Abd ve Almanya buradan pay çıkaramıyor. (Farkındaysanız Abd-Vatikan- almanya bu gün hala ittifak halinde ingiltereye karşı) Almanya güçten düşünce ittihat ve terakki kadrosu elemanları Abd yanına geçiyor. Abd sakarya meydan savaşına kadar Türklere sınırsız mühimmat desteği yaptı ama resmi tarih bunu hep sakladı. Neyse san remo'ya göre Fransızlar petrolden %25 ingilizler ise %75 alacaktı. Vatikan ingilizlerden ayrıca Anadolu ve istanbul'u istiyor. Abd ise Musul ve Kerkük'ü. Bir tarafla ittifak yapmak zorundayız. Aynen bu günkü gibi. Amerikanlarla birlikte devam etsek bu denklemde istanbul ve Anadoluyu kaybetme riskimiz var. Ve aynı zamanda M. Kemal, ordu içine sızan Abd ile sonradan sıkıntı yaşayacağını da sezmişti.

    HAAA DIYECEKSiN Ki iLLA Ki BiRi iLE BiR Mi OLMALIYIZ?

    Evet, aynen öyle.. Neden mi?

    Bir tane bile gemin yok ve sınırsız para desteği ile donatılmış emperyalistlerle Kurt sofrasına oturman yetmiyor birde orada ki pastadan hak idda ediyoruz. Boğazlar ve adalar senin elinde olsa neyle koruyacaksın? ingilizler diyor ki Rus gemileri boğazdan gelip bize karşı hamle yapsa neyle engellicen? Okey masasında değilsin. Bu durumda bize dayatılan her konsepti kabul etmek zorunda kaldık. M. Kemal'e Lozan ile birlikte Montro Boğazlar sözlesmesini de dayattılar. Çünkü MECBURDUK. Buradan ve tv den ahkam kesen insanların çoğu o dönemde yaşananları bilmiyor. Bilenlerinde işine gelmiyor. Resmi Tarih bize bu anlaşmaları bir zafer olarak sundu ama biz o masalarda rezil kepaze olduk.
    ···
    1. 1.
      0
      Lozan antlaşmasıyla ilgili kitap okudum pek rezil olmuşuz gibi gelmedi daha detaylı anlatır mısın rezilliği
      ···
      1. 1.
        0
        Güçsüz olduğumuz için her türlü konseptlerini kabul ettirdiler bize. Buna bazı inklaplar falan da dahil. Bu inklaplarin bazılarını küçük şehirlerde uygulayarak yırtabildik bazıları ise kurtarmadı.
        ···
  12. 12.
    0
    ŞEYH SAiD iSYANI

    Evet bu isyanı iki taraftan da dinledik. Kemalistinden de antisindende... ikisi de yanlıştı kimse kusura bakmasın. Olaydan sonra sözde istiklal mahkemelereninin astığı kişiler hep Abdülhamid' bağlı isimlerdi... Kısa bir özet geçeyim. 1802 den beri ingilizler Osmanlı'nın hukuk ve istihbaratına büyük oranda bir sızma gerçekleştirmişler. Buna istiklal mahkemeleri de dahil. Neyse.. Bu isyan tamamen bir Devlet projesi... Plan şöyle..

    isyan çıkaran Kürtler, askerler tarafından Musul'a kadar kovalanacaklar. Musulda Kürtler silah çevirip ingilizlere saldıracaklar. Musul'un o dönem Türk- Kürt birliği olmadan alınması imkansızdı.

    Sonra ne mi oldu? Birileri haber uçurdu... Türklerin isyan için anlaştığı Kürt Teali cemiyetinin içindeki liderlerin çoğunun Türk adamı olduğu belirlendi. Abdülhamid'in zekası bunları oraya yerleştirmişti... ingilizler fırsat vermemek için yunanlılara gazı vererek onları bir taarruza geçirdi ve yetmemiş gibi Hindistan'dan 100.000 kişilik bir ordu yolladı. Bizim planla falan uğraşacak durumumuz kalmadı. Doğuda ne kadar asker varsa hepsini batıya savunmaya çektik. Peki bu ispiyonculuğu kimler yaptı? Sonraki yazıda bunları bir bir anlatacağım. Bu ihanetleri tek tek yazacağım...
    ···
  13. 13.
    +3
    Buradaysanız devam edelim
    ···
    1. 1.
      0
      Devam hocam
      ···
  14. 14.
    +3
    istiklal mahkemeleri de dahil ingilizlerin 1802 den beri Osmanlı hukuk ve istihbaratına sızdığını söylemiştik. Bunlar orduya operasyon çekmeye başladılar. Hem Abd'ye, hem Almanya'ya hem Türk'lere bağlı bir çok ismi tasfiye ettiler. Abd desteği ile kurulan başını Halide E. Adıvar'ın çektiği Terakkiperver partisi kapatılıyor.

    Buraya dikkat!

    ORDU iÇiNDEKi BAZI iSiMLER TASFiYE EDiLMEYiP iZMiR SUiKASTi BAHANESi iLE SERBEST KALIYOR. MUSTAFA KEMAL ÖLÜR ÖLMEZ ERTESi HAFTA HEPSi iNÖNÜ'NÜN DAVETi iLE TÜRKiYE'YE GELiYOR. Ardından pek çoğu Chp den. istanbul milletvekili oluyor. Güya istiklal mahkemeleri bunları inklaplara karşılar diye tasfiye etmiş miş miş miş... Aklımızla oynamayın. Bahane bunlar. Onların hepsini Mustafa Kemal kovdu! Halide Edip Adıvar, M. Kemal Abd ile ittifak halindeyken yanından ayrılmazdı. Ne zaman ki ingilizler ile ittifaka giriştik karşısına geçti hatta muhalif parti kurdu yetmedi Wilson ilkeleri Cemiyetini kurdu. Halide edip'in çocukları Amerika'da ücretsiz eğitim aldı. Kazım Karabekir vs. Nin daha önce istiklal mahkemelerinde yargılanıp yurt dışına gittiğini söylemiştim. Niye asılmadılar? ÇÜNKÜ iNGiLiZLERE MUSUL HAREKATINI SIZDIRDIKLARI iÇiN iDAMDAN YIRTTILAR! Bunların duygusal davranıp mı yoksa korktukları için mi harekatı sızdırdılar bilemeyiz.

    Ama bu harekatı sızdırdıkları ingiliz istihbarat kayıtlarında var. Bu kayıtları yayınlayan kitaplar internette bile satılıyor açıp okuyun.
    ···
  15. 15.
    +4
    Hangi partilere mensupsunuz bilmiyorum ama bunu okurken particiliğinizi kapatın ve tarihe odaklanın.

    Bunların hepsi Mustafa Kemal vefat edince chp de kral gibi yaşadılar. Kim diyor ki inklap yüzünden kovuldular diye? Madem öyle dine her defasında zulmeden partide ne işleri vardı? Niye inönü ile kol kola girdiler? Niye biz ittifak değişince ortalığı ayağa kaldıran bu sıfatsızlar karşı durmadılar? Niye adalar verilirken sessiz kaldılar? Niye devlet ekmek veremez durumdayken katıldıkları partilerde utanmadılar? Niye muhalif olmadılar? Sorarlar adama...
    ···
  16. 16.
    +5
    Herkese sorun Türkiye'nin ilk başbakanı kim diye. Aralarında sadece biri ikisi size gerçeği söyler. Türkiyenin ilk başbakanı inönü değil Fethi Okyar dır. inönü 1933 te 4 generalle Fethi Okyar'a darbe yapmıştır. 1934 te liselerde tarih kitaplarında bu bilgi var olunca kitaplar toplatılmış ve yasaklanmıştır. Tıpkı Nutuk kitabını inönünün yasaklaması gibi. Nutuk aslında sansürlendi mi? Bilmiyoruz...
    ···
  17. 17.
    +4
    Kaynak isteyen arkadaşlar var. Size internetten kaynak veremem. Ama sahafları dolaşıp eski kitapları bulun. Ayşe osmanoğlu'nun babam sultan abdülhamid kitabını okuyun. Yavuz Bülent Bakiler, selman kayabaşı gibi yazarları size tavsiye ederim. Aynı zamanda Osmanlıca'yı öğrenin. Eski gazeteleri okuyun en sağlam kaynaklardandırlar.

    edit: bu bilgiler devlet arşivlerinde olan bilgiler. getirip önünüze koyamam. bu arada Cebesoy'un anılarını ve yazılarda verdiğim spoilerleri de araştırabilirsiniz
    ···
  18. 18.
    +3
    Bu gün son partı atarim gençler ama bir kaç saat beklemeniz gerekiyor
    ···
  19. 19.
    +2
    Döndüm beyler.

    Meclistekiler falan Mustafa Kemal'i sevmezlerdi. Öyleki Büyük Taarruz başarısından sonra bile ondan başkomutanlık yetkisini almaya uğraştılar ama başaramadılar. Ve yıl 1924. Bir anayasa geliyor...

    Bu anayasa ile cumhurbaşkanlığı yetkileri bir hayli kısıtlanıyor. Çoğu kişi M. Kemal'i padişah gibi zannediyor. O ne derse o olur gibi falan düşünüyor. Durum hiçte öyle değil. Zaten meclistekilerin çoğu sevmezdi onu demiştik. Neyse 1933 te Fethi Okyar alaşağı edilince M. Kemal ona yeni bir parti kurması gerektiğini söylüyor. Her ne kadar partiyi kurup M. Kemal'in arkadaşlarından ve ailesinden üyeler alsa da inönü hegemonyasından kurtulamamış ve başarısız olmuştur. M. Kemal artık yalnız kalmıştır. inönü her geçen gün Milli adamlara birer darbe vuruyor her geçen gün bir başka küresel sermaye baronuna biat ediyordu.

    Toplumun, çoğunlukla anti kemalistlerin M. Kemal dinsizdi falan gibi yaklaşımları da var. Eğer bu konuya girersek yazı çok uzar bu yüzden girmiyorum. Ama şunu unutmasın onlar. Biz Türklerin 1800 lü yıllardan sonra kaldığımız fransız etkisi hafife alınacak bir şey değildi. Ve asla Milli (Devlete bağlı) değildik o zaman. Devlet kurulmadan, devlet milli olmadan dini yaşarsan din hasar görür. Eğer böyle olmasaydı Hz. Allah, Musa peygambere önce yahudilerle birlikte bir devlet kurmasını sonra dini yaşamalarını söylemezdi. Ve ahirette her koyun kendi bacağından asılacak. M. Kemal'in hangi şartlar altında Deistliğe yöneldiğini ( veya yönelmiş gibi kendini göstermek istediğini) bilmiyoruz ve unutmayın ki o zamanın şartları sanıldığı kadar, televizyonlarda gereksiz insanların konuştuğu kadar basit değildi.

    Bir part daha var
    ···
  20. 20.
    +3
    VE EY TÜRKiYE... Toplumda iki tip yazar var. Biri M. Kemal'i yere göğe sığdıramayıp onu hatasız biri gibi göstermeye çalışanlar (Sinan meydan gibi) biri de M. Kemal'i yerin dibine sokmaya çalışıp ona dinsiz diye iftira atan tayfa (Kadir Mısıroğlu gibi). Bu iki tip farkında veya değil Londra'ya hizmet ediyor. Adamların amacı bu milleti ideolojik ayrıma sokmak.

    Şunu unutmayın.

    Binlerce yıldır Türkler vardır, son yüz yıldır Türkçülük vardır.

    Yüzlerce yıldır Müslüman Türkler vardır son yüz yıldır Turancılık vardır.

    Yüzlerce yıl önce Osmanlı vardı, yüz yıldır Osmanlıcılık var.

    Uyanın artık bunlar bizi bölmek için. Türk bölünmüşken güçsüzdür. Hiç edebiyat yapmıyorum. EĞER BiRLiK OLMAZSAK URAL-ALTAY'A KADAR SÜRECEKLER LAN BiZi ADAMLARIN HiÇ ŞAKASI YOK!

    Oğuz Kağan'dan bize kalan bu kutlu davayı yüceltmek için kendinize gelin.

    Eğer çok konuşup az anlatmışsam hakkını helal et bana. Lakin benim hakkım size helaldir.

    Bölünülen değil bölüşülen günlerde buluşmak üzere...

    VAR OLUN EFENDiLER...
    ···